Şiddet uygulayanlar ve yeni ceza infaz paketi

Yeni infaz paketi herkesi huzursuz etti. Salıverilenlerden birinin cinayet işlemesi bu huzursuzluğun haklı olduğunu gösterdi. Tutuklu eşi salıverileceği için çocuğuyla korkudan uyuyamayan kadınlar var. Yeni ceza infaz paketini Av. Lerzenur Asan Elik’e sorduk.

Şiddet uygulayanlar ve yeni ceza infaz paketi

Şiddet uygulayanlar ve yeni ceza infaz paketi

2015 yılında yapılan Türkiye’de Kadına Yönelik Aile İçi Şiddet Araştırmasına göre kadınların %35,5’i hayatlarının bir döneminde fiziksel şiddete maruz kalmıştır. Haberlere baktığımızda bu rakamların inanılmaz iyimser olduğunu görebiliyoruz.


Karantina döneminde kadın cinayetlerinde gözle görülür bir artış söz konusudur. Şahsen bugün de dâhil tutuklu eşi salıverilecek korkusuyla çocuğuyla korkudan uyuyamayan bir annenin haberini aldım. ‘Biliyorum beni öldürecek’ diyor. Evet, ne yapsak olmuyor değil mi? Kadınlarımızı koruyamıyoruz. Evinde yeni infaz paketi sebebiyle korkudan dört dönen kadınlarımız ayrı, her gün dayak ve ölüm korkusuyla sus pus olmuş kadınlarımız ayrı, erkek dediğin döver zihniyeti ayrı, boşandığı halde kurtulamayan kadınlarımız ayrı…

Kadının çilesi bitmesine bitmiyor da, neden aynı çark durmadan dönüyor? Kadınlar, fiziksel anlamda daha güçsüz varlıklar olarak erkeğin koruyucu gücüne ihtiyaç duyabilirler. Peki, tehlike nereden geliyor? Koruyucu olarak düşündüğümüz güçten, yani erkekten, fiziksel gücü yüksek olan cinsten. Şiddete uğrama sebeplerimizin en önemlisi bedensel güçsüzlüğümüzdür. Bazı savunma teknikleri emin olun çok işe yarıyor. Karantina dönemlerinde bu savunma tekniklerini lütfen göz ardı etmeyiniz.

Röportaj: Av. Lerzenur Asan Elik

Evet, yeni infaz paketi herkesi huzursuz etti. Salıverilenlerden birinin cinayet işlemesi bu huzursuzluğun haklı olduğunu gösterdi. Yeni İnfaz Paketini Av. Lerzenur Asan Elik ile birlikte değerlendirdik. Kendisine teşekkür ederiz.

Yeni infaz düzenlemesi kadına şiddet suçlarını kapsıyor mu?

Öncelikle belirtmek isterim ki, Türk Ceza Kanununda ‘kadına şiddet suçu’ diye bir suç tarifi veya kategorisi yok.

Kasten adam öldürme suçları kapsam dışında olmakla beraber TCK 86/3’ün a bendi ile TCK 87/1’in e bendinde, kasten yaralama suçu eğer üst soya, alt soya eşe, kardeşe ve gebe kadına karşı işlenmişse verilecek ceza yarı oranında artırılır diyor yani bunlar infaz paketinden yararlanamayacak. 

Ama bunun dışındaki kasten yaralama suçu kadına ve çocuğa karşı işlenmiş olsa dahi bu suçu işleyenler infaz paketinden yararlanabilecek.

Ülkemizde Coronavirüs döneminde artan şiddet oranlarından bahseder misiniz?

İstanbul’da, 2019 Mart’ta 1804 aile içi şiddet olayı yaşanırken, bu yıl aynı ayda olay sayısı 2 bin 493’e yükselerek, geçen yıla göre 38,2 artış gösterdi.

Ve Mart ayında 29 kadın cinayete kurban gitti. Kadınların 21’i 11 Mart’ta Coronavirüs karantinasının başlamasından 31 Mart’a kadar geçen 20 günlük süreçte öldürüldü.

23 kadının neden öldürüldüğü tespit edilemedi, 2’si ekonomik bahaneyle, 4’ü sosyal medya hesabı açmak, boşanmak istemek ya da barışma isteğini reddetmek gibi kendi hayatına dair karar almak isterken öldürüldü.

Mart ayında kadınların % 4 ü arazide, %7 si sokakta, %7 si arabada,%7 si tespit edilemeyen bir yerde, %61 i ne yazık ki evde öldürüldü.

