Sayıştay raporu, Atatürk Orman Çiftliği arazisinde özel bir firmaya yapılan ayrıcalığı ortaya çıkardı.
Sayıştay’ın TBMM’ye sunulan raporuna göre, AOÇ Söğütözü fidanlığında bulunan 33 dekar arazi, 2015’te 8 yıl süreyle AKP yönetimindeki Ankara Büyükşehir Belediyesi’ne (ABB) kiralandı.
Protokolde yer alan, ‘kiracının, kiralanan alanı alt kiracıya verebileceği’ hükmü çerçevesinde ABB de burayı bir inşaat firmasına konteyner depolama yeri olarak kiraladı.
AOÇ Müdürlüğü de “İş bittikten sonra ağaçlandırıp teslim etmek şartıyla” kiralamaya olur verdi. Ancak firma bu alana büro ve örnek daire yaptı.
Belediye sözleşmeye aykırılığa rağmen müdahale etmedi. AOÇ Müdürlüğü de Ankara Büyükşehir Belediyesi eski yönetimi aleyhine dava açtı.
Konuyla ilgili TBMM’ye sunulan raporda ise şöyle denildi:
“Adı geçen alana alt kiracı tarafından büro ve örnek daire yapıldığı tespit edilmiş olup bu konu sözleşmeye aykırılık teşkil etmektedir. ABB’ye bu aykırılıkların giderilmesi için yazılan yazılara rağmen yapıların kaldırılmadığı görülmüş ve ABB’ye 08.02.2018 tarihinde akdin feshi ve tahliye davası açılmıştır.”
Atatürk Orman Çiftliği arazisinin talanı 2019 yılında da devam etti
Atatürk Orman Çiftliği arazilerinde 300 bin metrekare açık artırma ile kiralamaya çıkartıldı. Çiftlik alanlarının Etimesgut Bahçekapı Mahallesi’nde bulunan 3309 ada 9 parsel ve 3301 ada 2 parselinde bulunan toplam 300 bin 492 metrekarelik arazileri açık arttırmayla 17 Eylül 2019 tarihinde kiralamaya çıkartıldı.
Metrekaresi yıllık 10 kuruştan ihaleye çıkartılan Atatürk Orman Çiftliği alanları için Mimarlar Odası Ankara Şube Başkanı Tezcan Karakuş Candan “satış ve kiralama yöntemi ile Atatürk Orman Çiftliği alanları talan ediliyor. AOÇ toprakları iyi yönetilmiyor.” ifadelerini kullanmıştı.
Sayıştay daha önce de uyarmıştı: Konut kooperatiflerinin tecavüzüne uğradığı…
Sayıştay yayımladığı raporunda şu tespitleri paylaşmıştı;
• AOÇ arazisinin idare merkezine olan uzaklığı yer yer 15 kilometreye varan, aşırı derecede parçalanmış, özel şahıslar ve kamuya ait arazilerle iç içe girmiş; bazıları iskân sahalarında bulunan ve konut kooperatiflerinin tecavüzüne uğramış bir konumda.
• Orta Anadolu steplerinde kurulan başkent Ankara’nın yaşanabilir bir kent olması, şehir içinde yer alacak yeşil alan ve parklar ile şehir dışında oluşacak bir yeşil kuşağın varlığına bağlıdır.
• AOÇ Müdürlüğünün sorunlarının başında; kiracıların kiraladığı açık ve kapalı alanları sürekli genişletme eğilimleri ve Müdürlük aleyhine haksız kazanç sağlama girişimleri gelmektedir.
• Müdürlüğün kiralık yerlerle ilgili sorunlarının çözülmesi hususunda yapılan girişimler ve alınan mahkeme kararlarına karşın, yıllarca devam ederek AOÇ’nin önünde engel teşkil eden tecavüz, tahliye ve kira alacağı sorunlarının üzerine kararlılıkla gidilmesi gerekmektedir.
Atatürk Orman Çiftliği’nin tarihi
1925 yılının başlangıcında Ankara’ya 5 kilometre mesafede, ortasından Ankara-Eskişehir tren yolu geçen bir bozkır olan çıplak, ağaçsız, içerisinde bataklık ve sazlık bulunan 20.000 dönümlük arazi Gazi Mustafa Kemal Atatürk tarafından satın alındı. Satın alınan yerin Ankara’nın merkezine yakın olması ve sahasının geniş bulunması sebebiyle örnek çiftliğin burada kurulmasına karar verdi.
