Üniversiteye yeni başlayacak gençler için ‘insan kaynakları’ gözüyle 10 geleceğe yatırım önerisi…
Hayatının en hızlı yılları ne zamandı deseler hiç tereddüt etmeden ‘Üniversite Yılları’ derdim. 4 koca yıl lafta uzun gibi gelse de göz açıp kapayana kadar geçip gidiyor. O zamana kadar hep öğrenci olmaya alışıkken, öğrenciliğin her türlü nimetinden yararlanırken bir haziran ayında elinize verdikleri diplomayla sivil hayatın maratonuna başlıyorsunuz.
Geleceğe yatırım için 10 öneri
İşte bu maratonda sudan çıkmış balığa dönmemeniz ve öğrenciliğinizi keşkeleriniz olmadan dolu dolu geçirmeniz için İK gözüyle 10 geleceğe yatırım önerisi paylaşacağım sizlerle.
1- Öncelikle yaşasın özgürlük diyerek plansız bir hayatı özgürlük olarak düşünmeyin. Beden ve ruh sağlığınızı korumanız için planlı bir hayatınız olmalı. Okulda, yaşadığınız yerde beslenme düzeninizi sağlıklı gıdalardan oluşturun. Üniversite yemekhanelerinden faydalanarak güzel, ucuz ve sağlıklı bir şekilde beslenebilirsiniz. 4 yıl sadece ekmek arası gıdalarla, fast food yiyeceklerle veya aynı tür besinlerle geçmez. Unutmayın, iş hayatında sorumluluklar arttıkça stres artıyor, yeme içme ve uyku giderek düzensizleşiyor. Öğrencilik döneminizde alışkanlıklarınızı oturtursanız ilerleyen dönemde sorun yaşamazsınız.
2- Biliyorum yeni okul, yeni şehir, yurt hayatı vs bunlara adapte olmanız gerekecek ama adapte olayım derken kocaaaa 1 yılı amfi ve okul kafeteryaları arasında geçirmeyin. Adaptasyonunuzu hızlandırmak için üniversite toplulukları harika bir alternatif. Özellikle de sosyal sorumluluk projelerinde olabileceğiniz, takım çalışmaları ve liderlik becerilerinizi destekleyebilecek topluluklar iş yaşamına adım atarken İK’ların da gözünde artı puan kazanmanızı sağlayacak. Aynı zamanda vakıf kökenli STK’ların kendi içinde aktif rol alan gençlere kariyer fırsatı sunduğunu da unutmayın. Bu noktada TOG, TEGV, UCİM gibi derneklerin üniversite yapılanmalarında yer alabilirsiniz.
3- Yabancı dil için ne de olsa 4 yılım var son sene çalışır ÜDS, YDS ile iyi bir puan alırım diye düşünüp rehavete kapılmayın. Son sene bitirme telaşı içerisindeyken emin olun ki yabancı dil için çalışmaya fırsat bulamıyorsunuz. Okulunuzun öğrenci değişim programlarını takip edin. Erasmus, Work&Travel, Mevlana gibi programlarla hem yabancı dilinizi geliştirebilir hem de farklı kültürleri tanıma fırsatı edinebilirsiniz. Yurt dışı deneyimi sadece dil açısından değil farklı kültürlerle birarada yaşayabilme, sosyal adaptasyon noktasında da İK gözünde bir değerlendirme kriteri.
4- Sınıfın arka sırasında oturan öğrenci profili olmayın. Unutmayın siz öğrenmek istemedikçe kimse size bilgi vermeyecektir. Hocalarınıza soru sormaktan çekinmeyin. Her ne kadar şimdiye kadar önünüze çoktan seçmeli sorular konulmuş ve sadece doğru cevabı vermeniz beklenmiş olsa da üniversitenin bundan çok daha farklı bir sistem olduğunu unutmadan sorun, araştırın ve öğrenin. Proje ödevlerinde mümkünse sunum yapabileceğiniz konular üzerinde çalışın. Ne kadar çok sunum yaparsanız topluluk önünde konuşma yeteneğiniz o kadar güçlenecektir.
5- Dersler sizi zorlayabilir, yeni şehir, yeni hayat acaba gerçekten istediğim bölümde miyim sorusunu sordurabilir. Bu noktada üniversitenin kariyer ofislerinden destek alabilirsiniz. Kariyer haritanızı çıkartmak sizi rahatlatacaktır.
6- Birçok bölümde ne yazık ki zorunlu staj yok. Bu nedenle birçok üniversiteli stajı hep geri plana atsa da stajın deneyim kazandırdığını unutmamalı ve mutlaka staj yapabileceğiniz yerlerle iletişime geçmelisiniz. Gerçekçi olmak gerekirse hiç kimse mezun olur olmaz sizi yönetici koltuğuna oturtmayacak, hayalini kurduğunuz plazalarda hemen işe başlamayacaksınız. Deneyim kazandıkça kariyer basamaklarını tırmanacaksınız ki staj da bu basamağın ilk adımını oluşturmakta.
7- Derslere aktif şekilde katılıp kendi notlarınızı kendiniz alın. Başarının sırrı, kendi bilginizde saklıdır.
8- Seminerleri, eğitimleri kaçırmayın. Her seminer, konferans veya eğitim size farklı bir bakış açısı kazandıracaktır. Bu nedenle üniversitenizin etkinlik takvimini takip edin. Şayet ücretli bir eğitim alacaksanız eğitimi veren firma, eğitmenin gerçekten o konuya vakıf olup olmadığına bakın. Zamanınız kıymetli, içi boş 2 saatte 10 sertifika veren programlarla vaktinizi ve paranızı boşa harcamayın.
9- Okuyun, bolca kitap okuyun. Okul kütüphanesinin öğrenciler için bulunmaz bir hazine olduğunu unutmayın.
10- Bolca anı ve hikâye biriktirin. Zor bir durumla nasıl başa çıktığınız, stresinizi, zamanınızı nasıl yönettiğiniz, liderlik beceriniz mülakatta İK tarafından kesinlikle sorulacak sorular arasında ve bu soruların cevapları hikâyelerinizde anılarınızda saklı.