Ekonomiyi zayıflatma davası: “Twitter paylaşımı ekonomiyi etkiliyorsa”

Ekonomiyi zayıflatma davası: Bloomberg News’te yayınlanan ekonomik kriz ve döviz haberini yapan iki muhabir ile habere sosyal medyada yorum yapan 36 kişi hakkında, “devletinin ekonomik düzen ve istikrarını zayıflatma” suçlamasıyla açılan davanın görülmesine başlandı. Duruşmaya “Twitter paylaşımıyla ekonomiyi etkiliyebiliyorlarsak, o zaman iyi tweetler atsaydık ekonomi düzelir miydi? Neden yargılandığımı anlayamıyorum” diyen vatandaşın savunması damga vurdu.

Ekonomiyi zayıflatma davası: Twitter paylaşımım ekonomiyi etkiliyorsa

İstanbul 3. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmaya, “devletinin ekonomik düzen ve istikrarını zayıflatma” iddiasıyla, “Piyasa dolandırıcılığı” suçundan 2’şer yıldan 5’şer yıla kadar hapsi istenen 18 sanık ve avukatları ile şikayetçi BDDK ve SPK avukatları katıldı.

“BDDK yaptığımız haberden rahatsız oldu”

Haberi yapan muhabirlerden Kerim Karakaya, haberin 10 Ağustos gece 23.00’da piyasa kapandıktan sonra yayınlandığını belirterek; “Biz BDDK’nın haftasonu toplanacağını belirlemiştik. Ancak Cumartesi günü BDDK bir açıklama yayınlayarak haberimizden rahatsız olduğunu belli etti. Bunun üzerine açıklama doğrultusunda haberimizi güncelledik. Ben SPK’da belirtilen bilgi bazlı piyasa dolandırıcılığı suçunun unsurlarının oluşmadığını düşünüyorum. Kanun hazırlanırken görüşüne başvurulan kişilerdenim. Görüşümüz doğrultusunda kanuna menfaat etme koşulu getirilmiştir. Olayda menfaat temin etme olmadığı gibi sermaya aracı ile ilgili bir husus da söz konusu değil” dedi.


“Banka yetkilileri müşterilerine döviz vermediklerini söylediler”

Muhabir Fercan Yalınkılıç da 7 yıldır Bloomberg’te muhabir olarak çalıştığını belirterek; “Sadece Türkiye hakkında değil, Avrupa piyasası hakkında da haberler yapıyorum. Tamamen gazetecilik etiğine uygun şekilde faaliyette bulunmaktayım. Biz söz konusu haberi kendi gözlemlerimize dayanarak ve gün içerisinde gittiğimiz banka şubeleri yetkilileriyle gerçekleştirdik. Gerçekten gittiğimizde banka yetkilileri bize, döviz veremediklerini, bir sonraki işgününe müşterilerini çağırdıklarını beyan etmişlerdi. Zaten sonrasında BDDK da bu konuda herhangi bir yalanlamada bulunmamıştır” diye konuştu.

“BDDK ve SPK hakkında suç duyurusunda bulunuyorum”

Gazeteci Merdan Yanardağ da, “BDDK işine baksın. Ben gazeteci olarak görevimi yapıyorum. Bir de Ekonomik Darbe Girişimiyle suçlanıyoruz. FETÖ ile bağlanmış. Ben FETÖ’cü çeteyle mücadele ettiğimden Ergenekon’a eklendik. Bu davanın amacıyla ekonomiyi batıran asıl sorumluları gizlemektir. Ekonomik krizin nedenlerini gizleme çabasında olan BDDK ve SPK hakkında suç duyurusunda bulunuyorum. Bu komik, gayriciddi davanın derhal düşürülmesini talep ediyorum” ifadesinde bulundu.

“Bu dava, politik bir davadır”

Twitter’da çok sayıda takipçisi olduğunu söyleyen ekonomi yazarı Mustafa Sönmez, “Bu dava politik bir davadır. Hem ekonomi medyasını hem de muhalifleri sindirmek ve korkutmak için açılmış bir davadır. SPK ve BDDK araç olarak kullanılmıştır.”

“Şaka amaçlı paylaştım”

Elif Yarar ise parodi twitter hesabı kullandığını belirterek, şaka amaçlı paylaşım yaptığını, kendisinin ekonomiyle bir ilgisinin olmadığını söyledi.


“Attığım tweet ekonomiyi etkiliyorsa…”

Halit Tokkuş, “Söz konusu tweeti ben attım, arkasındayım. Haklılığım geçen sürede ortaya çıkmıştır. Ben ve diğer sanıklar attıkları tweetlerle ekonomiyi etkiliyebiliyorlarsa o zaman iyi tweetler atsalardı ekonomi düzelir miydi? Neden yargılandığımı anlayamıyorum” diye konuştu.

