Korkutan uyarı: Marmara’yı 3 kaçınılmaz deprem bekliyor!

Jeofizik Yüksek Mühendisi Prof. Dr. Ahmet Ercan: Marmara’da kaçınılmaz 3 deprem bekleniyor. Bir tanesi Gemlik Körfezi’nin girişinde İmralı depremi, bir tanesi Küçükçekmece İstanbul depremi, bir tanesi de Marmara Ereğlisi önünde Tekirdağ depremi.

Korkutan uyarı: Marmara 3 kaçınılmaz deprem bekliyor!

Prof. Dr. Ercan, Bülent Ecevit Üniversitesi’nde (BEÜ) ‘5 Aralık Dünya Mühendisler Günü’ nedeniyle düzenlenen ‘Türkiye’nin Depremselliği’ konulu konferansa konuşmacı olarak katıldı. Konferansı BEÜ Rektörü Prof. Dr. Mustafa Çufalı, BEÜ Mühendislik Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Hakan Kutoğlu, akademisyenler ve öğrenciler takip etti.

Prof. Dr. Ercan, 50 yıldır bilimle uğraştığını ve yaratılışta en ufak hata görmediğini söyledi. Doğa olaylarını felakete çevirenin insanoğlu olduğunu kaydeden Ercan şöyle konuştu:


“Çünkü doğanın insan gibi bir yaşantısı vardır. O yaşantıya insanoğlu uyum sağlamak zorundadır. Onun sonu kırağın olur yani Arapçasıyla felaket olur. Depremler olmasa balık tuttuğunuz denizler, güzel dağlar olmazdı. Zonguldak’ın altındaki maden yatakları olmazdı. Tarım yapamazdık, ırmaklar olmazdı. ‘Allah’ım inşallah deprem olmaz’ diyor ya bazıları; sen ‘İnşallah yaz gelmez, güneş doğmaz’ diye dua edebiliyor musun? Bu doğanın kanunudur.”

Türkiye’de 5.5 şiddetli depremden sonrakiler öldürücüdür

Prof. Dr. Ercan, Türkiye’nin 1’inci derece deprem bölgesi olmadığını söyledi. Bunun olması için Türkiye’de 8 şiddetinden büyük depremi olması gerektiğini; ancak en büyük depreminin 7.9 ile Erzincan depremi olduğunu dile getiren Prof. Dr. Ercan, şunları söyledi:

“Ekonomisi kötü olan ülkelerde deprem kırağın yani felaket olur. Neden? Sağlam yerde sağlam yapı yapabilmek için kişisel gelirinizin yılda 25 bin dolardan daha yüksek olması gerekiyor. Türkiye’nin ulusal geliri 11 bin dolar civarında. Demek ki Türkiye’deki depremler hala kırağın olmayı devam edecektir. Depremlerden korunmak için ne gerekiyor?

Ekonomimizi, eğitimimizi geliştirmeni gerekiyor. En yoksul Japon’un ulusal geliri 45 bin dolardır. Japonya’da depremin yıkıcı olması için 8’den büyük olması gerekiyor. Türkiye’de ise 5.5 şiddetli depremden sonrakileri öldürücü oluyor.”

Prof. Dr. Ahmet Ercan
Prof. Dr. Ahmet Ercan, İzmir Karaburun depremini 2 ay öncesinden tahmin etmişti.

Deprem güvenliği yapılarının yapılabileceği bölgeler

Türkiye’deki depremlerin yüzde 52’sinin Kuzey Anadolu kırığında, yüzde 33’ünün de Batı Anadolu Bölgesi’nde oluştuğunu belirten Prof. Dr. Ercan, deprem güvenliği yapılarının yapılabileceği bölgeleri açıklayarak, şunları kaydetti:


“Yozgat’ın güneyi, Sivas’ın güney kısımları, Ankara’nın Beypazarı ve Nallıhan kısımları, Yalova’nın bulunduğu kesimler, İstanbul’un kuzey kısımları, tüm Karadeniz Bölgesi, Çeşme’nin belli kısımları, Antalya ve Konya’nın belli kısımları oldukça güvenli yerlerdir. Türkiye eğer deprem güvenliği yapıları yapacaksa buraları tercih edebilir.”

“Marmara’yı 3 kaçınılmaz deprem bekliyor!”

deprem marmara yalova gemlik imralı küçükçekmece tekirdağ çorlu istanbul

Prof. Dr. Ercan, Marmara’da olması beklenen 3 depremle ilgili de şöyle konuştu:

“Kaçınılmaz olarak buralarda bu 3 deprem olacaktır. Bir tanesi Gemlik Körfezinin girişinde İmralı depremi. Bir tanesi Küçükçekmece İstanbul depremi. Bir tanesi de Marmara Ereğlisi önünde Tekirdağ depremi olmak üzere 3 tane deprem beklemektedir Marmara’yı. İstanbul depremini tabloda kırmızı kırağın olarak belirledim.

