Ekrem İmamoğlu: Kanal İstanbul bir dayatmadır, yeni bir rant projesi mi?

Ekrem İmamoğlu: Kanal İstanbul bir dayatmadır. Ben hayatımda hiç dilsiz şeytan olmadım. Konuşacağız kardeşim. Beni bir kişi ikna edemez kardeşim. Gerekçelerin yüzde 90’ı geçersiz. Bilim ve aklın yatmadığı hiçbir şeyin peşinden gitmeyeceğim. Bu bir siyasi mesele değildir, bu akıl işidir.

Ekrem İmamoğlu: Kanal İstanbul bir dayatmadır, yeni bir rant projesi mi?

İstanbul Deniz Çalıştayı’nda konuşan İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, Kanal İstanbul ile ilgili açıklamalarda bulundu.

İmamoğlu’nun açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:


“Deniz ulaşımı yüzde 10’dan yüzde 4’e düşmüş”

• Deniz ulaşımı İstanbul’da çok gerilere gitmiş durumda. 2000’li yıllarda yüzde 10 seviyesindeydi şimdilerde yüzde 4’ler seviyesinde.

• Günlük 8 bin civarında yolcu taşırken çok daha büyük hedefler ortaya koymalıyız. 25 yılda ulaşımla ilgili tabii değerli adımlar atılmıştır ama toplu ulaşımla ilgili deniz İstanbul’u rahatlayacakken geri bırakılmış.

• Böyle nüfusa sahip yerlerde metro çok önemli, metro sizin can damarınız. Bu konuda da gelinen nokta hâlâ arzu ettiğimiz gibi değil.

• Ben hayatımda hiç dilsiz şeytan olmadım. Konuşacağız kardeşim. Beni bir kişi ikna edemez kardeşim. Beni bilim ve akıl ikna edecek. Bilim ve aklın yatmadığı hiçbir şeyin peşinden gitmeyeceğim.


“Bu siyasi bir mesele değildir, bu akıl işidir”

• Bu bir siyasi mesele değildir. Bu biri istedi diye ya da istemedi diye yapılıp yapılmayacak bir şey değil. Bu akıl işidir. Bu sebeple sürece özellikle dahil olmanızı diliyorum.

• Kanal İstanbul konusunun da tartışılması lazım. Bir söz söyledim Meclis’te. Bir vatandaş Ekrem İmamoğlu olarak, 3 çocuk babası bir vatandaş olarak ben bana hiçbir şekilde Kanal İstanbul’un dayatılmasını istemiyorum, reddediyorum’ demiştim. Bahsettiğimiz konu İstanbul’u tümden değiştirecek başka bir yere taşıyacak bir konu. Dolayısıyla verimliliğini, gerekliliğini İstanbulluların dolu dolu tartışılması lazım.

Kanal İstanbul bir dayatmadır

• 2011 yılında bir seçim vaadi olarak ortaya atılan projenin ne tartışıldığını ne de kamuya açık konuşulduğunu gördüm. Bakın bu dayatmadır. Ben bir iş insanıyım, tahminlerim kuvvetlidir. 75 milyar olduğunu düşünmüyorum, çok daha fazladır bu yatırımlar.

• Ocak ayının ilk haftası Kanal İstanbul çalıştayı da yapacağız. İstanbul’a attığınız her adım iyi anılmalı.

Gerekçelerin yüzde 90’ı geçersiz

• Ben İstanbul’un coğrafyasının böyle bir değişimi kaldıramayacağını düşünüyorum. Bilimsel gerekçeleri var. Tek başına 135 milyon metrekare tarım alanının yok oluşu bile gerekçedir. Marmara’nın Karadeniz’e etkisi, 8 milyon kişinin bir adada yaşaması durumu. Gemi trafiğindeki artış, teknolojik gelişmeler neticesinde gemi boyutlarının büyümesi. Gerekçeye bakar mısınız! Yüzde 90’ı geçersiz.

Yeni bir rant projesi mi?


• İstanbul Boğazından geçen gemi sayısı azalmakta. Bu sudan bahaneyle 10 bin yıllık coğrafyayı böyle bir şeyle paramparça etmenin, ÇED raporunu okumadan önümüze çıkıyorlar, 1 milyon 150 bin nüfus oluşturuluyor kanalın etrafında. Hani tankerler gemiler? Yeni bir rant projesi mi? 1,5 milyar küpe yakın hafriyat, odalara göre 2 milyarküp.

Naci Görür: Kanal İstanbul depremde 9-10 şiddetinde etkilenebilir


Editor
İndigo Dergisi Haber Merkezi | İndigo Dergisi, 18 yıldır yayın hayatında olan bağımsız bir medya kuruluşudur. İlkelerinden ödün vermeden tarafsız yayıncılık anlayışı ile çalışmaktadır. 2005 yılında kurulan İndigo Dergisi, indigodergisi.com web sitesi üzerinden tamamen dijital ortamda günlük yayın yapmaktadır. Aynı zamanda Türkiye’nin ilk internet haber dergisi olmakla birlikte, tüm yayın kadrosu ve okurlarıyla birlikte sürekli gelişmektedir. İndigo Dergisi’nin amacı; gidişatı ve tabuları sorgulayarak, kamuoyu oluşturarak farkındalık yaratmaktır. Vizyonu; okuyucularında sosyal sorumluluk bilinci geliştirerek toplumun olumlu yönde değişimine katkıda bulunmaktır. Temel değerleri; dürüst, sağduyulu, barışçıl ve sosyal sorumluluklarının bilincinde olmaktır. İndigo Dergisi, Türkiye’nin saygın İnternet yayınlarından biri olarak; iletişim özgürlüğünü halkın gerçekleri öğrenme hakkı olarak kabul etmekte; Basın Meslek İlkeleri ve Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne uymayı taahhüt eder. İlaveten İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni benimsemekte ve yayın içeriğinde de bu bildiriyi göz önünde bulundurmaktadır. Buradan hareketle herkesin ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir milli veya içtimai menşe, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin eşitliğine ve özgürlüğüne inanmaktadır. İndigo Dergisi, Türkiye Cumhuriyeti çıkarlarına ters düşen; milli haysiyetimizi ve değerlerimizi karalayan, küçümseyen ya da bunlara zarar verebilecek nitelikte hiçbir yazıya yer vermez. İlkelerinden ödün vermeyen şeffaf yayıncılık anlayışını desteklemektedir. Herhangi bir çıkar grubu, örgüt, ideoloji, politik veya dini; hiçbir oluşumun parçası değildir. Köşe yazarlarımızın yazdıkları fikirler, kendi özgür düşünceleridir; İndigo Dergisi yayın politikası dahilinde değerlendirilir ve yayın ilkeleri ile çelişmediği müddetçe, düşünce ve ifade özgürlüğünü teşvik ederek yayına alınır. İndigo Dergisi, sunduğu tüm bilgilerin doğruluğunu teyit ve kontrol eder; bu bilgilerin geçerliliğine son derece önem verir.