Elazığ depremini bilen Naci Görür: İstanbul için zaman kalmadı!

Prof. Dr. Naci Görür: İstanbul için alarm vermiş durumdayız. Fazla zaman kalmadı, son dilimlere girdik. İstanbul’da risk daha da fazla. 30 sene içerisinde zaten olma olasılığından söz edilirken 20 senesi geçti. Son depremlerin beklenen fay kolu üzerinde olması bizi endişelendiriyor.

Elazığ depremini bilen Naci Görür: İstanbul için zaman kalmadı!

Prof. Dr. Naci Görür: İstanbul için zaman kalmadı!

Elazığ depremi için 3 ay önce uyarı yapan Bilim Akademisi Üyesi Prof. Dr. Naci Görür, İstanbul’da beklenen depremle ilgili olarak; “Artık fazla zamanımız yok. Son dilimlere girdik. 30 sene içerisinde zaten olma olasılığından söz edilirken 20 senesi geçti. Son 10 sene, belki artı eksisi bir 5 sene ileriye gidebilir ama İstanbul’da risk daha da fazla demektir” dedi.


Manisa Celal Bayar Üniversitesi (MCBÜ) tarafından “Manisa’nın Depremselliği ve Kentsel Dönüşüm” konusunda Süleyman Demirel Kültür Merkezi’nde konferans düzenlendi.

Konferansa Elazığ’da meydana gelen 6.8 büyüklüğündeki depremi 3 ay öncesinden işaret ederek dikkatleri üzerine çeken Bilim Akademisi Üyesi Prof. Dr. Naci Görür konuşmacı olarak katıldı.

Son günlerde arka arkaya deprem ve artçılarıyla sarsılan Manisa’da katılacağı konferans öncesi gazetecilerin sorularını yanıtlayan Profesör Görür, Manisa ve İstanbul’da olası depremler hakkında açıklamalarda bulundu.

7’ye varan büyüklükte depremler olabilir!

Manisa’nın fay yoğunluğunun en fazla olduğu illerden biri olduğunu vurgulayan Görür, şunları söyledi:

• Manisa’nın bulunduğu yerde özellikle Gediz grabeninin ana fayı üzerinde olduğu için bu blok zaman zaman harekete geçip, fay boyunca belirli bir miktarda kayması sonucu bu tavan blokunun üzerindeki kaymaya bağlı olan gelişmiş olan faylar, yapılarda bundan etkilenerek depremler oluşturuyor.

• Bu depremler dolayısı ile Manisa’yı da etkiliyor. Manisa öyle ya da böyle deprem bölgesinin merkezi durumunda.

• Bir sevindirecek durum var. Manisa ve yakınlarında öyle çok büyük boyutta deprem üretecek faylar yok.

• Gediz grabeni oluşturan fay zone büyük bir fay zone, orada 7.0’a varan büyük depremler olabilir.

• Ya da kuzeydoğudaki bazı yerlerde ama çoğu kez Manisa çevresindeki faylar boyut itibarı ile küçük olduğu için yani burada Manisa ve çevresinde olan depremler genelde orta ve küçük boylu depremler olacaktır.

• Manisa yapı stoku ve kentsel dönüşüm itibarıyla gerekeni yaparsa en kolay ve en hızlı şekilde deprem güvenliğini sağlayabilecek bir il olabilir.

• Zaman zaman sarsılır ama bu sarsıntıya dayanıklı yapı stoku ve alt yapı oluşturan Manisa doğrusu bundan da fazla rahatsız olmaz.

Alarm vermiş durumdayız!

İstanbul ve Marmara’da depremi beklediklerini aktaran Görür, şöyle konuştu:

• Alarm vermiş durumdayız.


• Bu son İstanbul’da olan iki deprem de İstanbul’da deprem üretmesi beklenen fay kolu üzerinde oldu. O da bizi endişelendirdi.

• Dolayısıyla zaman olarak da artık fazla zamanımız yok. Son dilimlere girmişiz demektir.

• 30 sene içerisinde zaten olma olasılığından söz edilirken 20 senesi geçti.

• Son 10 sene, belki artı eksisi bir 5 sene ileriye gidebilir ama İstanbul’da risk daha da fazla demektir.

• Bu periyodu düşündüğümüz takdirde alarm da verilmiştir.

• Bir takım hazırlıklar da yapıldı.

İstanbul’u tümüyle depreme hazırlayacak bir kentsel dönüşüm olmadı

İstanbul’daki kentsel dönüşümün yeterli olup olmadığıyla ilgili soru üzerine Görür, şu ifadeleri kullandı:

• Kentsel dönüşüm başlangıçta çok doğru da olmadı.

• İstanbul’u tümüyle depreme hazırlayacak bir kentsel dönüşüm olmadı.

• Ağırlıklı olarak yapı stoku üzerine eğilim gösterildi.

• Halbuki bir kenti depreme hazırlamada halk, yönetim, alt yapı, yapı stoku, çevre ve ekonomi önemli.

• Bunlar üzerinde çok şey yapılamadı. Tabii yapılan önemli şeyler de var fakat daha yapılması gereken şeyler de fazla. Yine de tabii yapılanlar çok yararlı oldu.

• Devlet daireleri güçlendirildi, okullar, hastaneler, viyadükler, köprüler onlar da az şey değil.


• Halkın oturacağı yerleri düşünüyor isek maalesef henüz daha o konuda fazla yol alamadık. (İHA)

Prof. Dr. Mikdat Kadıoğlu: Fayların hepsi bir anda kırılırsa 7,5 üzerinde deprem olacak!


Editor
Haber Merkezi ▪ İndigo Dergisi, 19 yıldır yayın hayatında olan bağımsız bir medya kuruluşudur. İlkelerinden ödün vermeden tarafsız yayıncılık anlayışı ile çalışmaktadır. Amacı; gidişatı ve tabuları sorgulayarak, kamuoyu oluşturarak farkındalık yaratmaktır. Vizyonu; okuyucularında sosyal sorumluluk bilinci geliştirerek toplumun olumlu yönde değişimine katkıda bulunmaktır. Temel değerleri; dürüst, sağduyulu, barışçıl ve sosyal sorumluluklarının bilincinde olmaktır. İndigo Dergisi, Türkiye’nin saygın İnternet yayınlarından biri olarak; iletişim özgürlüğünü halkın gerçekleri öğrenme hakkı olarak kabul etmekte; Basın Meslek İlkeleri ve Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne uymayı taahhüt eder. Ayrıca İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni benimsemekte ve yayın içeriğinde de bu bildiriyi göz önünde bulundurmaktadır. Buradan hareketle herkesin ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir milli veya içtimai menşe, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin eşitliğine ve özgürlüğüne inanmaktadır. İndigo Dergisi, Türkiye Cumhuriyeti çıkarlarına ters düşen; milli haysiyetimizi ve değerlerimizi karalayan, küçümseyen ya da bunlara zarar verebilecek nitelikte hiçbir yazıya yer vermez. İndigo Dergisi herhangi bir çıkar grubu, ideolojik veya politik hiçbir oluşumun parçası değildir.