Yüksek Seçim Kurulu’nun (YSK), Bursa’nın Mustafakemalpaşa ilçesi için oybirliğiyle aldığı “Sandık kurulları 2 Mart’ta kesinleştiği için itiraz edilemez” kararı İstanbul’daki itirazlar için emsal oluşturacak nitelikte.
Yüksek Seçim Kurulu, 31 Mart seçimlerinden sonra sandık kurullarının oluşturulmasına ilişkin iki ayrı itirazı inceledi. İtirazlardan birini, İYİ Parti, Bursa’nın Mustafakemalpaşa İlçesi’nde yaptı.
İYİ Parti, belediyede görevli müdür ve yardımcılarının sandık kurulu başkanlığı yaptıklarını ve mevcut belediye başkanının da aday olması sebebiyle seçime hile karıştırıldığını öne sürdü. Bu nedenle bu sandıklardaki oyların iptalini istedi.
Bir başka itirazda ise sandık kurullarının en az 4 kişiden oluşması gerekirken, 3 kişiyle oluşturulduğu öne sürüldü. İtiraz eden parti, 3 kişiyle sandık kurulu teşkil edilemeyeceği için ‘Tam kanunsuzluk’ gerekçesiyle bu oyların iptalini istedi.
YSK talepleri reddetti
YSK, her iki itirazda işin esasına girmeden, sandık kurullarına yönelik itirazı görüştü. 20 Nisan 2019 tarihli kararda şöyle denildi:
“Kurulumuz tarafından yapılan değerlendirme neticesinde; Sandık kurullarının teşkiline ilişkin itirazların, Yüksek Seçim Kurulu’nun 13/12/2018 tarih ve 2018/1105 sayılı kararı ile kabul edilen Seçim Takvimine göre 2 Mart 2019 tarihinde kesin olarak karara bağlanması nedeniyle tam kanunsuzluk iddiasına ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.”
İYİ Parti’li Aytun Çıray, bu kararın İstanbul için emsal oluşturacağını belirtti
Bu karara göre, İstanbul için yapılan sandık kurulu itirazlarının da reddedileceği ve kararın “emsal” oluşturacağı belirtiliyor. İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı Aytun Çıray, Sözcü gazetesinden Saygı Öztürk’e yaptığı açıklamada; kararın İstanbul itirazları için önem taşıdığına dikkat çekerek; “Bunun anlamı, 2 Mart 2019 tarihinden sonra sandık kurullarının oluşturulmasına ilişkin itirazların reddedileceğidir” dedi.
YSK’da CHP Temsilcisi olarak görev yapan Avukat Mehmet Hadimi Yakupoğlu ise şunları söyledi:
“Sandıklardaki oylar geçerli”
“YSK, kanunsuzlukla, usulsüzlüğü hep ayırıyor. Kanunsuzluk, kanuna aykırı olup seçim sonucunu etkileyen hallerdir. Usulsüzlük ise yine kanuna aykırı olmakla birlikte seçim sonucunu doğrudan etkilemeyen hallerdir.
Dolayısıyla usulsüzlük olarak nitelendirilen hallere ilişkin itirazları, YSK bugüne kadar hep reddetmiştir. AKP’nin itirazında şayet kamu görevlisi olmayan sandık kurulu başkanı veya memur üyesi görev yapmışsa, o sandık kurulunun yaptığı iş ve işlemlerin seçim sonucunu etkileyecek nitelikte olduğu ispat edilmediği sürece o sandıkta kullanılan oylar geçerlidir.
Kaldı ki bu sandıkların tamamında AKP ve MHP’nin sandık kurulu üyeleri ve müşahitleri görev yaptı. Bu kişilerin sandık kurulu iş ve işlemlerine şikayetleri olmadığı gibi ilçe seçim kurullarına da itirazları olmamıştır.”