Bahçeli, Rusya’yı suçladı: Suriye rejimini Rusya kışkırtmıştır!

MHP lideri Devlet Bahçeli: Rusya bir yanda masalarda uzlaşma pozları verirken, diğer yanda Suriye rejimini kışkırtmış, askeri operasyonlara teşvik etmiştir. Milliyetçi Hareket Partisi, Rusya’nın dürüstlükten mahrum siyasi uygulamalarını ibretle ve esefle takip etmektedir. Cumhurbaşkanımızın Ukrayna ziyareti öncesi böyle bir saldırının olması şaibeli ve kuşkulu.

Bahçeli, Rusya'yı suçladı: Suriye rejimini Rusya kışkırtmıştır!

Bahçeli, Rusya’yı suçladı: Suriye rejimini Rusya kışkırtmıştır!

MHP lideri Bahçeli, İdlib’de rejim güçlerinin, 6 askerin şehit olduğu saldırısıyla ilgili yazılı açıklama yaptı. Suriye’nin kuzeybatısında bulunan İdlib’in, uzun süredir bölgesel gerilim ve çatışma ortamının ağırlık merkezlerinden olduğuna dikkat çeken Bahçeli, bölgedeki felaketlerin seriye bağlandığını ve katliamların dehşet verici seviyeye tırmandığını belirtti.


Rusya bir yanda masalarda uzlaşma pozları verirken…

Astana, Soçi ve Cenevre süreçlerinin artık anlam ve inandırıcılığının kalmadığına değinen MHP lideri Bahçeli, açıklamalarını şöyle sürdürdü:

• Rusya bir yanda masalarda uzlaşma pozları verirken, diğer yanda Suriye rejimini kışkırtmış, askeri operasyonlara teşvik etmiştir. Milliyetçi Hareket Partisi Rusya’nın dürüstlükten mahrum siyasi uygulamalarını ibretle ve esefle takip etmektedir.

• Suriye’de istikrarın temin edilmesinden ziyade bölgesel ve tarihsel emellerine odaklanan Moskova yönetimi güvensiz ve ikiyüzlüdür. Günlerdir Esad rejimi ile Rusya’nın İdlib’de yoğunlaşan saldırı ve tacizleri tüm gerçeklerin bir kez daha teyidine imkan sağlamıştır. Esad ile Putin’in tezahür eden hedeflerinin sulh, sükûnet ve suhulet olmadığı açıktır.

• İdlib’de çatışmaların engellenmesi amacıyla bölgeye intikal ettirilen takviye askeri birliğimize Esad güçlerinin topçu saldırısı, nihai olarak 4 kahramanımızın şehit, birisi ağır olmak üzere 9 kahramanımızın da yaralanması bardağı taşıran son tahrik damlasıdır. (Bahçeli’nin açıklamasından kısa bir süre sonra MSB şehit sayısının 6’ya yükseldiğini duyurdu.)

• Üstelik askerlerimizin yer alacakları alanların koordinatları muhatap ülkelerle paylaşılmasına rağmen bu saldırının yapılması sadece alçaklık ve ahlaksızlık değil, aynı zamanda düşmanlıktır. Türkiye bu hunhar provokasyonun cevabını misliyle vermiş, azimle, inançla ve cesaretle de vermeye devam etmektedir.

“Esad rejimi tamamıyla kontrolden çıktı”

Rusya ve İran destekli Esad rejiminin tamamıyla kontrolden çıktığını, resmen şiddet ve cinayet makinesi haline geldiğini vurgulayan Bahçeli, şunları kaydetti:

• 4-5 Mayıs 2017 tarihinde Türkiye, İran ve Rusya’nın katılımlarıyla yapılan Astana Zirvesi’nde İdlib ve çevresi ‘Gerginliği Azaltma Bölgesi’ ilan edilmiş, ateşkes rejiminin tesisi için irade gösterilmiş, inisiyatif alınmıştır. Ne var ki, zalim Esad ateşkes kararlarını her seferinde çiğnemiş, sivillere yönelik saldırılarına devam etmiştir.

• Ardından 17 Eylül 2018’de yine Türkiye, Rusya ve İran arasında düzenlenen Astana Zirvesi’nde çatışan taraflara ait bütün silahların 10 Ekim’de İdlib silahsızlandırma bölgesinden çekileceği kararlaştırılmıştır. Buna ilave olarak bu bölgedeki denetimlerin Türk ve Rus askerleri tarafından yapılacağı, ayrıca sürdürülebilir ateşkes rejiminin sağlanabilmesi için etkili önlemlerin hayata geçirileceği kayıt altına alınmıştır.


• Bu kapsamda Türkiye bölgesel huzur ve güvenliğin inşasına hizmet amacıyla 12 adet ateşkes gözlem noktası oluşturmuştur. Ancak ne Rusya ne de Suriye/İran; Astana zirve kararlarına, Soçi mutabakat süreçlerine riayet etmemiş, saygı duymamış, gerekli olan sağduyu ve samimiyeti göstermemiştir. Suriye’de siyasi çözüm arayışları her seferinde çuvallamış, Cenevre görüşmelerinden de bugüne kadar makul ve müsterih bir netice çıkmamıştır.

