Demiryolu gerçeği: 163 yıllık kazanımlar tasfiye edildi!

Makina Mühendisleri Odası’nın yayınladığı raporda; TCDD’nin tasfiye edilerek demiryolu ulaşım politikalarından uzaklaşıldığı, 163 yıllık kazanımların tasfiye edildiği belirtildi.

Demiryolu gerçeği: 163 yıllık kazanımlar tasfiye edildi!

Makina Mühendisleri Odası’nın “Ulaşımda Demiryolu Gerçeği Oda Raporu”nda TCDD’nin tasfiye edilerek demiryolları ulaşım politikalarından uzaklaşıldığı belirtildi.

Demiryolları politikalarının incelendiği raporda; 163 yıllık demiryolları kazanımlarının tasfiye edildiğine dikkat çekildi. Rapora göre 1959 yılında 66 bin 595 olan TCDD’nin çalışan sayısı 2017 sonunda 17 bin 747’ye, bakım personeli sayısı 39’a düştü. Karayolu taşımacılığında yük ve yolcu sayısı artarken demiryolu yolcu taşımacılığı yüzde 1’lere geriledi.


TMMOB’ye bağlı Makina Mühendisleri Odası, iki yılda bir güncellediği Ulaşımda Demiryolu Gerçeği Oda Raporunu yayınlayarak tren facialarının nedenlerine, hatlarda yaşanan sorunlara ve demiryollarının genel durumuna değindi.

Raporu açıklayan MMO Başkanı Yunus Yener, demiryollarında altyapı, araç, arazi, tesis ve işletmelerin üçüncü şahıslara devirlerinin durdurulmasını ve hizmet dışı bırakılan bakım, tamir atölyelerine yeniden işlev kazandırılmasını talep etti.

2017’de bakım görevlisi sayısı sadece 39

Demiryolu işletmeciliğinde yatırımdan eğitime kadar merkezi bir planlama gerektiğini belirten Yener, Avrupa Birliği uyum programları ile gündeme gelen serbestleştirme ve TCDD’nin yeniden yapılandırılması politikasıyla 163 yıllık demiryolları kazanımlarının tasfiye edildiğini vurguladı.

Bu uygulamalar sonucu demiryolları kurumunun parçalanarak şirketleştirildiğini ifade eden Yener, “İşletmecilik bölünmüş, kamu hizmeti anlayışı yerine piyasacı yaklaşım benimsenmiş, mühendislik hizmetleri terk edilmiş, TCDD’nin taşınmazları ve limanları satılmaya başlanmış, azaltılan personelle çok iş çıkarma yöntemi benimsenmiştir.

Öyle ki 1959 yılında 66 bin 595 olan TCDD’nin çalışan sayısı 2000 yılında 47 bin 212’ye, 2017 sonunda 17 bin 747’ye ve bakım görevlisi sayısı da 39’a düşmüştür” dedi.

2017 yılında 2 milyar liralık zarar!

Yener, TCDD’nin  YHT hatları nedeniyle hazinenin en fazla kaynak ayırdığı KİT olduğunu aktararak, “2017 Yılı Yatırım Programı kapsamında ayrılan 5,7 milyar TL ödeneği aşarak 5,8 milyar TL ödenek kullanılmış ancak Sayıştay raporuna göre 2017 yılını yaklaşık 2 milyar lira zararla kapatmıştır. Kurumun geçmiş yıllarla birlikte toplam bilanço zararı 18 milyar lirayı aşmıştır” ifadelerine yer verdi.

Demiryolu taşımacılığı oranı yüzde 1

Demiryolunun, karayolu ağırlıklı ulaşım politikaları nedeniyle ikinci plana itildiğini söyleyen Yener, “Resmi verilere göre 1950’de karayolu yolcu taşımacılığı oranı yüzde 49,9 iken günümüzde yüzde 88,8, karayolu yük taşımacılığı da yüzde 17,1 iken günümüzde yüzde 89,2 oranına yükselmiştir. Demiryolu yolcu taşımacılığı oranı ise 1950’de yüzde 42,2 iken günümüzde yüzde 1’e, demiryolu yük taşımacılığı da yüzde 55,1’den yüzde 4,3’e gerilemiştir” şeklinde konuştu.


