Beyin Ağı: Beyinler arası iletişim ilk kez gerçekleşti!

BrainNet (Beyin Ağı), arayüzü üç insan deneğin beyinden beyne doğrudan iletişim kullanarak işbirliği yapmasına ve verilen bir görevi çözmesine olanak sağlıyor.

Beyin Ağı: Beyinler arası iletişim ilk kez gerçekleşti!
Beyin Ağı: Beyinler arası iletişim ilk kez gerçekleşti! brain net

Beyin Ağı: Beyinler arası iletişim ilk kez gerçekleşti! Bir grup bilim insanı, ilginç bir çalışmaya imza attı ve beyinleri birbirine bağlanan üç insanın düşüncelerini yine birbirleriyle paylaşabilmelerine imkan verdi. Hatta öyle ki üç kişi bu haldeyken Tetris benzeri bir oyun dahi oynamayı başardı. 

Uzmanlar, bu deneyin büyütülerek, insanlardan oluşan şebekelerin de birbirine bağlanabileceğini düşünüyor; evet, kulağa geldiği kadar tuhaf bir durum. Yani boşa bir çalışma kesinlikle değil. Bahsi geçen işlem, beyin faaliyetini gösteren elektriksel tepkilerin kayıt edildiği elektroenselogramlar (EEG’ler) ile, manyetik alanlar kullanılarak sinirlerin uyarıldığı transkraniyal manyetik uyarımın (TMS) birleştirilmesiyle çalışıyor.


Bu sistemin ardındaki araştırmacılar, ona BrainNet (Beyin Ağı) ismini takmışlar ve bunun nihayetinde pek çok farklı zihni birbirine bağlamada kullanılabileceğini; hatta bunun internet üzerinden gerçekleştirilebileceğini söylüyorlar.

Beyin Ağı projesi beyinden beyne doğrudan iletişim konusunda bir ilk!

Fakat BrainNet, yeni ve ilginç iletişim yöntemlerine kapı aralamasının yanı sıra, aslında insan beyninin daha derin bir seviyede nasıl çalıştığına yönelik daha fazla şey öğrenmemizi mümkün kılabilir.

Araştırmacılar şöyle yazmışlar: “Bildiğimiz kadarıyla, ortaklaşa sorun çözümü için beyinden beyne ilk çok kişili, müdahalesiz doğrudan arayüz olan BrainNet’i sunuyoruz. Bu arayüz, üç insan deneğin beyinden beyne doğrudan iletişim kullanarak işbirliği yapmasına ve verilen bir görevi çözmesine olanak sağlıyor.

Bilim insanlarının hazırladığı deneyde; iki ‘gönderici’, EEG elektrotlarına bağlanmış ve bu kişilerden, içinde düşen nesnelerin bulunduğu Tetris benzeri bir oyun oynamaları istenmiş. Deneklerin; her bir nesnenin döndürülmesi mi, yoksa döndürülmemesi mi gerektiğine karar vermesi gerekiyormuş.

Popular Science’ın haberine göre bunu yapmak için, kendilerine, ekranın her iki tarafında yanıp sönen iki LED’den birine bakmaları söylenmiş. LED’lerden biri 15 Hz, diğeri ise 17 Hz hızında yanıp sönüyormuş. Bu ışıklar, beyinde EEG’nin algılayabileceği farklı sinyaller üretiyormuş.

Bu seçimler daha sonra, bir TMS başlığı üzerinden bir ‘alıcı’ya yönlendiriliyor ve bu başlık, alıcının zihninde fosfen adıyla bilinen hayali ışıltılar oluşturuyor.


Alıcı, oyun alanının tamamını göremiyor fakat bir ışık parlaması sinyali gönderildiyse, alıcının düşmekte olan nesneyi döndürmesi gerekiyor.

Yüzde 81’lik isabet oranı

Araştırmacılar, üç insanın oluşturduğu beş farklı grupta, yüzde 81.25’lik ortalama bir isabet oranına ulaşmışlar. Bu oran, ilk deneme için yeterli bir miktar.

Göndericiler, alıcının doğru şeyi yapıp yapmadığını belirten ikinci bir geribildirim halkası ekleyip, oyuna fazladan bir karmaşıklık katmanı ilave etmişler.

Alıcılar, sadece beyin iletişimine bakarak, hangi göndericinin en güvenilir olduğunu tespit edebiliyorlarmış. Araştırmacılar bu durumun, içinde insan güvensizliği etmeninin yer aldığı gerçek dünya koşullarıyla muhatap olan sistemler geliştirme bakımından umut vadettiğini söylüyorlar.

Ayrıca mevcut sistem, tek seferde sadece bir ‘bit’ (veya parlama) iletiyor olsa da; Washington ve Carnegie Mellon Üniversitesi’ndeki takım, bu düzeneğin gelecekte genişletilebileceğini düşünüyor.

Ayrı araştırmacı grubu, daha önce iki beyni başarıyla birbirine bağlamış ve katılımcıların birbirlerine karşı 20 sorudan oluşan bir oyun oynamasını sağlamıştı. Hayali fosfen ışıltıları, o zaman da yine bilgi aktarımı için kullanılmış ve “evet” veya “hayır” bilgilerini temsil etmişlerdi.

Bu çalışma her ne kadar şimdilik çok yavaş olsa da, tamamen güvenilir olmasa da ve sinirbilim camiasında henüz hakem denetiminden geçmese de; düşüncelerimizi birbirimize aktarabildiğimiz hayalî bir geleceğe göz kırpıyor. Hatta belki de gelecekte, büyük sorunları çözmeye çalışırken zihinsel kaynakları birleştiririz, kim bilir?


Kaynak: BrainNet: A Multi-Person Brain-to-Brain Interface for Direct Collaboration Between Brains

Beşinci güç keşfi: X17 parçacığı dünyayı karanlık maddeye bağlıyor olabilir


Editor
Haber Merkezi ▪ İndigo Dergisi, 18 yıldır yayın hayatında olan bağımsız bir medya kuruluşudur. İlkelerinden ödün vermeden tarafsız yayıncılık anlayışı ile çalışmaktadır. Amacı; gidişatı ve tabuları sorgulayarak, kamuoyu oluşturarak farkındalık yaratmaktır. Vizyonu; okuyucularında sosyal sorumluluk bilinci geliştirerek toplumun olumlu yönde değişimine katkıda bulunmaktır. Temel değerleri; dürüst, sağduyulu, barışçıl ve sosyal sorumluluklarının bilincinde olmaktır. İndigo Dergisi, Türkiye’nin saygın İnternet yayınlarından biri olarak; iletişim özgürlüğünü halkın gerçekleri öğrenme hakkı olarak kabul etmekte; Basın Meslek İlkeleri ve Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne uymayı taahhüt eder. İlaveten İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni benimsemekte ve yayın içeriğinde de bu bildiriyi göz önünde bulundurmaktadır. Buradan hareketle herkesin ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir milli veya içtimai menşe, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin eşitliğine ve özgürlüğüne inanmaktadır. İndigo Dergisi, Türkiye Cumhuriyeti çıkarlarına ters düşen; milli haysiyetimizi ve değerlerimizi karalayan, küçümseyen ya da bunlara zarar verebilecek nitelikte hiçbir yazıya yer vermez. İndigo Dergisi herhangi bir çıkar grubu, örgüt, ideoloji, politik hiçbir oluşumun parçası değildir.