Cumhurbaşkanı Erdoğan: Anket firmalarının hepsi iflas edecek!

Cumhurbaşkanı Erdoğan: Çok değişik şeyler konuşuluyor. Bu seçimlerde bence anket firmalarının hepsi iflas edecek.

Cumhurbaşkanı Erdoğan: Anket firmalarının hepsi iflas edecek!
Cumhurbaşkanı Erdoğan: Anket firmalarının hepsi iflas edecek!

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul’daki belediye başkan adaylarıyla birlikte TRT’deki canlı yayına katıldı. 2019 Yerel seçimlerine saatler kala Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan TRT’de canlı yayına katıldı. Programda Erdoğan’la birlikte başta İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Binali Yıldırım olmak üzere birçok belediye başkanı da yer aldı.

Erdoğan: Bence anket firmalarının hepsi iflas edecek

Çok değişik şeyler konuşuluyor. Şu anda bizim çok sayıda anket firmalarıyla gerek belediyelerimizin gerek bizim bazı çalışmalar var. Bakıyoruz ki birbirinden o kadar uzak o kadar uzak neticeler önümüze geliyor ki belli ki bunların hiçbirisi bir şeyi tutturamayacak. Ya onlar tamamıyla bu işi sipariş üzerine yapıyorlar ya birbirleriyle denekler üzerinde ayrıca çalışmaları var. Tabii bunlar olduğu zaman sağlıklı neticeler ortaya çıkması mümkün değil. Bu seçimlerde bence anket firmalarının hepsi iflas edecek.


Programdaki oturma planıysa dikkatlerden kaçmadı.
Programdaki oturma planı dikkatlerden kaçmadı.

Davaya ihanet eden

— Partimize bir dava olarak bakıyoruz. Bir dava olarak baktığımız için de davaya ihanet edenin, tekrar orada yer alması olacak bir iş değil. Bakıyorsun bizim partinin elemanı. Ayrılıyor, belli bir süreyi geçiyor yönetemiyor orayı, gidemiyor, tekrar dönmek istiyor. Tekrar dönmek istediği zaman da ister istemez teşkilatımız diyor ki, ‘bu bize ihanet etti bunu ne olur almayalım.’ O da haklı. Niye? Çünkü bizim partimiz sıradan bir parti değil. Biz partimize bir dava olarak bakıyoruz.

Yoğun performans ortaya koydular

— 59 il yaptık ve 59 ilin dışında da bugün tabii bu ilçelerimizle birlikte 29 tane de ilçe yapmış olduk. Yarın da 6 ilçe yapacağız. Böylece de 35 ilçeyle de bunu tamamlamış olacağız.

— Fakat bu arada gerek İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayımız Binali Bey olsun gerek Ankara’da Mehmet Özhaseki Bey olsun, İzmir’de Nihat bey olsun, bütün arkadaşlarım ilçe belediye başkanlarıyla birlikte gerçekten çok yoğun bir performansı ortaya koydular.

— Kaldı ki bizim bu seçimlerdeki bir özelliğimiz de Cumhur İttifakı olarak çok farklı bir performans izledik. Çünkü çalışmazsak netice almak da mümkün değil. Hele hele de bir beka meselesi gündemde olunca bu beka meselesinde de bunu milletimize iyi anlatmak ve neticesini de buna göre koparmamız lazım.

Oy kullanın çağrısı

— Şu andaki görüntü, biz tabi yüzde 85, 86 gibi katılımları Türkiye gördü. Bunu dünyada gören bir ülke yok. Bu konuda Türkiye örnek. Böyle bir durumu var. Bu seçimde bu olur mu olmaz mı? Ben konuşmalarımda katılıma özellikle vurgu yapıyorum. Halkımızın bu seçime katılımını teşvik ediyorum. Bu katılımı sağlayacağız ki inşallah seçim neticeleri üzerinde farklı bir etki doğuralım.

10 farklı şirketten seçim anketi: İllerde son durum ne?

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın TRT canlı yayınında yaptığı açıklamaları tamamı şöyle:

İstanbul’a yapmamız gerekenlerin en idealini, en güzelini yapmak için bir mücadelenin içine girdik

İstanbul’un kendisi için ne ifade ettiği yönündeki soruya verdiği cevapta, İstanbul’un; tarihi itibariyle bir payitaht,  tarih kayıtlarında müstesna bir yeri olan ve uluslararası camiada gıpta ile bakılan bir şehir olduğunu dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Kimler İstanbul’u kendi strateji kayıtlarına almadı ki, kimler bu stratejik kayıtlar içerisinde İstanbul’u hedef göstermedi ki. Ama tabii bizim İstanbul’la ilişkimiz ise, sevgili Peygamberimizin müjdesine dayalı olandı, onun için 1453 çok anlamlıdır. Ama bizim için 1453 ne kadar anlamlı ise, bunun karşısında olanlar, işte Gezi olaylarında yaşadık, ‘Zulüm 1453’te başladı’ diye duvarlara yazanlar vardı, işte bunlar da aynen haçlı zihniyetinin Türkiye’de, yani içimizdeki uzantılarıdır” diye konuştu.

