İstanbul’da birçok bina çökme tehlikesi ile karşı karşıya!

İstanbul Kartal ilçesinde çöken 8 katlı ve 14 dairesi olan bina enkazında şimdiye kadar en az 11 kişi hayatını kaybetti, 15 kişi de yaralı olarak kurtarıldı. TMMOB İnşaat Mühendisleri Odası İstanbul Şubesi, muhtemel bir depremde yaşanacak çaresizliğe dikkat çekti. İstanbul’da birçok bina çökme tehlikesi ile karşı karşıya!

İstanbul binlerce bina çökme tehlikesi ile karşı karşıya!

İnşaat Mühendisleri Odası İstanbul Şubesi tarafından, Kartal’da meydana gelen bina çökmesiyle ilgili yapılan açıklama şöyle:

İmar barışı ismi altında kaçak yapılara af getirenler,

BU SİZİN ESERİNİZDİR!


6 Şubat 2019’da, İstanbul Kartal’da 8 katlı bir bina çöktü. Binada 14 daire ve zemin katta konfeksiyon atölyesi bulunuyordu. İstanbul Valiliği tarafından yapılan açıklamada, binanın üç katının kaçak olduğu, enkaz altında çok sayıda insanın olduğu belirtildi.

Binanın neden göçtüğü, göçme öncesi uyarı verip vermediği bilinmiyor. Basına yansıyan ilk bilgilere göre 1992’de ruhsatlı şekilde yapılan binayla ilgili yıkım kararı olup olmadığı, imar affına başvurup başvurmadığına dair açıklama yapılmadı.

Son birkaç ay içerişinde meydana gelen göçme ve yıkılmalara bakıldığında bunun bir varsayımdan öte gerçeklik olduğunu görürüz. Bağcılar Kirazlı Sokak’ta ve Beyoğlu Sütlüce Sokak’ta bulunan iki bina göçmüş, Sancaktepe’de bir ilkokulun istinat duvarı yıkılmış, Ümraniye Parseller Mahallesi’nde metro kazısı nedeniyle binalar göçme tehlikesi nedeniyle boşaltılmıştır.

İnşaat Mühendisleri Odası İstanbul Şubesi Kartal Sema Sokak’a acilen heyet göndermiş, ilk gözlemlere göre çökmenin zemin kattaki kolonların taşıma kapasitelerini yitirmesi nedeniyle olduğu sonucuna varmıştır. Benzer olaylar daha önce de yaşanmıştı; Konya Zümrüt Apartmanı, Diyarbakır Hicret Apartmanı, Zeytinburnu Beştelsiz Mahallesi’ndeki bina da aynı nedenle çökmüş ve onlarca insan hayatını kaybetmişti.

İstanbul Yapı stoku mevcut durumu ortadadır.

Yapı stokunun büyük bölümü ya ruhsatsız ve kaçaktır ya da mühendislik hizmeti almadan üretilmiştir. Meydana gelen her olay ister istemez depremi akla getirmektedir. Olası bir depremde İstanbul yapı stokunun ne tepki vereceğini tahmin etmek için inşaat mühendisi olmaya gerek yoktur. Açık ki İstanbulluların can ve mal güvenliği bulunmamaktadır.

İnşaat Mühendisleri Odası İstanbul Şubesi’nin, İmar Barışı ismi altında başlatılan ve esasen imar affı olarak uygulamaya alınan girişime yaptığı itirazın ne kadar dayanaklı olduğu açığa çıkmıştır. İstanbul’da pek çok bina aynı durumdadır ve ne yazık ki bu sebepten dolayı haklı çıkmaya devam edeceğiz.

kartal cevizli enkaz

İmar affına neden gerek duyulmuştur?

Mühendislik hizmeti almadan üretilen yapıların yasal statü elde ederek mevcudiyetini sürdürecek olmasından vatandaşların can ve mal güvenliği ve kamu yararı açısından zararı bir tarafa bırakalım, ne gibi bir yarar umulmaktadır? Yoksa karar vericileri harekete geçiren imar affı başvurularından toplanacak para mıdır? İnsan hayatı ne zaman öncelikli olacaktır?

Bu sorunların yanıtı ne olursa olsun, gerçek yanıt Kartal’da depreme bile maruz kalmadan binanın göçmesiyle verilmiştir. İmar affının kaçınılmaz sonucu budur ve bu facialar devam edecektir. Mühendislik mesleğini itibarsızlaştıran, yapı üretim sürecinin dışına çıkartmaya çalışan zihniyetin eseriyle bugün Kartal’da karşı karşıya kaldık. Korkarız ki kalmaya da devam edeceğiz.