Yine Mart ayında öldürülen 29 kadının 4’ünün kim tarafından öldürüldüğü tespit edilememiştir. 9’u evli oldukları erkek, 5’i birlikte oldukları erkek, 4’ü tanıdık/akraba, 2’si eskiden evli olduğu erkek, 2’si oğlu, 1’i babası, 1’i eskiden birlikte olduğu erkek, 1’i de kardeşi tarafından öldürüldü.

Yurt dışında Coronavirüs döneminde artan şiddet oranlarından bahseder misiniz?

Yurt dışına bakarsak, karantina döneminde Coronavirüs vakasının ilk görüldüğü ülke olan Çin’de kadına yönelik şiddet oranı 3 kat artmış, karantinanın bitmesiyle boşanma başvuruları sayısında da artış yaşanmıştı.

İngiltere ve Galler’deki yerel istismar kuruluşlarına göre de, İngiltere’de bu hafta sonu Ulusal İstismar Yardım Hattı’na yapılan çağrılar yüzde 65 arttı.

İtalya 24 saat şiddet hattının çalıştığını duyurdu, Avusturya ise özel yasa çıkarma hazırladığında.

6284 Sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesi Kanununun amacı nedir ve kimleri korur?

Ülkemizde yürürlükte bulunan 6284 numaralı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesi Kanun’ un amacı; şiddete uğrayan veya şiddete uğrama tehlikesi bulunan kadınların, çocukların, aile bireylerinin ve tek taraflı ısrarlı takip mağduru olan kişilerin korunması ve bu kişilere yönelik şiddetin önlenmesi amacıyla alınacak tedbirlere ilişkin usul ve esasları düzenlemektir.

Daha açık bir anlatımla bu kanunun amacı hızlı ve etkin bir şekilde var olan ya da gerçekleşmesi ihtimal şiddeti bir an önce ortadan kaldırmaktır.


Şiddeti tanımlar mısınız?

Şiddet, Dünya Sağlık Örgütü (WHO) tarafından, “fiziksel güç veya iktidarın kasıtlı bir tehdit veya gerçeklik biçiminde bir başkasına uygulanması sonucunda maruz kalan kişide yaralanma, ölüm ve psikolojik zarara yol açması ya da açma olasılığı bulunması” durumu olarak tanımlanmaktadır.

Bahsi geçen kanuna göre şiddet ise; kişinin, fiziksel, cinsel, psikolojik veya ekonomik açıdan zarar görmesi veya acı çekmesiyle sonuçlanan ya da sonuçlanması muhtemel hareketlerdir.  Buna yönelik tehdit ve baskı, ya da özgürlüğün keyfî engellenmesini de içeren, toplumsal, kamusal veya özel alanda meydana gelen fiziksel, cinsel, psikolojik, sözlü veya ekonomik her türlü tutum ve davranıştır.

Kadına yönelik şiddeti tanımlar mısınız?

Kadınlara, yalnızca kadın oldukları için uygulanan kadının insan hakları ihlaline yol açan ve Kanunda şiddet olarak tanımlanan her türlü tutum ve davranışı ifade eder.

Şiddet türlerinden bahseder misiniz?

Şiddet kavramını 4 ana başlık altında incelemek mümkündür.

  • Ekonomik Şiddet: Kişinin parasını almak ve geri vermemek, kişiyi zorla istemediği bir işte çalıştırmak, istediği halde çalıştırmamak/işe yollamamak veya zorla çalıştırmak, eline hiç para vermemek gibi ekonomik baskı içeren her türlü tutum ve davranışlardır.
  • Fiziksel Şiddet: Bireyin bir başka kişi tarafından fiziksel saldırıya uğraması halidir. Örneğin; İtmek, tokat atmak, tekmelemek, tükürmek, yumruklamak, kol kıvırmak, kol bacak kırmak, saçından sürüklemek, temel ihtiyaçlarını(su, yemek, uyku, tuvalete gitmek gibi) esirgemek, silahla yaralamak, öldürmek gibi.
  • Psikolojik Şiddet: Fiziksel bir eylem uygulamaksızın kişinin ruh sağlığını bozucu davranışlarda bulunma psikolojik şiddet olarak adlandırılmaktadır.  Sürekli eleştirmek, aşağılamak, küfür etmek, tehdit etmek, kararlara katılımını engellemek, sürekli sorguya çekmek, sık sık bağırmak, aşağılayıcı isim takmak, sık sık alay etmek, görüşlerini ve çalışmalarını küçümsemek gibi.
  • Cinsel Şiddet: Kadının rızası olmadan ya da rızasını baskı sonucu elde ederek cinsel ilişkiye zorlanması halidir. Genellikle fiziksel şiddetle beraber görülür. İstemediği cinsel ilişkiye zorlamak, tecavüz, başka kişilerle cinsel ilişkiye zorlamak, cinsel olarak kişiyi korkutan ve kıran davranışlarda bulunmak, telefonla mektupla veya sözlü olarak sürekli cinsel içerikli tacizlerde bulunmak gibi…