Çanakkale Savaşı’nda hedefin İstanbul olduğunu hatırlatarak, yurt dışında kimi çevrelerin ‘Konstantinapol’ ismini kullandığına dikkat çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Şimdi biz bu şuur içerisinde evlatlarımıza bir defa İstanbul’un bu gerçek durumunu, o manevi konumunu çok iyi anlatmamız lazım. Yani oturduğun bu şehir rastgele bir şehir değil, bu şehrin farklılığı var” dedi.

Kendisinin de doğduğu bu şehre bu sevda ile âşık olduğunu sözlerine ekleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Büyükşehir Belediye Başkanlığı adımını attığımız andan itibaren İstanbul’a olan aşkımız orada tescillendi ve İstanbul’a yapmamız gerekenlerin en idealini, en güzelini yapmak için bir yarışın, bir mücadelenin içerisine girdik” diye ekledi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 1994’te başlayan ve 4,5 yıl süren İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı dönemine çok çok ciddi yatırımlar sığdırdıklarını, 2,5 milyar dolar borçla devraldıkları borcu, onca yatırım yapmalarına rağmen 1 milyar 250 milyon dolar borçla teslim ettiklerini, o günkü Cumhuriyet Halk Partisi’nden (CHP) devraldıkları, çöp yığınlarının her yeri kapladığı, hava kirliliğinin ve su sıkıntısının hat safhada olduğu İstanbul’u kısa süre içinde tüm bu sorunlardan kurtardıklarını hatırlattı.

Biz ortaya koyduğumuz eserlerimizle konuşuyoruz

Kendisinin 100’e yakın miting yapmasına rağmen muhalefet bloğuna böyle bir durumun söz konusu olmadığı hatırlatılarak yöneltilen, “Sizin doğrudan halkla ilişkileri kuvvetli yönteminizle muhalefetin izlediği stratejiyi karşılaştırdığınızda nasıl bir açıklama getiriyorsunuz?” şeklindeki soruya Cumhurbaşkanı Erdoğan, 4 siyasi partiden oluşan muhalefetin projeye dayalı bir belediyecilik anlayışı gütmediğini, ideolojik bir mekanizmaya oy toplamanın gayreti içerisinde olduklarını dile getirdi.

Bunun yanı sıra etnik yapı üzerinden, bölgesel milliyetçilik açısından oy toplama gayretlerinin de olduğunu sözlerine ekleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, kendilerinin ise ortaya koydukları eserlerle konuştuklarını, halka projelerini sunarak oy istediklerini söyledi.

Demokrasi yerelde başladığı zaman, geneli de güçlü kılar

“Sandığa katılım ve seçim sonucu arasında nasıl bir bağlantı koyuyorsunuz özellikle bu seçim özelinde?” sorusuna verdiği cevapta Cumhurbaşkanı Erdoğan şunları söyledi:

— Şu anda bunu söylemek belki erken, yani çok değişik şeyler konuşuluyor, bir defa, bu seçimlerde bence anket firmalarının hepsi iflas edecek. Şu anda bizim çok sayıda anket firmalarıyla gerek belediyelerimizin gerek bizim bazı çalışmalarımız var.

— Bakıyoruz ki birbirinden o kadar uzak, o kadar uzak neticeler önümüze geliyor ki, ha belli ki bunların hiçbirisi bir şeyi tutturamayacak. Ya bunlar tamamıyla bu işi sipariş üzere yapıyorlar, ya da birbirleriyle denekler üzerinde ayrıca çalışmaları var. Tabii bunlar olduğu zaman sağlıklı netice ortaya çıkması da mümkün değil. Bu bakımdan, yani şu andaki görüntü, bilmiyorum biz tabii yüzde 85, hatta 86 gibi katılımları Türkiye gördü.

— Yani bunu dünyada öyle pek gören ülke yok, bu konuda Türkiye örnek, böyle bir durumu var. Ama bu seçimde bu olur mu, olmaz mı? Mesela ben şimdi konuşmalarımda katılıma özellikle vurgu yapıyorum, yani halkımızın bu seçime katılımını teşvik ediyorum. Çünkü bu katılımı sağlayacağız ki inşallah seçim neticeleri üzerinde çok daha farklı bir etki doğuralım.

