Nilhan Osmanoğlu’ndan İsmet İnönü’ye çirkin iftira!

Sultan 2. Abdülhamid’in torunu Nilhan Osmanoğlu, Türkiye’nin 2. Cumhurbaşkanı İsmet İnönü’nün ülkeye dönmek isteyen Osmanlı hanedanı üyelerine “Bunun bir bedeli var” diyerek mücevherlerini aldığını iddia etti.

Nilhan Osmanoğlu'ndan İsmet İnönü'ye çirkin iftira

Osmanlı Padişahı 2. Abdülhamid’in 5’inci kuşaktan torunu olan Nilhan Osmanoğlu, katıldığı bir konferansta Fransa’da yaşayan Abdülhamid ailesiyle eski Cumhurbaşkanı İsmet İnönü arasında geçtiğini iddia ettiği bir görüşmeyi anlattı.

Osmanoğlu, İnönü’nün Türkiye’ye dönmek isteyen Osmanlı hanedanı üyelerine “Bunun bir bedeli var” dediğini ve ellerindeki mücevherleri aldığını iddia etti.


İnönü’nün Paris’te görüştüğü Abdülhamid’in eşinin mücevherlerini alıp Türkiye’ye döndüğünü ileri süren Osmanoğlu, mücevherlerin İnönü’nün eşi Mevhibe İnönü’nün üzerinde görüldüğü söyledi.

İddialarıyla ilgili hiçbir belge sunmayan Nilhan Osmanoğlu, söz konusu görüşmenin bir mektupta geçtiğini belirtti.

Hayri İnönü: Büyükbabam sinirlendiği zaman ‘hadi canım sen de’ derdi

Osmanoğlu’nun sözlerine sosyal medyadan tepki yağdı. İsmet İnönü’nün torunu Hayri İnönü, “Rahmetli Demirel’in bir lafı vardı ‘İftiranın yakışanından korkacaksın’ diye. Büyükbabam İsmet İnönü de sinirlendiği zaman ‘Hadi canım sen de’ derdi” ifadelerini kullandı.


Gazeteci İsmail Saymaz da savcıları göreve çağırarak, “Cumhuriyetin kurucularına hırsız deniyor ve iftira atılıyor. Siz hangi güne ‘cumhuriyet’ savcısısınız?” diye sordu.


DAHA ÖNCE NE OLMUŞTU?

Nilhan Osmanoğlu: Atatürk aileme saygı göstermedi

Nilhan Osmanoğlu daha önce de “Gazi Mustafa Kemal Atatürk’le ilgili ne düşünüyorsunuz?” sorusu üzerine şöyle konuşmuştu:

“Ben her zaman söylüyorum. Tarihimi her zaman ailem olarak görüyorum. İyisiyle, kötüsüyle, hatasıyla, yanlışıyla ailem olarak görüyorum. Düşünün ki, ailenizde bir hata olmuş. Bir Paşa yüzünden veya nasıl söyleyeyim, Osmanlı döneminde devşirmelere laf söylerler. Neticede Mimar Sinan da, Merzifonlu Kara Mustafa Paşa da çok sağlam devşirmelerdir.

Sonrasında gelen Paşalar yüzünden ihanete uğramışlar. Yani bu Paşalar da bizim paşalarımızdı. Dolayısıyla ben iyisiyle kötüsüyle, sahip çıkma taraftarıyım. Seviyor muyum, sevmiyor muyum? Bu beni ilgilendirir. Kimse kimseyi sevmek zorunda değil ama herkes herkese saygı göstermek zorunda.


Yani buna zorunda olduğunuzu hiçbir zaman unutmayın. Kimse kimseyi sevmek zorunda değil ama saygı göstermek zorundadır. Dolayısıyla, Mustafa Kemal Atatürk benim aileme saygı göstermemiş olabilir ama ben ailemden aldığım adaptan ötürü kendisine saygı gösteriyorum.

Atatürk ile Amerikalı bir çocuk arasındaki ilginç mektuplaşma


Editor
Haber Merkezi ▪ İndigo Dergisi, 20 yıldır ilkelerinden ödün vermeden tarafsız yayıncılık anlayışı ile çalışan bağımsız bir medya kuruluşudur. Amacımız: Gidişatı ve tabuları sorgulayarak, kamuoyu oluşturarak farkındalık yaratmaktır. Vizyonumuz: Okurlarımızda sosyal sorumluluk bilinci geliştirerek toplumun olumlu yönde değişimine katkıda bulunmaktır. Temel değerlerimiz: Dürüst, sağduyulu, barışçıl ve sosyal sorumluluklarının bilincinde olmaktır. İndigo Dergisi, Türkiye’nin saygın çevrimiçi yayınlarından biri olarak, iletişim özgürlüğünü halkın gerçekleri öğrenme hakkı olarak kabul eder. Bu doğrultuda Basın Meslek İlkeleri ve Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne uymayı taahhüt eder. İndigo Dergisi ayrıca İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni benimsemekte ve yayın içeriğinde de bu bildirgeyi göz önünde bulundurmaktadır. Buradan hareketle herkesin ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir milli veya toplumsal köken, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin eşitliğine ve özgürlüğüne inanmaktadır. İndigo Dergisi, Türkiye Cumhuriyeti çıkarlarına ters düşen; milli haysiyetimizi ve değerlerimizi karalayan, küçümseyen ya da bunlara zarar verebilecek nitelikte hiçbir yazıya yer vermez. İndigo Dergisi herhangi bir çıkar grubu, ideolojik veya politik hiçbir oluşumun parçası değildir.