Ambulansı taksi gibi kullanıyorlar: 700 TL ver trafikten kurtul!

Milliyet gazetesi muhabirleri iş insanı kılığına girerek kayıt dışı çalışan bir ambulans firmasıyla anlaştı ve İstanbul’da trafiğin en yoğun olduğu saatlerde Avrupa yakasından Anadolu yakasına 40 kilometrelik yolu 38 dakikada gitti. Karşılığında da 700 TL ödediler.

VIP ambulans taksi rezaleti: Hastaya 400, patrona 700 TL

Ambulans taksi rezaleti: Hastaya 400, patrona 700 TL

İstanbul trafiğinde hızlı yol almak isteyenlerin yeni buluşu ruhsatsız ve kayıt dışı çalışan özel ambulanslar. Yüksek ücret karşılığında amacı dışında kullanılan bazı özel ambulanslar yolcu taşımacılığı yapıyor.


İstanbul’da özel ambulans statüsünde faaliyet gösteren ruhsatlı 453 ambulans bulunuyor. Kayıt dışı hizmet veren, merdiven altı korsan ambulanslar yetersiz teknik donanım ve personelle taşıdıkları hastaların hayatını tehlikeye sokuyor.

Kayıt dışı çalışan bazı ambulans firmaları ise hem ruhsatsız faaliyet yürütüyor, hem de para karşılığında amacı dışında yolcu taşımacılığı yapıyor. Bu firmalardan biri de Gaziosmanpaşa İlçe Sağlık Müdürlüğü’ne yapılan şikayet üzerine yapılan denetimde ruhsatsız faaliyet gösterdiği tespit edilen Med Clinic Ambulans Hizmetleri firması.

Firmanın hâlâ faaliyet yürütüp yürütmediğini araştırmak için Med Clinic ambulans hizmetlerini arayan Milliyet gazetesinden Gökhan Kam ve Cihat Aslan, yaşadıkları süreci detaylarıyla haberleştirdiler:

‘Batışehir-Ataşehir arası uzak, yolda kaza riski var’

“Telefonumuza çıkan firma yetkilisine, Şişli’deki bir hastaneden Ümraniye’deki bir hastaneye hastamızı nakletmek istediğimizi söylediğimizde 400 TL karşılığında götürebileceklerini belirttiler. Bir müddet sonra ise tekrar aradığımız firmaya kendimizi iş insanı olarak tanıttık. Bu kez ambulansı hastamız için değil toplantıya yetişmek için kullanmak istediğimizi söyledik.

Hasta için 400 lira isteyen firma yetkilisi ile aramızda geçen konuşma şöyle gerçekleşti:

Muhabir: Merhaba. Ambulans kiralamak istiyoruz. Ama bir toplantıya yetişmek için istiyoruz, hastamız yok. Bu mümkün müdür?

Firma yetkilisi: Tabii ki kullanabiliriz. Onda bir sıkıntı yok. Ne zaman? Saat kaçta? Nereye gideceksiniz?

Muhabir: Bağcılar Batışehir’den Ataşehir’e gideceğiz. Pazartesi saat 18.00’de. Yalnız işimiz acil. 18.30’daki toplantıya yetişmemiz lazım.

Firma yetkilisi: 30 dakikada çok rahat varırız. Onda da bir sıkıntı yok.

Muhabir: Peki ücreti nedir?

Firma yetkilisi: 700 TL.

Muhabir: Ücret biraz fazla değil mi? İndirim yapma şansınız yok mu?


Firma yetkilisi: Batışehir-Ataşehir arası uzak. Yolda kaza riski var. Bütün riskler göz önünde bulunduruluyor. Sizin işiniz acil. Hastalık durumu olmayan bir iş için ambulans kullanacaksınız. Fiyatımız bu. Maalesef indirim yapamıyoruz.

Muhabir: Tamamdır o zaman. Pazartesi akşamı haberleşiriz.

Firma yetkilisi: Tamam. Sizden haber bekliyoruz.

