Alzheimer hastalığı ilk belirtilerden 10 ila 20 yıl önce başlıyor!

Araştırmalara göre Alzheimer hastalığı, ilk belirtilerin ortaya çıkmasından 10 ila 20 yıl öncesinde oluşmaya başlıyor. Çağın korkulu hastalığında belirtiler oturduktan sonra beyin hasarını geriye çevirmek bugün için mümkün değil; ancak önlem almak mümkün!

Alzheimer hastalığı ilk belirtilerden 10 ila 20 yıl önce başlıyor!

Acıbadem Taksim Hastanesi Nöroloji Uzmanı Dr. Mustafa Seçkin “Ülkemizde 600 binin üzerinde Alzheimer hastası bulunmakta ve Alzheimer dışı demanslarla birlikte bu sayı bir milyona yaklaşmaktadır. Hastalıkta en önemli risk faktörü ileri yaş olduğundan, ilerleyen ortalama yaşam süresi ile birlikte yeterince uzun yaşarsak hepimiz Alzheimer hastası olma riskini taşıyoruz. Alzheimer hastalığı ile belirtiler ortaya çıkmadan önce savaşmaya başlamak gerekir” diyor.

Günümüzde beyin sağlığı konusunda yeterli farkındalık oluşmamasından dolayı, iç organlarına göre beyni çok daha fazla yaşlanmış olan bireylerin sayısında artış olduğunu belirten Dr. Mustafa Seçkin, bu tehlikeli hastalıktan korunmanın 6 etkili yolunu anlattı, önemli uyarılar ve önerilerde bulundu.


Sağlıklı beslenin

Yapılan çalışmalar; Akdeniz diyetiyle beslenmenin ön planda olduğu bazı Ege adalarında Alzheimer hastalığının görülme sıklığının şaşırtıcı derecede düşük olduğunu ortaya koyuyor. Diyet konusundaki genel öneriler bir yana, planlamanın bir diyetisyen kontrolünde ve kişiye özel olarak yapılması büyük öneme sahip. Bazı vitamin eksikliklerini de bu kapsamda değerlendirmek gerekiyor. Gereğinden fazla B12 vitamini, folik asit ve D vitamini gibi takviye ürünler kullanmak yerine sadece eksikliği varsa bu tip takviyelerin yapılması gerekiyor.

Düzenli uyuyun

Sağlıklı bir uyku amiloid adı verilen ve Alzheimer patolojisinde önemli bir yere sahip olan toksik özellikteki proteinin beyinden temizlenerek atılmasına katkıda bulunuyor. Uyku bozuklukları Alzheimer hastalığı için en önemli değiştirilebilir risk faktörleri arasında yer alıyor.


Hobi edinin

Hastalığa karşı, hobi edinmek ve sosyal etkinliklere katılmak da çok önemli. Müzik ve dans terapileri, doğaçlama tiyatro oyunları Alzheimer hastalığı için ilaç dışı tedavi yöntemleri arasında önemli bir yere sahip. Bu yöntemler beyin hücrelerini aktive etmelerinin yanı sıra birer sosyal etkinlik olarak stresle savaşmaya da katkıda bulunduğundan dolayı stresin beyin üzerindeki olumsuz etkilerini de önlüyor.

Zihinsel aktivitelerde bulunun

Gelişmiş bir insan beyninde nöron adı verilen hücrelerin sayısında artış olmuyor ancak akademik eğitim, kitap okumak, dil öğrenmek, bulmaca çözmek gibi yoğun zihinsel aktiviteler nöronlar arasındaki sinaps denilen bağlantıların sayısını artırarak beynin daha efektif şekilde çalışmasını sağlıyor. Alzheimer hastalığına bağlı nöron hasarı olmaya başladığında sinaptik yoğunluğu daha yüksek olan hastalar bilişsel fonksiyonlarını daha uzun süre koruyorlar. Bu nedenle zihinsel aktivitelerde bulunmayı ihmal etmeyin.

Fiziksel egzersiz yapın

Düzenli fiziksel egzersiz sırasında vücutta üretilen nörotrofik faktörler beyin üzerinde koruyucu etki gösteriyor ve beyin yaşlanmasını azaltıyor. Haftada en az 3 kez yapılan düzenli egzersiz Alzheimer hastalığı açısından koruyucu etkiye sahip olmasının yanında hastalığın ilerleme hızını da yavaşlatıyor. Egzersiz terapileri dünyadaki pek çok Alzheimer merkezinde bir nörorehabilitasyon yöntemi olarak hastalara sunuluyor.

Rutin kontrolü ihmal etmeyin


Nöroloji Uzmanı Dr. Mustafa Seçkin “Alzheimer hastalığından korunmak öncelikle hastalık hakkında farkındalık oluşturmayla başlar. Hastalığın erken dönemde tanınması için henüz belirtiler çok hafifken -hatta henüz hiçbir belirti yokken- rutin kontrolün bir parçası olarak bir nöroloji uzmanına danışılması gerekir” diyor. Belirtiler ortaya çıktıktan sonra ise hastalarda doğru tedaviyle fonksiyonel kapasiteyi ve yaşam kalitesini uzun süre korumak mümkün.

Hipertansiyon ile endorfin arasındaki ilişki: Stresi kontrol altına alın!


Editor
Haber Merkezi ▪ İndigo Dergisi, 19 yıldır yayın hayatında olan bağımsız bir medya kuruluşudur. İlkelerinden ödün vermeden tarafsız yayıncılık anlayışı ile çalışmaktadır. Amacı; gidişatı ve tabuları sorgulayarak, kamuoyu oluşturarak farkındalık yaratmaktır. Vizyonu; okuyucularında sosyal sorumluluk bilinci geliştirerek toplumun olumlu yönde değişimine katkıda bulunmaktır. Temel değerleri; dürüst, sağduyulu, barışçıl ve sosyal sorumluluklarının bilincinde olmaktır. İndigo Dergisi, Türkiye’nin saygın İnternet yayınlarından biri olarak; iletişim özgürlüğünü halkın gerçekleri öğrenme hakkı olarak kabul etmekte; Basın Meslek İlkeleri ve Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne uymayı taahhüt eder. Ayrıca İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni benimsemekte ve yayın içeriğinde de bu bildiriyi göz önünde bulundurmaktadır. Buradan hareketle herkesin ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir milli veya içtimai menşe, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin eşitliğine ve özgürlüğüne inanmaktadır. İndigo Dergisi, Türkiye Cumhuriyeti çıkarlarına ters düşen; milli haysiyetimizi ve değerlerimizi karalayan, küçümseyen ya da bunlara zarar verebilecek nitelikte hiçbir yazıya yer vermez. İndigo Dergisi herhangi bir çıkar grubu, ideolojik veya politik hiçbir oluşumun parçası değildir.