“Öğrenciyim, ekonomiyi etkileyecek biri değilim”

Sanıklardan öğrenci olduğunu söyleyen Bilal Can Sağır ise, “Hem sosyal konum itibariyle hem de sosyal medyadaki etkinliğim itibariyle ekonomiyi etkileyecek biri değilim. Tweetlerle ilgili Kocaeli savcılığınca, ‘halkı kin ve nefrete teşvik etmek’ suçlamasıyla soruşturma geçirdim ve hakkımda takipsizlik kararı verildi” diyerek beraatini talep etti.

“Anlık üzüntü ve stres sonucu paylaştık”

Ticaretle uğraşan Burcu Deren, “Piyasada döviz kurundaki dalgalanma işimizi olumsuz etkiledi. Bu nedenle sosyal medyada bazı yorumlar yaptık. Bunu anlık üzüntü ve stres sonucu yaptık” dedi. Teoman Aluç ise “O dönemlerde Papaz Bronson davası nedeniyle dolar artmıştı. Ben de buna ilişkin yorum yaptım. Bunun suç olduğunu bilmiyordum” dedi.

İki sanık hakkında zorla getirme, 3 sanık hakkında yakalama kararı!

Mahkeme ara kararında, sanıkların derhal beraat verilmesi taleplerini reddederek, duruşmaya katılmayan iki sanık hakkında zorla getirme emri, üç sanık hakkında ise yakalama emri çıkarılmasına karar verdi. BDDK’nın davaya katılma talebini kabul eden mahkeme, duruşmayı 17 Ocak 2020’e erteledi.

İddianame


İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede şüphelilerin Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin ekonomik düzen ve istikrarını hedef alır şekilde sermaye piyasalarında ve borsada işlem gören firma, kurum ve kuruluşlara ilişkin güvensizliğe yol açan açıklamalarda bulunarak piyasalarda güvensizlik oluşturmayı hedefledikleri ve kendilerine maddi yarar sağlama beklentisi içerisinde oldukları iddia ediliyor.

ADA Araştırma seçim anketi: Erdoğan ile İmamoğlu karşı karşıya!


Editor
İndigo Dergisi Haber Merkezi | İndigo Dergisi, 18 yıldır yayın hayatında olan bağımsız bir medya kuruluşudur. İlkelerinden ödün vermeden tarafsız yayıncılık anlayışı ile çalışmaktadır. 2005 yılında kurulan İndigo Dergisi, indigodergisi.com web sitesi üzerinden tamamen dijital ortamda günlük yayın yapmaktadır. Aynı zamanda Türkiye’nin ilk internet haber dergisi olmakla birlikte, tüm yayın kadrosu ve okurlarıyla birlikte sürekli gelişmektedir. İndigo Dergisi’nin amacı; gidişatı ve tabuları sorgulayarak, kamuoyu oluşturarak farkındalık yaratmaktır. Vizyonu; okuyucularında sosyal sorumluluk bilinci geliştirerek toplumun olumlu yönde değişimine katkıda bulunmaktır. Temel değerleri; dürüst, sağduyulu, barışçıl ve sosyal sorumluluklarının bilincinde olmaktır. İndigo Dergisi, Türkiye’nin saygın İnternet yayınlarından biri olarak; iletişim özgürlüğünü halkın gerçekleri öğrenme hakkı olarak kabul etmekte; Basın Meslek İlkeleri ve Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne uymayı taahhüt eder. İlaveten İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni benimsemekte ve yayın içeriğinde de bu bildiriyi göz önünde bulundurmaktadır. Buradan hareketle herkesin ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir milli veya içtimai menşe, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin eşitliğine ve özgürlüğüne inanmaktadır. İndigo Dergisi, Türkiye Cumhuriyeti çıkarlarına ters düşen; milli haysiyetimizi ve değerlerimizi karalayan, küçümseyen ya da bunlara zarar verebilecek nitelikte hiçbir yazıya yer vermez. İlkelerinden ödün vermeyen şeffaf yayıncılık anlayışını desteklemektedir. Herhangi bir çıkar grubu, örgüt, ideoloji, politik veya dini; hiçbir oluşumun parçası değildir. Köşe yazarlarımızın yazdıkları fikirler, kendi özgür düşünceleridir; İndigo Dergisi yayın politikası dahilinde değerlendirilir ve yayın ilkeleri ile çelişmediği müddetçe, düşünce ve ifade özgürlüğünü teşvik ederek yayına alınır. İndigo Dergisi, sunduğu tüm bilgilerin doğruluğunu teyit ve kontrol eder; bu bilgilerin geçerliliğine son derece önem verir.