Erdoğan: Ülkemizin bu hastalıklı zihniyetten kurtulmasını en az covid virüsünden kurtulması kadar önemli görüyorum

Cumhurbaşkanı Erdoğan: CHP’li belediyeler ne yapıyor; Bakanlıkları, valiliği hiçe sayarak kendi başlarına yardım toplamaya ekmek dağıtmaya hastane kurmaya çalışıyorlar. CHP’li belediyelerin salgınla mücadele kurallarını hiçe sayarak giriştikleri şov yapmaktır. Bu tür teşebbüsler özellikle FETÖ PKK gibi örgütler tarafından denenmiştir. Ülkemizin bu hastalıklı zihniyetten kurtulmasını en az covid virüsünden kurtulması kadar önemli görüyorum.

Erdoğan: Ülkemizin bu hastalıklı zihniyetten kurtulmasını en az covid virüsünden kurtulması kadar önemli görüyorum

Salgın sebebiyle sağlık sisteminin çökmesini kamu güvenliğinin zaafa uğramasını halkın sokaklara dökülmesini bekleyenler umdukları olmayınca gözlerini sokağa dikmişlerdir.

Şimdi de salgın hastalıklarla mücadele için alınan tedbirleri sabote etmeye çalışıyorlar. Ülkemizin ciddi kayıplar veren ülkeler arasına girmesini bekliyorlardı. Uganda’ya kalacak kadar küçüldüler. Fuarları panellerle bölerek sahra hastanesi diye yutturmaya kalktılar.


Şehir Hastaneleri’ne yıllarca demediklerini bırakmamışlardı. Devlet kuralları uygulayarak yardımları tek hesapta toplayınca yardımlarımıza el koyuldu yalanına koyuldular. Biz kimsenin parasına el koymadık. Onlar toplu taşıma seferlerini hesapsızca azaltarak halkımızı mağdur ettiler.

Biz infaz düzenlemesiyle kalıcı bir sistem kurmak cezaevlerindeki yoğunluğu azaltmak isterken onlar tecavüzcüler serbest kalacak yalanı ile ortalığı bulandırdılar.

Belediyeler sosyal yardım da yapabilir. Bunu kanunların belirlediği sınırlar içerisinde mülkü amirlerin bilgisi ile yapabilir. Sorun ekmek dağıtmak değil bunu şehirdeki diğer faaliyetlerle uyumsuz plansız yapmaktır. Sorun sağlık tesisi yapmak değil olmayan bir şeyi var diye göstermektir. Sorun yalan söylemek iftira atmaktır.

Karşımızdaki kirli zihniyet karşılık verilmedikçe azgınlaşmakta, yalanlaarının seviyesini yükseltmektedir. Geleceğin güçlü Türkiye’sinde muhalefetin seviyesinin özlediğimiz seviyeye yükselmesi gerekmektedir.

CHP’nin başını çektiği bir kesim bozgunculuk peşinde koşuyor. Başarılı netice alabilmek için uygulamanın her il, ilçe, mahalle düzeyinde bu anlayışla yürütülmesi şart. CHP’li belediyeler Cumhurbaşkanlığını, bakanlıkları, valiliği, kaymakamlığı hiçe sayarak kendi başlarına yardım toplamaya, ekmek dağıtmaya, hastane kurmaya çalışıyorlar. Asli işlerini yürütemeyen belediyelerin giriştikleri bu tür faaliyetlerin amacı hizmet değil, şov yapmaktır.

Özellikle İstanbul, Adana, Mersin belediyelerinin sergiledikleri tavrın başka hiçbir izahı yoktur. Kurallara uygun şekilde faaliyet yürüten belediyeler de var. Aynı partinin Yenişehir ve Mezitli belediyeleri valilikle işbirliği halinde çalışmaları yürüttüler. Bunlar FETÖ ve PKK tarafındaki örgütler tarafından da denenmişti.


Ülkemizin ciddi kayıplar veren yerler arasına girmeyi bekliyorlardı, baktılar olmadı

Salgın sebebiyle sağlık sisteminin çökmesini, kamu güvenliğinin zaafa uğramasını, halkın sokaklara dökülmesini bekleyenler gözlerini yapılan hizmetlere dökmüşlerdir. Şimdi maalesef salgın hastalıkla mücadele için alınan tedbirleri sabote etmeye çalışıyorlar.

Ülkemizin ciddi kayıplar veren yerler arasına girmeyi bekliyorlardı, baktılar olmadı, umutlarını Uganda’ya bağlayacak kadar küçüldüler. Biz şehir hastanelerini anlatırken, onlar fuar merkezlerini panellerle bölerek sahra hastanesi diye yutturmaya kalktılar. Bugün Türkiye’yi salgınla mücadelede farklı bir yere taşıyan şehir hastanelerine yıllarca demediklerini bırakmamışlardı.

