Astroloji: 2027 yılına kadar Koç burcunda seyahat edecek Şiron (Chiron), Türkiye’yi ve kişisel olarak bizleri nasıl etkileyecek?
Astroloji’de Şiron (Chiron); psikolojik olarak zorlandığımız, kendimize yetemediğimiz, yara aldığımız (fiziksel veya psikolojik) fakat bizim üstesinden gelemediğimiz, yaralandığımız konularla ilgili bir başkasına maddi veya manevi yararımızın dokunduğu noktaları işaret eder.
Şiron artık Koç burcunda seyahat ediyor ve 17 Nisan 2027 senesine kadar bu burçta seyahat edecek. Bu dönem hem bireysel olmaya, öz güvenimizi ortaya koymaya çalışırken, inisiyatif alırken, bağımsızlaşmaya çalışırken; hem yaralar alacağımızı hem de bu süreçte bu yaraları iyileştirmeye çalışacağımıza işaret eder. Başkalarını, tek başlarına hareket etme konusunda motive ederken kendi içsel yaralarımızla yüzleşip, bu alanlarımızı iyileştirmeye çalışacağız aslında.
Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluş zamanına denk geliyor
Bu aslında savaş, kaos ve zorluklarla geçen bir süreçtir. Bu yüzden bizi bekleyen önemli bir süreç var 2027 yılına kadar. Dünya üzerinde yeniden savaşların kol gezeceği bir süreç.
Daha önce Şiron’un Koç burcunda olduğu yıllar:
1968 – 1977 yıllarında Vietnam Savaşı zamanı
1917 – 1926 yılları 1. Dünya savaşı ve akabinde Türkiye’nin kuruluşu.
Türkiye açısından ise bu dönem çok daha önemli ve kilit bir dönem. Çünkü yukarıda gördüğünüz tarihlerin ilkinde Türkiye Cumhuriyeti’inin kuruluş zamanına denk düşmekte. Yani Türkiye’nin Şiron’u Koç burcunda.
Türkiye, önümüzdeki 8 – 9 sene içinde bir Şiron döngüsü yaşayacak. Peki bu ne anlama geliyor? Türkiye’nin Şiron’u 18 derece Koç burcunda yer almakta ve Türkiye haritasında bu 10. evde yer almakta ve 11. evi de ayrıca etkilemekte.
Türkiye Şiron döngüsünü daha önce bir kere yaşadı. (1968 – 77 yılları arasında) O dönem ülkemiz açısından neler olmuştu bunlara bakarak, referans belirleyebilir, önümüzdeki süreci tayin edebiliriz.
En son Şiron Koç burcunda Türkiye ve Dünya’da neler yaşanmıştı?
• Temmuz 1968: ABD askerlerinin denize dökülmesi. 6. Filo’nun İstanbul limanına demirlemesinde sonun başlangıcı olacaktı.
• Kitlesel öğrenci hareketleri
• Türkiye’de ilk kalp nakli yapıldı. Doktor Kemal Beyazıt ve ekibinin gerçekleştirdiği ameliyat sonrası hasta 18 saat yaşayabildi.
• 18 Ağustos 1970 Türkiye’de, General Elektrik ve General Motor fabrikaları işçileri isteklerinin yerine getirilmediğini öne sürerek fabrikayı işgal etti. Amerikalı Genel Müdür Mr. Diehl ile birlikte yöneticilerden 3 kişiyi bir süre fabrikada alıkoyan işçiler, işverenin toplu sözleşme şartlarını kabul ettiğini bildirmesi üzerine direnişten vazgeçti. Bu olay İstanbul’da sıkı yönetimin ilanından sonra yapılan ilk işçi eylemi oldu.
• 25 Ağustos 1970 18 şeker fabrikasında 21 bin işçi grevde.
• 26 Mart 1971 Bangladeş bağımsızlığını ilan etti.
• 23 Mayıs 1971 İstanbul’da sokağa çıkma yasağı kondu. 25 bin asker ve polis kentte arama yaptı.
• 30 Ocak 1972 İngiliz askerleri, Kuzey İrlanda’da gösteri yapanların üzerine ateş açarak 14 insan hakları savunucusunun ölümüne neden oldu. Bugün İngiltere tarihine kanlı pazar olarak geçti.
• 25 Nisan 1974 Portekiz’de Karanfil Devrimi gerçekleşti, General Antonio Spinola’nın yönettiği askeri ayaklanmayla Salazar’ın faşist diktatörlüğü devrildi.
• 20 Temmuz 1974 Türk Silahlı Kuvvetleri Kıbrıs’a hava indirme ve çıkarma harekatına başladı. Başbakan Bülent Ecevit, “Biz aslında savaş için değil, barış için ve yalnız Türklere değil, Rumlara da barış götürmek için adaya gidiyoruz” dedi.
• 11 Ocak 1975 Kıbrıs Barış Harekatı’nda 484 şehit verildiği açıklandı.