“Afet sonrası organizasyon yetersizliği”

Kartal faciası, afet sonrası organizasyonda ne kadar yetersiz olduğumuzu da açığa çıkartmıştır. Bir binada bile yetersiz kalan müdahale ve kurtarma çalışmalarının olası bir İstanbul depreminde nasıl hayata geçeceğini düşünmek bile geleceğe dönük kaygıları çoğaltmaktadır.


Merkezi yönetim ve yerel yönetimler tarafından acilen hayata geçirmesi gereken önlemler bulunmaktadır. Yapılar güvenli hale getirilmeli, afet sonrası çalışmaları bilimsel temele oturtmalıdır. Bunları yapmak yerine olumsuz sonuçlar doğurması kaçınılmaz olan uygulamalar başlatmak, imar affı ilan etmek kent ve insanlık suçu olarak tarihe geçecektir.

Olayda hayatını kaybeden vatandaşlarımıza rahmet, yakınlarına sabır ve yaralılara acil şifalar diliyoruz.

TMMOB İnşaat Mühendisleri Odası
İstanbul Şube Yönetim Kurulu

kartlal binanın çökmesi

Kartal’da çöken binada aileler yok oldu!

Kartal’da çöken binada 16 yaşındaki bir erkek çocuğu 45 saat sonra enkaz altından çıkarıldı. Bununla birlikte enkazdan canlı olarak kurtarılanların sayısı 14’e yükseldi.

İstanbul Valiliğinin son açıklamasına göre Kartal’da çöken binanın enkazında şu ana kadar 11 kişinin cansız bedenine ulaşıldı. Hayatını kaybedenlerin kimliklerini belirleme çalışmaları devam ederken, 14 kişinin de yaralı kurtarıldığı bildirildi. Arama ve kurtarma çalışmaları ise aralıksız sürdü.

Hayatını kaybeden vatandaşlar:

Valilik, Kartal’da çöken binada ölen ve yaralananların kimliklerini açıkladı:

Ayşe Alemdar
Yıldız Gündüzoğlu
Fatma Karaman
Mustafa Alemdar
Safiye Alemdar (Mustafa Alemdar’ın annesi)
Safiye Alemdar (Mustafa Alemdar’ın eşi)
Erdoğan Alemdar
Saime Alemdar
Ecrin Alemdar
Eslem Alemdar
* Son çıkarılan bir kişinin ise kimlik tespit çalışmaları sürüyor.

45 saat sonra 16 yaşındaki erkek çocuk enkaz altından kurtarıldı
45 saat sonra 16 yaşındaki erkek çocuk enkaz altından kurtarıldı

Yaralanan vatandaşlar:

Hilal Tuana Alemdar (13 yaşında, genel durumu iyi, Bezmialem Dragos Hastanesi)
Halil İbrahim Alemdar (23 yaşında, genel durumu iyi, Kartal EAH)
Adem Alemdar (47 yaşında, ameliyat oldu, yoğun bakımda, Kartal EAH)
Hatice Aliefendioğlu (81 yaşında, genel durumu iyi, Kartal EAH)
Adile Oral (77 yaşında, genel durumu iyi, Kartal EAH)
Nazan Tekgöz (37 yaşında, genel durumu iyi, Kartal EAH)
Güler Yılmaz (56 yaşında, genel durumu iyi, Kartal EAH)
Bahriye Aktar (75 yaşında, yoğun bakımda, Kartal EAH)
Tayyip Mahmut Alemdar (9 yaşında, genel durumu iyi, Kartal EAH)
Ali Alemdar (75 yaşında, genel durumu iyi, Kartal EAH)
Hüsniye Yaman (59 yaşında, genel durumu iyi, Kartal EAH)
Leyla Yaman (63 yaşında, genel durumu iyi, Kartal EAH)
Azra Havva Tekgöz (6 yaşında, yoğun bakımda, Lütfi Kırdar EAH)

Bakan Soylu kurtarma bölgesindeydi

Çöken binanın çevresinde incelemelerde bulunurken, arama kurtarma çalışmalarını yerinde takip etti. Bakan Soylu, göçüğün ardından yaklaşık 31 saattir ekiplerin büyük bir gayretle çalışmasını sürdürdüğünü belirtirken, hayatını kaybedenlerin sayısının 11’e yükseldiğini söyledi. Hayatını kaybeden vatandaşlara Allah’tan rahmet dileyen Soylu, yaşamını yitiren vatandaşların kimlik tespiti için çalışmaların sürdüğünü dile getirdi.

