Sebze ve meyvelerinin besin değerini artıran 11 öneri

Vitamin ve mineral bakımından oldukça zengin olan sebze ve meyveler, özellikle mevsiminde tüketildiğinde vücudun ihtiyacı olan desteği almasında önemli bir rol oynuyor. Ancak besinleri yıkarken, doğrarken ve pişirirken besin değerini kaybetmemesi için bazı kurallara uymak oldukça önemli.

Sebze ve meyvelerinin besin değerini artıran 11 öneri

Sebze ve meyvelerinin besin değerini artıran 11 öneri

Memorial Bahçelievler Hastanesi Beslenme ve Diyet Bölümü’nden Dyt. Aslıhan Altuntaş, sebze ve meyvelerinin besin değerlerini korumak için yapılması gerekenler hakkında bilgi verdi.


Sebze ve meyveler mevsiminde tüketilmeli 

İlk dikkat edilmesi gereken, sebze ve meyveleri mevsiminde tüketmektir. Hatta bu noktada Ekim, Kasım ayı sebzeleriyle Aralık, Ocak ayı sebzeleri bile farklılık göstermektedir.

Erken kış dönemi yani Ekim, Kasım ayı sebzeleri lahana, pazı, pırasa, ıspanak, karnabahar, havuç ve turptur.

2 litrelik yıkama suyuna 1 yemek kaşığı sirke

Sebze tüketiminde en çok dikkat edilmesi gereken nokta, yıkama esnasında üzerinde toprak ya da ilaç kalmamasıdır.

Kısa bir sudan geçirme işleminden sonra bir kabın içerisinde suda 15 dakika bekleterek toprağın dibe çökmesini sağlamak faydalı olacaktır.

Bu suya sirke de eklenebilir. Sebzeler ortalama 2 litrelik bir kapta yıkanıyorsa, içerisine 1 yemek kaşığı sirke koymak yeterlidir.

Önemli olan içerisinde topraktan gelebilecek bakterilere karşı koruma sağlayan fermantasyon bakterilerinin olmasıdır.

Bu bakteriler üzüm ve elma sirkelerinde mevcuttur. Bu nedenle sirkenin çeşidi fark etmemektedir.

Çok küçük parçalara ayırmayın

Özellikle pırasa, karnabahar, ıspanak, kereviz ve lahana gibi sebzeler sülfürlü bileşiklerden zengindir ve bu sayede yüksek antioksidan özelliğine sahiptir.

Aynı zamanda bağışıklık sistemini güçlendirmeye de yardımcı olurlar.

Bu bileşenlerin ve içerisinde bulunan C, D vitaminlerinin kaybının olmaması için sebzeleri doğrarken dikkat edilmelidir. Bu nedenle sebzeler büyük parçalar halinde doğranmalıdır.

Zeytinyağını gereğinden fazla yakmayın

Kış sebzelerini pişirirken zeytinyağlı pişirilecekse ve soğan kavrulacaksa 1 kg sebzeye en fazla 2 yemek kaşığı yağ konmalıdır.

Yağın gereğinden fazla ısıya maruz kalması da içerisindeki yararlı yağların yapısının değişmesine ve sağlıksız tüketime sebep olmaktadır.


Bu nedenle az miktardaki yağın su ile birlikte ve soğanı az kavurarak yani tam pembeleşmeden pişirilmesi daha doğrudur.

Düdüklü tencerede ya da kapağı açmadan pişirin

Suda çözünen mineral kayıplarını yaşamamak adına bu sebzelerin düdüklü tencerede pişirilmesi önerilmektedir.

Eğer normal tencerede pişirilecekse, pişirme esnasında tencere kapağının 1-2 kereden fazla açılmaması gerekmektedir. Bu yapılmadığı takdirde özellikle antioksidan etkili besin değeri kayıpları yüksek oranda yaşanmaktadır.

İkinci ısıtmada hem yağ hem sebzeler değer kaybediyor

Pişirildikten sonra sebzelerin 1 günden fazla bekletilmemesi önerilmektedir. İkinci ısıtmaya maruz kalan yemek; hem zeytinyağı açısından hem de sebzeler açısından besin değerini kaybetmektedir.

Yine de saklanacaksa hava almayan kaplarda kapağı kapalı şekilde buzdolabında saklanmalıdır ve çok uzun süre ısıtılmamalıdır.

Sebze yemeklerini akşamları tüketin

Sebze yemeklerinin ağırlıklı olarak akşam yemeklerinde tüketilmesi tavsiye edilmektedir. Hem uyurken mide çok dolu olmadığından daha rahat bir uyku sağlar hem de kilo alımını engeller.

