CHP Grup Başkanvekili Engin Altay: Gönüllü bağışın adı zorunlu bağış oldu. Bu işin tam adı korona vergisidir. Kamuda çalışanlara genelge yollayıp şu kadar parayı verirsen verirsin, vermezsen seni fişlerim mantığıyla bu işi götürmek edepsizliktir. Adıyaman Milli Eğitim Müdürü diyor ki “Paraları toplayın, banka dekontunu müdürlüğümüze gönderin.” Bu eşkiyalık!
CHP’li Engin Altay: Gönüllü bağış zorunlu oldu, bu işin tam adı korona vergisidir!
CHP Grup Başkanvekili Engin Altay: “Yangın var, bizim belediye başkanları ellerine kova almış koşuyorlar. ‘Bırakın o kovaları bende bir kova var, bununla sönerse söner!’ Yaklaşım bu… Sen bu yangını kendin için bir siyasi çıkar vesilesi olarak görüyorsan, bu ayıp da sana yeter.”
Engin Altay’ın açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:
“Bu işin tam adı korona vergisidir”
• Gönüllü bağışın adı zorunlu bağış oldu. Bu işin tam adı Korona vergisidir. Suriyelilere 40 milyar dolar daha harcarım diyen Erdoğan’a söylüyorum, o 40 milyarı sen bir önce harca. Hani dünyanın en büyük 17. ekonomisiydik? Devlet alan el değil veren el olursa devlettir. Alan el muhtaç olan devlettir. Sen kamuda çalışanlara genelgeler yollayıp şu kadar parayı verirsen verirsin yoksa seni fişlerim demek ayıptır.
“Adıyaman Milli Eğitim Müdürü’nün yaptığı eşkiyalıktır”
• Yargıtaya laf söylesek cezaevine gireriz. Yargıtay Başkanı nedir bu? Bu ne ya! Bunun adı da kepazeliktir. Yargının el üstünde Türkiye’ye Korona vergisini kendi yargıtay üyelerine talimatla emretmek kepazeliktir.
“Konuşmak mı suç adam öldürmek mi suç?”
“Bu cezaevleri neden doldu kendimizi bir gözden geçirelim diyen yok” diyen Altay, “Konuşmak mı suç adam öldürmek mi suç. Vallahi billahi konuşmak Ak Parti’ye göre daha büyük bir suç. Dolandırıcılar suç değil bunların hepsini salıverelim diyen bir yaklaşımla karşı karşıyayız. Konuşmak, mitinge katılmak, haber yapmak suç. Bunlar cezaevinde kalsın” ifadelerini kullandı.
“Düşüncesini açıkladığı için insanların cezaevinde tutulması da kamu vidanını kanatır.”
• Görüşmeler sonrası kanunun kamu vicdanını kanatmayacağı bir hale gelmesi için elimizden geleni yapacağız. Biz de konuya son derece insani hukuk kuralları içinde yaklaşacağımızın altını çiziyoruz. Askerimize tuzak kuranların, tecavüz edenlerin, uyuşturucu baronlarının affedilmesi kamu vicdanını kanatır. Düşüncesini açıkladığı için insanların cezaevinde tutulması da kamu vidanını kanatır.
“Diyanet Sarayın sözcüsü gibi çalışıyor”
• Diyanet işleri Başkanlığımız kamuoyundaki saygınlığına halel getirecek işler yapmaya devam ediyor. Sarayın talepleri doğrultusunda dini gerekçe ve dayanak yaratamazsınız. Bundan vazgeç. Bundan vazgeç. Diyanet hepimizindir. Diyanet Türkiye’nin en önemli kurumudur. Ama Diyanet İşleri Başkanımız sarayın sözcüsü gibi çalışmaktadır. Diyanet İşleri Başkanımızla da fikri bir çatışmaya girmek arzu ettiğimiz en son şeydir. Ama sayın başkanın tutum ve davranışları kamu vicdanını rahatsız etmektedir.
Grup Başkanvekilimiz Engin Altay: “Yangın var, bizim belediye başkanları ellerine kova almış koşuyorlar. ‘Bırakın o kovaları bende bir kova var, bununla sönerse söner!’ Yaklaşım bu… Sen bu yangını kendin için bir siyasi çıkar vesilesi olarak görüyorsan, bu ayıp da sana yeter.” pic.twitter.com/88iHiPwJqw
— CHP 🇹🇷 (@herkesicinCHP) April 2, 2020