‘Sağlı sollu yanaşalım, ambulansta hasta var’

Batışehir’den 17.40’ta yola çıkan ambulans 100 metre sonra siren çalmaya başladı. Yaklaşık üç dakika sonra Tekstilkent girişinden TEM otoyolunda yoğun trafiğe girdik. Yol boyunca hiç susmayan siren ve görevlinin yaptığı anonslar yolu açarak ilerlememizi sağladı. 17.52’de Seyrantepe’ye kadar geldik. Emniyet şeridinde hızla ilerleyen ambulansın önünde seyreden trafik polisi de yol verdi.

Ambulans, araçları geçebilmek için keskin manevralar yaparken biz de aracın içerisinde taktığımız kemere rağmen sağa sola savrulduk. Ambulans içerisindeki ekipmanlar da sağa sola çarptı. Bu sırada görevli seyir halinde olan araçlara da, ‘Önümüzü açın. Sağlı sollu yanaşarak yolu açın’ anonsu yaptı. Seyrantepe mevkiinde yol kontrolü yapan trafik ekiplerinin tam arasından geçerek ilerlemeye devam ettik.

Okullarında açılmasıyla birlikte adeta durma noktasına gelen trafikte siren ve anonsların etkisiyle hızla ilerlediğimiz TEM otoyolunda yedi dakika sonra saat 17.58’de Fatih Sultan Mehmet Köprüsü girişine geldik. Köprü girişinde uygulama yapan trafikw polislerinin de yanından geçerek, köprüye doğru ilerleyişimiz devam etti. Köprü üzerine geldiğimizde ambulanstaki görevli araçlara bağırarak, ‘Araçlar sağlı sollu yanaşalım. Ambulansta hasta var!’ diye çıkıştı. Sağa sola yanaşarak yolu açan araçların arasından geçtikten sonra saat 18.00’de Kavacık Köprüsü mevkiine geldik.

Yolda denetlenemiyor

Kırmızı şeritli ambulanslar acil durum, mavi şeritli ambulanslar ise hasta nakil ambulansları. Ambulanslar sirenlerini ve tepe lambalarını hasta almaya giderken ve taşırken açabiliyor. Trafikte seyir halindeki ambulanslar, hastanın hayatının riske girmemesi için durdurulmuyor. Mevzuata göre, İl Sağlık Müdürlüğü özel ambulanslara ceza yazamıyor. Hastane önlerinde yapılan denetimlerde ise yakalanan ruhsatsız özel ambulanslara sadece trafik ekipleri tarafından Karayolları Trafik Mevzuatı’na göre, 30 günden 60 güne kadar hak mahrumiyeti ve para cezası kesebiliyor.

İstanbul İl Sağlık Müdürlüğü Acil Sağlık Hizmetleri Başkanlığı, İstanbul Emniyet Müdürlüğü Trafik Şube polisleri ile mevzuat doğrultusunda özel ambulanslara teknik donanım ve personel yeterlilikleri kontrolü yapıp eksikleri varsa giderilmesini sağlayarak ruhsatlandırmasını gerçekleştiriyor.

‘Emniyet kemerlerinizi sakın açmayın, yolda ani manevra yapabiliyoruz’

Yaptığımız pazarlık sonrası pazartesi günü firma yetkilisi buluşma yerinden konum atmamızı istedi. Batışehir’den 17.27’de konum attığımız ambulans, 12 dakika sonra tepe lambaları açık bir şekilde belirlediğimiz noktadan bizi aldı. Normal şartlarda ambulanslarda iki sağlık personeli ve bir şoför bulunuyor.

Fakat gelen ambulansta sadece şoför ve firma yetkilisi vardı. Ambulanstan inen firma yetkilisi yan kapıyı açarak oturmamız gereken yeri gösterdi. Emniyet kemeri takmamız hususunda bizi uyaran yetkili, ‘Hoş geldiniz. Sizi arkaya alacağız. Dikkatli olun emniyet kemerlerinizi sakın açmayın. Yolda ani manevra yapabiliyoruz. Savrulabilirsiniz’ ikazında bulundu.

Ambulansa binen muhabirlerimizi bir başka aracımız da aynı saatte 17.40’da takibe başladı. İlk 10 dakika trafik olmadığı için 100 kilometre hızla ambulansı takip eden aracımız daha sonra trafiğe takıldı. Ambulansla 40 kilometrelik yolu 38 dakikada kat ederken, araçla onları takip eden arkadaşlarımız ise hareketten 1 saat 20 dakika sonra otelin önüne geldi.

