Çin Başkonsolosu: Kahraman halk, salgını yendiğini tüm dünyaya ilan edecek

Çin İstanbul Başkonsolosu Cui Wei: 8 Nisan itibariyle, Wuhan’daki tecrit tamamen kaldırılacak. İnancım ne yönde derseniz, Yangtze Nehri yanında, Doğu Gölü kenarında, Sakura çiçekleri altında kahraman halk, salgını yendiğini tüm dünyaya ilan edecek.

Çin Başkonsolosu: Kahraman halk, salgını yendiğini tüm dünyaya ilan edecek

Çin İstanbul Başkonsolosu Cui Wei, “8 Nisan itibariyle, Wuhan’daki tecrit tamamen kaldırılacak, 77 günlük ısrar ve direnç nihayet sonlanacak” dedi.

Çin İstanbul Başkonsolosu Cui Wei, Milliyet için kaleme aldığı yazıda ülkedeki koronavirüs gelişmeleri hakkında bilgi verdi.


Wuhan halkının ve sağlık çalışanlarının direnci, çabası, fedakarlığı ve katkısı sayesinde, şu an salgının kontrol altına alındığını belirten Başkonsolos Ciu; “8 Nisan itibariyle, Wuhan’daki tecrit tamamen kaldırılacak, 77 günlük ısrar ve direnç nihayet sonlanacak. İnancım ne yönde derseniz, Yangtze Nehri yanında, Doğu Gölü kenarında, Sakura çiçekleri altında kahraman Wuhan halkı bu güzel bahar manzarasında, salgını yendiğini ve kazandığı zaferi tüm dünyaya ilan edecek” ifadelerini kullandı.

Ciu’nun ‘Wuhan halkının dünyaya katkısı’ başlıklı yazısı şu şekilde:

Çin’in ay takvimine göre 23 Ocak, yeni yıl arifesinden bir öncesiydi ve Wuhan halkı bayram heyecanı yaşayacağı gün, koronavirüs belasıyla yüz yüze geldi. Çin hükümeti sıradışı bir kararlılıkla şehri tecrit altına aldı. 23 Ocak, Wuhan kentinde tecridin ilk günüydü. Tecrit, kentin sosyal hayatının durması, dış dünya ile bağlantının kesilmesi, kent için ulaşımın kısıtlanması anlamına geliyordu ve 11 milyon nüfuslu Wuhan halkını direkt olarak etkiledi. Daha da kötüsü, salgınla mücadelenin ön cephesi olan Wuhan’a tıbbi malzemelerin sağlanması, sağlık çalışanlarının sahada yer alması, hastaların tedavisi ve iaşenin sağlanması, kolay ulaşım ve zengin maddi kaynaklar çerçevesinde gerçekleşebilirdi. Tecrit, tüm bu süreçleri daha da zor bir duruma taşıdı.

Halk cesurca omuzladı

Fakat tüm bunlara karşın, Wuhan halkı, tüm Çinli hemşerileri hatta dünya halkının sağlığı ve iyiliği adına, olağanüstü bir direnç gösterdi, koronavirüsle savaşma görevini eşgüdümle, cesur bir şekilde omuzladı. Çin genelindeki sağlık çalışanları da ön cephede virüsle savaşan Wuhan’a yardıma koştu ve 100 bine yakın çalışan burada görev aldı.
Çin’in merkezi hükümetinin yönlendirmesiyle, kısa zamanda iki özel hastane inşa edilip hizmete girdi, 16 kabin hastanesi hastalara açıldı, 24 hastane özel olarak virüse yakalanmış hastalar için dönüştürüldü, hastalara sağlanmış yatak sayısı 40 bini aştı. Kentteki 11 milyon Wuhanlı, salgını önleme ve mücadelenin genel ihtiyaçlarına harfiyen uydu, hükümetin aldığı tedbirleri destekledi, bu mücadelede kendi elinden geldiğiyle tüm dünya nüfusunun sağlığı ve güvenliği adına katkıda bulundu.


Bu saydıklarım arasında mahalli çalışanlar da bulunuyordu, her gün kapı kapı dolaşarak Wuhan hane halkına salgını önleme ve kontrol altına alma konusunda bilgi veriyor, kişilerin sorularını cevaplıyor, halkın psikolojik baskınını azaltıyor, sosyal izolasyonu savunuyor ve ailelere ihtiyaç malzemeleri dağıtıyorlardı.

