Ayda 74 bin lira maaş alan Cumhurbaşkanı’nın “Bu fakir” diye başladığı her konuşmasını ayda 1600 lira alanlar elleri kızarana kadar alkışlıyorlar.
AK Parti’nin ekonomi politikalarına eleştiren Sözcü gazetesi yazarı Murat Muratoğlu bugünkü köşe yazısında et fiyatlarına ve Türkiye’deki refah gücüne değindi:
Cumhurbaşkanı; et fiyatlarının artış sebebini “artan refah nedeniyle talep artışına” bağladı. Haklı! Refah içerisinde olmasalar neden alkışlasınlar? Alkışlayanları da görsen, sanki kafes pirzola yiyip sıyırmadan atıyorlar!
Monaco Prensi çıkıp ülkede refah ve zenginlik olduğu için et çok tüketiliyor dese, onun için de et pahalı ve fiyatı artıyor diye devam etse, hadi neyse… Burası Türkiye… Kim doğru dürüst et yiyebiliyorsa çıksın bir adım öne…
Her yıl Küresel Refah Endeksi açıklanıyor. 2016 yılında 78’inci sırada olan bu fakirin ülkesi 2017’de 10 sıra geriledi 88’inci sıraya geldi. “Artan refah” derken acaba tersten mi okudu listeyi? Geçen yıl dolar 3.75 seviyesindeyken yani biz henüz bu kadar fakirleşmemişken açıklanmıştı liste…
Haritada göster desem bulamayacağınız yerler Türkiye’den daha refah içinde
Gidip de öyle Norveç, Danimarka, İrlanda gibi ülkelerle Türkiye’yi karşılaştırmak bize değil onlara ayıp olur. En azından refah anlamında Surinam seviyesinde olabilseydik.
Ne bileyim bari Namibya’yı, Umman’ı, Moğolistan’ı, Kırgızistan’ı geçseydik. Hepsi bizim önümüzde. Haritada göster desem bulamayacağınız yerler Türkiye’den daha refah içinde…
Zira halkımızın dünyadan pek haberi olmadığı için böyle cümleleri ciddiye alıp yemesi her daim geçerli. “Dış mihrak” der, “Kıskanıyorlar” der, “Her eve çamaşır makinesi giriyorsa, her eve buzdolabı giriyorsa demek ki refah seviyesi var” der. Çoğunluk da bunları et niyetine yer.
Afrika mı burası?
Ortada et yok muhabbeti var. Et de bildiğin temel gıda maddesi… Afrika mı burası? Dünyanın kaç ülkesinde gazeteciler çağrılıp “Halkımızı etle buluşturuyoruz” diye açıklama yapılır? Halk ile et ilişkisi görücü usulüne bağlanır…
Millet ete hasr’et
Türkiye, dünyada en az et tüketen ülkeler arasında… Oysa et ithalatında dünya ikincisi… Türkiye’de yıllık kişi başı 25 kilo et tüketildiği açıklanıyor. Yalan! Tüketilen eti nüfusa bölünce kişi başı yıllık tüketim 14 kiloda kalıyor. Nüfusun çoğu ancak kasabın önünden geçerken eti görebiliyor. Millet ete hasr’et…
Türkiye’ye ithalatta ikinci dedik… Birinci kim? Amerika… Tabii adamların porsiyonları yemek masasının yarısı olunca… Yılda kişi başı 120 kilo et tüketiyorlar, kişi başına…
Ya Avrupa? Kişi başı 80 kilo et tüketiyor yılda. Elalem pirzolayı kemiksiz götürüyor, bize hayvanın kemiğini sıyırmak kalıyor.
Dünyanın en az et tüketen ülkeleri arasında olduğun halde dünyanın en çok et ithal eden iki ülkesinden biri olacaksın. Sıkılmayacak, “Ülkeyi nereden nereye getirdim” diye nutuk atacaksın! Sahi ülkede bu kadar çok koyun varken ithal koyunu ne yapacaksın? (Kaynak: Sözcü)