2009 yılından sonra yılda ortalama 134 km hat yapıldı

Demiryolu hat uzunluklarının da önemli gerçeklere işaret ettiğini belirten Yener, raporda yer alan verilere ilişkin şunları kaydetti:

“Demiryolu hatlarının 4 bin 112 kilometresi cumhuriyetin ilanından önceki 67 yılda; 3 bin 746 kilometresi 1923-1950 yılları arasındaki 27 yılda; 945 kilometresi, 1951-2003 yılları arasındaki 52 yılda; bin 649 kilometresi 2003-2018 yılları arasındaki 15 yılda yapılmıştır. 2017 yılı sonunda bin 213 kilometresi YHT olmak üzere toplam 12 bin 608 kilometre hat uzunluğu bulunmaktadır. Yani 1950 sonrası 68 yılda ancak 4 bin 732 km demiryolu yapılmıştır. 2009’dan itibaren yılda ortalama ancak 134 km hat yapılabilmiştir.”

“İktidarın demiryolu hedefleri gerçekçi değil”

YHT dışında iki ayrı projeksiyonun daha söz konusu olduğunu belirten Yener, bunların “Hızlı Demiryolu Projeleri” ve “Hızlı Tren Hatları” olduğunu söyledi. Bu hatların yapımının planlanmasının olumlu olduğunu belirten Yener; “Ancak 2023 yılı hedefi olarak 12 bin 915 kilometresi yüksek hızlı ve hızlı tren hattı, 12 bin 115 kilometresi konvansiyonel hat olmak üzere toplam 25 bin 30 kilometreye; 2023-2035 hedefi olarak da 31 bin kilometreye ulaşılacağı belirtilmektedir. Fakat iktidarın 17 yıllık yeniden yapılandırma ve hat yapım, bakım, yenileme pratiği gözetildiğinde bu hedeflerin hiç gerçekçi olmadığını söylemek mümkündür” dedi.

Demiryolu taşımacılığına ağırlık verilmeli

Raporda, doğru bir demiryolu politikasına dönüş için yapılması gerekenler paylaşıldı. Yük ve yolcu taşımada ağırlığın demiryolu taşımacılığına verilmesi, demiryolu yük ve yolcu taşımacılığının planlı olarak geliştirilmesi istendi. Raporda yer alan öneriler şöyle:

• Ulaştırmanın bütünü ile demiryollarında altyapı, araç, arazi, tesis, işletme ve taşınmazlara yönelik bütün serbestleştirme ve özelleştirmeler ile belediyeler ve üçüncü şahıslara devirler durdurulmalıdır.

• Hizmet dışı bırakılan bakım-tamir atölyeleri ve bütün tesisler yeniden işlevli kılınmalıdır.

• TCDD’nin parçalanarak işlevsizleştirilmesi; siyasi kadro atamaları ve her düzeydeki uzman kadro kıyımına son verilmelidir.

• TCDD’nin yanlış politikalarla oluşan personel açığı siyasi değil bilimsel mesleki teknik ölçütler içinde giderilmeli; mühendislik bilimlerinin kriterlerine ve ehil kadroya önem verilmelidir.


• Demiryolu modlarındaki atıl kapasitelerin değerlendirilmesi için işletme iyileştirmeleri yapılmalı; ulaşım güvenliğini etkileyen bütün hatlar ciddi ve bütünlüklü bir tarzda onarılmalı, elektrifikasyon ve sinyalizasyon gereksinimleri ivedilikle karşılanmalıdır.

AVM’ler ciddi bir krizin içinde: Her AVM’de 10 mağaza boş!


Editor
Haber Merkezi ▪ İndigo Dergisi, 19 yıldır yayın hayatında olan bağımsız bir medya kuruluşudur. İlkelerinden ödün vermeden tarafsız yayıncılık anlayışı ile çalışmaktadır. Amacı; gidişatı ve tabuları sorgulayarak, kamuoyu oluşturarak farkındalık yaratmaktır. Vizyonu; okuyucularında sosyal sorumluluk bilinci geliştirerek toplumun olumlu yönde değişimine katkıda bulunmaktır. Temel değerleri; dürüst, sağduyulu, barışçıl ve sosyal sorumluluklarının bilincinde olmaktır. İndigo Dergisi, Türkiye’nin saygın İnternet yayınlarından biri olarak; iletişim özgürlüğünü halkın gerçekleri öğrenme hakkı olarak kabul etmekte; Basın Meslek İlkeleri ve Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne uymayı taahhüt eder. Ayrıca İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni benimsemekte ve yayın içeriğinde de bu bildiriyi göz önünde bulundurmaktadır. Buradan hareketle herkesin ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir milli veya içtimai menşe, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin eşitliğine ve özgürlüğüne inanmaktadır. İndigo Dergisi, Türkiye Cumhuriyeti çıkarlarına ters düşen; milli haysiyetimizi ve değerlerimizi karalayan, küçümseyen ya da bunlara zarar verebilecek nitelikte hiçbir yazıya yer vermez. İndigo Dergisi herhangi bir çıkar grubu, ideolojik veya politik hiçbir oluşumun parçası değildir.