“İdlib ve çevresi Türkiye düşmanlarına zindan edilmeli”

Katillerin, döktükleri kanın bedelini ödemesi gerektiğini belirten Bahçeli, şunları kaydetti:

• Esad rejimi yıkılmadan, bu zorba cezasını bulmadan Suriye’ye huzur ve güvenlik kesinlikle gelmeyecektir. Diğer yandan siyasi ve diplomatik girişimlerimizin yanı sıra askeri caydırıcılığımız da sonuna kadar kullanılarak İdlib ve çevresi Türkiye düşmanlarına zindan edilmelidir.

• İdlib mutabakatını bozan veya ihlal eden tarafın Türkiye olmadığı meydandadır. Bunun yanında sınırlarımıza dayanan 10 binlerce sığınmacının müsebbibi Suriye ve destekçisi Rusya’dır.

• Türkiye milli güç unsurlarını derhal ve devasa bir şuurla harekete geçirmeli, ateş nerede yanıyorsa orayı söndürmeli, fitne ve musibet nereyi kavramışsa orayı kesip atmalıdır.

“Ukrayna ziyareti öncesi olması şaibeli ve kuşkulu”

• Sayın Cumhurbaşkanımızın Ukrayna ziyareti öncesi bu saldırının vuku bulması bir başka şaibeli ve soru işareti taşıyan kuşkulu durumdur. Rusya’nın Ukrayna ile sancılı ve sorunlu ilişkileri bilinmektedir. Ukrayna ziyaretine İdlib’den karşılık veriliyorsa Türkiye-Rusya ilişkilerinin mana ve muhtevası zehirlenmekle kalmayacak, iki ülke arasındaki diyaloglar bu gidişle soğumaya terk edilecektir.

• Türk Silahlı Kuvvetleri’nin konuşlu bulunduğu gözlem noktalarının ve etrafının güvenliği mutlaka temin edilmeli, Esad kanlı saldırısından dolayı pişman edilmelidir. MHP olarak alınacak her milli tedbire ve bekamızı muhafaza edecek her karara destek vermekle birlikte, zulmün ve zulmet kuşatmasının imanla yarılacağına yürekten inanıyoruz.

• Türkiye dostluğu değerli, düşmanlığı ise tehlikeli bir ülkedir. Barış ve huzur arayan mazlumları arkasında Türk milleti vardır. İdlib’de oyun kuran, vahşet senaryosu yazan, stratejik hedefleri uğruna insan canına ve tarihsel mirasa kast eden kim varsa karşılarında Türkiye’yi bulacaklardır. (DHA)

Cumhurbaşkanı Erdoğan ne demişti?


Ukrayna ziyareti öncesi açıklamalarda bulunan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İdlib’deki saldırıya Türkiye’nin misliyle cevap verdiğini, vermeye de devam ettiğini dile getirdi. Tespit edilen bölgeye 122 obüs, 100 havan atışı yapıldığını ve 30-35 civarında rejim askerinin öldürüldüğünü kaydeden Erdoğan, “Bu alçak saldırı ile bizi sınayanlar hata yaptıklarını anlayacaklar” dedi.

İdlib’de şehit sayısı 6’ya yükseldi: Rusya ile tansiyon yükseliyor!


Editor
İndigo Dergisi Haber Merkezi | İndigo Dergisi, 18 yıldır yayın hayatında olan bağımsız bir medya kuruluşudur. İlkelerinden ödün vermeden tarafsız yayıncılık anlayışı ile çalışmaktadır. 2005 yılında kurulan İndigo Dergisi, indigodergisi.com web sitesi üzerinden tamamen dijital ortamda günlük yayın yapmaktadır. Aynı zamanda Türkiye’nin ilk internet haber dergisi olmakla birlikte, tüm yayın kadrosu ve okurlarıyla birlikte sürekli gelişmektedir. İndigo Dergisi’nin amacı; gidişatı ve tabuları sorgulayarak, kamuoyu oluşturarak farkındalık yaratmaktır. Vizyonu; okuyucularında sosyal sorumluluk bilinci geliştirerek toplumun olumlu yönde değişimine katkıda bulunmaktır. Temel değerleri; dürüst, sağduyulu, barışçıl ve sosyal sorumluluklarının bilincinde olmaktır. İndigo Dergisi, Türkiye’nin saygın İnternet yayınlarından biri olarak; iletişim özgürlüğünü halkın gerçekleri öğrenme hakkı olarak kabul etmekte; Basın Meslek İlkeleri ve Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne uymayı taahhüt eder. İlaveten İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni benimsemekte ve yayın içeriğinde de bu bildiriyi göz önünde bulundurmaktadır. Buradan hareketle herkesin ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir milli veya içtimai menşe, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin eşitliğine ve özgürlüğüne inanmaktadır. İndigo Dergisi, Türkiye Cumhuriyeti çıkarlarına ters düşen; milli haysiyetimizi ve değerlerimizi karalayan, küçümseyen ya da bunlara zarar verebilecek nitelikte hiçbir yazıya yer vermez. İlkelerinden ödün vermeyen şeffaf yayıncılık anlayışını desteklemektedir. Herhangi bir çıkar grubu, örgüt, ideoloji, politik veya dini; hiçbir oluşumun parçası değildir. Köşe yazarlarımızın yazdıkları fikirler, kendi özgür düşünceleridir; İndigo Dergisi yayın politikası dahilinde değerlendirilir ve yayın ilkeleri ile çelişmediği müddetçe, düşünce ve ifade özgürlüğünü teşvik ederek yayına alınır. İndigo Dergisi, sunduğu tüm bilgilerin doğruluğunu teyit ve kontrol eder; bu bilgilerin geçerliliğine son derece önem verir.