Kimler şikâyet ve ihbar başvurusunda bulunabilir?

Bizzat şiddete uğrayan başvuru yapılabileceği gibi komşular, akrabalar ve durumu bilen diğer kişiler tarafından da yapılabilir. Kısaca, Aynı evde oturan kişiler, kardeş, çocuk, anne, baba, akraba ya da şiddeti gören, duyan, tanık olan komşu, muhtar, hoca, öğretmen, doktor gibi kişiler de şikâyet ve ihbar başvurusunda bulunabilir

İhbarı alan kamu görevlileri bu Kanun kapsamındaki görevlerini gecikmeksizin yerine getirmek ve uygulanması gereken diğer tedbirlere ilişkin olarak yetkilileri haberdar etmekle yükümlüdür.

Belirtmek gerekir ki, Şiddete uğrayan veya şiddete uğrama tehlikesi bulunan kadının Çocuk ve aile bireylerinin, tek taraflı ısrarlı takip mağduru kişilerin işbu Kanun hükümlerinden yararlanabilmesi için şiddete uğramış̧ veya şiddete uğrama tehlikesi içinde olması yeterlidir,  cinsiyetinin, aile üyesi olup olmamasının, medenî halinin veya vatandaşlığının bu hususta önemi bulunmamaktadır.

Kanundan sadece şiddet mağduru kadın veya çocuklar değil, erkekler ve eşcinseller de yararlanabilmektedir.

Şikâyet veya ihbar başvurusunda önem teşkil eden konular nelerdir?

  • Sözlü ya da yazılı başvuru yapılabilmektedir.
  • Başvuru yapmak için kişinin ikametgâhında olması gerekmez.
  • Başvuru yaparken kimlik ve adres bilgilerinizin gizli tutulmasını talep edebilirsiniz.
  • Kanundan yararlanabilmek için aynı evde yaşamak şart olmadığı gibi şiddetin uygulandığı konusunda delil ve belge ibraz etme zorunluluğu da yoktur. Diğer bir deyişle, şiddete maruz kalındığına dair mağdura ispat zorunluluğu da getirilmemektedir.
  • Mağdur, tedbir kararı talep ederken durumunu ispat etmek, herhangi bir delille belge ile desteklemek zorunda değildir. Kanun bu konuda mağdurun ifadesini yeterli bulmaktadır.

Tedbir talebinde bulunan kişinin herhangi bir masrafta bulunması gerekir mi?

Bu kanun kapsamında yapılacak başvurular için harç, posta pulu vb. için hiçbir masraf alınmamaktadır. Başvurular tamamen ücretsizdir.

Şiddet ihbarını nereye yapabiliriz?

Bulunduğunuz ilin Valiliğine ya da ilçenin kaymakamlığına yani mülki amire, bulunduğunuz yerdeki jandarma karakoluna ya da polis karakoluna yani Kolluğa yapılabilir.

Bulunduğunuz yerdeki Cumhuriyet Başsavcılığına, aile mahkemesine, ilgili hâkime, bulunduğunuz yerdeki Koza Şiddeti Önleme ve İzleme Merkezlerine, ilk kabul birimine, Aile Sosyal Politikalar Bakanlığı İl Müdürlüğüne yani Aile Sosyal Politikalar Bakanlığının ildeki ilgili birimine yapılabilir.

İlinizde bulunan hastanelere, aile hekimlerine, ana çocuk sağlığı merkezlerine yani Sağlık Birimlerine yapılabilir. Bulunduğunuz yerlerde Belediye Kadın Danışma Merkezlerine, İlinizde bulunan Baroların Kadın Danışma Merkezlerine, İlinizde bulunan Kadın Sivil Toplum Kuruluşlarına başvurabilirsiniz.

  • Acil Durumlarda Alo 183- 155- 156 veya
  • Aile İçi Şiddet Acil Yardım Hattı 0549 656 96 96 – 0212 656 96 96

Başvuru yapılırken nelere dikkat edilmelidir?

