Çorlu tren kazasında ölenlerin yakınlarına plastik mermiyle müdahale

Çorlu tren kazasında yedisi çocuk 25 kişi öldürüldü. Ölenlerin yakınları, yaralananlar ve avukatları, savcılığın bazı sorumlular hakkında kovuşturmaya gerek olmadığı yönündeki kararına karşı Ankara’da Anayasa Mahkemesi önünde açıklama yapmak istedi. Polis gruba plastik mermiyle müdahale etti.

Çorlu’nun Sarılar Mahallesi yakınlarında geçen yıl 8 Temmuz’da meydana gelen tren kazasında 25 kişi hayatını kaybetti, 340 kişi de yaralandı. Kazanın ardından Çorlu Cumhuriyet Savcılığı’nca hazırlanan iddianame, Çorlu 1’inci Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edildi.

İddianamede, hazırlanan bilirkişi raporunda; ‘kazanın meydana gelmesinde asli kusurlu’ bulunan TCDD 1’inci Bölge Müdürlüğü Halkalı 14’üncü Demiryolu Bakım Müdürlüğü’nde Demiryolu Bakım Müdürü olarak görev yapan Turgut Kurt, Çerkezköy Yol Bakım Şefliği’nde Yol Bakım ve Onarım Şefi Özkan Polat, Yol Bakım Şefliği’nde Hat Bakım ve Onarım Memuru olarak görevli Celaleddin Çabuk ile TCDD bünyesinde çalışan ve geçen Mayıs ayındaki yıllık umumi muayene raporunda imzası bulunan, Köprüler Şefi Çetin Yıldırım hakkında, ‘taksirli ölüme ve yaralanmaya neden olma’ suçundan 2’şer yıldan 15’er yıla kadar hapisle cezası talep edildi. Dava, 3 Temmuz günü, Çorlu 1’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülmeye başlanacak.


Çorlu tren kazasında ölenlerin yakınlarına polis müdahalesi

Sadece 4 kişinin yargılanmasına itiraz ettiler

Kazada hayatını kaybedenlerin yakınları, yaralılar ve avukatları, kazada sadece 4 kişi hakkında dava açılıp, diğer sorumlular hakkında takipsizlik kararı verilmesine karşı bugün Ankara’ya gelerek Anayasa Mahkemesi önünde basın açıklaması yapmak istedi.

Polis ailelere önce kalkanla müdahale etti

AYM başvurusu öncesi AYM önünde açıklama yapmak isteyen ailelere, Sosyal Haklar Derneği (SHD) üyeleri ve avukatları, Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD) üyesi avukatlar ile TİP Hatay Milletvekili Barış Atay, CHP İzmir Milletvekili Atilla Sertel ve CHP eski milletvekili Aylin Nazlıaka da destek verdi.

Ancak, aileler henüz açıklamaya başlamadan, polis müdahale etti. Aileleri kalkanlarla karşı kaldırıma sürükleyen polis müdahalesinde, aileler ve avukatlar hırpalandı.

Polis sonra plastik mermiyle müdahale etti

çorlu tren kazası anayasa mahkemesi polis plastik mermi müdahale

“Can var ortada. Çocuk da öldü, polis de öldü”

CHP’li Milletvekili Sertel, kendilerini engellemek isteyen polislere, “Can var ortada. Orada çocuk da öldü, polis de öldü. Bunu zorlarsanız zarar verirsiniz. Polis teşkilatına, iktidara, hukuka da zarar verirsiniz” dedi.

Aileler, hırpalanmalarına rağmen açıklamayı gerçekleştirmek istedi. Ancak, polis, ailelerin ve milletvekillerin tüm ısrarına rağmen, bu kez plastik mermi ile müdahale etti. Kazada yaşamını kaybeden Oğuz Arda Sel‘in dedesi fenalaştı. Bir kişinin de gözaltına alındığı belirtildi.


Oğuz Arda Sel (Tekirdağ Çorlu tren kazasında hayatını kaybetti)
Oğuz Arda Sel ve babası Hakan Sel, Tekirdağ Çorlu tren kazasında hayatını kaybetmişti.

“Yedisi çocuk 25 kişi öldürüldü! 7 çocuk öldürüldü; 7 çocuk!”

Polisin ikinci müdahalesinin ardından konuşan Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD) İstanbul Şube Başkanı Gökmen Yeşil, şunları söyledi:

“Yedisi çocuk 25 kişi öldürüldü. Kaldırıma, yola gösterilen hassasiyet bu dosyaya gösterilmedi. Bu dosyada bir tane tutuklu yok. Devletin bu dosyaya hassasiyet göstermesini istiyoruz. Yedi çocuk öldürüldü, yedi çocuk!”

