Dijital devrim spor dünyasına çağ atlattı, e-spor çığ gibi büyüdü… Futbolun Zirvesi, e-futbol alanına kucak açtı. Yüz milyonlarca oyun sever FIFA eUluslar Kupası’nı iple çekiyor, heyecan fırtınası için geri sayım başladı.
Video oyunlarının geçmişi 1950’li yılların ilk dönemlerine, yani akademik bilgisayar bilimcilerinin araştırmalara katkı sağlamak veya kendilerini eğlendirmek için basit oyunlar ve simülasyonlar tasarladıkları günlere denk gelir. Bu tip oyunlar o dönemlerde IBM 1560 gibi bilgisayarlarda oynanır, delgili kartlar aracılığıyla hareket sağlanırdı. Video oyunlarının popülaritesi 1970’li yıllardan sonra, oyun salonlarında kullanıma sunulan oyun makineleri sayesinde hızlandı.
1970’lerden 1980’lerin başlarına kadar video oyun salonları büyük kitleler tarafından akın akın doldurulmaktayken, Atari 2600 ve Intellivision’un piyasa çıkışı oyun dünyasına yeni bir soluk kazandırdı. Oyunseverler, grafik ve konu açısından gelişmiş video oyunlarını evlerinde oynama olanağına kavuştular; oyun makinesi işlevi gören Commodore ve Sinclair gibi mikro bilgisayarlar tüm dünyaya yayıldı. 1990’ların başından itibaren de dijital devrimin kattığı yenilikler sayesinde oyun dünyası elli önce hayal bile edilemeyecek kadar renkli bir noktaya geldi.
Elektronik Spor (E-Spor) karşılaşmaları yüzmilyonlar tarafından izleniyor, milyarlarca dolar kazanç üretiliyor.
Oyun konsolları ve kişisel bilgisayarlar aracılığıyla oyuncuların birbirleriyle karşılaşmalar yapması oyunseverliğin ruhunda varolan, oyun oynamanın anlamını zenginleştiren bir kavramdır. Önceleri evlerde toplanarak kendi aralarında turnuvalar düzenleyen oyunseverler internetin yaşamımıza egemen olmasıyla ulusal ve uluslararası çapta karşılaşmalar yapmaya başladılar. Yüzmilyonlarca insanın içine girdiği oyun tutkusu tabii ki eğlence ve spor otoritelerinin de dikkatini cezbetti, boyutları milyonlarca katılımcı ve milyarlarca kazanç ile ifade edilen yepyeni bir dünya doğdu.
Türkiye, E-Sporun gerektirdiği kurumsal yapıyı kısa sürede kurdu.
Bildiğiniz gibi, sanal ortamda video oyunu ile yapılan karşılaşmalara elektronik spor deniyor. E-Sporun en çok ilgi çeken dallarından birisi spor oyunları ile yapılan karşılaşmalar tabii ki. EA Sports ve Konami’nin XBox ve Play Station temelli oyunları son yıllarda o derece ilgi çekici duruma geldi ki önce spor kulüpleri sonra da kulüplerin bağlı bulunduğu konfederasyonlar e-spor organizasyonlarına yönelmekten kendilerini alamadılar. E-sporun ülkemizde futboldan sonra en çok ilgi çeken spor dalı durumuna gelmesi sonucunda Fenerbahçe, Beşiktaş ve Galatasaray da takımlar kurarak karşılaşmalarda yer almaya başladı.
FIFA, e-futbolu desteklemeyi sürdürüyor, 13-14 Nisan’da FIFA eUluslar Kupası (FIFA eNations Cup) düzenlenecek.
FIFA eUluslar Kupası, EA Sports’un desteğiyle FIFA 19 Küresel Serileri’nin parçası olarak 13-14 Nisan’da yaşama geçiriliyor. FIFA’ya bağlı tüm konfederasyonlardan (CONCACAF, CONMEBOL, CAF, OFC, AFC ve UEFA) toplam onaltı ulusal takımın katılımıyla efutbol tarihinde bir ilk gerçekleşecek.
Bu şampiyona Ağustos ayında düzenlenecek olan FIFA eDünya Kupası’na katılım için eleme niteliği de taşıyor. Her ülke kendisini temsil edecek olan takımı seçmek için ulusal çapta şampiyonalar düzenleme olanağına sahip. FIFA eUluslar Kupası, yalnızca özel davetiye sahipleri tarafından canlı olarak izlenirken yüzmilyonlarca seyirci bu heyecanı ekranlarının başında takip edecek.
E-Spor, kulüplerimiz adına inanılmaz bir gizil (potansiyel) barındırmakta.
Son yıllarda video oyunlarında yaşanan gelişmeler ülkemizde de kurumsal adımların atılmasını zorunlu kıldı. 2011 yılında Türkiye Dijital Oyunlar Federasyonu kuruldu, 2014 yılında siberatlet olarak adlandırılan oyunculara e-sporcu lisans verilerek profesyonelliğe yol açıldı, 2018 yılında Türkiye Elektronik Sporlar Federasyonu faaliyete geçti.
Newzoo’nun araştırmasına göre bugün ülkemizde yaklaşık olarak dört milyon e-spor hayranı var. Gaming in Turkey’in sunumuna göre ülkemizde oyun oynayanların sayısı 29 milyona ulaştı. Genç kuşaklar tarafından bu derece ilgi gören bir spor dalının Türkiye Futbol Federasyonu ve spor kulüplerimiz tarafından daha fazla sahiplenilmesi gerektiğine inanıyorum. Zira, e-spor kulüplerimize hem uluslararası hem ulusal çapta dev rakamlı gelirler ve ciddi düzeyde popülarite sözü veriyor.
Kulüplerimiz e-spor dalına özgü ticari ürünler geliştirip gelir arttırıcı tasarılar üzerine çalışırken Türkiye Futbol Federasyonu e-sporun ulusal çapta daha geniş kitlelere yayılmasını sağlamalı ve uluslararası arenada başarılar kazanmamızı sağlayacak yatırımlara yönelmelidir. E-futbol inanılmaz bir tutku barındırıyor, çığlık çığlığa bağırarak yaygınlaşmayı sürdürüyor, ülkemizin genç kuşaklara tanıtımı için büyük bir fırsat sunuyor. Bu kere hızlı davranalım ve dünyanın en iyileri arasına girelim.