Akıllı telefonlar dopamin ve kortizol seviyesini yükseltiyor!

Günümüzde akıllı telefon da denilen cep telefonları telefon amacı dışında hemen hemen her şey için kullanılıyor. Ancak bilimsel çalışmalar gösteriyor ki bu cihazlar zamanla tahmin edemeyeceğiniz zararlar veriyor. Hatta dünyada yüzlerce kişinin ölümüne neden oluyor. Nasıl mı?

Akıllı telefonlar dopamin ve kortizol seviyesini yükseltiyor!

Akıllı telefonlar dopamin ve kortizol seviyesini yükseltiyor!

Prof. Dr. Hakan Yaman

iPhone akıllı telefon olarak 2007 yılında satışa sunulduğunda, bu tarz bir etkisinin olabileceği tahmin edilmiyordu. Sonraki yıllarda cihazların ve baz istasyonlarının yaymış oldukları elektromanyetik dalgalar önemli bir tartışma konusu olmuştu. Ancak deney hayvanlarında beyin üzerine olan olası etkileri üzerine durulmuş olsa da insanlar üzerine herhangi bir riskli etkisi olmadığı ileri sürülerek, telefonların satışı devam etmiştir.


Ancak, bu konuyla ilgili trafik cezaları kesiliyor olsa da trafikte cep telefonu kullanımına bağlı ölümcül kazaların sayıca artışı dikkatimizden kaçmaktadır. Kazalar artık araç kullanırken telefon görüşmesi yapılmasına ya da kısaca gelen bir SMS ya da Whatsapp mesajına bakılmasına bağlı gelişmemekte; artık sürücüler araç seyir halindeyken mesaj yazmaktalar ve tamamen trafikten kopmaktadırlar. Yapılan bazı çalışmalarda mesaj okuyan ya da Instagram’dan mesaj gönderen sürücülerin oranı üçte biri bulduğu tespit edildi.

Yine yurt dışında 2009 yılından beri cep telefonuna bağlı ölümcül yaya kazaları yarı yarıya arttığı ve 2017’den beri yılda %20 oranında artış gösterdiği bildirilmiştir.

Akıllı telefonların verdiği dopamin ve kortizol etkisi

Akıllı telefonların vazgeçilmezliği nereden kaynaklandığını inceleyecek olursak, bedenimizdeki ‘dopamin’i karşımızda buluruz.

Akıllı telefonunun çalması, titreşimi, yaydığı sinyali her gün bize yüzlerce defa dopamin sıçramasına bağlı haz verirken; yarattığı strese bağlı kortizol düzeyimizi de yükseltir. Bu haz duygusu ve stres etkisinden ibaret kalmıyor. Ek etkiler ortaya çıkıyor.

Uykumuzu, dikkat süremizi, belleğimizi, özgüvenimizi, karar verme yetimizi, hatta bedensel sağlımızı bile etkiliyor.

Kumar bağımlılığı benzeri etkiler

Özellikle sosyal medyadaki beğenme düğmeleri ve sayıları beynimizdeki kimyayı değiştirmektedir. Hatta kumar bağımlılığı benzeri etkiler yaratmaktadır.

Google dahi, yayınlamış olduğu bir raporda akılla cihaza yüklenmiş sosyal medya, e-mail ya da haber uygulamalarının yüklenmiş olması, bireysel (bakma) mecburiyet ve buna bağlı stres yaratmaktadır.

Yine yurt dışında yapılan bir çalışmada bir kişi günde ortalama dört saat akıllı telefonunun ekranına bakmaktadır. Bunun yaratmış olduğu stres yanı sıra bir de gelen haber ve mektupların yaratmış olduğu üzücü etkiler ve kortizol salınımını artırıyor.

Kortizol artışı ölümcül kronik hastalıklara neden oluyor

Kortizol hormonu aslında bedensel tehditlerde korumak için salınır. Kalbimiz daha hızlı atar, adrenalin artar, kan şekerimiz yükselir. Ancak duygusal tehdit algılarında da bu hormon yükselir.

