Çevre Bakanı Kurum: Dipsiz Göl doğal sit alanı ilan edilecek

Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum, Gümüşhane’de “Dipsiz Göl” olarak anılan bölgenin doğal sit alanı ilan edileceğini açıkladı. 

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ekiplerinin göl ve çevresindeki çalışmaları sürdürdüğünü aktaran Kurum, ilk etapta bölgede bilimsel çalışmaların yapılacağını, ardından da göl ve çevresinin bozulan yapısının eski doğal haline kavuşturulması için gerekli tüm adımları atacaklarını vurguladı.

Kurum, AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın da konuyu yakından takip ettiğini ve gölün eski haline kavuşturulması için gerekli adımların atılması talimatı verdiğini belirtti.


Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum’un Dipsiz Göl ile ilgili yaptığı açıklamalar:

NE OLMUŞTU?

Gümüşhane merkeze bağlı Dumanlı köyü sınırlarındaki Taşköprü Yaylası’nda bulunan Buzul Çağı’ndan kalma 12 bin yıllık Dipsiz Göl, define bulmak uğruna yok edilmişti.

Dipsiz Göl’ü define aramak için kurutan iki kişiden birinin AKP’de siyaset yapan bir isim olduğu ortaya çıkmıştı. İzinleri alıp kazıları yapanların Fatih Sözen ile Ahmet Canbakkal olduğu belirtilmişti.


Dipsiz Göl yeniden su tutar mı? Profesör Bektaş, gölün artık doğal olmayacağını söyledi

Dipsiz Göl yeniden su tutar mı? Profesör Bektaş, gölün artık doğal olmayacağını söyledi

Tepkilerin üzerine eski haline getirilmesi için toprak dökülmesini değerlendiren Jeoloji mühendisi Prof. Bektaş, “Bundan sonra orada yapılacak göl, doğal değil, yapay göl olacaktır.” dedi.

Dipsiz Göl’ün orijinali bozuldu, daha doğal olmaz

Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) eski öğretim üyesi, Jeoloji mühendisi Prof. Dr. Osman Bektaş, Dipsiz Göl’ün eski haline dönüştürülmesi için başlatılan çalışmaları değerlendirdi.

Gölün su tutup, tutmayacağının tamamen şansa bağlı olduğunu kaydeden Bektaş, “Bu göl doğal bir yapıydı. Bu gölün içinde bir canlı yapısı yani florası vardı, bitkisel bir jeolojik yapısı vardı. Bu gölün suyunu boşalttılar; içinde kazı çalışmaları, taramalar yapıldı. Define avcılığı yapılarak orası talan edildi yani gölün orijinali bozuldu. Şimdi de rehabilitasyon çalışmaları yapılarak göl eski haline dönüştürülmeye çalışılıyor. Gölün özellikleri artık kayboldu. Bundan sonra orada yapılacak olan göl, doğal değil yapay göl olacaktır. ‘Dipsiz Göl, su tutar mı, tutmaz mı’ sorusu ise tamamen şans. Çünkü bu tür göller, hem üstten yağmur suları ile hem de alttan kırıklardan sızan yeraltı suları ile beslenir” diye konuştu.

Ders çıkarılmalı


Yaşananlardan ders çıkarılması gerektiğini belirten Prof. Dr. Bektaş, “Orada killi, kireçli bir malzeme kullanılarak dolgu yapıldı. Dolgunun kalınlığı, özelliği nedir bilmiyorum. Orası su tutar mı, tutmaz mı zaman gösterecek. Suyun kaçmasını sağlayacak olan yeraltı kırıkları ve buharlaşmadır. Gelen su ile giden suyun bir dengesi olması gerekiyor. Dört mevsim varlığını sürdürebilmesi için gelen suyun giden sudan daha fazla olması gerekiyor. Bu olaydan ders çıkarmamız gerekiyor. Bu tür buzul gölleri bu bölgelerde çok var. Bunlar son buzul çağlarının bizlere bıraktığı miraslardır. Maalesef yasa ve yönetmeliklerde eksikler var. Bu eksikler tamamlanmalı. Yasal bir kazı yapıldı ama maalesef bu gölün jeolojik önemi bilinmiyor. Ekoturizme olan katkısı göz önüne getirilmiyor” dedi.

Dipsiz Göl define arama bahanesi ve devlet izniyle nasıl yok edildi?


Editor
Haber Merkezi ▪ İndigo Dergisi, 19 yıldır yayın hayatında olan bağımsız bir medya kuruluşudur. İlkelerinden ödün vermeden tarafsız yayıncılık anlayışı ile çalışmaktadır. Amacı; gidişatı ve tabuları sorgulayarak, kamuoyu oluşturarak farkındalık yaratmaktır. Vizyonu; okuyucularında sosyal sorumluluk bilinci geliştirerek toplumun olumlu yönde değişimine katkıda bulunmaktır. Temel değerleri; dürüst, sağduyulu, barışçıl ve sosyal sorumluluklarının bilincinde olmaktır. İndigo Dergisi, Türkiye’nin saygın İnternet yayınlarından biri olarak; iletişim özgürlüğünü halkın gerçekleri öğrenme hakkı olarak kabul etmekte; Basın Meslek İlkeleri ve Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne uymayı taahhüt eder. Ayrıca İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni benimsemekte ve yayın içeriğinde de bu bildiriyi göz önünde bulundurmaktadır. Buradan hareketle herkesin ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir milli veya içtimai menşe, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin eşitliğine ve özgürlüğüne inanmaktadır. İndigo Dergisi, Türkiye Cumhuriyeti çıkarlarına ters düşen; milli haysiyetimizi ve değerlerimizi karalayan, küçümseyen ya da bunlara zarar verebilecek nitelikte hiçbir yazıya yer vermez. İndigo Dergisi herhangi bir çıkar grubu, ideolojik veya politik hiçbir oluşumun parçası değildir.