VIP ambulans taksi rezaleti: Hastaya 400, patrona 700 TL

‘Her zaman bekleriz’

Kavacık Köprüsü’nü geçtikten sonra saat 18.11’de Ümraniye Çakmak Köprüsü mevkiinde yol kenarında bulunan üçüncü trafik uygulamasından da rahatça geçtik. Saat 18.18 olduğunda yani ambulansa bindikten 38 dakika sonra sözde toplantının yapılacağı otele geldik. Otelin 10 metre ilerisinde duran ambulanstaki görevliler önce etrafı kontrol etti, ardından kapıyı açarak inebileceğimizi söyledi. Yoldaki sarsıntı dolayısıyla özür dileyen ambulans görevlileri, ‘Kusura bakmayın, daha da hızlı gelirdik ama malum trafik vardı’ diye konuştu.


Ambulans yetkilisine daha önce anlaştığımız gibi 700 TL’lik ücretini ödedikten sonra, ‘Bizim böyle toplantılarımız çok olur. Tekrar arasak ambulansı yine kullanabilir miyiz?’ diye sorduğumuzda görevli, ‘Her zaman bana bu numaradan ulaşabilirsiniz’ dedi. Ambulans personeli toplantının gerçekleşeceğini söylediğimiz otele girene kadar arkamızda baktı ve otele girmemizi bekledi.

Hava Trafik Kontrolörü Zafer Yeşilgül: Kule de pilot da yüzde 100 hatalı


Editor
İndigo Dergisi Haber Merkezi | İndigo Dergisi, 18 yıldır yayın hayatında olan bağımsız bir medya kuruluşudur. İlkelerinden ödün vermeden tarafsız yayıncılık anlayışı ile çalışmaktadır. 2005 yılında kurulan İndigo Dergisi, indigodergisi.com web sitesi üzerinden tamamen dijital ortamda günlük yayın yapmaktadır. Aynı zamanda Türkiye’nin ilk internet haber dergisi olmakla birlikte, tüm yayın kadrosu ve okurlarıyla birlikte sürekli gelişmektedir. İndigo Dergisi’nin amacı; gidişatı ve tabuları sorgulayarak, kamuoyu oluşturarak farkındalık yaratmaktır. Vizyonu; okuyucularında sosyal sorumluluk bilinci geliştirerek toplumun olumlu yönde değişimine katkıda bulunmaktır. Temel değerleri; dürüst, sağduyulu, barışçıl ve sosyal sorumluluklarının bilincinde olmaktır. İndigo Dergisi, Türkiye’nin saygın İnternet yayınlarından biri olarak; iletişim özgürlüğünü halkın gerçekleri öğrenme hakkı olarak kabul etmekte; Basın Meslek İlkeleri ve Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne uymayı taahhüt eder. İlaveten İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni benimsemekte ve yayın içeriğinde de bu bildiriyi göz önünde bulundurmaktadır. Buradan hareketle herkesin ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir milli veya içtimai menşe, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin eşitliğine ve özgürlüğüne inanmaktadır. İndigo Dergisi, Türkiye Cumhuriyeti çıkarlarına ters düşen; milli haysiyetimizi ve değerlerimizi karalayan, küçümseyen ya da bunlara zarar verebilecek nitelikte hiçbir yazıya yer vermez. İlkelerinden ödün vermeyen şeffaf yayıncılık anlayışını desteklemektedir. Herhangi bir çıkar grubu, örgüt, ideoloji, politik veya dini; hiçbir oluşumun parçası değildir. Köşe yazarlarımızın yazdıkları fikirler, kendi özgür düşünceleridir; İndigo Dergisi yayın politikası dahilinde değerlendirilir ve yayın ilkeleri ile çelişmediği müddetçe, düşünce ve ifade özgürlüğünü teşvik ederek yayına alınır. İndigo Dergisi, sunduğu tüm bilgilerin doğruluğunu teyit ve kontrol eder; bu bilgilerin geçerliliğine son derece önem verir.