“Susmayacağız”

Polis müdahalesi ile mahkemenin önünden uzaklaştırılan aileler basın açıklamasını parkın önünde yaptı. Tren kazasında annesini ve babasını kaybeden İsmail Kartal, “Kazada annemi, babamı kaybettim. Bunun hesabını sormayacağımı mı zannediyorsunuz? Sessiz kalabileceğimizi mi zannediyorsunuz? Milyonlarca insan bizi destekliyor. Susmayacağız, susturamayacaksınız” dedi. Grup üyelerinin Anayasa Mahkemesi önünde bekleyişi sürüyor.

Aileler: Gözümüzün içinde bakarak yalan söylediler!

İki polis müdahalesine rağmen aileler, AYM önünde basına açıklama yaptı. Aileler adına yapılan açıklamada şöyle seslenildi:

“Bundan yaklaşık on ay önce ananız, babamız, eşimiz, çocuklarımız, kardeşlerimiz devletin demiryollarında devletin trenin altında kalarak can verdi, yüzlercemiz yaralandı. Elim kaza dediler. On ay boyunca sesimizi çıkarmadan adliyelerde hâkimlerden, savcılarından, bilirkişilerden medet umduk acımızı bir az olsun hafifletsinler diye, bir daha böyle katliamlar olmasın diye, suçlular açığa çıkarılsın diye.


“On ay sonunda savcı bula bula bu katliamda sorumluluğu bulunan şirketlerden birinin yönetim kurulu üyesini ve soruşturmanın yürütüldüğü şirketlerden birinin danışmanını bilirkişi diye karşımıza çıkardı. Bu bilirkişiler de 25 canın sorumlusu diye küçücük görevleri olan dört kişiyi gösterdiler ve bunu kabul etmemizi istediler, istiyorlar. ‘Yetkilileri de ayrı soruşturuyoruz’ dediler. On ayın sonunda gözümüzün içine baka baka bize yalan söylediler, sürekli bizi oyaladılar.”

Çorlu tren kazası: Makinistlerin ifadesi ortaya çıktı


Editor
İndigo Dergisi Haber Merkezi | İndigo Dergisi, 18 yıldır yayın hayatında olan bağımsız bir medya kuruluşudur. İlkelerinden ödün vermeden tarafsız yayıncılık anlayışı ile çalışmaktadır. 2005 yılında kurulan İndigo Dergisi, indigodergisi.com web sitesi üzerinden tamamen dijital ortamda günlük yayın yapmaktadır. Aynı zamanda Türkiye’nin ilk internet haber dergisi olmakla birlikte, tüm yayın kadrosu ve okurlarıyla birlikte sürekli gelişmektedir. İndigo Dergisi’nin amacı; gidişatı ve tabuları sorgulayarak, kamuoyu oluşturarak farkındalık yaratmaktır. Vizyonu; okuyucularında sosyal sorumluluk bilinci geliştirerek toplumun olumlu yönde değişimine katkıda bulunmaktır. Temel değerleri; dürüst, sağduyulu, barışçıl ve sosyal sorumluluklarının bilincinde olmaktır. İndigo Dergisi, Türkiye’nin saygın İnternet yayınlarından biri olarak; iletişim özgürlüğünü halkın gerçekleri öğrenme hakkı olarak kabul etmekte; Basın Meslek İlkeleri ve Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne uymayı taahhüt eder. İlaveten İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni benimsemekte ve yayın içeriğinde de bu bildiriyi göz önünde bulundurmaktadır. Buradan hareketle herkesin ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir milli veya içtimai menşe, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin eşitliğine ve özgürlüğüne inanmaktadır. İndigo Dergisi, Türkiye Cumhuriyeti çıkarlarına ters düşen; milli haysiyetimizi ve değerlerimizi karalayan, küçümseyen ya da bunlara zarar verebilecek nitelikte hiçbir yazıya yer vermez. İlkelerinden ödün vermeyen şeffaf yayıncılık anlayışını desteklemektedir. Herhangi bir çıkar grubu, örgüt, ideoloji, politik veya dini; hiçbir oluşumun parçası değildir. Köşe yazarlarımızın yazdıkları fikirler, kendi özgür düşünceleridir; İndigo Dergisi yayın politikası dahilinde değerlendirilir ve yayın ilkeleri ile çelişmediği müddetçe, düşünce ve ifade özgürlüğünü teşvik ederek yayına alınır. İndigo Dergisi, sunduğu tüm bilgilerin doğruluğunu teyit ve kontrol eder; bu bilgilerin geçerliliğine son derece önem verir.