Kanal İstanbul’da neredeyse bir Arap kantonu kuruluyor!

Kanal İstanbul’da adeta bir Arap kantonu kuruluyor! Projenin açıklanmasından sonra Kuveyt Devleti vatandaşı iş insanı Wael N Y Alnusef’ın 53 dönüm, Suudi Arabistanlı iş insanı Sulaıman Al Muhaıdıb’ın da 9 dönüm arazi aldığı ortaya çıktı.

Kanal İstanbul da neredeyse bir Arap kantonu kuruluyor!

İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin (İBB) CHP’li Meclis üyesi Nadir Ataman “Nerdeyse bir Arap kantonu kuruluyor. Kanal İstanbul’un etrafı rant pazarına dönmüş” tepkisini gösterdi. Katar Emiri’nin annesi Şeyha Moza da Kanal İstanbul güzergâhında 44 dönüm arazi satın almıştı.

Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum önceki gün yaptığı açıklamalarda “Kanal İstanbul güzergâhı üzerinde arsa rantına müsaade etmeyeceğiz. Daha önce hiçbir projede yapmadığımız gibi burada da bir arsa rantı söz konusu değildir. Arsa rantına asla izin vermeyiz, böyle bir durum yok” ifadelerini kullanmıştı.


İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu ise dün Kanal İstanbul hakkında gerçekleştirdiği toplantıda, “En büyük, kökten aileden gelen birkaç alan hariç, en büyük arazisi olan ilk üç şirket de Arap şirketi” demişti. Çevre ve Şehircilik Bakanı Kurum’a da yanıt veren İmamoğlu, “2011’den bu yana arsa hareketi tam 30 milyon metrekareyi bulmuştur. Ne oluyoruz?” diye tepki göstermişti.

Cumhuriyet’ten Hazal Ocak’ın haberine göre Türkiye’de 2013 yılında Kuveyt Devleti vatandaşı iş insanı Wael N Y Alnusef, 100 bin lira sermayeyle Nour Alkhaır Gayrimenkul Turizm şirketini kurdu. İstanbul Başakşehir’de bulunan şirket 21 Aralık 2018 tarihinde Arnavutköy Yassıören köyünde “tarla” vasfında 53 bin 878 metrekare arazi aldı.


Tapunun açıklama bölümüne arazi alınırken “geliştireceği projeyi iki yıl içinde ilgili bakanlığın onayına sunma zorunluğu vardır” notu eklemesi dikkat çekti. Ayrıca Suudi Arabistanlı iş insanı Sulaıman Al Muhaıdıb’ın da proje güzergâhında arazi aldığı ortaya çıktı.

Al Muhaıdıb Sazlıbosna köyünde tarla vasfında 9 bin 500 metrekarelik araziyi 2015 yılında edindi. Al Muhaıdıb’ın güzergâhta başka araziler de aldığı ifade edildi. Kanal İstanbul projesinin hayata geçmesi durumunda güzergâhta yapılacak yeni imar planlarıyla arazilerin değerinin kat ve kat artacağı belirtiliyor.

Rant İstanbul


İBB’nin CHP’li Meclis üyesi Nadir Ataman duruma tepki göstererek “Kanal İstanbul’u uzatalım. Arap yarımadasına bağlayalım. O kadar arsa toplamışlar, rahat gidip gelsinler. Kanal İstanbul için ‘İstanbul’un kent nüfusunu oraya çekerek kent rahatlatılacak’ derken işin aslı Arap nüfusu kastediliyormuş. Kanal Araplar tarafından işgal altında. Nerdeyse bir Arap kantonu kuruluyor. Kanal İstanbul’un etrafı rant pazarına dönmüş. Adı ‘ranta giden kanal’ olsa daha iyi olur” diye konuştu.

Kanal İstanbul projesine HAYIR diyen vatandaşlar itiraz kuyruğuna girdi


Editor
Haber Merkezi ▪ İndigo Dergisi, 19 yıldır yayın hayatında olan bağımsız bir medya kuruluşudur. İlkelerinden ödün vermeden tarafsız yayıncılık anlayışı ile çalışmaktadır. Amacı; gidişatı ve tabuları sorgulayarak, kamuoyu oluşturarak farkındalık yaratmaktır. Vizyonu; okuyucularında sosyal sorumluluk bilinci geliştirerek toplumun olumlu yönde değişimine katkıda bulunmaktır. Temel değerleri; dürüst, sağduyulu, barışçıl ve sosyal sorumluluklarının bilincinde olmaktır. İndigo Dergisi, Türkiye’nin saygın İnternet yayınlarından biri olarak; iletişim özgürlüğünü halkın gerçekleri öğrenme hakkı olarak kabul etmekte; Basın Meslek İlkeleri ve Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne uymayı taahhüt eder. Ayrıca İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni benimsemekte ve yayın içeriğinde de bu bildiriyi göz önünde bulundurmaktadır. Buradan hareketle herkesin ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir milli veya içtimai menşe, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin eşitliğine ve özgürlüğüne inanmaktadır. İndigo Dergisi, Türkiye Cumhuriyeti çıkarlarına ters düşen; milli haysiyetimizi ve değerlerimizi karalayan, küçümseyen ya da bunlara zarar verebilecek nitelikte hiçbir yazıya yer vermez. İndigo Dergisi herhangi bir çıkar grubu, ideolojik veya politik hiçbir oluşumun parçası değildir.