— Şu anda meydanlardaki dile bakarak değerlendirirsek ben meydanların dilini önemseyen bir liderim, ben katılımın yüksek olacağına inanıyorum, çünkü meydan çok iyi.

Atakule’deki programda gençlerin sergilediği dinamizm, güvenimi artırdı

Sorulan bir soru üzerine, bu seçimde dijital ortamda yürüttükleri kampanyaya, Atakule’de gençlerle buluşmasının sosyal medya hesaplarından verilmesine değinen Cumhurbaşkanı Erdoğan,  Atakule’deki programda gençlerin sergilediği dinamizmin, gençliğe olan inanç ve güvenini artırdığını, sordukları sorularda ciddiyet ve kararlılığı gördüğünü belirtti.

Etkinliğin; Twitter’da 2 milyon 100 bin, Facebook’ta 770 bin, Instagram’da 530 bin olmak üzere toplamda 3 milyon 400 bin kişi tarafından takip edildiğini, televizyonlarda 10 milyon 700 bin kişi tarafından izlendiğini aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan şöyle konuştu:


— Yani bu şunu gösteriyor ki bundan sonraki süreçte aslında burayı ihmal etmemek lazım, bunun üzerinden gitmekte çok daha büyük fayda var. Yani meydanlarda güzel, ama bu tabi çok daha müessir.

İstanbul Üsküdar’da bulunan Nevmekan’da gençlerle yaptığı programın da çok güzel ve verimli bir program olduğunu sözlerine ekleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, sosyal medya hesaplarından canlı olarak verilen Atakule’deki programın işe çok daha farklı bir dinamizm kazandırdığını söyledi.

Yusuf isimli genç partiliyi kutladı

Tanıtım broşürü dağıtan AK Parti Gençlik teşkilatından Yusuf isimli bir gencin, İYİ Parti Pendik İlçe Yönetim Kurulundan bir üye tarafından rencide edilmesi ve bunun sosyal medyada infial yaratmasının da konuşulduğu programda Yusuf’u kutlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şu yorumu yaptı:

— Yusuf’un yaptığı, o provokatör kadına ve onun temsil ettiği zihniyete verilen bir ahlak dersidir, tam bir ahlak dersi verdi. Şimdi bundan tabi Bayan Meral’in de ders alması lazım. Bak senin yandaşların bunlar, ama öbür tarafta işte Yusuf o da bu. Alırsın, almazsın olayı makarnaya niye getiriyorsun? Makarna işi AK Parti’nin işi değil ki, makarna işi CHP’nin işi. Milleti ‘göbek kaşıyan’, ‘makarnacılar’ diye yaftalayanlar onlar. Bizim parti olarak, belediyelerimiz olarak biz her yerde fakir, fukaraya, garip, gurebaya her türlü yiyecek, içecek, giyecek her şeyi bugüne kadar dağıtmışızdır, bundan sonra da dağıtırız bu bizim sosyal belediyecilik anlayışımızın gereğidir.

Bu adımların millet tarafından iyi tefrik edilmesi gerekli

Ekonomiye döviz-kur üzerinden, Ağustos 2018’de ve geçen hafta yapılan saldırılar hatırlatılarak yöneltilen, “Bu zaman ayarlı ve sandık ayarlı hamleleri nasıl yorumluyorsunuz? Ve Türkiye’nin bu tür hareketlere karşı bağışıklığı hem siyasi hem toplumsal hem de ekonomik başlıkla hangi düzeyde?” şeklindeki soruya cevaben Cumhurbaşkanı Erdoğan, her iki seçim öncesinde de atılan bu adımların millet tarafından iyi tefrik edilmesi gerektiğini dile getirdi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerine şöyle devam etti:

“Bir yerel seçimin öncesinde bu tür ekonomik türbülanslar meydana getirilmeye çalışılması eğer güçlü bir iktidar varsa bunları zaten rahatlıkla savuşturur. Şimdi bizde de yerel seçimin öncesinde bir defa bu yola tevessül etmeleri kendilerinin ne kadar bu işten uzak olduğunu, bu işi anlamadıklarını ortaya koydu ve bir anda ters köşe oldular.

Ve daha önce biliyorsunuz o 7500’leri filan gördüğümüz zamanları bunlar aynen yakalayacaklarını zannettiler; ama böyle bir şeyi yakalayamadılar. Ve yakalayamadıkları gibi de son hazırladıkları bir raporla şunu söylediler: ‘Bundan sonra seçimlere 1 ay kalaya kadar raporlar çıkabilir, ama 1 ay içerisinde artık biz rapor yayınlamayacağız’ diye açıklama yapmak durumunda kaldılar. Bu da tabi bir şeyi gösteriyor nedir?

