TÜSİAD’dan Erdoğan’a mektup: Daha sıkı tedbirler uygulanmalı!

TÜSİAD doğrudan Cumhurbaşkanı Erdoğan’a mektup yazarak corona virüsü salgınına karşı daha sıkı tedbirler alınmasını istedi. TÜSİAD yönetiminin tartıştığı önerilerden biri daha sıkı ve ulusal çapta bir sokağa çıkış yasağının uygulanması…

TÜSİAD Erdoğan mektup: Daha sıkı tedbirler uygulanmalı sokağa çıkma yasağı

TÜSİAD’dan Erdoğan’a mektup: Daha sıkı tedbirler uygulanmalı!

Türk Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği (TÜSİAD), konuya yakın kaynakların Bloomberg’e verdiğe bilgiye göre; Cumhurbaşkanı Erdoğan’a bir mektup yazarak, corona virüsü salgınına karşı daha sıkı tedbirlerin alınmasını ve ardından tehlikenin geçmesi ile ekonominin teşvik edilmesini talep etti.


Kaynaklara göre mektup, hükümetin 100 milyar liralık paketini açıklamasının arından gönderildi. Kaynaklar TÜSİAD’ın corona virüsü sonrası ekonomideki yavaşlamanın etkilerini azaltmak için daha büyük bir hükümet desteğine ihtiyaç duyulduğunu ilettiğini belirtti.

Ulusal çapta sokağa çıkma yasağı önerisi

Bir kaynağa göre TÜSİAD’ın en büyük endişelerinden biri, mevcut yavaş hızda ekonominin ne kadar devam edeceğine ilişkin hükümetten açık bir yönlendirme olmaması.

TÜSİAD yönetiminin tartıştığı önerilerden birinin daha sıkı ve ulusal çapta bir sokağa çıkış yasağının uygulanması, böylece virüsün yayılma hızının yavaşlatılması olduğu öğrenildi.

Bu yaklaşımın iş dünyasına ekonomik yavaşlamanın süresine ilişkin bir öngörü kazandırabileceği ve ekonomik aktivitenin daha hızlı toparlanmasına imkan sağlayabileceği düşünülüyor.

TÜBİSAD: Bilişim sektörü Ekonomik İstikrar Kalkanı Paketi kapsamına dahil edilmeli

Bilişim Sanayicileri Derneği (TÜBİSAD), yaptığı açıklamayla koronavirüs salgını çerçevesinde sağlık, eğitim ve temel ekonomik faaliyetlerin yürütülmesinde bilişim sektörünün yaptığı katkılara dikkat çekerek, sektörün ekonomik olarak desteklenmesine yönelik çağrıda bulundu.

Türkiye bilgi ve iletişim teknolojileri sektöründe yüzde 95’in üzerinde bir paya sahip olan, 200’e yakın şirketi temsil eden Bilişim Sanayicileri Derneği (TÜBİSAD), yaptığı açıklamayla koronavirüs salgınının bilişim sektörüne etkisine ilişkin görüşlerini ve önerilerini paylaştı.

TÜSİAD’dan yapılan basın açıklamasında aşağıdaki ifadeler yer aldı:

Türkiye bu süreci atlatacaktır

Ülkemiz bugüne kadar küresel çapta yaşanan pek çok krizi atlattı, bu krizi de atlatacaktır. Bilişim sektörü, içinde bulunduğunuz süreçte daha önce olduğu gibi tüm sektörlerin bir ortak buluşma alanı olarak sanayi ve ticaretin gelişiminde katalizör ve hızlandırıcı rolü oynamaktadır. Sektörümüz ürün ve çözümleriyle sağlık, eğitim ve şirket faaliyetlerinin sürdürülebilirliğine önemli katkılar sağlamaktadır.

Dijital dönüşüm çalışmaları aksamadan devam etmeli

Günümüzün getirdiği olağanüstü çalışma koşulları açısından telekomünikasyon sektörü uzaktan bağlanma ve bireysel kesime olan hakimiyeti ile gelişme potansiyeline sahiptir. Bilgi teknolojileri sektörü ise yatırımların azalması ve hizmet ihtiyacının da yavaşlaması nedeni ile süreçten olumsuz etkilenebilecektir. Olumsuz etkilerin yaşanmaması adına tüm sektörlerde yükselen dijital dönüşüm farkındalığının yaygınlaştırılması gerekmektedir.

Hükümetimizin dijital dönüşüm için yaptığı çalışmaları ve ortaya koyduğu planları yakından takip etmekte, konu ile ilgili Cumhurbaşkanlığı Ofisleri, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, Ticaret Bakanlığı, Ulaştırma, Haberleşme ve Altyapı Bakanlığı ve ilgili kurumlar ile yakın ilişkiler içinde süreçlere katkıda bulunmaya çalışmaktayız.