Kışın metabolizma yavaşlar ve uyku öncesindeki son yemeğin hafif olmasına ihtiyaç duyulur. Aynı zamanda vücut dinlenme haline geldiği zaman daha konforlu bir dinlenme ve daha dinç bir yaşam sürdürülebilir.

Sebze yemeklerinin yanında mutlaka yoğurt tüketin

Sebze yemeklerinin yoğurtla servis edilmesi sağlıklı bir seçenektir. Yemeklerin yanına eklenecek bir kase yoğurt hem yemekten sonra çabuk acıkmaları önler hem de tokluk sağlar.

Meyveleri de sirkeli su ile yıkayabilirsiniz

Kış meyveleri olan elma, armut, greyfurt, muz, mandalina, kivi de isteğe bağlı olarak sirkeli suda yıkanabilmektedir. Sirke tercih edilmediğinde özellikle kabuklu meyveler bol suda yıkanmalıdır.

Kabuk ile meyve arasındaki beyaz kısmı da tüketin

Kabuğu ile tüketilebilen meyvelerin mutlaka kabuğu ile tüketilmesi önerilir. Greyfurt, mandalina, portakal gibi meyvelerin ise kabuğu soyulduktan sonra altında kalan beyaz kısımların soyulmaması, onlarla birlikte tüketilmesi önemlidir.

Şeker hastaları muz ve kiviye dikkat!

Diyabet hastaları meyve seçiminde dikkatli olmalıdır. Özellikle muz ve kivi her gün tüketilmemelidir.

Ancak diğer kış meyveleri şeker hastaları tarafından da miktarlarına dikkat edilerek rahatlıkla tüketilebilir. Ancak bu konuda kişi mutlaka doktoruna danışmalıdır.

Kış sebzeleriyle hazırlanabilecek sağlıklı çorba tarifi


Hem pazı, kereviz, karnabahar gibi sebzeleri yemeyen çocuklar için hem de yetişkinler için kış sebzeleriyle hazırlanabilecek bağışıklık sistemini destekleyici ve aynı zamanda kalorisi düşük çorba tarifi:

  • 2 yemek kaşığı kırmızı mercimek
  • 1/2 kilo karnabahar
  • 1 büyük havuç
  • 2 orta boy soğan
  • 1-2 diş sarımsak
  1. Mercimekler çok az haşlanır ya da suda bekletilir ve bu ilk suyu dökülür.
  2. Sonra kalan malzemeler 1-1.5 litre kadar su eklenerek düdüklüde ya da ağzı kapalı tencerede 25-30 dakika kadar haşlanır.
  3. En son üzerine birer çay kaşığı kırmızıbiber, karabiber ve arzuya göre kimyon eklenir.
  4. Hepsi blenderdan geçirilir.
  5. Bu tarife karnabahar yerine; pazı ve kereviz eklenerek de farklı lezzette çorbalar hazırlanabilir.

Sebzeleri doğru mu pişiriyorsunuz?


Editor
Haber Merkezi ▪ İndigo Dergisi, 19 yıldır yayın hayatında olan bağımsız bir medya kuruluşudur. İlkelerinden ödün vermeden tarafsız yayıncılık anlayışı ile çalışmaktadır. Amacı; gidişatı ve tabuları sorgulayarak, kamuoyu oluşturarak farkındalık yaratmaktır. Vizyonu; okuyucularında sosyal sorumluluk bilinci geliştirerek toplumun olumlu yönde değişimine katkıda bulunmaktır. Temel değerleri; dürüst, sağduyulu, barışçıl ve sosyal sorumluluklarının bilincinde olmaktır. İndigo Dergisi, Türkiye’nin saygın İnternet yayınlarından biri olarak; iletişim özgürlüğünü halkın gerçekleri öğrenme hakkı olarak kabul etmekte; Basın Meslek İlkeleri ve Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne uymayı taahhüt eder. Ayrıca İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni benimsemekte ve yayın içeriğinde de bu bildiriyi göz önünde bulundurmaktadır. Buradan hareketle herkesin ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir milli veya içtimai menşe, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin eşitliğine ve özgürlüğüne inanmaktadır. İndigo Dergisi, Türkiye Cumhuriyeti çıkarlarına ters düşen; milli haysiyetimizi ve değerlerimizi karalayan, küçümseyen ya da bunlara zarar verebilecek nitelikte hiçbir yazıya yer vermez. İndigo Dergisi herhangi bir çıkar grubu, ideolojik veya politik hiçbir oluşumun parçası değildir.