YSK kararının perde arkası: Neden aynı kurullarla seçime gidiliyor?

Yüksek Seçim Kurulu (YSK) dün akşam çok kritik bir karara imza atarak; İstanbul seçiminin iptal gerekçesi olan “hatalı oluşan sandık kurulu personelinin” görev değişikliğine gerek olmadığına karar verdi. Karar sonrasında gazeteciler ve hukukçular aynı soruyu sormaya başladı: Madem kurullar suçsuzdu, neden seçimi iptal gerekçesi olarak gösterdiniz? Kurullar suçluysa neden aynı personel ile 23 Haziran seçimlerine gidiyoruz?

YSK kararının perde arkası: Neden aynı seçim kurulları ile seçime gidiliyor?

NE OLMUŞTU?

Şişli Seçim Müdürü Hatice Çelebi, Şişli 1’inci İlçe Seçim Kurulu üzerinden YSK’ya yazdığı dilekçe ile sandık kurullarının yasaya aykırı oluşturulması gerekçesiyle soruşturma geçiren ilçe seçim müdürlerinin 23 Haziran’da yapılacak olan İstanbul Büyükşehir seçimlerinde görev alıp almaması hususunda YSK’dan görüş istedi.

Şişli Seçim Müdürü Hakim Hatice Çelebi, dilekçesinde; bazı sandık kurullarının yasaya aykırı şekilde oluşturulduğu gerekçesiyle İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçimlerinin iptal edildiği hatırlatılarak, “Sandık kurullarını yasaya aykırı oluşturan ilçe seçim kurulu müdürlerinin şüpheli olarak ifadeleri alınmıştır” şeklinde haberlerin basına yansıdığı belirtildi.


Dilekçede, söz konusu haberlerin kamuoyunda haksız bir algı oluşturduğu, bu algının telafisi imkansız ithamlara sebebiyet verdiği ve bu durumun ilçe seçim müdürlerinin morallerinin bozulmasına neden olduğunu belirtti.

Bunun üzerine YSK’dan o karar çıktı: Personelin görev değişikliğine gerek yoktur.

YSK kararında şöyle diyor: Yüksek Seçim Kurulu, (YSK) sandık kurullarını yasaya aykırı olarak oluşturduğu gerekçesiyle İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından soruşturma geçiren ilçe seçim kurulu müdürlerinin yenilenecek seçimlerde de görevlerine devam etmesine karar verdi.

“Neden aynı kurulla seçime gidiliyor? Çünkü suçsuzlar!”

Gazeteci Gökhan Özbek, internet yayını olan 23 Derece’de, “Madem hatalı, bilinçli oluşturuldu seçim iptal edildi, neden aynı kurulla seçime gidiliyor?” sorusunu yönelterek 20 madde halinde neler yaşandığını özetle şöyle anlattı:

1- YSK, malumunuz 06 Mayıs’ta “hatalı oluşan sandık kurullarını” gerekçe göstererek seçimi iptal etmişti.

2- Alınan kısa kararın d bendinde kanuna aykırı sandık kurulu görevlendirmelerini yapan İlçe Seçim Kurulları üyeleri ve seçim müdürleri hakkında suç duyurusunda bulunulması kararlaştırıldı.

ysk iptak kararı d bendi

3- Her ne kadar neredeyse bir ay geçmesine rağmen YSK suç duyurusunda bulunmadı ama İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı 06 Mayıs 2019 tarihinden önce seçim yolsuzluğu üzerine soruşturma başlattı.

4- İlçe Seçim kurulları müdürleri 06 Mayıs 2019 tarihinden itibaren bir terör örgütü üyesi zanlısı gibi İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’na bağlı terör ve organize suçlar savcısı tarafından “şüpheli” ifadesiyle ifadeleri alındı.

5- Malum 23 Haziran’da İstanbul seçimleri yenilenecek. İlçe seçim kurulları ve ilçe seçim müdürleri YSK kararına rağmen değişmedi! Madem hatalı, bilinçli oluşturuldu seçim iptal edildi, neden aynı kurulla seçime gidiliyor? Cevabı basit çünkü suçsuzlar! Nasıl mı?

