Yargıtay’dan emsal karar: İş yerinde bakışlarla taciz etmek tazminatsız kovulma sebebi

Bir kadını iş yerinde bakış ve sözle taciz eden erkek çalışan, tazminatsız işten atılınca mahkemeye gitti ve kazandı. Yargıtay ise bu kararı bozdu ve alkışlanacak şu gerekçeye imza attı: “Kadınların çalışma hayatındaki en büyük engeli cinsel tacizdir. Bunu önlemenin yolu, failin ceza alacağını bilmesidir.”

Yargıtay dan emsal karar: İş yerinde bakışlarla taciz etmek tazminatsız kovulma sebebi

Sakarya’daki bir mağazada kasiyerlik yapan evli kadın, aynı iş yerinde çalışan kişiyi, sürekli kendisini izlediğini, bakışlarıyla taciz ettiğini, “Seni izlemek beni mutlu ediyor. Sen ne güzelsin, ne kadar sıcakkanlısın” gibi sözler söylediğini ileri sürerek mağaza yönetimine şikayet etti.

Suçlamaları kabul etmeyen ve mağazada şoför olarak çalışan kişi, işten çıkartıldı. İş akdinin haksız nedenle feshedildiğini iddia eden çalışan, kıdem ve ihbar tazminatı taleplerinde de bulunarak dava açtı.


Sakarya 1. İş Mahkemesi’ndeki yargılama sırasında işveren, davacı çalışanın kadın personele cinsel tacizde bulunduğunu savundu. Kasiyer kadın ise davacının sürekli kendisini izlediğini, farklı kasalara gittiğinde davacının da yanına geldiğini, sözlü tacizlere maruz kaldığını öne sürdü. Dinlenen bazı tanıklar da olayı doğruladı.

İşverenin, söz konusu çalışanın iş akdinin haklı nedenle feshedildiğini somut delillerle ispatlayamadığı sonucuna ulaşan mahkeme, kıdem ve ihbar tazminatına hükmetti.

Temyiz üzerine dosyayı inceleyen Yargıtay 9. Hukuk Dairesi ise yerel mahkeme kararını bozdu. İş yerindeki cinsel tacizi de irdeleyen Yargıtay 9. Hukuk Dairesi’nin kararında, cinsel tacizin kişilik haklarına ve çalışma özgürlüğüne saldırı olduğu vurgulandı.

Kararda, iş yerinde cinsel tacizin, bireysel olarak mağdurlar üzerinde çok boyutlu yıkıcı etkilere sahip olmanın yanı sıra ailesel, kurumsal ve toplumsal düzeylerde de derin etkiler bırakan bireysel ve toplumsal bir sorun niteliği taşıdığına işaret edildi.

Yargıtay’dan önemli tespitler

Cinsel tacizin çoğunlukla erkek işçi tarafından kadın işçiye karşı ortaya çıktığı belirtilen kararda, iş hayatında yer alan kadınlarla ilgili, şu tespitlere yer verildi:

“Ülkemizde iş alanlarının gelişmesi, kadınların okuma, bilgi ve becerilerinin artması, birçok meslek dalında yapılacak işe daha yatkın ve işin niteliğine göre erkeklerden daha becerikli olmaları sonucunda birçok kadın iş hayatında yer almaya, her alanda kadın işçilerin sayısı artmaya başlamıştır. Her alanda çalışma hayatına atılan, her kademede başarı ile yer alan kadın işçilerimizin çalışma yaşamındaki en büyük engeli, işin fiili, fiziki zorlukları değil, iş yerinde, iş hayatında karşılaştıkları, muhatap oldukları cinsel tacizlerdir.”


Kararda, Türkiye’de ve sanayileşmiş ülkelerin çoğunda iş yerinde cinsel taciz sorunu üzerinde durulduğu, yasal düzenlemelerle bunun engellenmeye çalışıldığına dikkat çekildi.

Cinsel tacizin Türk Ceza Kanunu tarafından da suç olarak kabul edildiği hatırlatılan kararda, bunun dışında çalışanların cinsel tacize karşı korunması için Türk Borçlar Kanunu ile İş Kanunu’nda da düzenlemeler yer aldığı kaydedildi.

İş Kanunu’ndaki hükümler kapsamında cinsel tacizin haklı fesih sebebi olduğu aktarılan kararda, “İş yerinde cinsel tacizin önlenmesinin yolu, taciz mağdurunun herhangi bir aşağılamaya maruz kalmadan karşı çıkabilmesinden, tacizde bulunanı şikayet edebilmesi için ortam sağlanmasından, taciz failinin ise gerekli yaptırımlara maruz kalacağını bilmesinden geçmektedir” tespitine yer verildi.

