Türkiye’de vergi sistemi: Borçlu olmak da vergiye tabi!

Prof. Dr. Yalçın Karatepe’den Türkiye’de vergi sistemi değerlendirmesi: Kredi kartına borçlanarak ya da bankadan ihtiyaç kredisi kullanarak bankaya ödediğiniz faize ek olarak devlete de vergi ödüyorsunuz.

Türkiye vergi sistemi: Borçlu olmak da vergiye tabi!
Türkiye’de vergi sistemi: Borçlu olmak da vergiye tabi!

Prof. Dr. Yalçın Karatepe

Her tür vergi vardır burada. Hatta verginin vergisi bile vardır. Gelir vergisini, KDV’yi, ÖTV’yi biliyor ve ödüyoruz. Hatta ne olduğunu kimsenin bilmediği damga vergisi bile ödüyoruz.

Tasarrufunuz varsa bankada değerlendirmek için vergi ödüyorsunuz

Eğer şanslıysanız ve bir miktar tasarrufunuz var ve bunu bankada vadeli bir mevduat hesabında değerlendiriyorsanız, buradan elde ettiğiniz faiz kazancı üzerinden de bir vergi ödüyorsunuz, stopaj. Sadece stopaj değil, bir de BSMV (Banka Sigorta Muamele Vergisi) ödüyorsunuz.


Ama eğer paranız yoksa ve kredi kartına borçlanarak ya da bankadan ihtiyaç kredisi kullanarak temel ihtiyaçlarınızı karşılıyorsanız bankaya ödediğiniz faize ek olarak devlete de vergi ödüyorsunuz. Evet, borçlu olmak da vergiye tabi.

Borcun vergisi KKDF nedir?

KKDF’nin açılımı Kaynak Kullanımı Destekleme Fonudur. İhtiyaç kredisi, taşıt kredisi, kredi kartı borcu, kredili mevduat hesabı gibi yöntemler üzerinden bankalardan borç alıyorsanız; bankaya ödediğiniz faiz yanında devlete de faiz ve anapara kur farkı üzerinden yüzde 15 oranında vergi ödüyorsunuz. Bir de ödediğiniz faizin yüzde 5’i kadar BSMV ödüyorsunuz. Diğer bir ifade ile ödediğiniz faizin yüzde 20’si kadar da vergi ödüyorsunuz. İnanılmaz yüksek bir oranda vergi demektir.

KKDF bildiğim kadarıyla bizim dışımızda herhangi bir ülkede uygulanmıyor. Her ne kadar “fon” olarak adlandırılmış olsa da bu bir fon değildir. Doğrudan genel bütçeye gelir olarak kaydedilmektedir.


BDDK verilerine göre 17 Mayıs 2019 tarihi itibariyle vatandaşların bankalara, konut kredileri hariç olmak üzere, yaklaşık 322 milyar lira tüketici kredisi ve kredi kartı borcu bulunmaktadır.

Kredi kartlarına olan borç 102,5 milyar lira

Bu borca uygulanan aylık faiz oranı yüzde 2,15’tir. Yani bu borç için vatandaşlar bankalara her ay 2,2 milyar lira faiz ödüyor. Evet, borç verene faiz ödemek finansal sistemin gereğidir. Ama faizin yanında vatandaşlar bir de borçlu oldukları için devlete vergi ödüyor.

Aylık 2,2 milyarlık kredi kartı borcu faizi için devlete 330 milyon lira KKDF adı altında vergi ödüyoruz. Buna bir de yüzde 5’lik BSMV eklendiğinde (110 milyon lira) toplam 440 milyon lira vergi ödenmiş oluyor.

Kredi kartı borcu dışındaki bireysel kredilerin 220 milyar olduğunu biliyoruz. Bunun aylık ortalama faiz oranı yüzde 2 kabul edersek, bu krediler için aylık 4,4 milyar lira faiz ödenmektedir. Buna ek olarak da 660 milyon lira KKDF ve 220 milyon lira BSMV olmak üzere toplam 880 milyon lira vergi ödüyoruz.

Sırf bu iki kalem bireysel krediler üzerinden ödenen vergi tutarı aylık 1 milyar 320 milyon liraya ulaşıyor.


İhtiyaç kredileri ve kredi kartları genellikle finansal açıdan zora düşmüş kişiler tarafından kullanılmaktadır. Bunların vergilendirilmesi adil değildir. Vatandaş bir taraftan borcunu ödemekle uğraşırken diğer taraftan devletin üzerine yüklemiş olduğu “borç vergisi” ödemekle boğuşuyor. Vergi, ödeme gücü düşük olanlara yüklenmiş oluyor. Bu sistem böyle devam ettikçe yoksulların payına daha çok yoksulluk zenginlerin payına daha çok varsıllık düşecektir. (Kaynak: Euronews)

Kambiyo geri döndü: Döviz satışlarında binde 1 işlem vergisi


Editor
Haber Merkezi ▪ İndigo Dergisi, 18 yıldır yayın hayatında olan bağımsız bir medya kuruluşudur. İlkelerinden ödün vermeden tarafsız yayıncılık anlayışı ile çalışmaktadır. Amacı; gidişatı ve tabuları sorgulayarak, kamuoyu oluşturarak farkındalık yaratmaktır. Vizyonu; okuyucularında sosyal sorumluluk bilinci geliştirerek toplumun olumlu yönde değişimine katkıda bulunmaktır. Temel değerleri; dürüst, sağduyulu, barışçıl ve sosyal sorumluluklarının bilincinde olmaktır. İndigo Dergisi, Türkiye’nin saygın İnternet yayınlarından biri olarak; iletişim özgürlüğünü halkın gerçekleri öğrenme hakkı olarak kabul etmekte; Basın Meslek İlkeleri ve Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne uymayı taahhüt eder. İlaveten İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni benimsemekte ve yayın içeriğinde de bu bildiriyi göz önünde bulundurmaktadır. Buradan hareketle herkesin ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir milli veya içtimai menşe, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin eşitliğine ve özgürlüğüne inanmaktadır. İndigo Dergisi, Türkiye Cumhuriyeti çıkarlarına ters düşen; milli haysiyetimizi ve değerlerimizi karalayan, küçümseyen ya da bunlara zarar verebilecek nitelikte hiçbir yazıya yer vermez. İndigo Dergisi herhangi bir çıkar grubu, örgüt, ideoloji, politik hiçbir oluşumun parçası değildir.