Zekatı kimler toplayabilir, kimler toplayamaz Diyanet’e sorun

Biz geliri olmayan vatandaşlarımıza nakit yardımı yaparken onlar inancımıza aykırı biçimde zekat toplama peşine düştüler. Bu noktada müracaat edilecek tek bir yer vardır, Diyanet İşleri’ne sorarsanız zekatı kimler toplar, kimler toplayamaz cevabı verir. Siz böyle bir konuda konuşma hakkına sahip değilsiniz.

Devlet yardımları tek hesapta toplayınca da paralarımıza el koydular yalanına sarıldılar. Biz kimsenin parasına el koymadık, böyle bir yanlışın içerisinde girmedik, girmeyiz. Biz ne gerekiyorsa onu yaptık, bu kurallar çerçevesinde de ikna yöntemiyle bütün bu gayretlerimizi sürdürüyoruz. Onlar toplu taşıma seferlerini hesapsızca azaltarak halkımızı mağdur ettiler.

Tecavüzcüler serbest kalacak yalanıyla ortalığı birbirine kattılar

Biz infaz düzenlemesiyle hem kalıcı bir sistem kurmak hem de cezaevlerindeki yoğunluğu azaltmak için uğraşırken tecavüzcüler serbest kalacak yalanıyla ortalığı birbirine kattılar.

Sorun ekmek dağıtmak değil, bunu şehirdeki diğer faaliyetlerle uyumsuz, izinsiz şekilde yapmaktır. Sağlık tesisi hazırlamak değil, olmayan bir şeyi varmış gibi anlatmaktır. Sorun farklı düşünmek değil, yalan söylemektir, iftira atmaktır.

Ülkemizin bu hastalıklı zihniyetten kurtulmasını da en az covid virüsünden kurtulması kadar önemli görüyorum.


Türkiye’nin tarihi bir beka mücadelesi verdiği bir dönemde milletimi böyle bir şeyler meşgul ettiğim için üzüntülüyüm. Kirli zihniye cevap verilmedikçe azgınlaşmakta, çıtasını yükseltmektedir. Ülkemizin bu hastalıklı zihniyetten kurtulmasını da en az covid virüsünden kurtulması kadar önemli görüyorum.

Erdoğan: 23 Nisan’da 4 gün sokağa çıkma yasağı uygulanacak


Editor
İndigo Dergisi Haber Merkezi | İndigo Dergisi, 18 yıldır yayın hayatında olan bağımsız bir medya kuruluşudur. İlkelerinden ödün vermeden tarafsız yayıncılık anlayışı ile çalışmaktadır. 2005 yılında kurulan İndigo Dergisi, indigodergisi.com web sitesi üzerinden tamamen dijital ortamda günlük yayın yapmaktadır. Aynı zamanda Türkiye’nin ilk internet haber dergisi olmakla birlikte, tüm yayın kadrosu ve okurlarıyla birlikte sürekli gelişmektedir. İndigo Dergisi’nin amacı; gidişatı ve tabuları sorgulayarak, kamuoyu oluşturarak farkındalık yaratmaktır. Vizyonu; okuyucularında sosyal sorumluluk bilinci geliştirerek toplumun olumlu yönde değişimine katkıda bulunmaktır. Temel değerleri; dürüst, sağduyulu, barışçıl ve sosyal sorumluluklarının bilincinde olmaktır. İndigo Dergisi, Türkiye’nin saygın İnternet yayınlarından biri olarak; iletişim özgürlüğünü halkın gerçekleri öğrenme hakkı olarak kabul etmekte; Basın Meslek İlkeleri ve Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne uymayı taahhüt eder. İlaveten İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni benimsemekte ve yayın içeriğinde de bu bildiriyi göz önünde bulundurmaktadır. Buradan hareketle herkesin ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir milli veya içtimai menşe, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin eşitliğine ve özgürlüğüne inanmaktadır. İndigo Dergisi, Türkiye Cumhuriyeti çıkarlarına ters düşen; milli haysiyetimizi ve değerlerimizi karalayan, küçümseyen ya da bunlara zarar verebilecek nitelikte hiçbir yazıya yer vermez. İlkelerinden ödün vermeyen şeffaf yayıncılık anlayışını desteklemektedir. Herhangi bir çıkar grubu, örgüt, ideoloji, politik veya dini; hiçbir oluşumun parçası değildir. Köşe yazarlarımızın yazdıkları fikirler, kendi özgür düşünceleridir; İndigo Dergisi yayın politikası dahilinde değerlendirilir ve yayın ilkeleri ile çelişmediği müddetçe, düşünce ve ifade özgürlüğünü teşvik ederek yayına alınır. İndigo Dergisi, sunduğu tüm bilgilerin doğruluğunu teyit ve kontrol eder; bu bilgilerin geçerliliğine son derece önem verir.