İçinde bulunduğumuz süreçte bilişim sektörünün ekonominin sürdürülebilirliğine sunmuş olduğu katkılar, tüm sektörlerimizin dünya çapındaki rekabetçiliği ve ülkemizin kalkınma hamlesinin başarılı olması için ‘dijital dönüşüm’ çalışmalarının aksamadan devam etmesi gerektiğini ortaya koymaktadır.

Bilişim sektörünün “Ekonomik İstikrar Kalkanı Paketi” kapsamına dahil edilmesi sağlık, eğitim ve ekonomi faaliyetlerinin sürdürülebilirliği için kritik önemde.

Bilgi teknolojileri sektörü, hükümetimizin açıkladığı “Ekonomik İstikrar Kalkanı Paketi” kapsamında yer almamıştır. Özellikle tüm şirketlerimizin ve eğitim sistemimizin uzaktan çalışma ve faaliyetlerini eksiksiz sürdürme aşamasında oldukları bir dönemde sektörümüzün desteksiz kalması, salgının yarattığı ekonomik daralma etkisinin telafi edilmesinde bilişim sektörünün kritik bir rol oynayacağı gerçeği göz önünde bulundurulduğunda ciddi riskler barındırmaktadır.

Sektörün gelişmişlik seviyesi, bir dizi ekonomik faaliyetin online ortama taşınabilmesinde belirleyici olmaktadır. İnternet kullanımının ciddi bir sıçrama yaptığı bu dönemde bilişim sektörünün, altyapı yatırımlarına devam etmesi zaruridir. Aksi halde zaman içinde giderek daha çok faaliyet online ortama geçtikçe, bilişim altyapısı kısıtlarının ortaya çıktığı gözlemlenebilecektir.

Bu nedenle bilişim sektörünün altyapı, Ar-Ge ve diğer yatırımlarının artarak yapılabilmesini temin edebilmek üzere sektörün Ekonomik İstikrar Kalkanı Paketine dahil edilmesi yerinde olacaktır.  Bu çerçevede telekomünikasyon sektörü ve firmalarımız için altyapısı az gelişmiş bölgelerde yatırım imkanlarına teşviklerin sağlanmasının ve özellikle uzaktan çalışma ortamlarına destek vermesi kaçınılmaz olan fiber optik altyapıda kaynakların ortak kullanımı için de şartların sağlanmasının çok faydalı olacağını düşünmekteyiz.

Bilişim sektörüne destek krizleri fırsata dönüştürebilir

Bilişim sektörü tüm sektörlere hizmet etmektedir. Mevcut süreçte sektörün desteklenmesi, birçok sektöre katkı sağlayacak büyüme alanlarının oluşmasına da katkı sağlayacaktır. Bu fırsatlar ve katkılar halihazırda iş dünyasında çalışanlara uzaktan çalışma, öğrencilere uzaktan eğitim modelleri çalışma önlemleri, online alışveriş olarak kendilerini göstermektedir.


Geleceğin çalışma modeline geçiş beş yıllık hız kazandı

Ofis, ev, dış mekan gibi farklı ortamlardan PC, dizüstü bilgisayar, akıllı telefon, tablet gibi farklı cihazlar vasıtasıyla görüntülü görüşme, toplantı, sunum gibi birlikte çalışmayı sağlayacak altyapıların ve ekipmanların sağlanması kritik önemdedir. Dijital ortamların evlere taşınması için şirketlerin yapacağı yatırımlar, sektörün büyüme alanları olarak değerlendirilmektedir.

Bilişim sektörü ürün ve çözümlerinin salgına karşı etkili kullanımı sayesinde geleceğin çalışma modeline geçiş ortalama beş yıl hızlanmış bulunmaktadır. Uzaktan çalışma sistemine geçilmesiyle kurumların siber güvenlik savunma hattı genişlemiş olacak, siber güvenlik de süreç boyunca önem kazanacak bir gelişme alanı olarak yer alacaktır.

Dijitalleşmeye yatırım Türkiye’nin geleceğine yatırımdır

Salgının etkisinin her geçen gün artırmasıyla birlikte her sektörden birçok marka fiziksel mağazalarını kapatarak hizmetlerini online olarak vermeye başlamıştır. Bu dönüşümün de e-ticaret sektörünün 2020 büyüme rakamlarına olumlu etkide bulunacağı öngörülmektedir.

Bugün yaşadığımız olağanüstü süreçte, dijitalleşmenin önemini bir kez daha görmüş olduk. Temel faaliyetlerin uzaktan sürdürülmesine imkân sağlayan teknolojileri ve bu imkanları sunan bilişim sektörü, yapacağı katkıları artırmaya kararlıdır. Bu çerçevede dijitalleşmeye yapılan yatırım Türkiye’nin ve Türk firmalarının rekabetçiliği için yapılan en etkin yatırım olacaktır.

Bilişim sektörüne ilişkin mevcut sürecin doğurduğu temel riskler şöyle sıralanmaktadır:

• Düşen üretime, azalan hizmetlere ve yatırımlara bağlı olarak istihdam azalması.

