Beşiktaş teknik direktörü kim olmalı? Siyah Beyazlılar 2019-20 sezonunun sonunda büyük hoca Şenol Güneş’i alkışlar ile uğurladı. Artık transfer zamanı… Kamuoyu nefesini tutmuş, yeni hocanın açıklanmasını bekliyor.
Beşiktaş teknik direktörü kim olmalı?
Şenol Güneş dört yıllık görev süresinin ilk üç yılında yarattığı harikalardan sonra son yılını da saygın bir üçüncülük ile kapatarak sevgi gösterileriyle ulusal takıma uğurlandı. Hafta başında Beşiktaş yönetimi geçtiğimiz sezonun yaralarını sarmak için kolları sıvadı, boşalan teknik direktörlük koltuğunu doldurmak için görüşmelere başladı bile.
Son bir haftadır en şanslı aday olarak adı geçen Abdullah Avcı, siyah beyazlı camia için ne derece doğru bir seçim olur, iyi düşünmek lazım. Deneyimli çalıştırıcı, çok uzun süre boyunca, önceki adıyla İstanbul Büyükşehir Belediye, bugünkü adıyla Başakşehir’i başarıyla çalıştırdı ve son derece saygın bir noktaya ulaştı.
Hatta, mavi-turuncu formayla kazandığı zaferler ile parlayarak kariyerine ulusal takım teknik direktörlüğü gibi çok saygın bir ünvan da ekledi. Hızlı ve kombine karşı ataklar üzerine kurulu oyun sistemiyle Süper Lig’de büyük takımlara kök söktürdüğü gibi avrupa sahalarında hatırı sayılır başarılara imza attı.
Ama, bir gerçeğin de altını çizmekte yarar görüyorum. Abdullah Hoca çok güçlü çevrelerden aldığı büyük maddi ve manevi desteğe karşın Başakşehir ile şampiyonluk ipini göğüslemeyi başaramadı. Dolayısıyla, Beşiktaş için doğru teknik direktör olup olmadığı konusu tekrar tekrar düşünülmeli. 2.500.000.000 ₺ gibi büyük bir borcun içinde boğulmak üzereyken camia dışından bir hocayı futbol takımının başına getirmek Kara Kartal’a özlediği heyecanı yeniden hissettirir mi, bundan şüphe duyuyorum.
Şifo Mehmet futbolcu kimliğiyle efsaneleşmiş, Süper Lig deneyimi yüksek bir hoca…
Beşiktaş’ın efsanevi orta saha oyuncusu Şifo Mehmet teknik direktörlük kariyerine Malatyaspor ve Sarıyer’de aldığı kısa süreli görevler ile başladı, Antalyaspor’da sergilediği beş yıllık parmak ısırtan performansıyla yıldızlaştı; istikrardan hoşlandığını gösterdi. Bundan sonra Gençlerbirliği, Rizespor, Erciyesspor, Konyaspor ve Erzurumspor’da aldığı yarım sezonluk görevler ile deneyimlerini pekiştirdi; Beşiktaş için hazır görünüyor.
Sergen Yalçın büyük bir isim, gelecek vaadeden bir teknik direktör…
Olağanüstü tekniği ve futbol zekasıyla futbol dünyasının hayranlığı kazanan efsanevi futbolcu Sergen Yalçın, 2013 yılında Gaziantepspor ile başladığı teknik direktörlük kariyerini yarım sezonluk çalışmalar ile sürdürdü. Futbol bilgisi tartışılmaz olmasına karşın futbolculuğu döneminde gözlemlenen disiplin zayıflığı futbolseverlerde ister istemez soru işaretleri uyandırıyor. Buna ek olarak bugüne kadar hiçbir takımı bir tam sezon çalıştırmadı; genelde yarım sezon görev yapıp çeşitli nedenler ile görevinden ayrıldı. Ama, kazanan takımlar yarattığını ve pozitif futboldan hoşlandığını görüyoruz. Bunlar Beşiktaş’ın sevdiği şeylerdir.
Zor dönemlerde çözümü camia içerisinde aramak daha doğru olur.
Beşiktaş kadro kalitesini arttırmak zorunda olmakla birlikte bu arzusunu gerçekleştirebilecek ekonomik kaynağa sahip değil. Zor dönemler amatör ruh ve özveriyle daha kolay aşılır, camianın dışından göreve gelen profesyonel hocalar kişisel hedeflerine odaklanırken, camianın içinden yetişmiş olan hocalar takımın üzerine fedakarca eğilir, kulübün içerisindeki ağırlığı sayesinde takım üzerinde egemenlik kurar, oyuncuların kalplerine seslenebilir, düşük bütçelerle büyük işler başarabilir.
Dolayısıyla, Türk futbolunda sahip oldukları saygın konum ve Beşiktaş camiasının beslediği büyük sevgi nedeniyle Sergen ve Şifo Mehmet, camianın dışından gelebilecek herhangi bir adaya kıyasla çok daha iyi bir seçim olarak öne çıkmaktalar. Yerli veya yabancı diğer adaylara yönelmek yerine Şifo Mehmet veya Sergen gibi öz evlatlara kucak açılırsa, kara kartalın solgun kanatlarının hemen şahlanacağına inanıyorum.