AKP’li belediye AKP’li eski Bakan Unakıtan’ın villasını yıktı

AKP’nin ilk Maliye Bakanı Kemal Unakıtan’ın Küçükçamlıca’daki villasının çatısı, AKP’li Üsküdar Belediyesi tarafından ‘kanuna aykırı’ olduğu gerekçesiyle yıkıldı. Sözcü’ye ulaşan Ahsen Unakıtan, zabıtaların kendisini tartakladığını belirtirken AKP’li belediyeyi suçladı, Cumhurbaşkanı Erdoğan’a da sitem etti.

AKP üsküdar Belediyesi eski Bakan kemal Unakıtan ın villasını yıktı

Kaçak olduğu için geçmişte tartışma konusu olan ve daha sonra yasal hale getirilen Unakıtan Ailesi’ne ait villada dün yıkım gerçekleştirildi.

Sözcü’den Fatma Vurgun’un haberine göre yıkımın ardından Kemal Unakıtan’ın eşi Ahsen Unakıtan, Üsküdar Belediyesi’ne tepki gösterdi. Unakıtan, polis ve zabıta nezaretinde yapılan yıkım için “Burada 80 tane koruma beni tartakladı. Omuzlarımdan tutarak beni tartakladılar. Bu zulüm son bulmalı” diye isyan etti.


Yıkımın ardından Sözcü’ye ulaşan Kemal Unakıtan’ın eşi Ahsen Unakıtan, Üsküdar Belediyesi’ne tepki gösterdi.

Unakıtan, polis ve zabıta nezaretinde yapılan yıkım için “Burada 80 tane koruma beni tartakladı. Omuzlarımdan tutarak beni tartakladılar. Bu zulüm son bulmalı” diye isyan etti.

Ahsen Unakıtan: Beni tartakladılar

Yaşadıklarını Sözcü’ye anlatan Ahsen Unakıtan, villanın çatısında tadilat yaptıklarını belirterek şöyle konuştu:

“Dedik ki evi soyalım, çatıyı da yatık halden düz hale getirelim. Gelip bir ölçüm yapılmadı. Sabahın erken saatlerinde buraya 20-30 tane polis arabası, zabıta arabası yolu keserek buraya girdi.”

Üsküdar Belediye Başkanı Hilmi Türkmen’i konuyla ilgili olarak üç gün önce ziyaret ettiğini ifade eden Ahsen Unakıtan şunları söyledi:

* Yıkım kağıdı getirip kapıya yapıştırmışlardı. Kendisine anlattım. Hilmi Türkmen ‘Bakan’ın emri var, İstanbul’da binalar uygun değilse yıkılacak. Biz de uygun olmayan binaları havadan izliyor ve yıkıyoruz’ dedi. Fakat Bakanımız ben yalıtım yapmak için 40 senedir oturduğum evimi bir tamirata soktuysam ‘Git o binayı yık’ demiyor. Ben bunu Hilmi Türkmen’e izah ettim.

* Komşu binaların hepsi uygun yapılmış olup da 40 yıl önce yaptığım evin çatısını düzeltiyorum diye benim çatımı nasıl yıkarsın? Önce bana diyeceksin ki ‘Bunu düzelt.’

* Ben bunu üç günde sökemem ki, üç günde düzeltemem ki. Buraya bu kadar masraf yapmışım bu zor günde. Bana bir ay müsaade edeceksin. Bir ayda yıkılsa burası bunun Hilmi Türkmen’e, Üsküdar Belediyesi’ne ne zararı var?”

* Eşim rahmetli Kemal Unakıtan, gönül insanıydı. Gece üç buçuğa kadar kapısı açık olurdu. Bir kişiye de ona zulüm yapacak bir davranışta bulunmadı. Recep Tayyip Erdoğan’la 2-3 devre belediyeyi idare etti. 1 kuruş almadan, belediyenin lojmanında oturmadan.

* Ankara’ya davet ettiler, ekonomiyi düzeltsin diye, gitti. İngiltere şilt verdi. ‘Faizleri düşürdnüz, bütçeyi Atatürk’ten sonra siz denk hale getirdiniz, enflasyonu indirdiniz’ diye.

“Ahde vefa yok mu”

* Doğu’da, Güneydoğu’da Köyişleri işe yaramıyor. Bütün her yere kuyu açtı, su götürdü. Böyle bir rahmetlinin eşi bu memlekete emanet. Buna ‘Ahde vefa’ yok mu?

* Gelip benim apar topar 40 yıllık duvarımı, çatımı yıkıyorsun. Ben şu an rapor almaya gidiyorum. Ayağıma taş düştü. Burada 80 tane koruma beni tartakladı. Omuzlarımdan tutarak beni tartakladılar.


“Bu zulüm son bulmalı”

* Bu zulüm son bulmalı. Bir işçinin kafasına taş düştü, yaralandı. İnsanları itibarsızlaştırma son bulmalı.

* Devlette, kurumlarda, belediyelerde insan içindir. Bu görevler geçicidir. Aslolan 50 tane korumayla değil tek başına sokakta yürüyebiliyor musun? Sana herkes gülerek bakıyor mu?

* Birbirimizi sevelim. Namaz kılan arkadaşlarıma da bunu söylüyorum. ‘Birbirinizi sevmedikçe iman etmiş olmazsınız’ Hadis bu.

