TİM Tarım Komisyonu: Çiftçi kazanırsa herkes kazanır

Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) bünyesinde oluşturulan Tarım Komisyonu, Türkiye’de tarım sektöründe katma değerli ve sürdürülebilir üretim ve ihracat için politikalar geliştirilmesi için yoğun mesai harcıyor. Komisyon mottosunu, “Çiftçi kazanırsa herkes kazanır” olarak belirledi.

Türkiye İhracatçılar Meclisi TİM Tarım Komisyonu Çiftçi kazanırsa herkes kazanır
Türkiye İhracatçılar Meclisi – TİM Tarım Komisyonu misyonunu: Çiftçi kazanırsa herkes kazanır

Ege İhracatçı Birlikleri Koordinatör Başkan Yardımcısı ve Ege Kuru Meyve ve Mamulleri İhracatçıları Birliği Başkanı Birol Celep başkanlığında 4. Toplantısını yapan TİM Tarım Komisyonu “Çiftçi Kazanırsa Herkes Kazanır” mottosuyla 2023 yılı için Türkiye’nin belirlediği 40 milyar dolar tarım ürünleri ihracat hedefine ulaşmak için projeler geliştiriyor.

TİM Tarım Komisyonu Toplantısını Tarım ve Orman Bakanlığı eski Müsteşarı Vedat Mirmahmutoğulları, Tarım ve Orman Bakanlığı Gıda ve Kontrol Genel Müdür V. Harun Seçkin ve Ticaret Bakanlığı Tarım Dairesi Şube Müdürü Çağlar Göksu’nun katılımı ile gerçekleştirdiklerini anlatan Celep, tarım sektöründe üretimde sürdürülebilirliği sağlamak ve katma değerli ihracat ile hedeflere ulaşmak için sektörün tüm dişlilerinin ortak hareket etmesi gerektiğine inandıklarını anlattı.


TİM Tarım Komisyonu’nun misyonunu:

  • Türkiye’nin 2023 hedeflerine ulaşabilmesi için ihracat ailesi adına ortak stratejiler belirlemek ve takip etmek;
  • Hedef ülkelere ihracatın artışı önündeki engellerin bertaraf edilebilmesini teminen yurt dışında karşılaşılacak sorunların çözümüne yönelik girişimlerde bulunmak;
  • Sektörün tüm paydaşlarının üzerine düşen görevlerin yerine getirilmesi ve ülkemiz tarımında yaşanan sorunların çözüme kavuşturulması amacıyla ilgili Bakanlıklar, Üniversiteler, Meslek Kuruluşları ve Sivil Toplum Örgütleri gibi sektör paydaşları nezdinde girişimlerde ve bilgilendirme faaliyetlerinde bulunmak.

Tarım ve Orman Bakanlığı nezdinde çözüme kavuşturulması gereken ve toplantı dosyasında yer alan sorunların kısa, orta ve uzun vadeli olarak sınıflandırılmasına karar verdik. Söz konusu sınıflandırmanın sektörlerle koordineli olarak gerçekleştirilerek yeniden değerlendirilmesi ve öncelikli olarak kısa vadeli sorunlar üzerine çalışmalarda bulunulması uygun görüldü.

Türkiye’nin 2023 yılı için ortaya koyduğu 40 milyar dolar tarım ürünleri ihracatını yakalaması için atılması gereken adımlar ise şöyle sıralandı;

Buğday ekim alanları 9 milyon hektardan 7,2 milyon hektara düşmüş olup, üretimi artırıcı politikalar oluşturularak, ekim alanlarını koruyacak tedbirler acilen alınmalıdır.

Zirai analizlerde, şahit numunelerle yapılan ikinci analizlerde doğal olarak aynı sonuçlar alınmaktadır. Mükelleflere akredite laboratuvarlarda üçüncü numune alınarak yeniden analiz yaptırmaları hususu değerlendirilmelidir.

Ülkemize geri dönen ürünlerde sağlık sertifikasından dolayı sadece mahrece iadeye izin verilmektedir. Geri dönen ürünlerin 3. ülkeye satılabilmesi önem arz etmekte olup, söz konusu ürünlerin uluslararası pazarlarda satılabilmesinin önü açılmalıdır.

İhraç edilen tarım ürünlerinin geri gönderilmesi durumunda;

Alıcıları tarafından herhangi bir sebeple geri gönderilen kuru meyvelerin yurda girişinde Ürünün geri dönüş sebebi de dikkate alınmak suretiyle ve tekrar ihraç edilmek kaydıyla yurda girişte kolaylaştırıcı bir düzenlemeye gidilmesi önemle beklenmektedir.


TMO’nun elinde bulunan 511 bin ton fındığın 2017 ürünü yaklaşık 200 milyon dolar değerindeki 80.000 ton kabuklu fındık stoğu ihraç kayıtlı olarak makul ve rekabetçi fiyatlarla hızla piyasaya satılması için gerekli düzenlemelerin yapılması gerekmektedir. Anılan uygulama ile, üreticinin elinde fındık bulunmadığı için üretici kesim olumsuz etkilenmeyecek ve aynı zamanda, ülkemize döviz girişi sağlanacağı gibi ülkemizin fındık sektöründeki konumu da muhafaza edilmiş olacaktır.