Gönüllü hareketi

Bu kadar da değil, sağlık çalışanlarına hizmet veren gönüllülerden bahsetmek gerekir. Her gün kendi arabasıyla sağlık çalışanını iş yerine götürüp getiren, geç saatlerde hastaneler için besleyici kahvaltılar hazırlayanlar, işlettiği oteli boşaltıp sağlık çalışanlarına ayıranlar, sağlık çalışanlarının çocuklarına derslerinde yardımcı olanlar da vardı.
Kendi görevini sessizce yerine getirenler vardı bir de. Hastaneler ve sokaklardaki hijyeni sağlayan, kentin güvenliği ve düzenini sağlayan, yaşam ve medikal malzemelerin getir-götür işini yapanlar da vardı.

Wuhan’ı üçe bölen Yangzte Nehri ve Hanshui Nehri, Wuhan halkının bu dayanışmasını bölemedi. Salgın karşısındaki gösterdikleri yardım ve dayanışma, Çin milletinin dayanışma, direnç, cesaret ve fedakârlık konusundaki gelenekselliğini ve yüce karakterini yansıtıyordu.

‘Dünya senin yaptığın katkının farkında’

Wuhan halkının direnci, çabası, fedakârlığı ve katkısı sayesinde, şu an kontrol altına alındı diyebiliriz. “Science” dergisinin son araştırmasına göre, 23 Ocak’tan itibaren Wuhan’da uygulanan tecrit, şubat ayının ortalarına kadar virüsün yayılmasını yüzde 80 oranında azalttı. Wuhan halkı gerçek birer kahramandı. Salgınla mücadele kapsamında Wuhan’da 36 saat geçiren DSÖ uzmanı Bruce Aylward, Wuhan halkında umudu gördüğünü dile getirdi ve Wuhan’a “Dünya senin yaptığın katkının farkında” değerlendirmesinde bulundu.

8 Nisan’da tecrit kalkıyor

Yeri gelmişken bir konunun da altını çizmek istiyorum. O dönemlerde, basın mensuplarına “Wuhan’da kesinleşen ilk vakanın meydana geldiğini” açıklamıştım. Şu an bakıyorum da özellikle uluslararası camiada bunun hakkındaki haberler çoğalıyor ve açıklamada “Wuhan’da kesinleşen ilk vaka rapor edildi” demenin daha doğru olduğunu düşünüyorum. Çünkü virüsün kaynağı ve ilk vakanın ne zaman görüldüğü konusunda, bilimsel araştırmaların sonuçlarını beklememiz gerekiyor.


8 Nisan itibariyla, Wuhan’daki tecrit tamamen kaldırılacak, 77 günlük ısrar ve direnç nihayet sonlanacak. İnancım ne yönde derseniz, Yangtze Nehri yanında, Doğu Gölü kenarında, Sakura çiçekleri altında kahraman Wuhan halkı bu güzel bahar manzarasında, salgını yendiğini ve kazandığı zaferi tüm dünyaya ilan edecek.

160 Türk mürettebatın bulunduğu gemi Yunanistan’da karantinada!


Editor
Haber Merkezi ▪ İndigo Dergisi, 19 yıldır yayın hayatında olan bağımsız bir medya kuruluşudur. İlkelerinden ödün vermeden tarafsız yayıncılık anlayışı ile çalışmaktadır. Amacı; gidişatı ve tabuları sorgulayarak, kamuoyu oluşturarak farkındalık yaratmaktır. Vizyonu; okuyucularında sosyal sorumluluk bilinci geliştirerek toplumun olumlu yönde değişimine katkıda bulunmaktır. Temel değerleri; dürüst, sağduyulu, barışçıl ve sosyal sorumluluklarının bilincinde olmaktır. İndigo Dergisi, Türkiye’nin saygın İnternet yayınlarından biri olarak; iletişim özgürlüğünü halkın gerçekleri öğrenme hakkı olarak kabul etmekte; Basın Meslek İlkeleri ve Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne uymayı taahhüt eder. Ayrıca İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni benimsemekte ve yayın içeriğinde de bu bildiriyi göz önünde bulundurmaktadır. Buradan hareketle herkesin ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir milli veya içtimai menşe, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin eşitliğine ve özgürlüğüne inanmaktadır. İndigo Dergisi, Türkiye Cumhuriyeti çıkarlarına ters düşen; milli haysiyetimizi ve değerlerimizi karalayan, küçümseyen ya da bunlara zarar verebilecek nitelikte hiçbir yazıya yer vermez. İndigo Dergisi herhangi bir çıkar grubu, ideolojik veya politik hiçbir oluşumun parçası değildir.