Türkiye ilk kez “ılımlı otokrasi” olarak sınıflandırıldı!

Bertelsmann Vakfı’nın Dönüşüm Endeksi’nde Türkiye, “ılımlı otokrasi” olarak sınıflandırıldı. Raporda 137 ülke arasında 77’nci sırada gelen Türkiye için “de facto diktatörlük” nitelendirmesi yapıldı.

Türkiye ilk kez ılımlı otokrasi olarak sınıflandırıldı!

Türkiye ilk kez “ılımlı otokrasi” olarak sınıflandırıldı!

Bertelsmann Vakfı’nın 2004 yılından bu yana iki yılda bir yayınladığı “Dönüşüm Endeksi” (BTI) araştırması, dünya genelinde demokrasilerin zayıfladığını ortaya koydu. Demokrasinin zayıfladığı ülkeler arasında Türkiye de yer aldı.


Çarşamba günü yayınlanan raporun Türkiye ile ilgili bölümünde, 2017’deki anayasa değişikliği referandumunun ardından Haziran 2018’de yeni sisteme geçilmesiyle “Türk siyasetinde yeni bir dönemin başladığına” atıfta bulunularak “Parlamenter sistemin yerine aşırı güçlü bir cumhurbaşkanının mevcut olduğu yeni bir başkanlık sistemi geldi. Bu de facto diktatörlüğün, Türk demokrasisi ve dış politikası üzerinde etkileri oldu” ifadelerine yer verildi.

Endekste “yeni bir Türkiye’nin” oluştuğunun gözlemlendiği kaydedilirken, “Ülkenin iç politikası ve uluslararası ilişkilerinde radikal bir dönüşüm gerçekleşti” sözlerine yer verildi.  Raporda, son dönemde yaşanan gelişmeler ışığında “Türkiye’nin artık bir demokrasi olarak sınıflandırılamayacağı” belirtildi.

Üç alanda düşük not

İncelenen ülkeler arasında Türkiye, “Demokrasi Statüsü” sıralamasında 10 üzerinden 4,9 puanla 77’nci sırada geldi. Bu puan ile Türkiye, orta kategori olan “ılımlı otokrasiler” grubunda sınıflandırıldı. Böylece Türkiye, Bertelsmann tarafından ilk kez “otokrasi” olarak sınıflandırılmış oldu. Buna basın özgürlüğünün kısıtlanması, insan haklarının ihlal edilmesi ve güçler ayrılığı ilkesinin saf dışı bırakılması gerekçe gösterildi.

Türkiye, söz konusu statü derecelendirilirken göz önüne alınan faktörler olan “devletin temel işlevlerini yerine getirme kabiliyetinde” 10 üzerinden 7, “siyasi katılım” alanında 5,80 ve “siyasi ve toplumsal entegrasyon” alanında 5,30 puan ile derecelendirildi. “Hukuk devleti” ve “demokratik kurumların istikrarlılığı” kalemlerinde ise Türkiye sırasıyla 3,50 ve 3 puan aldı.


Ortadoğu ve Kuzey Afrika grubuna dahil edilen Türkiye’nin “Ekonomi Statüsü” değerlendirmesindeki puanı ise 10 üzerinden 6,1 oldu. Bu listede 50’nci sırada gelen Türkiye, orta seviye olan “sınırlı” ülkeler arasında yer aldı. Bu kategoride hesaba katılan faktörlerde Türkiye, “sosyoekonomik seviye” alanında 5, “pazar örgütlenmesi” alanında 7,8, “para ve mali istikrar” alanında 6,5 puan alırken, Türkiye’nin “özel mülk” notu 6,5, “sürdürülebilirlik” notu 4,5 ve “ekonomik performans” notu 6 oldu.

“Yönetişim (governance) Endeksi” sıralamasında ise 95’inci sırada gelen Türkiye, göz önüne alınan kategorilerden olan “uluslararası işbirliği” alanında 5,7 ve “uzlaşıya varma” alanında 3 puan aldı. Türkiye’nin bu sıralamadaki ortalama puanı da 10 üzerinden 4,1 oldu.

Koronavirüs durumu daha da kötüleştirecek

Bertelsmann araştırması, güçler ayrılığı ilkesinin son 10 yılda 60 ülkede gözle görülür biçimde zarar gördüğünü su yüzüne çıkardı. Değerlendirmeye alınan 137 ülkeden 74’ü demokrasi ve 63’ü otokrasi olarak nitelendirildi. Buna göre bu raporda demokrasilerin oranı yüzde 54 oldu. Bu oran, 2010 yılında yüzde 57 idi.

Araştırmayı yürüten uzmanlar, koronavirüs pandemisinin de bu trendi şiddetlendireceği görüşünde. Raporda buna örnek olarak Macaristan’da birkaç hafta önce yürürlüğe giren ve güçler ayrılığı ilkesinin geçici olarak ortadan kalkmasını beraberinde getiren acil durum yasaları örnek verildi.


Bazı devlet liderlerinin otoriter yapıları sağlamlaştırmak için krizi kullanacağını savunan Bertelsmann uzmanları, “COVID-19 ile mücadele, yürütmenin daha da güçlü hale gelmesini teşvik ediyor” ifadesini kullandı. (Kaynak: Deutsche Welle Türkçe)

Fatih Altaylı’dan Diyanet’e: ‘Lanetlenen eşcinsellerden’ de vergisini almayın o zaman


Editor
Haber Merkezi ▪ İndigo Dergisi, 19 yıldır yayın hayatında olan bağımsız bir medya kuruluşudur. İlkelerinden ödün vermeden tarafsız yayıncılık anlayışı ile çalışmaktadır. Amacı; gidişatı ve tabuları sorgulayarak, kamuoyu oluşturarak farkındalık yaratmaktır. Vizyonu; okuyucularında sosyal sorumluluk bilinci geliştirerek toplumun olumlu yönde değişimine katkıda bulunmaktır. Temel değerleri; dürüst, sağduyulu, barışçıl ve sosyal sorumluluklarının bilincinde olmaktır. İndigo Dergisi, Türkiye’nin saygın İnternet yayınlarından biri olarak; iletişim özgürlüğünü halkın gerçekleri öğrenme hakkı olarak kabul etmekte; Basın Meslek İlkeleri ve Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne uymayı taahhüt eder. Ayrıca İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni benimsemekte ve yayın içeriğinde de bu bildiriyi göz önünde bulundurmaktadır. Buradan hareketle herkesin ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir milli veya içtimai menşe, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin eşitliğine ve özgürlüğüne inanmaktadır. İndigo Dergisi, Türkiye Cumhuriyeti çıkarlarına ters düşen; milli haysiyetimizi ve değerlerimizi karalayan, küçümseyen ya da bunlara zarar verebilecek nitelikte hiçbir yazıya yer vermez. İndigo Dergisi herhangi bir çıkar grubu, ideolojik veya politik hiçbir oluşumun parçası değildir.