Gazeteci Fatih Altaylı’dan Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş’a: ‘Lanetlenen eşcinsellerden’ de vergisini almayın o zaman!
Fatih Altaylı’dan Diyanet’e: ‘Lanetlenen eşcinsellerden’ de vergisini almayın o zaman
Gazeteci Fatih Altaylı, Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş‘ın “Lutiliği, eşcinselliği lanetliyor. Nedir bunun hikmeti? Hastalıkları beraberinde getirmesi ve nesli çürütmesidir bunun hikmeti” sözlerine yönelik; “Kiliseler devletin bütçesinden para almazlar. Bizde ise Diyanet’in bütçesi de vergilerimizden oluşur. Yani içinde lanetlenen eşcinsellerin de vergisi olan bir paradan. Yanlış olan, iki yüzlü olan bu tarafıdır işin. Haklısınız ama vergisini de almayın o zaman” ifadelerini kullandı.
Fatih Altaylı şöyle yazdı:
• Diyanet İşleri Başkanı’nın eşcinsellik ile ilgili sözleri kimseyi şaşırtmadı bence.
• Eşcinsellerin de bu sözlerden alındığını zannetmiyorum. Çünkü dünyanın her yerinde “din adamlarından” beklenen davranış modeli budur. Sıradan bir papa da, papaz da, genel olarak kilise de benzer söylemler içindedir.
• Eşcinselliğin de pedofilinin de kiliselerde dibine kadar yaşanıyor olması papayı da kiliseleri de bu söylemden uzak tutmaz. ‘Ulan bunun ağa babası kiliselerde üstelik de zorla’ demez hiçbir piskopos.
• O yüzden din kurumlarının başındaki kişilerin böyle söylemleri çok önemsenmez. Lafın gereğidir o. Türkiye’de da buna şaşırmamak lazım.
• Ancak şunu da unutmamak lazım ki, kiliseler devletin bütçesinden para almazlar.Bizde ise Diyanet’in bütçesi de vergilerimizden oluşur. Yani içinde lanetlenen eşcinsellerin de vergisi olan bir paradan.
• Yanlış olan, iki yüzlü olan bu tarafıdır işin. Ama ‘Milli Sanat Güneşi’ne ve ‘Hanımefendi Sanatçısı’na baktığımız zaman bu toplumda bu kadar ikiyüzlülük de normaldir herhalde.
Yazının devamı için tıklayın
Ne olmuştu?
Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, “İslam zinayı en büyük haramlardan kabul ediyor. Lûtîliği, Eşcinselliği lanetliyor. Nedir bunun hikmeti. Hastalıkları beraberinde getirmesi ve nesli çürütmesidir bunun hikmeti. Yılda yüzbinlerce insan gayri meşru ve nikahsız hayatın İslamî literatürdeki ismi zina olan bu büyük haramın sebep olduğu Hiv virüsüne maruz kalıyor.” ifadelerini kullanmıştı.
Ankara Barosu ise yazılı açıklama yaparak, Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş’ın “İnsanlığın bir kesimini nefretle aşağılayıp kitlelere hedef gösterdiği konuşmasını şaşkınlık ve ibretle” izlediklerini belirtmişti.
Ankara Barosu açıklamasında şu ifadeler kullanılmıştı:
“Şaşkınlığımız; sesi çağlar öncesinden gelen bu şahsın, bir devlet kurumunun başında oturup söylemini kutsal sayılan değerler üzerine inşa ederek halkı kin ve düşmanlığa tahrik etmesindeki kan kokan cüreti sebebiyledir.
Aldığımız ibretse, anılan şahsın içinde bulunduğu takvim yılında yaşamasına rağmen bundan sekiz-dokuz nesil önceki büyükleriyle aynı zihinsel ve dogmatik sınırlara sahip olmak için insan onuruna karşı gösterdiği büyük direnişten kaynaklanmaktadır.
Görevde olduğu süre boyunca çocuk tecavüzcülerine gözlerini kapatıp kadın düşmanlığının manevi zeminini dini söylemlerle meşrulaştırma çabası karşılığında maaş alan Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş’ın deprem, LGBTİQ+, kadın ve çocuk söylemlerine rağmen halen görevde kalması durumunda, sonraki konuşmasında halkı ellerinde meşalelerle meydanlarda ‘cadı’ diye kadın yakmaya davet etmesi kimseyi şaşırtmamalıdır. Anılan şahsı ve ona hak veren zihniyeti büyük bir şaşkınlık ve ibretle kınadığımızı tüm kamuoyuna saygıyla arz ederiz.”
Ankara Barosu’nun bu açıklamasının ardından Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş’ın corona salgınını eşcinselliğe bağlamasına tepki gösteren Ankara Barosu hakkında soruşturma başlattı.