Akıllı telefon kullanımı da bu durumu yaratmaktadır. Hatta akıllı telefonunuzu kullanmıyor olsanız dahi, telefonun yakınınızda ve görme mesafesinde bulunması bile kortizol düzeyini artırmaktadır.


Stresinizi azaltmak için elinizi telefonunuza atarsınız ve kullanırsınız, yeni bir şeyler ararsınız; mutlu olmaya çalışırsınız, stresinizin geçmesini beklersiniz. Ancak telefonda sizi üzecek, heyecanlandıracak bir şey görmeniz stresinizi daha da artıracaktır. Böylece stres döngünüz devam edecektir. Bu kronik kortizol yüksekliğinin devam etmesine ve uzun vadede kalp krizi, demans, diyabet ya da depresyon gibi kronik hastalıkların gelişimine neden olacaktır.

Çocuk gelişimine ve ergenlere olan etkileri

Akıllı telefonlar size olan etkileri yanı sıra çevrenizi de etkileyecektir. Çocuklarınız telefonu elinizde görecektir ve çok erken yaşta akıllı telefona bağımlı olacaklardır. Çok erken yaşlarda sizden akıllı telefon almanızı şart koşacaktır ve cep telefonunun etkilerine erken yaşta maruz kalacaktır.

Ergenlik çağında beyin gelişimi devam etmektedir. Beynimizdeki prefrontal korteks büyümektedir ve gama aminobütirik asid (GABA) sistemi geçici olarak devre dışı kalır. GABA sisteminin inhibisyonu bağımlı kalma riskini artıracaktır. Bu nedenle özellikle ergenler alkol, sigara ya da maddelere bağımlı kalma riskleri fazladır. Bu yaşlarda yapılan müdahaleler alkol, sigara ya da madde bağımlılıklarını azaltmış olmasına rağmen; endişe ve depresyon azalmamıştır, hatta iki misli artış göstermiştir. Yapılan incelemeler akıllı telefonların buna neden olduğu şüphesini ortaya çıkarmıştır.

Ergenlerde hormonlar cinsiyetlerine göre farklı çalışmaktadır. Kızlarda etrafında bulunan arkadaşları tarafından onaylanmaları oksitosin hormonunun salgılanmasına neden olmaktadır. Bu da sevildiklerini hissetmelerini ve mutlu olmalarını sağlar. Akıllı telefonundaki uygulamalar ve özellikle sosyal medyadaki onaylanma ve beğenilme benzeri hormonal etkileri ortaya çıkarması olasıdır.

Erkeklerde ise tehlike hazzı önem arz eder. Kumara benzer uygulamalar erkeklerdeki risk ve tehlike uyarımı ve oyunlarda başarılı olma ya da hayatta kalma başarısı haz verir, rahatlatır. Bir de bunları yaparken arkadaşlarınızla yarışıyor olmanız ve onlarla iletişim kurabiliyor olmanız bu oyunlara bağımlılığınızı artıracaktır.

Silikon Vadisi yöneticileri çocuklarına akıllı telefon vermiyor

Aslında Steve Jobs bu cihazları üretirken, ne derece bağımlı bırakıcı olabileceklerini öngörmüş ve kendi çocuklarını bu cihazlara yaklaşmalarına izin vermeyeceğini bildirmiştir. Bu günlerde Silikon Vadisi yöneticilerinin, çocuklarının akıllı cihazlara yaklaşmamaları konusunda dadılarına talimat verdikleri bildirilmektedir. Hatta bu cihazları vermek yerine çocuklarıyla doğrudan ilgilenmeyi ve konuşmayı yeğledikleri; akıllı cihaz vermenin aslında sosyokültürel düşük grupların alışkanlığı olduğunu vurgulamaktadır.

Akıllı telefonlar on yıldır hayatımızda ve önümüzdeki yıllarda ne tür etkilerinin olacağı daha net ortaya çıkacaktır. Ancak topluma, yeni neslimize, sağlığımıza olumsuz olacağı şimdiden tahmin etmek mümkündür.