6- YSK tarafından 2018’sen beri Şişli İlçe Seçim Müdürlüğü görevini yürüten Hatice Çelebi bu duruma isyan edercesine bir dilekçe kaleme aldı. 30 Mayıs 2019’da yazdığı dilekçenin her satırı, ibretliktir, onurdur ve adeta YSK’ya hatasını yüzüne vurmaktır. Mutlaka okuyunuz.

Şişli İlçe Seçim Kurulu Müdürü Hatice Çelebi’nin YSK’ya yazdığı dilekçe:

şişli ilçe seçim müdürü hakim hatice çelebi ysk dilekçesi

“Bizle seçime gitmeniz doğru ama adımızı temizleyin!”

7- Düşenebiliyor musunuz terör soruşturması geçiren, şüpheli sıfatlı ilçe seçim kurulu müdürleri ile 23 Haziran 2019’da yapılacak seçime gitmek. Velhasıl Hatice Çelebi son cümlesinde adeta YSK’yı kendi silahı vurmuştur. “Bizle seçime gitmeniz doğru ama adımızı temizleyin!”

hatice çelebi adımızı temizleyin

8- Bu dilekçe sıralı olarak önce Şişli İlçe Seçim Kurulu’na oradan YSK’ya gitmesi gerekir. Velhasıl Şişli İlçe Seçim Kurulu Başkanı Hakim Ahmet Vedat Güneş, seçim müdürünün dilekçesini okur ve tarihe geçecek bir üst yazı ile YSK’ya aynı gün gönderir. Lütfen her cümlesini okuyun.


ysk hatice çelebi dilekçesine cevabı

9- Hele Mevcut İlçe Seçim Kurulu Başkanı Ahmet Vedat Güneş’in bir cümlesi ya görevden alınmayı gerektirir, ya YSK’nın istifasını! Artık olay bir üst yazıdan ibaret değil, YSK’yı kendi alt kurumları en ağır eleştiriyi getirmektedir! Hani kavgada söylenmez sözleri gibi.

10- Dilekçesinin sonu aslında istifa dilekçesi gibidir. Derhal YSK normal bir devlet kurumu olsa bu dilekçeyi görür görmez Şişli İlçe Seçim Kurulu Başkanı’nı ve seçim müdürünü görevden alması gerekir. Sonuç mu asıl bomba şimdi geliyor.

10- Dilekçesinin sonu aslında istifa dilekçesi gibidir. Derhal YSK normal bir devlet kurumu olsa bu dilekçeyi görür görmez Şişli İlçe Seçim Kurulu Başkanı’nı ve seçim müdürünü görevden alması gerekir. Sonuç mu asıl bomba şimdi geliyor.

11- Cuma günü verilen dilekçeyi bir gün sonra toplanan 11 üyeli YSK’nın 8 üyesi toplantıya girer ve oy birliği reddeder görevinize devam edeceksiniz der! Tüm sitem, hatırlatma, talepleri adeta sineye çeker.

12- Ama bu iş burada bitmez! Malumunuz YSK 6 Mayıs’ta seçimleri iptal gerekçesi olarak gösterdiği seçim kurulları hakkında suç duyurusunda bulunacaktı. Bulundular da ama Şişli’den gelen zehir zemberek dilekçe gelene kadar. Sonra ne mi yaptılar?

13- YSK İstanbul ilçe seçim kurulları başkanları, seçim müdürleri ve üyeleri için önce İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulundu. Daha sonra yapılan duyuruyu, işlemsiz olarak geri çekti.

“Bu dilekçeyi görünce sert kayaya çarptıklarını anladılar”

14- Sanmayın İlçe Seçim Kurullarını, müdürlerini korumak için geri çekti suç duyurularını. Hepsi yüksek yargı mensubu! İlçe seçim kurulu başkanları da yargı mensubu! Bu dilekçeleri görünce sert kayaya çarptıklarını anladılar. Yeni bir formül buldular.

