CHP Sözcüsü: 34 askerimizin şehit edilmesinin arkasında Rusya varken neden Putin’in ayağına gidiliyor?

CHP Sözcüsü Faik Öztrak: 34 askerimizin şehit edilmesinin arkasında Putin rejiminin olduğu tartışmasızdır. 34 şehidimiz varken neden bu toplantı Moskova’ya alındı? Neden Putin’in ayağına gidiliyor? 

CHP: 34 şehidimiz arkasında Rusya varken neden erdoğan Putin ayağına gidiliyor?

CHP Sözcüsü Faik Öztrak, Erdoğan’ın 5 Mart’ta Moskova’da Rusya Devlet Başkanı Putin ile gerçekleştireceği görüşme hakkında değerlendirmelerde bulundu.

34 şehidimiz varken neden bu toplantı Moskova’ya alındı? Neden Putin’in ayağına gidiliyor? Umarız bu defa Erdoğan sadece Putin ile fotoğraf vermek için bu ziyareti gerçekleştirmez.


Putin’e şu 3 soruyu soruyu sormayı unutmayın; Askerlerimizi neden şehit ettiniz? İlk saldırıdan sonra uyarmamıza rağmen neden saldırıya devam ettiniz? Yaralılarımızı almaya gelen ambulanslara neden ateş açtınız?

Esad rejiminden önce Moskova’da Putin rejimiyle masaya oturulacak. 34 askerimizin şehit edilmesinin arkasında Putin rejiminin olduğu tartışmasızdır. Oralarda Rusya’dan habersiz kuş uçmamaktadır.

CHP Sözcüsü Faik Öztrak’ın konuşmasından satır başları;

Göz göre göre gelen felakete karşı önlem alınmamasından kaynaklanan bu can kayıpları affedilemez. Bu facianın elbette bir siyasi sorumlusu olmasıdır. “Şehitler tepesi boş kalmayacak” diyerek birileri beceriksizliğine kılıf hazırlayamaz. Gercekgundem.com’da yer alan habere göre Öztrak şöyle devam etti; İktidarı yaklaşan felaket için kaç kez uyardık. Milletimizin evlatlarını Suriye’de hesapsız kitapsız dar bir sahaya sürmeyin dedik. Bu felaket birdenbire değil göre göre geldi.

Helikopterlerimize Suriye hava sahasını bile açmadı Putin. Dostum Putin, dostum Trump diyerek dost olunmadığını artık görmüşlerdir umarız.

“Neden Putin’in ayağına gidiliyor?”

34 şehidimiz varken neden bu toplantı Moskova’ya alındı? Neden Putin’in ayağına gidiliyor? Umarız bu defa Erdoğan sadece Putin ile fotoğraf vermek için bu ziyareti gerçekleştirmez.

Milletimiz şehitlerimiz için cumhurbaşkanından ses beklerken Erdoğan sessizliğe bürünmüş, her gün 4-5 kere işgal ettiği kürsüsünü Hatay Valisi’ne bırakmıştır. Sosyal medyaya karartma uygulanmıştır. Acı olayın yaşandığı gece MYK’mız acilen toplanmıştır. Sabaha kadar durum değerlendirmelerimiz yapılmıştır.

Anayasamıza göre milli güvenliğin sağlanmasından TBMM’ye karşı cumhurbaşkanı sorumludur. Bu nedenle kapalı oturuma atanmış bakanların değil bizzat cumhurbaşkanımızın katılmasını istedik. Ordu TBMM’ye emanetse, Cumhurbaşkanı bizzat gelmeli, neden ve nasıl 34 şehidimizin olduğunu TBMM’ye anlatmalıydı.

BMGK, NATO olağanüstü toplandı ama şanlı ordumuzun emanet edildiği TBMM ne yazık ki olağanüstü toplanamadı. TBMM’nin acilen toplanmasını engelleyen iç tüzük falan değil, şehit analarına ve milletimize diyecek bir şeyi olmayan Erdoğan’dır. TBMM başkanı Erdoğan’ın meclisin iradesine koyduğu ipoteğe karşı çıkamamıştır.

Bütün millet büyük bir hüzün içerisindeyken, tüm muhalefet meseleyi siyaset üstü tutarken, şehit ailelerinin gözyaşları akarken devleti yönetenler bu toplantıda maalesef gülüp eğlenmiştir. Milletimiz vicdansızlığın bu kadarını görünce keşke Hatay valisi konuşmaya devam etseydi demekten kendini alamamıştır.


Biz bu acı hadisenin yaşandığı andan itibaren siyaseti bir kenara bıraktık. Ama gördük ki Erdoğan bu ülkenin cumhurbaşkanı değil partisinin genel başkanı olmayı tercih etmiştir. İhracat, turizm rakamlarıyla zilletin üstünü örtmeye çalışmıştır.