“Cumhurbaşkanı’nın etrafı zırhla çevrili”

* Benim hiçbir zaman Cumhurbaşkanı’na ulaşma gibi bir durumum olmadı. Çünkü etrafını öyle bir zırh sarmış ki… Ben kendisini severim. 1970 yılından beri tanırım.

* Eşim SEKA müdürüyken kendisini vazifeye davet etmişlerdi. Fakat etrafı bugün zırhla çevrili. Hiçbir şekilde ulaşamıyorum. Ne korumasına ne kendisine. Ne de kendisi açıp ‘Ahsen yenge nasılsın?’ diyor. Ben nasıl ulaşayım nasıl söyleyeyim? Zaten Üsküdar Belediyesi AK Parti’nin belediyesi.

Üsküdar Belediyesi’nden açıklama

Üsküdar Belediyesi’nden Sözcü’ye yapılan açıklamada ise “Söz konusu villada kanuna aykırı yapılaşma vardı. Kendisine (Ahsen Unakıtan) tebligat gönderilmiş. Uyulmadığı için de yıkım işlemi gerçekleştirilmiş” denildi.

Belediye yetkilileri Ahsen Unakıtan’ın “Zabıta beni tartakladı” iddiasını ise reddetti.

2006 yılında kaçak statüsünden çıkarılmış ve 3 villa yapılmıştı

Merhum Maliye Bakanı Kemal Unakıtan, Küçükçamlıca’da bahçe olarak aldığı 2 bin 210 metrekarelik araziye ilk villasını 7 Aralık 1983’te yaptı.

Yaklaşık 13 yıl sonra 1998’de ise ikinci villayı inşa etti.

Ancak 1991’de arsanın da bulunduğu bölge doğal SİT alanı ilan edildiği için sonradan yapılan villa kaçak statüsüne girdi.

İlk villanın 1999 depreminde zarar görmesi, ikinci villanın da kaçak olması nedeniyle Unakıtan, 2005 yılında villalarını yıktı.

Unakıtan’ın parseline 2006 yılında Üsküdar Belediyesi, İstanbul Büyükşehir Belediyesi ve 3 No’lu Tabiat Kültür Varlıkları Koruma Bölge Kurulu’nun kararıyla üç villa yapılabilmesi yolunda izin çıktı.

Bunun üzerine Unakıtan, araziye aynı yıl üç villa yaptırdı. Aradan geçen 13 yılın sonunda dün Üsküdar Belediyesi yapı denetim ekipleri, yıkım için Unakıtanların kapısını çaldı.


Belediye ekipleri, villalardan birinin çatısını imara ve yapı ruhsatına aykırılık bulunduğu gerekçesiyle yıktı.

Turhan: Osmangazi Köprüsü pahalı geliyorsa isteyen eski yolu kullanabilir


Editor
İndigo Dergisi Haber Merkezi | İndigo Dergisi, 18 yıldır yayın hayatında olan bağımsız bir medya kuruluşudur. İlkelerinden ödün vermeden tarafsız yayıncılık anlayışı ile çalışmaktadır. 2005 yılında kurulan İndigo Dergisi, indigodergisi.com web sitesi üzerinden tamamen dijital ortamda günlük yayın yapmaktadır. Aynı zamanda Türkiye’nin ilk internet haber dergisi olmakla birlikte, tüm yayın kadrosu ve okurlarıyla birlikte sürekli gelişmektedir. İndigo Dergisi’nin amacı; gidişatı ve tabuları sorgulayarak, kamuoyu oluşturarak farkındalık yaratmaktır. Vizyonu; okuyucularında sosyal sorumluluk bilinci geliştirerek toplumun olumlu yönde değişimine katkıda bulunmaktır. Temel değerleri; dürüst, sağduyulu, barışçıl ve sosyal sorumluluklarının bilincinde olmaktır. İndigo Dergisi, Türkiye’nin saygın İnternet yayınlarından biri olarak; iletişim özgürlüğünü halkın gerçekleri öğrenme hakkı olarak kabul etmekte; Basın Meslek İlkeleri ve Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne uymayı taahhüt eder. İlaveten İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni benimsemekte ve yayın içeriğinde de bu bildiriyi göz önünde bulundurmaktadır. Buradan hareketle herkesin ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir milli veya içtimai menşe, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin eşitliğine ve özgürlüğüne inanmaktadır. İndigo Dergisi, Türkiye Cumhuriyeti çıkarlarına ters düşen; milli haysiyetimizi ve değerlerimizi karalayan, küçümseyen ya da bunlara zarar verebilecek nitelikte hiçbir yazıya yer vermez. İlkelerinden ödün vermeyen şeffaf yayıncılık anlayışını desteklemektedir. Herhangi bir çıkar grubu, örgüt, ideoloji, politik veya dini; hiçbir oluşumun parçası değildir. Köşe yazarlarımızın yazdıkları fikirler, kendi özgür düşünceleridir; İndigo Dergisi yayın politikası dahilinde değerlendirilir ve yayın ilkeleri ile çelişmediği müddetçe, düşünce ve ifade özgürlüğünü teşvik ederek yayına alınır. İndigo Dergisi, sunduğu tüm bilgilerin doğruluğunu teyit ve kontrol eder; bu bilgilerin geçerliliğine son derece önem verir.