  • Başvurunuzu yaparken başvurduğunuz kuruma olayla ilgili şikâyetinizi tam olarak bildirmeniz gerekmektedir. Şikâyet mutlaka bir tutanağa geçirilmelidir.
  • Şiddet denilince belki de ilk akla gelen fiziksel şiddet olsa da fiziksel şiddetin sadece şiddetin bir türü olduğunu unutmayın bu nedenle maruz kaldığınız şiddet türünü ayrıntılı olarak söyleyin. Tutanak hazırlanırken yaşadığınız olayı ayrıntılı bir şekilde anlatın.
  • Eğer size fiziksel şiddet uygulandı ise nasıl bir şiddete maruz kaldığınızı ayrıntıları ile anlatın.(Örneğin; kemer, tencere, oklava, bıçak, silah, halat vb.)
  • Maruz kaldığınız fiziksel şiddet harici diğer şiddet türlerinden biri ise onları da ayrıntıları ile belirtin. Şiddeti uygulayan kişinin silahı var ya da alkol, uyuşturucu madde bağımlısı ise bunları başvuruda kayıt altına alınmasını sağlayın.
  • Şiddette ne kadar süredir maruz kaldığınızı, sizin dışınızda çocuğunuz veya bir yakınınızın da bu şiddete maruz kalıp kalmadığını veya tanık olup olmadıklarını mutlaka belirtin.
  • Yazılan tutanağı okumadan asla imzalamayın. Eğer anlatımlarınız ile tutanağa yazılanlar farklı veya eksik ise düzeltilmesini isteyin ve ondan sonra imza atın.
  • Vücudunuzda darp izleri varsa mutlaka Adli Tıptan rapor almak istediğinizi de bildirin. Vücudunuzdaki izler kaybolmadan muayene olmak konusunda ısrarcı olun.
  • Şiddeti uygulayan kişi evin geçimini sağlayan veya katkıda bulunan kişi ise başvurunuzda tedbir nafakası talep ettiğinizi belirtiniz. Şiddeti uygulayan kişinin malvarlığı hakkında da bildiklerinizi başvurunuzda paylaşınız.
  • Barınma gibi acil ihtiyaçlarınızın özellikle ifade edin.

6284 Sayılı yasa kapsamında alınabilecek tedbirler nelerdir?

Uygulanacak tedbirler çok çeşitli olmakla birlikte, koruyucu ve önleyici tedbirler olmak üzere 2 ana başlık altında toplanmaktadır. Şöyle ki:

  • Koruyucu Tedbir Kararları: Mağdurun iş yerinin değiştirilmesi, mağdurun evli olması hâlinde müşterek yerleşim yerinden ayrı bir yerleşim yerinin belirlenmesi, Türk Medeni Kanunu’nun aradığı şartların varlığı hâlinde ve talep üzerine tapu kütüğüne aile konutu şerhi konulması, Mağdurun hayati tehlikenin bulunması ve bu tehlikenin önlenebilmesi için diğer tedbirlerin yeterli olmayacağının anlaşılması hâlinde hâkim tarafından bilgilendirildikten ve onay alındıktan sonra kimlik ve diğer bilgi ve belgelerinin değiştirilmesine dair karar verebilir.

Hâkim olayın özelliğine göre yukarıda sayılanlara veya başka tedbirlere karar verebilir.

  • Önleyici Tedbir Kararları: Şiddet mağduruna yönelik, şiddet uygulayanın tehdit, hakaret, aşağılama ve küçük düşürmeyi içeren söz ve davranışlarda bulunmaması, şiddet uygulayanın birlikte yaşanılan konuttan derhal uzaklaştırılması, müşterek konutun korunan kişiye tahsis edilmesi, şiddet uygulayanın korunan kişilere, bu kişilerin konutuna, iş yerine ve okuluna yaklaştırılmaması, çocuklarla ilgili daha önceden verilmiş bir kişisel ilişki kararı varsa görüşmenin refakatçi eşliğinde yapılması, kişisel ilişkinin sınırlandırılması ya da tümüyle kaldırılması, şiddet uygulayanın gerekli görülmesi hâlinde mağdurun yakınlarına, tanıklarına ve çocuklarına (kendilerine şiddet uygulanmamış olsa da) yaklaşmaması, şiddet uygulayanın, mağdurun kişisel eşyalarına ve ev eşyalarına zarar vermemesi, şiddet uygulayanın mağduru iletişim araçlarıyla veya başka yollarla rahatsız etmemesi, şiddet uygulayanın bulundurması ve taşımasına izni olan silahlarını kolluğa teslim etmesi, şiddet uygulayan kamu görevi nedeniyle silah taşıyorsa bu silahı kurumuna teslim etmesi, şiddet uygulayanın alkol, uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanmaması, bu maddelerin etkisindeyken mağdura veya bulunduğu yere yaklaşmaması, bağımlılığı varsa tedavi görmesinin sağlanması, şiddet uygulayanın bir sağlık kuruluşuna muayene ve tedavi için başvurması, tedavisinin sağlanması…

