Prof. Dr. Ahmet Ercan: Deprem için yeni adres Sındırgı bölgesi

Prof. Dr. Övgün Ahmet Ercan, bugün Manisa’da meydana gelen 5.1 büyüklüğündeki depremden sonra yaptığı açıklamada; “Eğer yeni bir deprem beklentisi olursa, bunun Sındırgı dolayında olması beni şaşırtmaz. Sındırgı’da son olan büyük deprem 1969’da M6,1’dir. Buradaki toplam gerginliği ancak M6’dan büyük bir depremle boşalabileceği göz önünde bulundurulmalıdır” uyarısı yaptı.

Prof. Dr. Ahmet Ercan: Deprem için yeni adres Sındırgı bölgesi manisa

Prof. Dr. Ahmet Ercan: Deprem için yeni adres Sındırgı bölgesi…

Manisa’nın Akhisar ilçesinde geçtiğimiz hafta meydana gelen depremi değerlendirirken “Akhisar-Manisa arasındaki gerginlik M5,4’lük depremle boşalmadı. Daha başka depremler olabilir” uyarısı yapan Jeofizik Yüksek Mühendisi Prof. Dr. Övgün Ahmet Ercan, bu kez Sındırgı uyarısında bulundu. Profesör Ercan, bölgede 6 büyüklüğünde deprem beklendiğini söyledi.


Bugün saat 14.26’da Kırkağaç’ta meydana gelen depremi değerlendiren Prof. Dr. Ercan, şu ifadeleri kullandı:

• 7 ile 9 km derinde granit katmanı içinde olan M4,8-M5,1 ilk deprem yaklaşık 4 km lik bir kırık oluşturmuştur. Kırık düzlemi çalışmalarına göre sağ doğrultu atımlı bir kırık işlemiştir. Bu bölgede kırıklar küçük olduğundan büyük depremler üreterek bir vuruşta gerginliği boşaltamamaktadır.

• Depremler ile depremcikler Akhisar’ın kuzeyinde, Balıkesir yolu boyunca uzanan iki ana kollu kırıklar boyunca birbirleriyle birleşir biçimde oluşmaktadır. Son depremle birlikte, kırılma Balıkesir-Sındırgı dolayında Simav kırığıyla kesim yerine ulaşmıştır.

Sındırgı

• Sındırgı, Türkçe bir sözcük olup, ‘çok kırıklı yer’ demektir. Eğer yeni bir deprem beklentisi olursa, bunun Sındırgı dolayında olması beni şaşırtmaz. Sındırgı’da 1969’da meydana gelen büyük deprem M6,1’dir. Buradaki toplam gerginliği ancak M6’dan büyük bir depremle boşalabileceği göz önünde bulundurulmalıdır.

Manisa depremi İstanbul’u etkilemez, Tekirdağ depreminden korkun!

Jeofizik Yüksek Mühendisi Prof. Dr. Övgün Ahmet Ercan, Manisa’nın Akhisar ilçesinde meydana gelen 5.4 büyüklüğündeki depremin İstanbul’u etkilemeyeceğini asıl korkulması gerekenin Tekirdağ depremi olduğunu söyledi.


• Türkiye’de her üç depremden bir tanesi Ege Bölgesi’nde olur. Yalnız Ege’nin depremlerinin işleyişi Kuzey Anadolu ve Doğu Anadolu kırıklarından daha farklıdır. Onlar göçüntü türü depremlerdir. Göçüntü türü depremler eğer sığ ise çok uzak alanlarda duyumsanırlar. İşte bu depremin duyumsandığı gibi. Bükreş, Makedonya’ya kadar duyulmasının ana sebebi…

Ege’de deprem üretecek iki odak var

* 10 yıldır bunu söylüyorum; Ege’de iki tane deprem üretebilecek odak vardır.  Bir tanesi Midilli, Foça, Karaburun üçgeni, iki yıl önce bu deprem oldu. Diğeri Akhisar ile Manisa arası gerginliği. Bu konuda değerli meslektaşlarımın da yapmış olduğu çalışmalar hep aynı. Burada bir gerginlik birikimi var. Burası deprem üretecek. Akhisar ile Manisa arasında sadece bir kırık değil, bir kırık demeti var. Bu kırık demetinin hemen hemen tümü tetiklenmiş durumda şu anda.

İstanbul yaran atımlı, Ege göçüntü türü

• Bu depremler İstanbul’u asla etkilemez çünkü Ege’nin kırık işleyişi İstanbul depreminden farklıdır. İstanbul depremi yanal atımlı bir kırıktır. Ama diğeri göçüntü türüdür. Ege’nin sınırları Çanakkale’nin güneyinden başlayıp, Balıkesir’in güneyi, Bandırma’yı kuzeyde tutarak, ondan sonra Bursa’nın güneyi, Manyas’a kadar iner ve oradan Uşak, Denizli, Aydın, Manisa ve İzmir’i içine alan bu bölgedeki deprem işleyişi tamamen farklıdır.