15- Şimdi ise 2802 Sayılı Kanunun 86.maddesine dayanarak 10 Haziran 2019’da HSK’ya suç duyurusunda bulunacak. Yüksek yargıçlar, kendi yargı mensuplarını yargının başı olan HAKİMLER ve SAVCILAR KURULU’na şikayet edecekler.

16- HSK’ya görev ile ilgili şikayet yapılabilir. Ortada bir suç varsa ki YSK var demişti 06 Mayıs’ta, üstelik terör savcılığıda soruşturma başlatmıştı ama YSK suç duyurusunu çekti. Şimdi sadece hakimleri yargılatarak, kendi üzerinden topu taça atmak denir buna! Neden mi?

17- Zira HSK’da sadece hakim ve savcılar ile ilgili karar verilir! Oysa İlçe Seçim Kurulu üyeleri, müdürlerinin hepsi YARGI MENSUBU DEĞİLDİR! Bu durumda diğerleri hakkında suç duyurusu geri çekildiğinden aklanmış oluyor! Ama bir ayrıntı var! Yer yerinden oynaması gerekir.

18- Tekrar 06 Mayıs’a gidelim! Suç: hatalı sandık kurulu oluşumu Suçlu: ilçe seçim kurulları ve müdürleri Karar: seçimin yenilenmesi! + suç duyurusu YSK, kendi bulunduğu suç duyurusunu da geri çekerek “suç” ortadan kalkmış oldu. Yani kendi aldığı kararı güdük kaldı!

19- Bu gece (2 Haziran 2019 23:00) haberlere düşen olayın aslı ve belgeleri bunlar. Şimdi hepinizin aklında delice sorular! YSK, suç işlediğini düşünerek suç duyurusunda bulunacağını açıkladığı ve seçimi iptal ettiği düşünülürse şimdi tekrar aynı kurullarla seçime girmek? YSK’nın amacı ne?

20- Şimdilik olasılıkları yazmak, komplo teorilerine çanak tutmak istemem! Ama HSK’ya bile 06 Mayıs’tan sonra değil, dilekçeler geldikten sonra 10 Haziran’da başvuracak olması bile başlı başına “bir şey yaptık, kesin bir şey yaptık, günah keçisi arıyoruz onlar SEÇİM KURULLARI” (Kaynak: Gökhan Özbek twit dizisi)

Sosyal medyadan yorumlar:


Binali Yıldırım: İSPARK nasıl zarar etmiş, ben de anlamış değilim


Editor
Haber Merkezi ▪ İndigo Dergisi, 19 yıldır yayın hayatında olan bağımsız bir medya kuruluşudur. İlkelerinden ödün vermeden tarafsız yayıncılık anlayışı ile çalışmaktadır. Amacı; gidişatı ve tabuları sorgulayarak, kamuoyu oluşturarak farkındalık yaratmaktır. Vizyonu; okuyucularında sosyal sorumluluk bilinci geliştirerek toplumun olumlu yönde değişimine katkıda bulunmaktır. Temel değerleri; dürüst, sağduyulu, barışçıl ve sosyal sorumluluklarının bilincinde olmaktır. İndigo Dergisi, Türkiye’nin saygın İnternet yayınlarından biri olarak; iletişim özgürlüğünü halkın gerçekleri öğrenme hakkı olarak kabul etmekte; Basın Meslek İlkeleri ve Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne uymayı taahhüt eder. Ayrıca İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni benimsemekte ve yayın içeriğinde de bu bildiriyi göz önünde bulundurmaktadır. Buradan hareketle herkesin ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir milli veya içtimai menşe, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin eşitliğine ve özgürlüğüne inanmaktadır. İndigo Dergisi, Türkiye Cumhuriyeti çıkarlarına ters düşen; milli haysiyetimizi ve değerlerimizi karalayan, küçümseyen ya da bunlara zarar verebilecek nitelikte hiçbir yazıya yer vermez. İndigo Dergisi herhangi bir çıkar grubu, ideolojik veya politik hiçbir oluşumun parçası değildir.