Atatürk, 1925 yılında bu yerin “Karanlık Derealtı” denilen, iki tepenin geniş eteklerindeki mevkide iki büyük çadır kurarak, iki traktörle çiftlik işine başladı.
Atatürk; çiftlik kurma işinin başına müdür olarak, daha önce Bursa Ziraat Okulu’nda öğretmenlik ve Ankara Ziraat Okulu’nda müdürlük yapmış, İstanbul Halkalı Yüksek Ziraat Okulu mezunu ve ziraat sahasında birçok tecrübelerde bulunmuş, daha sonra Tarım Bakanlığı görevini de üstlenecek olan Tahsin (Coşkan) Bey’i getirmiştir.
Mustafa Kemal’in bütün inkılaplarında olduğu gibi her aşamasını titizlikle incelediği Atatürk Orman Çiftliği, tavukçuluk ve arıcılıkla başlayıp değişik cins koyun ve ineklerin de çiftliğe getirtilmesiyle zenginleştirilmiştir.
Gazi, her sene dış ülkelerden getirilen pulluk ve ziraat aletlerinin bir kısmını paramızın harice gitmemesi için memlekette yapmak ve Türk çocuklarına da sanat Öğretmek arzusundaydı. Anadolu köylüsünün yüzyıllardan beri kullandığı, toprak üzerinde yalnız bir çizgi açan karasabanın kaldırılmasını ve yerine pulluk kullanılmasını isteyen Gazi hazretleri, 1930 senesinde çiftlikte bir pulluk imalathanesi kurdurarak pulluk ve bazı ziraat aletlerinin imalini başlatmış ve çiftçiye ucuz pulluk temin etmiştir.
Gazi Mustafa Kemal, yazın Ankara’nın sıcak havasından bunalarak çiftliğe piknik yapmaya gelen halkın serinlemesi ve plaj ihtiyacının karşılanması için çiftlikte Marmara ve Karadeniz isimlerinde iki havuz yaptırmış ve yine halkın yemek yemesini temin için gazino ve lokantalar açtırmıştır.
Çiftliğin muhtelif şubelerinden elde edilen pastörize süt, peynir, yoğurt, tereyağı, yumurta, bal, üzüm, şarap, çeşitli meyveler ve bütün ziraî mahsulat Ankara’da açılan mağazalarda satışa çıkarılmış, bu suretle halka ucuz ve temiz gıda sağlanmıştır.
Ankara halkının mesire yeri ihtiyacını karşılayan çiftlikte çocukların eğlenmesi ve hayvanları tanıması için de bir hayvanat bahçesi kurulmuştur. Yüksek Ziraat Fakültesi’nde okumak için gelen ve ileride memleketin çeşitli ziraat işlerinde çalışacak lise mezunu gençler, çiftlik tatbikatını ve stajlarını Orman Çiftliği’nde yapmışlardır.
Sağlam temeller üzerine kurulan bu muhteşem eser artık hazır olduğunda sıra bağışa gelmişti. Bu düşünce ile çiftliklerinin ve mülklerinin devlete devir işlemleri konusunda gerekli resmi belgelerin hazırlanması için Tapu İdaresine direktif veren Ulu Önder, hazırlanan belgeleri imzalamak üzere çiftlik içerisindeki Marmara Köşkü’ne 11.05.1937 günü teşrif ederler.
Atatürk devirle ilgili işlemlerden sonra Başbakanlık’a yazdığı 11.06.1937 tarihli bir tezkere ile bütün tesis, hayvan varlığı ve demirbaşları ile beraber tasarrufu Orman Çiftliği ile birlikte diğer çiftliklerini hazineye bağışladığını bildirir.
Atatürk tarafından hazineye bağışlandı
Çiftliğin, Atatürk tarafından hazineye bağışlanmasından sonra, diğer çiftliklerle birlikte kuruluşuna uygun bir şekilde yönetilmesi ve sürekli bir gelişme yolunda örnek işletmeler halinde ilerlemelerinin sağlanması amacıyla tarımsal bir devlet teşekkülünün kurulması gerekli ve yararlı görülmüştür.
Bu kuruluş 13.01.1938 tarihinde yürürlüğe giren 3308 sayılı kanunla “Devlet Ziraat İşletmeleri” adı altında faaliyete başlamıştır. Kanunun belirlediği esaslar çerçevesinde Orman Çiftliği’ de Devlet Ziraat işletmeleri Kurumuna devredilmiştir.
Çiftliğin gelirlerine büyük katkısı olan ve Atatürk tarafından bu maksatla kurulmuş olan Bira Fabrikası bu dönem içinde (31.07.1939) Tekel Genel Müdürlüğü’ne devredilmiştir.