Kim biliyor İstanbul depreminin büyüklüğünü?

• Bir defa büyük İstanbul depremi yok. Bu sürekli bir söylem olarak ağızda dolanıyor. Kim biliyor ki bunun büyüklüğünü? Kanıtı ne? Bilimsel bir kanıtı yok. Var mı bir alet yerin içine sok, ne kadar basınç olduğunu söyle. Şimdi İstanbul’daki kabuk kalınlığı yaklaşık 28-30 kilometre. Bu kabuğun, kırılmaya karşı göstermiş olduğu direnç 6 milyar gigatondur. Bu 6 milyar gigatonluk gücü kıracak bir baskı gelmedikçe, bu deprem olmaz.

• Bunun bir birikme hızı var. Bunun kırılması için daha 2045’e kadar birikmesi gerekiyor. Yani 2045’te olabilecek bir depremin belirtisi 2033’te başlar. 2045 deprem olabilmesi için en uygun yıldır. Ama gecikme olasılığı vardır her zaman için. Gecikme olasılığı bazen 75, bazen 100 yıl bile olabilir.

Asıl korkulması gereken Tekirdağ depremi

• İstanbul’da olabilecek deprem ne kadardır dersek, Küçükçekmece’nin açıklarında olabilecek depremin büyüklüğü 6.4-6.7 arasında. 6.4 İstanbul için yıkıcı değildir. Ama 6.8-6.9 olursa yıkıcı olur. Korkulması gereken Tekirdağ depremidir. Tekirdağ depremi Marmara Ereğlisi-Silivri arasında olacak.


• Geçenlerde 4.7’lik ve 5.8’lik depremin olduğu yerde olacak. O bunun alıştırmasıydı aslında. İşte bu depremin büyüklüğü 7-7.2 olacaktır. Bu Tekirdağ‘ı, Şarköy‘ü, Çanakkale‘yi, Gelibolu‘yu, Lapseki‘yi, Karabiga‘yı, Mudanya’yı, Erdek‘i, Bandırma‘yı, Yalova‘yı hatta Gemlik‘i çok önemli şekilde etkileyecektir.

Marmara’da kilitli fay uyanıyor: Büyük depremi öne alan bir süreç!


Editor
İndigo Dergisi Haber Merkezi | İndigo Dergisi, 18 yıldır yayın hayatında olan bağımsız bir medya kuruluşudur. İlkelerinden ödün vermeden tarafsız yayıncılık anlayışı ile çalışmaktadır. 2005 yılında kurulan İndigo Dergisi, indigodergisi.com web sitesi üzerinden tamamen dijital ortamda günlük yayın yapmaktadır. Aynı zamanda Türkiye’nin ilk internet haber dergisi olmakla birlikte, tüm yayın kadrosu ve okurlarıyla birlikte sürekli gelişmektedir. İndigo Dergisi’nin amacı; gidişatı ve tabuları sorgulayarak, kamuoyu oluşturarak farkındalık yaratmaktır. Vizyonu; okuyucularında sosyal sorumluluk bilinci geliştirerek toplumun olumlu yönde değişimine katkıda bulunmaktır. Temel değerleri; dürüst, sağduyulu, barışçıl ve sosyal sorumluluklarının bilincinde olmaktır. İndigo Dergisi, Türkiye’nin saygın İnternet yayınlarından biri olarak; iletişim özgürlüğünü halkın gerçekleri öğrenme hakkı olarak kabul etmekte; Basın Meslek İlkeleri ve Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne uymayı taahhüt eder. İlaveten İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni benimsemekte ve yayın içeriğinde de bu bildiriyi göz önünde bulundurmaktadır. Buradan hareketle herkesin ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir milli veya içtimai menşe, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin eşitliğine ve özgürlüğüne inanmaktadır. İndigo Dergisi, Türkiye Cumhuriyeti çıkarlarına ters düşen; milli haysiyetimizi ve değerlerimizi karalayan, küçümseyen ya da bunlara zarar verebilecek nitelikte hiçbir yazıya yer vermez. İlkelerinden ödün vermeyen şeffaf yayıncılık anlayışını desteklemektedir. Herhangi bir çıkar grubu, örgüt, ideoloji, politik veya dini; hiçbir oluşumun parçası değildir. Köşe yazarlarımızın yazdıkları fikirler, kendi özgür düşünceleridir; İndigo Dergisi yayın politikası dahilinde değerlendirilir ve yayın ilkeleri ile çelişmediği müddetçe, düşünce ve ifade özgürlüğünü teşvik ederek yayına alınır. İndigo Dergisi, sunduğu tüm bilgilerin doğruluğunu teyit ve kontrol eder; bu bilgilerin geçerliliğine son derece önem verir.