• 18 Ağustos 1975 Hilton Oteli’nde Turizm-İş Sendikası’na bağlı işçilerin 14 gündür sürdürdükleri direniş sona ermesiyle, bu kez de Oleyis’e bağlı işçiler direnişe geçti.
• 20 Ağustos 1975 BMC Kamyon Fabrikası’nda Maden-İş İzmir Şubesi’ne kayıtlı 2 işçinin işten çıkarılması üzerine 100 işçi direnişe geçti.
• Ve bu süreç içinde sene sene yazmadım ama bir sürü idam haberi de var…
Gençler siyasi anlamda bir araya gelebilir
Buradan yola çıkarak, bu dönem yeni askeri gelişmelerin olabileceğini ve hız kazanabileceğini düşünebiliriz. Sağlıkla ilgili önemli ilkleri gerçekleştireceğimiz bir dönem var önümüzde diyebiliriz. Dünya üzerinde birçok ülke bağımsızlığını ilan etmeye başlayacak diyebiliriz. Özellikle gençler, öğrenciler siyasi anlamda bir araya gelebileceklerini düşünebiliriz. Önemli firmalarda çalışan kişilerin büyük çaplı grev ve boykot yapabileceğini düşünebiliriz.
Bireylere etkileri
Bu dönem hayattaki varoluş amacımıza dair derin bir sorgulama içine girerken, belki de hayatta var olmak bizler için bir nevi savaşmak, hayatta kalmak meselesi iken daha çok bu savaşları ne için verdiğimizi, bu savaşlara değip değmeyeceğini sorgulayacağız belki de.
Bunun öteki yandan riskli tarafı aslında, intihar oranlarının artması şeklinde görebiliriz çevremizde. Zira varoluş amacının yaralanması, kaybolması böyle bir etki yaratabilir.
Hayatımızın iplerini ele almak, özgürlüğümüzü kazanmak ya da özgürlüğümüzü kaybettiğimiz noktaları tespit ederek bu alanlarda büyük ve önemli adımlar atacağımız bir süreç bekliyor bizleri.
Tabii bu şekilde özgürlük elde ederken diğer yandan bir takım başka koşulları da feda etmemiz, geride bırakmamız gerekecek. Asıl sınav da konfor gibi görünen bu alanları cesaretle geride bırakabilmek olacak.
Kimi bunu iş hayatında deneyimleyecekken, kimi aşk ilişkilerinde, kimi para kazanma yöntemlerinde, kimi ise ufak tefek bağımlılıklarında (sigara..vb). Bu anne, baba, eş, patron…vb her kim olursa olsun, yaratıcı benliğimizi tanımanın ve ben buyum, buradayım ve ben de varım demenin zamanı geliyor.
Tatmin olmadığımız her türlü durumda kendimizi koparacağız
Artık kişisel tatmin daha önemli olacak, kişisel olarak tatmin olmadığımız her türlü durumdan kendimizi koparacağız. Tabii bu koparmaları gerçekleştirirken, Koç’un getirdiği öfkeyle ve plansız yapmak, iyileştirmemiz gereken yeni yaraların açılmasına neden olabilir.
Bilgiyi kullanarak yenilikler yaratma gücüyle tanışacağız. Kendimizi daha çok bilgi yolu ile ispat etmeye çalışacağız. Kişisel gelişimin değeri çok daha artacak, kimliğimizi iyileştirmeye daha fazla odaklanacağız, kişisel yeteneklerimizi çok daha fazla keşfedebilecek, daha önce denemediğimiz, denemekten korktuğumuz taraflarımızı geliştirmeye başlayacağız. Bunu yaparken korkmadan, çekinmeden, inisiyatif almaktan çekinmeden yapmayı öğreneceğiz.
Çok önemli, kendimizi keşif süreci başlıyor aslında. Özellikle Koç’lar; yaşam koçları, terapistler, şifa çalışmaları yapanların çok daha fazla prim yapacağı bir dönem başlıyor.
Şiron bir yerde fiziksel yaralanmalar ve ameliyatlarla da ilgilidir. Bu dönem baş bölgemize dikkat etmeli, baş bölgesindeki organların sağlıklarında bozulmalar söz konusu olabilir. Özellikle baş ağrıları çok tetiklenebilir. Stres kaynaklı baş ağrılarında artışlar söz konusu olabilir.
Şiron tıp ile de yakından ilgilidir. Bu dönem beynin yapısı, beyin işleviyle ilgili çığır açabilecek yeni gelişmeler, araştırmalar söz konusu olabilecektir. Yeni dini önderler, liderler ortaya çıkabilir bu süreçte. Din savunuculuğunu kaba kuvvet ile yapan insanların sayısı artabilir. Dünya üzerinde savaş, özgürlük, bağımsızlık gibi temalarda aynı şekilde daha güçlü bir şekilde kendini gösterecektir.
Yazar: Dinçer Güner – sorumgeldi.com | Sözcü Astroloji