Hayatımızı birçok yönüyle rahatlatsa da artık telefon olmaktan çıkmış olan bir cihazdır. Her yıl ülkemizde milyonlarca cihaz almak için önemli ekonomik bir yük altına giren ülke vatandaşımızın, cebinde küçük bir bilgisayarı taşıyor olması bilgisayar okur yazarlığı bağlamında sevindiricidir.

En azından okuma oranını bu vesileyle artmış olması, bireylerin çekmiş olduğu fotoğraflarla toplumsal belleğimize katkıda bulunması ve bu fotoğrafları sosyal medyada paylaşıyor olmaları olumlu gelişmeler arasında bulunmaktadır.

Ancak cebimizde bulunan bu “sinsi” cihazın verdiği muhtemel tehlikelerden söz etmek de önemlidir. Yapılan ön çalışmalar ve gözlemler uyarıcı niteliktedir. Akıllı telefonların amacına uygun kullanımı elimizdedir. Aksi taktirde ayağımıza kurşun sıkmış oluruz.


Kaynak: Corby S. The everyday device in your home killing hundreds around the globe. Erişim: theceomagazine.com/business/innovation-technology/smartphones-killing-globe . (14.12.2019)

Kuantum ışınlama ile iki çip arasında veri aktarımı gerçekleştirildi


Editor
İndigo Dergisi Haber Merkezi | İndigo Dergisi, 18 yıldır yayın hayatında olan bağımsız bir medya kuruluşudur. İlkelerinden ödün vermeden tarafsız yayıncılık anlayışı ile çalışmaktadır. 2005 yılında kurulan İndigo Dergisi, indigodergisi.com web sitesi üzerinden tamamen dijital ortamda günlük yayın yapmaktadır. Aynı zamanda Türkiye’nin ilk internet haber dergisi olmakla birlikte, tüm yayın kadrosu ve okurlarıyla birlikte sürekli gelişmektedir. İndigo Dergisi’nin amacı; gidişatı ve tabuları sorgulayarak, kamuoyu oluşturarak farkındalık yaratmaktır. Vizyonu; okuyucularında sosyal sorumluluk bilinci geliştirerek toplumun olumlu yönde değişimine katkıda bulunmaktır. Temel değerleri; dürüst, sağduyulu, barışçıl ve sosyal sorumluluklarının bilincinde olmaktır. İndigo Dergisi, Türkiye’nin saygın İnternet yayınlarından biri olarak; iletişim özgürlüğünü halkın gerçekleri öğrenme hakkı olarak kabul etmekte; Basın Meslek İlkeleri ve Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne uymayı taahhüt eder. İlaveten İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni benimsemekte ve yayın içeriğinde de bu bildiriyi göz önünde bulundurmaktadır. Buradan hareketle herkesin ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir milli veya içtimai menşe, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin eşitliğine ve özgürlüğüne inanmaktadır. İndigo Dergisi, Türkiye Cumhuriyeti çıkarlarına ters düşen; milli haysiyetimizi ve değerlerimizi karalayan, küçümseyen ya da bunlara zarar verebilecek nitelikte hiçbir yazıya yer vermez. İlkelerinden ödün vermeyen şeffaf yayıncılık anlayışını desteklemektedir. Herhangi bir çıkar grubu, örgüt, ideoloji, politik veya dini; hiçbir oluşumun parçası değildir. Köşe yazarlarımızın yazdıkları fikirler, kendi özgür düşünceleridir; İndigo Dergisi yayın politikası dahilinde değerlendirilir ve yayın ilkeleri ile çelişmediği müddetçe, düşünce ve ifade özgürlüğünü teşvik ederek yayına alınır. İndigo Dergisi, sunduğu tüm bilgilerin doğruluğunu teyit ve kontrol eder; bu bilgilerin geçerliliğine son derece önem verir.