Çocuk ve spor konusunda asıl ve temel sorunumuz ne? Elbette çocukların spora ulaşamaması. Spor çocuklara ulaşmaz. Çocuklar spora ulaşır. Ama bunun için çocukların spora ulaştırılması gerekir. Bu fotoğraf İzmir’den. Mesele sadece İzmir meselesi değil… Türkiye’de birçok okul bu şekilde. Dahası yeni yapılan binalar da aynı şekilde spora ulaşmayı sağlayan düzenden ve imkanda uzak yapılıyor.
Çocukların bir ülkede spora ulaşmak için çabalamasına ve yırtınmasına gerek olmamalıdır.
Bir ülkede sporun durumu, düzeyi ve geleceği ile ilgili en büyük ölçüt çocukların spor ile buluşabilmesi kolaylığı ve oranıdır…
Okullar bu anlamda önemlidir. Kulüpler de bu anlamda çok önemlidir.
Bir ülkede, örneğin Amerika’da olduğu gibi “okul-spor modeli” benimsenmiş ise okulların aynı zamanda birer spor kulübü ve yapısına kavuşmuş olması gerekmektedir.
Yok eğer örneğin Almanya modelinde olduğu gibi “kulüp-spor modeli” benimsenmiş ise, bu durumda da spor kulüplerinin tüm ilgili ve istekli çocuklara kapılarını açması gerekir. Bunun için de öncelikle yerel ve mahalli kulüplerin semtin tüm çocuklarına hitap edecek duruma, imkana ve zorunluluğa tabi olunmasının sağlanmış olması gerekmektedir.
Türkiye’de hem ikisi de var. Hem ikisi de yok.
Çünkü okullar arası spor müsabakası var, ama bunun yıl içinde sürdürülebilir ve çok fazla çocuğa yönelik kurumsal bir yapılanması yok.
Okul spor kulüpleri göstermelik ve işlevsel değil.
Okullar saha, alan başta olmak üzere yetersiz. Okul yöneticileri ve veliler malum nedenler ile ilgisiz..
Kulüplere gelince, kulüpler sayıca yetersiz, duyarsız ve istekli tüm çocukları kapsayacak imkanlardan yoksun durumdadırlar.
Peki bunca genç nüfusun oldukça yoğun olduğu bir ülkede, ilgili, istekli ve hatta farklı özellikleri olan on binlerce çocuk spora nasıl ulaşacak? Spor ile nasıl buluşacak ve kendilerini nasıl geliştirecekler?
Bu fotoğraflar İzmir’den… İzmir’in Bayraklı semtinden..
Yani Türkiye’nin en batısından… İzmir’de böyle onlarca okul var…
Mesele sadece İzmir meselesi değil… Türkiye’de birçok okul bu şekildedir. Dahası yeni yapılan binalar da aynı şekilde spora ulaşmayı sağlayan düzenden ve imkanda uzak yapılmaktadır.
Beden eğitimi derslerinin bittiği veya bitirildiği; oyun etkinliklerinin öğretmenin kişisel çabasına kaldığı; spor takımları çalışmalarının beden eğitimi öğretmenlerinin salon ve saha bulmak için çırpındığı, bulursa da çocuklar için izin almak için uğraştığı bir ülkede; spor kulüplerinin ise kapılarını belli bir sayıda çocuğa açabildiği; 8-12 yaş arasında ise bir çok spor kulübünün neredeyse ciddi bir altyapısının olmadığı; spor okulları diye verimli olmayan ve haftada iki gün birer saat sözde eğitim verdiği bir ülkede spor ile ilgili tüm alanlarda gelebileceğimiz yer asla olması gereken ideal yer olamaz.
Ondan sonra da başta futbol olmak üzere spor pazarı olmaktan kurtulmayan, kendi özkaynaklarına sırtını dönmüş, yapay başarılar ile kendini avutan ve aldatan bir ülke olmaya devam ederiz.
Spor çocuklara ulaşmaz. Çocuklar spora ulaşır. Ama bunun için çocukların spora ulaştırılması gerekir. Kim yapacak bunu? Elbette başta federasyon, elbette başta spor bakanlığı ve elbette tüm ilgili kurum ve birimler…