Diyanet Cuma hutbesinde 30 Ağustos var, Atatürk yok!

Diyanet İşleri Başkanlığı, bugünkü Cuma hutbesinde Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ü 30 Ağustos’ta yine anmadı. Hutbede Büyük Taarruz’dan, zaferden ve vatan bütünlüğünden bahsedilirken; 30 Ağustos Zaferi’nin kahramanı, Cumhuriyetimizin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ün adı anılmadı.

Diyanet Cuma hutbesinde 30 Ağustos var Atatürk yok!

Atatürk’ün kurucusu olduğu Diyanet İşleri Başkanlığı devletimizin kurucu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü anmama geleneği sürdürdü. 30 Ağustos Zafer Bayramı bütün yurtta ve dış temsilcilikle coşkuyla kutlanırken Diyanet bugünkü Cuma Namazı hutbesinde “Vatan bize emanettir” başlığını seçti. Ancak hutbede Atatürk ve silah arkadaşlarından tek kelime bile bahsedilmedi.

Diyanet dergisinde bahsedilmişti

Diyanet İşleri Başkanlığı, hutbede unuttuğu Mustafa Kemal Atatürk’ü, 3 ayrı dergisinde 30 Ağustos Zaferi münasebetiyle hatırlamıştı. Dergide, Atatürk’ün çok sayıda fotoğrafları yer alırken, ulu önderi övücü ifadeler dikkat çekmişti.


10 Kasım’daki hutbede de Atatürk anılmamıştı

Ancak Diyanet İşleri Başkanlığı’nın, Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ü 10 Kasım’daki hutbede anmaması büyük tepki çekmiş, Diyanet’in bu tutumu “Kasten mi Atatürk’ü görmezden geliyorlar?” sorusuna neden olmuştu. Diyanet’in özellikle Milli Bayramlarda Atatürk’ü anmamak için özel gayret sarf etmesi dikkatlerden kaçmıyor.

Diyanet 30 Ağustos 2019 Cuma hutbesi:

Bugünkü Cuma hutbesinde şu ifadeler yer alıyor;

VATAN BİZE EMANETTİR

Muhterem Müslümanlar!

Okuduğum ayet-i kerimede Yüce Rabbimiz şöyle buyuruyor: “Allah size yardım ederse artık sizi yenecek hiçbir kimse yoktur; eğer sizi yardımsız bırakırsa O’ndan sonra size kim yardım edebilir? Müminler yalnız Allah’a güvensinler.”

Okuduğum hadis-i şerifte ise Resûl-i Ekrem (s.a.s) “Hangi amel daha hayırlıdır!” sorusuna şöyle cevap vermiştir: “Allah’a inanıp O’nun yolunda cihad etmek.”


Aziz Müminler!

Üzerinde yaşadığımız vatan bizim için bir toprak parçasından çok daha fazla anlam ifade eder. Vatan, hür yaşadığımız ve hür yaşamak için her türlü hayâsızca akına göğsümüzü siper ettiğimiz yerdir. Bütün dünyalar verilse dahi bir karışından bile vazgeçemeyeceğimiz cennet yurdumuzdur. Vatan, uğruna canını, cananını, bütün varını feda edip şehadet şerbeti içenlerin, varlığından vazgeçip gazi olanların bize miras bıraktığı mukaddes bir emanettir.

Değerli Müslümanlar!

Bizler, vatan müdafaasını sadece bir toprak parçasını korumaktan ibaret görmeyiz. Bu toprakları vatan yapan yüce değerlerimizi muhafaza etmek için her türlü gayreti gösteririz. Bu vatanda yaşayan her ferdin canını, dinini, malını, neslini, şeref ve haysiyetini koruruz. Din, dil ve ırk ayrımı yapmaksızın mazlumların ve mağdurların yanında yer alır; bize bel bağlayanların ümitlerini boşa çıkarmayız. İstiklal ve istikbalimizin sembolü olan şanlı bayrağımızın gönderden inmemesi için mücadele ederiz. Şehadetleri dinin temeli olan ezanlarımızın dinmemesi için her türlü fedakârlığı göğüsleriz.

Kıymetli Müminler!

Vatanı sevmek ve korumak her Müslüman için kutsal bir vazifedir. Düşman karşısında psikolojik, teknolojik ve ekonomik her türlü savaşa hazırlıklı olmak dinimizin emridir. Nitekim Cenâb-ı Hak bu hususta şöyle buyurur: “Ey iman edenler! Sabredin; düşman karşısında sebat gösterin; cihad için hazırlıklı ve uyanık olun ve Allah’tan korkun ki başarıya erişebilesiniz.” Peygamber Efendimiz (s.a.s) ise hak ve hakikat yolundaki bu kutsal mücadele hakkında şöyle buyurur: “Ellerinizle, dillerinizle ve mallarınızla cihad edin.”