süleyman soylu kartal çöken binada kurtarma çalışmaları

Arama kurtarma çalışmalarının bütün hızıyla devam ettiğini vurgulayan Soylu, şunları kaydetti:

“Şu anda gerek AFAD ekipleri, gerek itfaiye ekipleri, büyükşehir belediyesi, gerek Sağlık Bakanlığının 112 ekipleri, gerek jandarma kurtarma ekipleri, gerekse UMKE’ler, gerekse de sivil toplum kuruluşlarının ve belediyelerin kurtarma ekipleri, hakikaten insanüstü bir gayretle çalışmalara devam ediyorlar. Duamız, gayretimiz ve çalışmalarımız enkazın altında şu anda bulunan vatandaşlara sağ salim şekilde erişilebilmeleridir. Bunun için hakikaten çok titiz ve önemli bir çalışmayı arkadaşlar ortaya koyuyorlar.”


Enkaz altında kalan yakınlarını sabırla ve metanetle bekleyen ailelere şükranlarını ileten Soylu, “Allah sabırlarını arttırsın, hepimizin, bütün milletimizin, geçmiş olsun dileklerimizi tekrar iletiyoruz. Çalışan arkadaşlarımıza gayret vermesi için Cenabı Allah’a dua ediyoruz. Çünkü onların da gayretleri, moralleri önemli. İnşallah şu anda bu çalışmalar, bu dediğim ölçüler seviyesinde yürümektedir. Allah, bizim de buradaki çalışan kardeşlerimizin de yardımcısı olsun inşallah.” değerlendirmesini yaptı.

Sütlüce’de çöken binanın iskanı olmadığı ortaya çıktı


Editor
İndigo Dergisi Haber Merkezi | İndigo Dergisi, 18 yıldır yayın hayatında olan bağımsız bir medya kuruluşudur. İlkelerinden ödün vermeden tarafsız yayıncılık anlayışı ile çalışmaktadır. 2005 yılında kurulan İndigo Dergisi, indigodergisi.com web sitesi üzerinden tamamen dijital ortamda günlük yayın yapmaktadır. Aynı zamanda Türkiye’nin ilk internet haber dergisi olmakla birlikte, tüm yayın kadrosu ve okurlarıyla birlikte sürekli gelişmektedir. İndigo Dergisi’nin amacı; gidişatı ve tabuları sorgulayarak, kamuoyu oluşturarak farkındalık yaratmaktır. Vizyonu; okuyucularında sosyal sorumluluk bilinci geliştirerek toplumun olumlu yönde değişimine katkıda bulunmaktır. Temel değerleri; dürüst, sağduyulu, barışçıl ve sosyal sorumluluklarının bilincinde olmaktır. İndigo Dergisi, Türkiye’nin saygın İnternet yayınlarından biri olarak; iletişim özgürlüğünü halkın gerçekleri öğrenme hakkı olarak kabul etmekte; Basın Meslek İlkeleri ve Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne uymayı taahhüt eder. İlaveten İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni benimsemekte ve yayın içeriğinde de bu bildiriyi göz önünde bulundurmaktadır. Buradan hareketle herkesin ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir milli veya içtimai menşe, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin eşitliğine ve özgürlüğüne inanmaktadır. İndigo Dergisi, Türkiye Cumhuriyeti çıkarlarına ters düşen; milli haysiyetimizi ve değerlerimizi karalayan, küçümseyen ya da bunlara zarar verebilecek nitelikte hiçbir yazıya yer vermez. İlkelerinden ödün vermeyen şeffaf yayıncılık anlayışını desteklemektedir. Herhangi bir çıkar grubu, örgüt, ideoloji, politik veya dini; hiçbir oluşumun parçası değildir. Köşe yazarlarımızın yazdıkları fikirler, kendi özgür düşünceleridir; İndigo Dergisi yayın politikası dahilinde değerlendirilir ve yayın ilkeleri ile çelişmediği müddetçe, düşünce ve ifade özgürlüğünü teşvik ederek yayına alınır. İndigo Dergisi, sunduğu tüm bilgilerin doğruluğunu teyit ve kontrol eder; bu bilgilerin geçerliliğine son derece önem verir.