34 şehit haberini aldığımız gün Yalova Belediye Başkanımıza hukuksuz bir şekilde görevden el çektirildi. Şehitlerimiz var diye bu konuyu da gündemden uzak tutmaya çalıştık. Bu mudur devlet vicdanı, bu mudur devlet adamlığı? Ne ayıbı, ne günahı, ne utanmayı biliyorlar. Onların adına da bizler utanıyoruz.

Senin görevin şehitler tepesini doldurmak değil, evlatlarımız şehit olmasın diye her türlü tedbiri almak. Millet ittifakının iktidarında devlet aklıyla bu milletin evlatları şehit olmasın diye her türlü gayreti sarf edeceğiz. Gözyaşları akmasın diye gereken her şeyi yapacağız.

Yunanistan’ın sınırda bu insanlara yaptığı zulüm asla kabul edilebilir değil. Botlara doldurulan mülteci bebeklerden biri tıpkı Aylan bebek gibi suda boğulursa bunun vicdani sorumluluğunu nasıl taşıyacağız? BM Genel Sekreteri neden İdlib’de, Hatay’da değil? İnsanlık burada yaşanan drama neden sessiz? Türkiye’nin burada yalnız bırakıldığı açık. Bir 40 milyar dolar daha harcarız derken bunları akıl edecektiniz.

Erdoğan’a çağrı

Putin’e şu 3 soruyu soruyu sormayı unutmayın;

Askerlerimizi neden şehit ettiniz?

İlk saldırıdan sonra uyarmamıza rağmen neden saldırıya devam ettiniz?

Yaralılarımızı almaya gelen ambulanslara neden ateş açtınız?

Erdoğan’a şunu hatırlatmak lazım. Eğer bu savaşsa olan biten anayasaya aykırıdır. TBMM olarak biz kendilerine savaş izni vermedik. O yetki bizde. Bizim verdiğimiz tezkere şunu söylüyor, terörle mücadele ve göçün engellenmesi için verdik bu tezkereyi.

Bahçeli’nin Kılıçdaroğlu’nun elini sıkmaması

CHP Sözcüsü Faik Öztrak, MHP lideri Devlet Bahçeli’nin CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun elini sıkmaması ile ilgili soruya şöyle yanıt verdi:


“Bahçeli’nin eline değil yüzüne baktım. Yere doğru bakıyordu. Yüzünde ciddi bir mahcubiyet ifadesi vardı. Elini sıkmaması genel başkanımız açısından bir eksiklik değildir.”

Erdoğan’dan Kılıçdaroğlu’na: Bundan sonra da şehit vermeye devam edeceğiz


Editor
İndigo Dergisi Haber Merkezi | İndigo Dergisi, 18 yıldır yayın hayatında olan bağımsız bir medya kuruluşudur. İlkelerinden ödün vermeden tarafsız yayıncılık anlayışı ile çalışmaktadır. 2005 yılında kurulan İndigo Dergisi, indigodergisi.com web sitesi üzerinden tamamen dijital ortamda günlük yayın yapmaktadır. Aynı zamanda Türkiye’nin ilk internet haber dergisi olmakla birlikte, tüm yayın kadrosu ve okurlarıyla birlikte sürekli gelişmektedir. İndigo Dergisi’nin amacı; gidişatı ve tabuları sorgulayarak, kamuoyu oluşturarak farkındalık yaratmaktır. Vizyonu; okuyucularında sosyal sorumluluk bilinci geliştirerek toplumun olumlu yönde değişimine katkıda bulunmaktır. Temel değerleri; dürüst, sağduyulu, barışçıl ve sosyal sorumluluklarının bilincinde olmaktır. İndigo Dergisi, Türkiye’nin saygın İnternet yayınlarından biri olarak; iletişim özgürlüğünü halkın gerçekleri öğrenme hakkı olarak kabul etmekte; Basın Meslek İlkeleri ve Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne uymayı taahhüt eder. İlaveten İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni benimsemekte ve yayın içeriğinde de bu bildiriyi göz önünde bulundurmaktadır. Buradan hareketle herkesin ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir milli veya içtimai menşe, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin eşitliğine ve özgürlüğüne inanmaktadır. İndigo Dergisi, Türkiye Cumhuriyeti çıkarlarına ters düşen; milli haysiyetimizi ve değerlerimizi karalayan, küçümseyen ya da bunlara zarar verebilecek nitelikte hiçbir yazıya yer vermez. İlkelerinden ödün vermeyen şeffaf yayıncılık anlayışını desteklemektedir. Herhangi bir çıkar grubu, örgüt, ideoloji, politik veya dini; hiçbir oluşumun parçası değildir. Köşe yazarlarımızın yazdıkları fikirler, kendi özgür düşünceleridir; İndigo Dergisi yayın politikası dahilinde değerlendirilir ve yayın ilkeleri ile çelişmediği müddetçe, düşünce ve ifade özgürlüğünü teşvik ederek yayına alınır. İndigo Dergisi, sunduğu tüm bilgilerin doğruluğunu teyit ve kontrol eder; bu bilgilerin geçerliliğine son derece önem verir.