Aziz Müslümanlar!

İçinde bulunduğumuz ay, ecdadımızın vatanını ve mukaddesatını koruma uğruna eşsiz kahramanlıklar gösterdiği nadide bir aydır. Şanlı ecdadımız, iman dolu göğsüyle, cesaret ve kararlılığıyla nice Ağustos ayına damga vuran eşsiz zaferler kazanmıştır. Malazgirt’ten Kosova’ya, Mohaç’tan Büyük Taarruz’a kadar kazanılan zaferler bunun en büyük şahididir.
Bu zaferler bize göstermiştir ki, Allah’ın yardımı daima müminlerle beraberdir. İnananlar “Allah’ın yardımı ne zaman gelecek?” diye niyazda bulunduklarında, Yüce Rabbimiz, “Bilesiniz ki Allah’ın yardımı yakındır.” müjdesiyle müminleri daima desteklemiştir.

Muhterem Müminler!

Yurdumuzun üstünde tüten en son ocak sönmeden vatanımıza namahrem eli asla değmeyecektir. Birlik ve beraberliğini her türlü menfaatin üstünde tutan, cesaret ve azimle çalışan aziz milletimiz, hiçbir zilletin boyunduruğu altına girmeyecektir. Kardeşliğimizi, muhabbetimizi ve dirliğimizi bozmak isteyenler dün olduğu gibi bugün de kaybetmeye mahkûmdur. Zira Hakk’ın yanında yer alanlar, adalet ve samimiyetle çalışanlar muhakkak zafere ulaşacaktır. Batılın destekçisi olanlar, zulmün, korkaklığın ve karanlığın pençesine düşenler ise bir gün mutlaka yok olacaktır. Nitekim Kur’an’ın beyanıyla “Hak geldi, bâtıl yıkılıp gitti! Zaten bâtıl yıkılmaya mahkûmdur.”

Kıymetli Müslümanlar!

Geçmişten geleceğe onurlu yürüyüşünü sürdüren aziz milletimizin varlığı bu dünya için umuttur. Zalimlere karşı ayakta durmamız, mazlumlara kol kanat germemiz ancak vatanımızı, milletimizi ve mukaddes değerlerimizi topyekûn savunmakla, madden ve manen güçlü olmakla mümkündür.


O halde genciyle yaşlısıyla ecdadımızı örnek alıp aynı imanı, aynı gayeyi, aynı azmi, aynı sadakat ve teslimiyeti bizler de kuşanalım. Ülkemizi baskı altına almak, birlik ve beraberliğimizi bozmak, fitne ve fesatla bu aziz vatanı karıştırmak isteyenlere fırsat vermeyelim. Doğruluktan, iyilikten, hak ve hakikatten asla ayrılmayalım.
Hutbemi bitirirken, tarih boyunca İslam’ın bayraktarlığını yapan, bu cennet vatanı bizlere emanet eden aziz şehitlerimizi ve kahraman gazilerimizi bir kere daha rahmet, minnet ve şükranla yâd ediyoruz. (diyanet.gov.tr)

Diyanet cuma hutbesi: Erkekler dar kıyafetler giymesin!


Editor
Haber Merkezi ▪ İndigo Dergisi, 19 yıldır yayın hayatında olan bağımsız bir medya kuruluşudur. İlkelerinden ödün vermeden tarafsız yayıncılık anlayışı ile çalışmaktadır. Amacı; gidişatı ve tabuları sorgulayarak, kamuoyu oluşturarak farkındalık yaratmaktır. Vizyonu; okuyucularında sosyal sorumluluk bilinci geliştirerek toplumun olumlu yönde değişimine katkıda bulunmaktır. Temel değerleri; dürüst, sağduyulu, barışçıl ve sosyal sorumluluklarının bilincinde olmaktır. İndigo Dergisi, Türkiye’nin saygın İnternet yayınlarından biri olarak; iletişim özgürlüğünü halkın gerçekleri öğrenme hakkı olarak kabul etmekte; Basın Meslek İlkeleri ve Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne uymayı taahhüt eder. Ayrıca İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni benimsemekte ve yayın içeriğinde de bu bildiriyi göz önünde bulundurmaktadır. Buradan hareketle herkesin ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir milli veya içtimai menşe, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin eşitliğine ve özgürlüğüne inanmaktadır. İndigo Dergisi, Türkiye Cumhuriyeti çıkarlarına ters düşen; milli haysiyetimizi ve değerlerimizi karalayan, küçümseyen ya da bunlara zarar verebilecek nitelikte hiçbir yazıya yer vermez. İndigo Dergisi herhangi bir çıkar grubu, ideolojik veya politik hiçbir oluşumun parçası değildir.