Hâkim şiddet uygulayanla ilgili olarak yukarıda sayılan tedbirlerden birine, birkaçına veya uygun görülecek benzeri nitelikteki başka tedbir kararları verebilir.

Ayrıca gerek görülmesi hâlinde hâkim Çocuk Koruma Kanunu’nda yer alan koruyucu ve destekleyici tedbirler ile Türk Medeni Kanunu’na göre velayet, kayyım, nafaka ve kişisel ilişki kurulması hususlarında da karar verebilir.

Mülkî amir tarafından verilecek koruyucu tedbir kararları nelerdir?

Mülkî amir tarafından verilecek koruyucu tedbir kararları şöyle sıralayabiliriz.

  • Mağdura ve gerekiyorsa beraberindeki çocuklara, bulunduğu yerde veya başka bir yerde uygun barınma yeri sağlanması,
  • Diğer kanunlar kapsamında yapılacak yardımlar saklı kalmak üzere, geçici maddi yardım yapılması,
  • Psikolojik, meslekî, hukukî ve sosyal bakımdan rehberlik ve danışmanlık hizmeti verilmesi,
  • Hayatî tehlikesinin bulunması hâlinde, ilgilinin talebi üzerine veya resen geçici koruma altına alınması,
  • Gerekli olması hâlinde korunan kişinin çocukları varsa çalışma yaşamına katılımını desteklemek üzere dört ay, kişinin çalışması hâlinde ise iki aylık süre ile sınırlı olmak kaydıyla, on altı yaşından büyükler için her yıl belirlenen aylık net asgari ücret tutarının yarısını geçmemek ve belgelendirilmek kaydıyla bakanlık bütçesinin ilgili tertibinden karşılanmak suretiyle kreş imkânının sağlanması…

Biyografi: Av. Lerzenur Asan Elik


avukat lerzenur asan elik27.06.1984 tarihinde İstanbul’da doğdu. Yaşamını bu zamana kadar İstanbul’da sürdürmüş olup eğitim sürecine de İstanbul’da devam etti. 2002-2003 yılında İngilizce hazırlık eğitimini Yeditepe üniversitesinde tamamladı. 2003 yılında Yeditepe Üniversitesi Hukuk bölümüne başladı ve 4 yılda burslu olarak başarıyla tamamladı. 2009 yılında Yeditepe Üniversitesi’nde başladığı Yüksek Lisans eğitimini de onur derecesi ile tamamladı ve kariyer yaşamına devam etti. Mezun olduğundan bu yana birçok hukuk bürosu ile ortak işler yürütmüş olup son 4 yıldır da Elite World Hotels’in hukuk müşaviri olarak görev yapmaktadır.

TCK kapsamında çocuk istismar ve ihmal suçu nedir?


Serpil Çavuşoğlu
1973 İstanbul doğumluyum. Hayatın her alanında gönüllü olarak faaliyet göstermekteyim. Bağımlılık ile mücadele, kadın ve çocuk istismarına karşı destek, eğitime katkı amaçlı kütüphanaler kurulması, yardımlaşma derneklerinde faaliyetler, tüketicinin her tür hakkı (sağlık, hukuk...) üzerine destek çalışmaları, kültür sanat projelerine koçluk, danışmanlık, tutuklu çocukların topluma kazandırılması amaçlı eğitim organizasyonları, kan bağışı, organ bağışı, ilik bağışı üzerine organizasyonlarda koordinatörlük, özel eğitim öğretmeni olmam sebebiyle engelli çocuklarımızın ailelerine danışmanlık, okullarda çocuklarımızın yardımlaşma güdüsünü pekiştirme amaçlı seminerler ve sayamayacağım daha pek çok alanda, neredeyse hiç durmadan yıllardır gönüllü olarak faaliyet göstermekteyim.