Tohumdan ihracata, niş üründen commodity’ye, uluslararası ve yerli tohum firmalarımızın organize perakende ile anlaşmak suretiyle; ihracatçılarımız üzerinden bir üretim modelinin geliştirilmesine ihtiyaç duyulmaktadır. Öncelikle, niş ürünlere yönelik dış taleplerin yurt dışındaki alıcılar ve süpermarket temsilcileri ile bir araya gelerek tespit edilmesi; bu talebi karşılamaya yönelik üretimin ve pazarlamanın gerçekleştirilmesi planlanmalı, bir lojistik bir ağ oluşturulmalıdır.

Depoculuk ve ihtisas borsacılığı

Ülkemizde, başta çekirdeksiz kuru üzüm ve kuru kayısı olmak üzere, kuru meyvelerimiz için lisanslı depoculuk ve ihtisas borsacılığı sistemine ivedilikle işlerlik kazandırılması beklenmektedir.

Doğrudan üreticiden alım yapılması

TMO’nun hububat ürünleri ve fındıkta olduğu gibi çekirdeksiz kuru üzüm ve kuru kayısıda da piyasaya girerek doğrudan üreticiden alımlar yapması; stokların doğru yönetilmesi piyasanın doğru şekilde oluşması adına önem arz etmektedir. Bu yolla, ihraç fiyatlarımızın artışı, ihracat gelirlerimizin yükselmesi ve milli gelir artışımıza katkı yapılması sağlanacaktır.

Süs bitkileri üretimi için uygun olan Hazine/kamu arazileri öncelikli ve uzun süreli olarak sektör üreticilerine ve ihracatçılarına kiralanmalıdır. Turizme yapılan tahsise benzer bir modelle; TİGEM arazileri ve benzeri uygun kamu arazilerinin projelendirilerek sektörün kullanımına açılması büyük önem arz etmektedir.


Akdeniz meyve sineği ciddi bir sorun oluşturmaktadır. Bununla mücadele için yöntem geliştiren akademisyenler ile irtibat kurulması ve yapılacak görüşmeler çerçevesinde ilgili Bakanlıklarımızla da koordineli çalışmalar yürütülmesi sağlanmalıdır.

Şubat 2019 enflasyon rakamları (TÜFE) açıklandı!


Editor
İndigo Dergisi Haber Merkezi | İndigo Dergisi, 18 yıldır yayın hayatında olan bağımsız bir medya kuruluşudur. İlkelerinden ödün vermeden tarafsız yayıncılık anlayışı ile çalışmaktadır. 2005 yılında kurulan İndigo Dergisi, indigodergisi.com web sitesi üzerinden tamamen dijital ortamda günlük yayın yapmaktadır. Aynı zamanda Türkiye’nin ilk internet haber dergisi olmakla birlikte, tüm yayın kadrosu ve okurlarıyla birlikte sürekli gelişmektedir. İndigo Dergisi’nin amacı; gidişatı ve tabuları sorgulayarak, kamuoyu oluşturarak farkındalık yaratmaktır. Vizyonu; okuyucularında sosyal sorumluluk bilinci geliştirerek toplumun olumlu yönde değişimine katkıda bulunmaktır. Temel değerleri; dürüst, sağduyulu, barışçıl ve sosyal sorumluluklarının bilincinde olmaktır. İndigo Dergisi, Türkiye’nin saygın İnternet yayınlarından biri olarak; iletişim özgürlüğünü halkın gerçekleri öğrenme hakkı olarak kabul etmekte; Basın Meslek İlkeleri ve Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne uymayı taahhüt eder. İlaveten İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni benimsemekte ve yayın içeriğinde de bu bildiriyi göz önünde bulundurmaktadır. Buradan hareketle herkesin ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir milli veya içtimai menşe, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin eşitliğine ve özgürlüğüne inanmaktadır. İndigo Dergisi, Türkiye Cumhuriyeti çıkarlarına ters düşen; milli haysiyetimizi ve değerlerimizi karalayan, küçümseyen ya da bunlara zarar verebilecek nitelikte hiçbir yazıya yer vermez. İlkelerinden ödün vermeyen şeffaf yayıncılık anlayışını desteklemektedir. Herhangi bir çıkar grubu, örgüt, ideoloji, politik veya dini; hiçbir oluşumun parçası değildir. Köşe yazarlarımızın yazdıkları fikirler, kendi özgür düşünceleridir; İndigo Dergisi yayın politikası dahilinde değerlendirilir ve yayın ilkeleri ile çelişmediği müddetçe, düşünce ve ifade özgürlüğünü teşvik ederek yayına alınır. İndigo Dergisi, sunduğu tüm bilgilerin doğruluğunu teyit ve kontrol eder; bu bilgilerin geçerliliğine son derece önem verir.