Daha sonra Tekirdağ Marmara Ereğli‘sindeki beyaz kırağın vardır. Beyaz fayın büyüklüğü 7.2 şiddetinde. İstanbul önünde olacak ise 6.4 ile 6.7 şiddetleri arası olacaktır. Gemlik kırığı ve Mudanya ile İmralı depreminin olacağı yerde 6.3 şiddetinde olacaktır.”

İstanbul depremi 2045’ten önce olursa şaşırırım

İstanbul’da beklenen depremin hangi yıl olabileceği konusuna da değinen Prof. Dr. Ercan, “2045’ten önce olacaksa şaşırırım. Bazıları her an olabilir, diyor. 1999’dan beri hala her an olmadı. Bilim adamı net konuşmalıdır. Artısı eksisi vardır. Hiçbir çalışman yoksa her an deprem olabilir, dersin. Bu laf yanlış değil. Zaten depremler oluyor. İstanbul depremi ne zaman olacak? O zaman bu işin mekanizmasını bilmen gerekiyor.

İstanbul’daki depremlerde gecikme oluyor ama hiçbir zaman beklenenden önce olmuyor demektir. Gecikme yıllarına denk gelmişse benim 2045 yılında beklediğim deprem 2150 yılında bile olabilir. İstanbul’da olması beklenen depremin yüzde 35’i Anadolu, yüzde 65’i Avrupa yakasını etkileyecektir. En eski yapılar da Avrupa yakasındadır” dedi.


Anadolu’da gelecek yıllarda toplam 33 deprem beklediğini dile getiren Prof. Dr. Ercan, İstanbul’un yanı sıra Merzifon, Çorum, Amasya ile Erzincan ve doğusunun da şu an depremin beklendiği yerler olduğunu söyledi.

Korkutan uyarı: Bu 2 fay aynı anda kırılırsa kıyamet kopar!


Editor
İndigo Dergisi Haber Merkezi | İndigo Dergisi, 18 yıldır yayın hayatında olan bağımsız bir medya kuruluşudur. İlkelerinden ödün vermeden tarafsız yayıncılık anlayışı ile çalışmaktadır. 2005 yılında kurulan İndigo Dergisi, indigodergisi.com web sitesi üzerinden tamamen dijital ortamda günlük yayın yapmaktadır. Aynı zamanda Türkiye’nin ilk internet haber dergisi olmakla birlikte, tüm yayın kadrosu ve okurlarıyla birlikte sürekli gelişmektedir. İndigo Dergisi’nin amacı; gidişatı ve tabuları sorgulayarak, kamuoyu oluşturarak farkındalık yaratmaktır. Vizyonu; okuyucularında sosyal sorumluluk bilinci geliştirerek toplumun olumlu yönde değişimine katkıda bulunmaktır. Temel değerleri; dürüst, sağduyulu, barışçıl ve sosyal sorumluluklarının bilincinde olmaktır. İndigo Dergisi, Türkiye’nin saygın İnternet yayınlarından biri olarak; iletişim özgürlüğünü halkın gerçekleri öğrenme hakkı olarak kabul etmekte; Basın Meslek İlkeleri ve Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne uymayı taahhüt eder. İlaveten İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni benimsemekte ve yayın içeriğinde de bu bildiriyi göz önünde bulundurmaktadır. Buradan hareketle herkesin ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir milli veya içtimai menşe, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin eşitliğine ve özgürlüğüne inanmaktadır. İndigo Dergisi, Türkiye Cumhuriyeti çıkarlarına ters düşen; milli haysiyetimizi ve değerlerimizi karalayan, küçümseyen ya da bunlara zarar verebilecek nitelikte hiçbir yazıya yer vermez. İlkelerinden ödün vermeyen şeffaf yayıncılık anlayışını desteklemektedir. Herhangi bir çıkar grubu, örgüt, ideoloji, politik veya dini; hiçbir oluşumun parçası değildir. Köşe yazarlarımızın yazdıkları fikirler, kendi özgür düşünceleridir; İndigo Dergisi yayın politikası dahilinde değerlendirilir ve yayın ilkeleri ile çelişmediği müddetçe, düşünce ve ifade özgürlüğünü teşvik ederek yayına alınır. İndigo Dergisi, sunduğu tüm bilgilerin doğruluğunu teyit ve kontrol eder; bu bilgilerin geçerliliğine son derece önem verir.