• Ticaret hacminin düşmesi ve dizüstü bilgisayarlar, monitörler ve yazıcılar gibi uzaktan çalışma için kritik olan donanımın tedarik zincirlerinin bozulması.

• Bakım destek hizmetlerinde gecikmeler yaşanması durumunda gerekli güncellemelerin yapılamaması ve hizmetlerde daralma yaşanması.

• Özellikle Avrupa’da olmak üzere tüm ihracat pazarlarında önemli ölçüde daralma beklentisi.

• İthalat, ihracat lojistik operasyonlarının hem fiziki koşullar hem de ilgili ülke kısıtları nedeniyle süre ve maliyetlerinin artması, transit sürelerinin uzaması.

Bilişim sektörünün sürekliliğini ve gelişimini risklere karşı koruyacak öneriler şöyle sıralanmaktadır:

• Ekonomik İstikrar Kalkanı Paketi’nde yer alan muhtasar, KDV, SGK primlerine yönelik desteklerin bilgi teknolojileri sektörüne de uygulanması.

• Hizmet sektöründe faaliyet gösteren firmaların yapı taşını teşkil eden insan kaynağının korunması amacıyla,  önümüzdeki üç ay boyunca, başka iş bularak ayrılanlar hariç tutularak, aynı sayıda ve ücrette istihdam sağlayan firmalardan (çalışan sayısının %3-5’ten daha fazla azalmaması durumunda ) SGK ve muhtasar alınmaması, ihtiyaç duyulması halinde üç ay daha uzatılması.

• ‘Kısmi Çalışma Ödeneği‘nin bilgi teknolojileri sektörüne de uygulanması.

• Uzaktan çalışmayı teşvik edici desteklerin sağlanması, düzenlemelerin yapılması, bilişim sektörü, teknoparklar ve Ar-Ge merkezleri için süresiz olarak etkin hale getirilmesi.

• Özellikle uzaktan çalışmayı destekleyecek bilgisayar, tablet vb. donanım alımlarında, yazılım ve hizmetlerde, yerli ve yabancı ayırmaksızın, ÖTV ve KDV’lerin %8’e indirilmesi.

• Küçük ve orta ölçekli yazılım ve hizmet üreten bilişim işletmelerine yönelik Kamu kaynaklı kabul ve ödeme süreçlerinin hızlandırması.


• GEKAP (Geri Kazanım Katılım Payı) uygulamasının bir yıl ertelenmesi.

Ekrem İmamoğlu: Sokağa çıkmamayla ilgili daha radikal karar alınmalı!


Editor
İndigo Dergisi Haber Merkezi | İndigo Dergisi, 18 yıldır yayın hayatında olan bağımsız bir medya kuruluşudur. İlkelerinden ödün vermeden tarafsız yayıncılık anlayışı ile çalışmaktadır. 2005 yılında kurulan İndigo Dergisi, indigodergisi.com web sitesi üzerinden tamamen dijital ortamda günlük yayın yapmaktadır. Aynı zamanda Türkiye’nin ilk internet haber dergisi olmakla birlikte, tüm yayın kadrosu ve okurlarıyla birlikte sürekli gelişmektedir. İndigo Dergisi’nin amacı; gidişatı ve tabuları sorgulayarak, kamuoyu oluşturarak farkındalık yaratmaktır. Vizyonu; okuyucularında sosyal sorumluluk bilinci geliştirerek toplumun olumlu yönde değişimine katkıda bulunmaktır. Temel değerleri; dürüst, sağduyulu, barışçıl ve sosyal sorumluluklarının bilincinde olmaktır. İndigo Dergisi, Türkiye’nin saygın İnternet yayınlarından biri olarak; iletişim özgürlüğünü halkın gerçekleri öğrenme hakkı olarak kabul etmekte; Basın Meslek İlkeleri ve Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne uymayı taahhüt eder. İlaveten İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni benimsemekte ve yayın içeriğinde de bu bildiriyi göz önünde bulundurmaktadır. Buradan hareketle herkesin ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir milli veya içtimai menşe, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin eşitliğine ve özgürlüğüne inanmaktadır. İndigo Dergisi, Türkiye Cumhuriyeti çıkarlarına ters düşen; milli haysiyetimizi ve değerlerimizi karalayan, küçümseyen ya da bunlara zarar verebilecek nitelikte hiçbir yazıya yer vermez. İlkelerinden ödün vermeyen şeffaf yayıncılık anlayışını desteklemektedir. Herhangi bir çıkar grubu, örgüt, ideoloji, politik veya dini; hiçbir oluşumun parçası değildir. Köşe yazarlarımızın yazdıkları fikirler, kendi özgür düşünceleridir; İndigo Dergisi yayın politikası dahilinde değerlendirilir ve yayın ilkeleri ile çelişmediği müddetçe, düşünce ve ifade özgürlüğünü teşvik ederek yayına alınır. İndigo Dergisi, sunduğu tüm bilgilerin doğruluğunu teyit ve kontrol eder; bu bilgilerin geçerliliğine son derece önem verir.