Atatürk’ten sonra çiftliğin gidişatı
Devlet Ziraat İşleri Kurumu’nun 28.02.1950 tarihinde kapatılması ile 1.03.1950 tarihinden itibaren yerine kurulan Devlet Üretme Çiftlikleri Genel Müdürlüğü bünyesinde yer almıştır. A.O.Ç. için 24.3.1950 tarihinde 5659 sayılı (33) özel yasa çıkarılmıştır. Atatürk Orman Çiftliği özel hukuk hükümlerine göre yönetilecektir.
Ancak yasanın 10. maddesiyle A.O.Ç.nin “kanun yayımı tarihindeki sınırları içinde bulunan gayrimenkullerin gerçek veya tüzel’ kişilere devir ve temliki, kamulaştırılması özel bir kanunla izin alınmasına bağlıdır” hükmü getirilmiştir. Böylece küçülmeye başlayan AOÇ toprakları korunmak istenilmiştir.
6238 sayılı yasa ile çiftliğin parçalanmasının önü açıldı
Özel yasaların çıkmasına rağmen bu dönemde de A.O.Ç.’nin parçalanması devam etmiş ve özellikle 6238 sayılı yasa Çiftliğin yağmalanması için bir kılıf teşkil etmiştir. Bunlardan biri de Demokrat Parti iktidarı zamanında çıkartılan bu yasa ile Atatürk Orman Çiftliği alanından yapı kooperatiflerine toplam 5070 hektarlık alan tahsis edilmesidir.
1939-1950 arasındaki 11 yılda 7.4 milyon metrekare arazi; 1950-1984 yılları arasındaki 34 yılda ise 14.4 milyon metrekare arazi çeşitli kamu kuruluşlarına, üçüncü kişilere ve konut kooperatiflerine satıldı veya devredildi.
12 Eylül döneminde 1983’te Gazi Üniversitesi’ne 360 bin metrekare arazi satıldı.
Atatürk’ün çiftlik evi AKP döneminde yıkıldı
Günümüzde Çiftliğin yapısı hızla bozulmakta, alanı giderek küçülmektedir. 2016 Mayıs ayı içerisinde Atatürk Orman Çiftliği arazisinde bulunan ve Atatürk’ün Çiftlik Evi olarak bilinen Marmara Köşkü yıkılmış ve kamuoyu tarafından tepki toplamıştır. Tarihi ve kültürel miraslarımızdan olan bu Köşkün hukuken yıkılmak yerine onarılması gerektiği halde yıkılması, hükümetin hukuktan ne kadar uzak olduğunu bir kez daha göstermiştir.
Bununla birlikte Atatürk Orman Çiftliği sınırlarındaki en büyük yapı olan Beştepe Cumhurbaşkanlığı Külliyesi ise sivil toplum kuruluşlarının bütün hukuki itirazlarına rağmen inşa edildi.
Ankapark talanı
Harita ve Kadastro Mühendisleri Odası (HKMO) Ankara Şubesi 2018 yılında yayımladığı raporda AOÇ’nin gasbına devam edildiğine ve ticarethaneye çevrildiğine dikkat çekti.
HKMO’nun yaptığı açıklamanın ilgili kısmı şöyleydi:
“Yaklaşık 1,2 milyon metrekarelik Ankapark alanının işletilmesi için 14 Haziran 2018 tarihinde ihaleye yapılacak. Muhammen bedel 765 milyon 600 bin lira, geçici teminat da 22 milyon 968 bin lira olarak belirlenmiş. Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Tuna’nın açıklamasına göre Ankapark arazisi metrekare olarak değiştirilmese de üzerine ticaret ve konut alanlarının yapılmasına dair herhangi bir engel bulunmuyor. Yani AOÇ çeşitli yollarla gasp ediliyor ve ticarethaneye çevriliyor.”
Konuyla başından beri mücadele eden Mimarlar Odası Ankara Şubesi ise mücadele sürecinde yaşananları ve binlerce belgeyi bir internet sitesi aracılığıyla (www.aocmucadelesi.org) kamuoyuyla paylaşmaktadır.
Kaynaklar:
- Atatürk, Ankara Orman Çiftliği’ni Nasıl ve Niçin Kurdu?, Fazıl Dalay
- Atatürk Orman Çiftliğinin Hukuki Statüsü, Araş.Gör. Tülin Toros, Türkiye Barosu Dergisi, 1992/1