Demek ki Türkiye Cumhuriyeti bu noktada artık tamamıyla güçlenmiş ve güçlenmenin yanında da artık bu tür şeyleri yutmuyor. İşte en son şimdi Ziraat Bankası’nın bu noktada bugün aldığı netice bunun bir sendikasyon olarak bir göstergesi. Demek ki bak bankalarımızın gücü de bu noktada çok çok daha ileri bir konumda. Ve bunun yanında yine Amerika’sı, onların orada dünyayı âdeta söğüşleyen o mekanizmaları da bu işin tutmadığını, bunun artık yutulmadığını da gösterdi.”

Ekonomide olumlu bir sinyal ortada

Enflasyonun yavaş da olsa gerilediğine, politika faizinde Merkez Bankası’nın şu anda bir belli duruşunun olduğuna, kurlarda lehte gelişmenin başladığına dikkat çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Tabii ideal bir konumda olmasa da şu anda olumlu bir sinyal ortada, bunun da aşılacağı biliniyor” ifadelerini kullandı.

Cevabının devamında muhalefetin seçim sürecinde ekonomiyle ilgili verdiği mesajlara dikkat çekerek, muhalefetin Türkiye’nin ekonomide geleceğini tayin edeceklermiş gibi bir havanın içerisine girdiğini söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Onlar bir defa aldıkları belediyeyi yönetebilme kabiliyetini ortaya koysunlar yeter, onu başaramayacaklar bir defa. İnanın personel maaşlarını ödesinler yeter, onu başaramayacaklar. Şu anda elimde bu belediyelerin özellikle muhalefetin belediyelerinin listeleri var, rezillik, borçlar almış başını gidiyor. Ve eğer özellikle de devlet bankalarının dışındaki bankalardan bunlara birçok el koymalar gelirse şaşmayın ve bu programda da bunu söylediğimi iyi bilin” sözlerine yer verdi.

Stratejik yatırımlar konusunda girişimcileri çekmek için yoğun bir faaliyetin içine gireceğiz

“Seçim sonrasına dönük olarak özellikle morali, beklentiyi ve geleceği yönetmek adına neler yapmayı düşünüyorsunuz? Özellikle kafası karışık, karasız diye ifade edilen seçmene geleceğe dönük olarak nasıl bir perspektif çizmeyi düşünüyorsunuz?” sorusuna verdiği cevapta Türkiye’nin şu anda bir numaralı baş belasının terör oluğunu belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu sebepten dolayı yerli ve yabancı yatırımcının Güneydoğu, Doğu Anadolu bölgelerinde yatırım yapmaktan kaçındığını ifade etti.

Bu konuda seçim sonrası çok farklı bir çalışmaya giderek, yatırımcıya her türlü güvenceyi vereceklerini ve portföyü hızlandıracaklarını açıklayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, stratejik yatırımlar konusunda girişimcileri çekmek için yoğun bir faaliyetin içerisine gireceklerini aktardı.

Türkiye’ye yatırım yapmayı bekleyen uluslararası marka düzeyinde yatırımcılar var

Önlerinde seçimin olmadığı 4,5 yıllık bir icraat döneminin olduğuna dikkat çekerek Türkiye’ye yatırım yapmayı bekleyen uluslararası marka düzeyinde yatırımcıların olduğunu açıklayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu yatırım süreciyle birlikte istihdamda çok ciddi bir imkân doğacağını, bu yatırımlardan bazılarının 1-2 yıl içerisinde sonuç vermeye başlayacağını kaydetti.

Kanal İstanbul ve Boğaz’ın altından 3 katlı tüp geçit gibi projelerin taliplilerinin hazır olduğunu açıklayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Şimdi yatırım olursa üretim olur, yatırım olmazsa üretim olmaz, oldu mu istihdamı getirecek, şimdi bunları bizim yakalamamız lazım. Ama şimdi Bay Kemal mesela yatırımdan bahsetmeden üretimden bahsediyor. Yatırım olmazsa üretim olur mu? Önce yatırım olacak, ondan sonra üretim… Üretim de istihdamı getirmiş olacak ve böylece bu noktada artık mevsimsellikten de istihdamı bunlarla kurtarmış olacağız” dedi.

Yaklaşan yaz mevsimiyle birlikte turizmde bir patlamanın yaşanacağını, bu yıl 50 milyon turist hedefini yakalayacaklarını sözlerine ekleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, ayrıca tarımda, tarım endüstrisinde, ileri teknolojide, savunma sanayinde çok farklı gelişmelerin olduğunu dile getirdi.

