Tarım Bakanı Bekir Pakdemirli: 2002’de bu milletin yiyecek eti yoktu!

Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli: Türkiye 2002’de kişi başı 6 kilo et tüketirken şimdi 15 kilo tüketiyor. CHP milletvekilleri bu işlere hiç tevessül etmesinler. 2002’de bu milletin yiyecek eti yokmuş, bugün 15 kilo yiyor. Her şey kırmızı etten yana.

Tarım Bakanı: 2002 yılında bu milletin yiyecek eti yokmuş

Pakdemirli, konuk olduğu bir televizyon kanalında Türkiye’nin kırmızı et üretimi ve ithalatına ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Piyasaları dengeleme ve sosyal sorumluluk açısından 81 ilde teşkilatı olan 3 market zincirinde kuşbaşı ve kıymayı belli fiyatlardan sattıklarını dile getiren Pakdemirli, kuşbaşı eti 31, kıymayı da 29 liraya sattıklarını söyledi.


Türkiye’de farklı fiyatlarda her türlü ete karşı talep olduğunu söyleyen Pakdemirli, şöyle devam etti:

“Sosyal sorumluluk anlamında verilen ucuz etler ortalama aylık 5-6 bin ton ama Türkiye’de 100 bin tonun üzerinde et tüketimi var. Bu et tüketimini bize şunu gösteriyor. Her çeşit, her kalite ve fiyattaki kırmızı ete vatandaşımız rağbet ediyor ve bunu satın almaya devam ediyor. Bu konuda bir miktar ithalat yapıyoruz, yapmak durumundayız. Küçükbaş ve büyükbaş hayvan varlığımız artırmışız. Küçükbaş 30 milyondan 45 milyona gelmiş. Büyükbaş hayvan varlığımız 9 milyondan 16 milyona gelmiş.

“2002’de bu milletin yiyecek eti yokmuş”

Aslında üretimde yüzde 60 artışımız var. Bunu unutmamamız gerekiyor. Türkiye’nin bu konuda büyük bir başarısı var. Peki bu başarıya neden ithal ediyoruz. Çok basit bir sebebi var. Türkiye 2002 yılında kişi başı 6 kilogram et tüketiyordu şimdi 15 kilo et yemeye başlamış. Türkiye’nin refahı artmıştır. CHP milletvekilleri bu işlere hiç tevessül etmesinler. 2002’de bu milletin yiyecek eti yokmuş, bugün 15 kilo yiyor. Her şey kırmızı etten yana.”


“Kasaplık et ithalatı tamamen sıfır olacak”

Vatandaşın tercihine saygı duyduklarını vurgulayan Pakdemirli, şu değerlendirmeyi yaptı:

“Vatandaşın tercihine bir şey diyemeyiz ama biraz daha tavuk ve balık eti yesek aslında Türkiye et olarak kendi kendine yeter ama tercih bu tarafta. Biz de Bakanlık olarak bunu kendimize ödev edindik. Biz bu işin ithalatını bitireceğiz. Yerli üreticimizi destekleyeceğiz. Biz kesim fiyatından tutun her zaman yerli üreticimizin yayındayız. İthal zaman zaman yapmak zorunda kalabilir miyiz?

“Önümüzdeki 4-5 ay et stoklarımız yeterli”

Ben önümüzdeki 4-5 ay ette ithallik bir durum görmüyorum. Önümüzdeki 4-5 ay boyunca Türkiye’nin stokları bol bol yeterli. Türkiye’nin 4-5 ay boyunca ithal etle ilgili bir problemi yok gibi gözüküyor. Bunu tekrar yılbaşından sonra değerlendiririz. Bir ihtiyaç olursa ithalat yapılır. Şimdilik bir ithalata ihtilacımız yok. Vatandaşımızın tercihi kırmızı etten yana o yüzden biz de bununla ilgili gerekli çalışmaları kısa vadeli olsun, orta vadeli olsun, uzun vadeli olsun hazırlıkları yaptık yapıyoruz.”


“2021’den sonra özellikle kasaplık et ithalatı tamamen sıfır olacak” diyen Pakdemirli, şu anda da ithalat bulunmadığına işaret etti. Pakdemirli, bazı tüccarların besilik dana getirdiğini, bunun gelmesinde de fayda olduğunu kaydederek “Ama onun dışında kasaplık canlı hayvan ithalatımız 2021’den sonra inşallah bir daha olmayacak” diye konuştu.

Enflasyon rakamları rekor tazeledi! 15 yılın en yükseği!


Editor
İndigo Dergisi Haber Merkezi | İndigo Dergisi, 18 yıldır yayın hayatında olan bağımsız bir medya kuruluşudur. İlkelerinden ödün vermeden tarafsız yayıncılık anlayışı ile çalışmaktadır. 2005 yılında kurulan İndigo Dergisi, indigodergisi.com web sitesi üzerinden tamamen dijital ortamda günlük yayın yapmaktadır. Aynı zamanda Türkiye’nin ilk internet haber dergisi olmakla birlikte, tüm yayın kadrosu ve okurlarıyla birlikte sürekli gelişmektedir. İndigo Dergisi’nin amacı; gidişatı ve tabuları sorgulayarak, kamuoyu oluşturarak farkındalık yaratmaktır. Vizyonu; okuyucularında sosyal sorumluluk bilinci geliştirerek toplumun olumlu yönde değişimine katkıda bulunmaktır. Temel değerleri; dürüst, sağduyulu, barışçıl ve sosyal sorumluluklarının bilincinde olmaktır. İndigo Dergisi, Türkiye’nin saygın İnternet yayınlarından biri olarak; iletişim özgürlüğünü halkın gerçekleri öğrenme hakkı olarak kabul etmekte; Basın Meslek İlkeleri ve Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne uymayı taahhüt eder. İlaveten İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni benimsemekte ve yayın içeriğinde de bu bildiriyi göz önünde bulundurmaktadır. Buradan hareketle herkesin ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir milli veya içtimai menşe, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin eşitliğine ve özgürlüğüne inanmaktadır. İndigo Dergisi, Türkiye Cumhuriyeti çıkarlarına ters düşen; milli haysiyetimizi ve değerlerimizi karalayan, küçümseyen ya da bunlara zarar verebilecek nitelikte hiçbir yazıya yer vermez. İlkelerinden ödün vermeyen şeffaf yayıncılık anlayışını desteklemektedir. Herhangi bir çıkar grubu, örgüt, ideoloji, politik veya dini; hiçbir oluşumun parçası değildir. Köşe yazarlarımızın yazdıkları fikirler, kendi özgür düşünceleridir; İndigo Dergisi yayın politikası dahilinde değerlendirilir ve yayın ilkeleri ile çelişmediği müddetçe, düşünce ve ifade özgürlüğünü teşvik ederek yayına alınır. İndigo Dergisi, sunduğu tüm bilgilerin doğruluğunu teyit ve kontrol eder; bu bilgilerin geçerliliğine son derece önem verir.