Gerekli tedbir mesajı

Kararda, işverenlerin de bu konuda duyarlı davranması, tacizi engelleyici, mağdurun çekinmeden şikayetçi olabileceği ortamı sağlamak için gerekli tedbirleri alması, iddiaları ciddiyetle soruşturup gerekli yaptırımları uygulaması gerektiği ifade edildi.

“İftira için sebep yok”

Cinsel taciz eyleminin yapısı gereğince delil bulunmasının her zaman mümkün olmayacağının altı çizilen kararda, mağdurun tek başına olduğu yerlerde bu tür eylemlere maruz kalması, tacize uğrayanlardan çok azının olayları işverene yansıtabilmesi nedenleriyle ispat noktasında tacize uğrayan lehine değerlendirmeye gidilebilmesi gerektiği kaydedildi.

Kararda, ceza davasında delil yetersizliği nedeniyle beraat kararı verilmesinin hukuk hakimini bağlamayacağı, mevcut delil durumuna göre karar verilmesi gerektiği vurgulandı.

Şikayetçi kadın işçinin davacıya iftirada bulunması için bir sebebin bulunmadığı aktarılan kararda, davacı tarafından şikayetin garez nedeniyle yapıldığına ilişkin de bir gerekçe belirtilmediğine dikkati çekildi.


Davacının iş yerinde çalışan kadın personele cinsel tacizde bulunduğu, bu durumun İş Kanunu hükümleri çerçevesinde haklı fesih nedeni olduğu ifade edilen kararda, kıdem ve ihbar tazminatlarının reddedilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirmeyle kabul edilmesinin bozmayı gerektirdiği kaydedildi.

Yargıtay’dan işçi lehine fazla mesai kararı


Editor
İndigo Dergisi Haber Merkezi | İndigo Dergisi, 18 yıldır yayın hayatında olan bağımsız bir medya kuruluşudur. İlkelerinden ödün vermeden tarafsız yayıncılık anlayışı ile çalışmaktadır. 2005 yılında kurulan İndigo Dergisi, indigodergisi.com web sitesi üzerinden tamamen dijital ortamda günlük yayın yapmaktadır. Aynı zamanda Türkiye’nin ilk internet haber dergisi olmakla birlikte, tüm yayın kadrosu ve okurlarıyla birlikte sürekli gelişmektedir. İndigo Dergisi’nin amacı; gidişatı ve tabuları sorgulayarak, kamuoyu oluşturarak farkındalık yaratmaktır. Vizyonu; okuyucularında sosyal sorumluluk bilinci geliştirerek toplumun olumlu yönde değişimine katkıda bulunmaktır. Temel değerleri; dürüst, sağduyulu, barışçıl ve sosyal sorumluluklarının bilincinde olmaktır. İndigo Dergisi, Türkiye’nin saygın İnternet yayınlarından biri olarak; iletişim özgürlüğünü halkın gerçekleri öğrenme hakkı olarak kabul etmekte; Basın Meslek İlkeleri ve Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne uymayı taahhüt eder. İlaveten İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni benimsemekte ve yayın içeriğinde de bu bildiriyi göz önünde bulundurmaktadır. Buradan hareketle herkesin ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir milli veya içtimai menşe, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin eşitliğine ve özgürlüğüne inanmaktadır. İndigo Dergisi, Türkiye Cumhuriyeti çıkarlarına ters düşen; milli haysiyetimizi ve değerlerimizi karalayan, küçümseyen ya da bunlara zarar verebilecek nitelikte hiçbir yazıya yer vermez. İlkelerinden ödün vermeyen şeffaf yayıncılık anlayışını desteklemektedir. Herhangi bir çıkar grubu, örgüt, ideoloji, politik veya dini; hiçbir oluşumun parçası değildir. Köşe yazarlarımızın yazdıkları fikirler, kendi özgür düşünceleridir; İndigo Dergisi yayın politikası dahilinde değerlendirilir ve yayın ilkeleri ile çelişmediği müddetçe, düşünce ve ifade özgürlüğünü teşvik ederek yayına alınır. İndigo Dergisi, sunduğu tüm bilgilerin doğruluğunu teyit ve kontrol eder; bu bilgilerin geçerliliğine son derece önem verir.