Ayasofya, cami statüsüne alınarak ziyaretler ücretsiz gerçekleştirilecek

Gündemdeki Ayasofya konusuna de yer verilen programda, Ayasofya’nın müze statüsünü yeni kazandığını hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Önce bir defa Ayasofya’yı o asli künyesine sokmamız lazım. Nedir? Camidir. Bunu bir defa bir halletmemiz lazım” diye konuştu.

Ayasofya’nın cami statüsüne alınarak, ziyaretin ücretsiz gerçekleştirileceğini bildiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerinin devamında şu açıklamayı yaptı:

“İçeride ciddi bazı mimari müdahalelerin yapılması lazım. Bu mimari müdahaleden kastım, yani bu girişlerin daha rahat olabilmesi için zemin yoklamalarının falan yapılması ve bu zemin yoklamalarıyla birlikte de oradaki manevi havayı aslına rücu ettirecek bir adımın atılması lazım.

Bunun için seçimden sonra dedik, biz bunu oturup çalışalım ve ondan sonra da yasal anlamdaki adımları bir defa atalım ve bu adımları atmak suretiyle de burayı artık Ayasofya Müzesi değil Ayasofya Camii olarak bir defa devreye sokalım. İbadete açılma safhasıyla ilgili olarak da yol haritamızı, planlamamızı ona göre daha sonra yapalım dedik ve inşallah bu şekilde de bu süreci yürüteceğiz.”


İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Binali Yıldırım ve ilçe belediye başkan adaylarının projelerinden bazılarını paylaştığı programın sonunda, tüm halkı Pazar günü demokrasi şölenine davet ederek sandıkların ihmal edilmemesini ve oyların kullanılmasını isteyen Cumhurbaşkanı Erdoğan sözlerini; birlik ve beraberliğin daha da güçlendirilerek bir seçimden çıkılması temennisiyle tamamladı.

10 farklı şirketten anket: İllerde son durum ne?


Editor
İndigo Dergisi Haber Merkezi | İndigo Dergisi, 18 yıldır yayın hayatında olan bağımsız bir medya kuruluşudur. İlkelerinden ödün vermeden tarafsız yayıncılık anlayışı ile çalışmaktadır. 2005 yılında kurulan İndigo Dergisi, indigodergisi.com web sitesi üzerinden tamamen dijital ortamda günlük yayın yapmaktadır. Aynı zamanda Türkiye’nin ilk internet haber dergisi olmakla birlikte, tüm yayın kadrosu ve okurlarıyla birlikte sürekli gelişmektedir. İndigo Dergisi’nin amacı; gidişatı ve tabuları sorgulayarak, kamuoyu oluşturarak farkındalık yaratmaktır. Vizyonu; okuyucularında sosyal sorumluluk bilinci geliştirerek toplumun olumlu yönde değişimine katkıda bulunmaktır. Temel değerleri; dürüst, sağduyulu, barışçıl ve sosyal sorumluluklarının bilincinde olmaktır. İndigo Dergisi, Türkiye’nin saygın İnternet yayınlarından biri olarak; iletişim özgürlüğünü halkın gerçekleri öğrenme hakkı olarak kabul etmekte; Basın Meslek İlkeleri ve Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne uymayı taahhüt eder. İlaveten İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni benimsemekte ve yayın içeriğinde de bu bildiriyi göz önünde bulundurmaktadır. Buradan hareketle herkesin ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir milli veya içtimai menşe, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin eşitliğine ve özgürlüğüne inanmaktadır. İndigo Dergisi, Türkiye Cumhuriyeti çıkarlarına ters düşen; milli haysiyetimizi ve değerlerimizi karalayan, küçümseyen ya da bunlara zarar verebilecek nitelikte hiçbir yazıya yer vermez. İlkelerinden ödün vermeyen şeffaf yayıncılık anlayışını desteklemektedir. Herhangi bir çıkar grubu, örgüt, ideoloji, politik veya dini; hiçbir oluşumun parçası değildir. Köşe yazarlarımızın yazdıkları fikirler, kendi özgür düşünceleridir; İndigo Dergisi yayın politikası dahilinde değerlendirilir ve yayın ilkeleri ile çelişmediği müddetçe, düşünce ve ifade özgürlüğünü teşvik ederek yayına alınır. İndigo Dergisi, sunduğu tüm bilgilerin doğruluğunu teyit ve kontrol eder; bu bilgilerin geçerliliğine son derece önem verir.