Kadir Has Üniversitesi ve Kaos GL’nin özel ve kamu alanında 287 katılımcı ile bu yıl dördüncüsünü gerçekleştirdiği “İstihdamda LGBTİ + Anketi 2018” sonuçları açıklandı.
Kadir Has Üniversitesi Toplumsal Cinsiyet ve Kadın Çalışmaları Merkezi ve Kaos GL tarafından bu yıl dördüncüsü gerçekleştirilen “İstihdamda LGBTİ + Anketi”nın 2018 sonuçları açıklandı.
Araştırma sonucuna göre LGBTİ bireyler, iş hayatında cinsel kimliklerini gizlemek zorunda kalıyor. Özel sektör katılımcılarının yalnızca %22’si işyerlerinde cinsel kimliğini açık ederken, kamu sektöründe ise %6,7’si cinsel kimliğini açık edebiliyor.
Kadir Has Üniversitesi 10 Aralık Dünya İnsan Hakları Günü kapsamında, Kadir Has Üniversitesi Toplumsal Cinsiyet ve Kadın Çalışmaları Merkezi Müdürü Prof. Dr. Mary Lou O’Neil, Kadir Has Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dr. Öğr. Üyesi Reyda Ergün ve Kaos GL’den Murat Köylü’nün katılımıyla “İstihdamda LGBTİ + Anketi”nin 2018 yılı sonuçlarını açıkladı.
Özel sektörde tamamen açık çalışan LGBTİ + oranı yüzde 22, kamu sektöründe yüzde 6,7
“Türkiye’de kamu sektöründe çalışan LGBTİ bireylerin durumu 2018 Yılı Araştırması” sonuçlarına göre, araştırmaya katılan 198 kişiden 112’si cinsiyet kimliğini ‘erkek’, 64’ü ‘kadın’, 5’i ‘trans erkek’, 8’i ‘trans kadın’, 2’si de ‘trans’ olarak tanımlarken, 103’ü cinsel yönelimini ‘gey’, 39’u ‘lezbiyen’, 41’i ‘biseksüel’, 8’i ‘heteroseksüel’ olarak belirtiyor. İş yerinde tamamen açık olduğunu söyleyen çalışan oranı ise %22.
Yine aynı şekilde kamu sektöründe çalışan ve araştırmaya katılan 89 kişiden 58’i cinsiyet kimliğini ‘erkek’, 23’ü ‘kadın’ 5’i ‘trans kadın’, 1’i ‘trans erkek’, 1’i ‘gey ağırlıklı biseksüel’, 1’i de ‘trans’ olarak tanımlıyor.
Katılımcıların 12’si cinsel yönelimini ‘lezbiyen’, 54’ü ‘gey’, 18’i ‘biseksüel’, 3’ü ‘heteroseksüel’, 1’i ‘henüz bir cinsiyetim bile yok, kadın olsam erkeklerden hoşlanırdım’, 1’i de ‘transseksüel’ olarak belirtiyor. İş yerinde tamamen açık olduğunu söyleyen çalışan oranı ise %6,7.
Üst düzey çalışan LGBTİ + sayısı yüzde 7
Türkiye genelinde LGBTİ + çalışanlarının üst düzey olarak çalışma oranları özel sektörde %7 civarlarında. Bu oran kamu sektöründe ise üst düzey olarak çalışma oranı ise %2 olarak belirtiliyor. Ayrıca iş yerinde açık olamama durumunun iş verimini etkilediğini belirten katılımcılar, işyerlerinde bu durumun gerçek performanslarını göstermekte sorun oluşturduğunu da belirtiyor.
Kamu ve özel sektörde kurum içinde yaşanan ayrımcılık
Yapılan araştırmada kamu sektöründe katılımcıların iş yerinde maruz kaldığı ayrımcılık deneyimlerine de yer verildi.
Katılımcılara ‘İşyerinizde bizzat kendinize yönelik cinsel kimlik ayrımcılığı veya nefret suçu vakalarıyla karşılaştınız mı?’ sorusu yöneltildiğinde 12 katılımcı ‘Karşılaştım’, 20 katılımcı ‘Karşılaşmadım’, 18 katılımcı ‘Karşılaşmadım. Çünkü cinsel kimliğim belli olmuyor’, 39 katılımcı ise ‘Karşılaşmadım çünkü cinsel kimliğimi gizliyorum’ şeklinde cevapladı.
Aynı şekilde özel sektör üzerinde yapılan araştırmaya göre, 31 katılımcı ‘Evet karşılaştım’, 83 katılımcı ‘Hayır karşılaşmadım’, 84 katılımcı ise ‘Karşılaşmadım çünkü cinsel kimliğimi gizliyorum’ şeklinde cevapladı. Kamu sektörüne paralel olarak açık uçlu cevaplar vasıtasıyla raporda katılımcıların maruz kaldıkları ayrımcılık deneyimlerine de yer verildi.
Toplumsal farkındalık kampanyaları ve ulusal mevzuat
Anket kapsamında katılımcılara ‘Sizce iş yerlerinde LGBTİ + çalışanlara dönük ayrımcılığa karşı alınması gereken başlıca 3 önlem neler olabilir?’ sorusu; Özel sektörde cinsel kimlik ayrımcılığına karşı alınması gereken önlemin “toplumsal farkındalık kampanyaları” olduğunu düşünen katılımcılar; ikinci seçenek olarak “ulusal mevzuatta ayrımcılık yasağı”‘nın önemli olduğu vurgusunu yaptı.
Kamu sektöründe ise ilk sırayı “ulusal mevzuat” ve “toplumsal farkındalık kampanyaları” alırken; üçüncü sırayı ise “örgütlü mücadele ve dayanışma ağları” vurgusu aldı.