Virüslere karşı bağışıklık güçlendirmenin yolları neler?

Salgın hastalıklara karşı bağışıklık güçlendirmenin püf noktaları neler? Vücudumuz için bir savunma sistemi olan bağışıklık sistemi, organizmayı çoğu hastalığa karşı koruyan biyolojik yapı ve süreç sistemlerinden oluşuyor. 

Virüslere karşı bağışıklık güçlendirmenin yolları neler?
Virüslere karşı bağışıklık güçlendirmenin yolları neler?

Virüslere karşı bağışıklık güçlendirmenin yolları neler?

Başta dalak, lenf düğümleri gibi periferik organlar ve kemik iliği, timus gibi santral organlardan oluşan bağışıklık sisteminde kanda bulunan savunma hücreleri ve bazı sistemler önemli rol oynuyor.


Özellikle sinsi seyirli, toplum içinde kolay bir şekilde yayılım gösteren ve virüsler tarafından oluşturulan hastalıklardan korunmada kuvvetli bir bağışıklık sistemi temel faktörlerdendir. Öyle ki aynı miktarda ve özellikte virüs ile karşılaşan iki insandan; bağışıklık sistemi kuvvetli olan hastalığa yakalanmadan kurtulabilirken bağışıklık sistemi yeterince kuvvetli olmayan hastalığa yakalanabiliyor.

Kişinin bir takım fizyolojik özellikleri haricinde günlük hayatında dikkat edeceği bazı durumların bağışıklık sisteminin güçlenmesini ve hastalıklara karşı dirençli olmasını sağlayacağını belirten Acıbadem Fulya Hastanesi Kalp ve Damar Cerrahisi Uzmanı Doç. Dr. Cem Arıtürk, dikkat edilmesi gerekenleri şöyle sıralıyor:

Orta düzeyde egzersiz

Yapılan aktivitenin yoğunluğu, süresi, şiddeti ve bireyin fiziksel uygunluğu başta olmak üzere pek çok faktör egzersizin bağışıklık üzerindeki etkilerini değiştirebilmektedir. Genel olarak sağlıklı yaşam amacıyla düzenli ve orta düzeyde egzersiz yapan bireylerde uzun dönemde bağışıklık sisteminin güçlendiği bilinmektedir.

Ancak özellikle şiddetli egzersizi takip eden 3-72 saatlik süreçte; bağışıklık sistemi, fiziksel aktivitenin etkilerinden ötürü baskılanmaktadır. Bu nedenle bu dönemde egzersiz sonrası dinlenme ve yeterli besin-sıvı tüketimi bağışıklık sisteminin korunması açısından önem taşımaktadır.

Kötü alışkanlıklardan uzak durulmalı!

Sigara ve alkol gibi bazı alışkanlıkların zararları herkes tarafından bilinmektedir. Sigara hem lokal etkisi ile üst solunum yolu ve ağız bölgesinde enfeksiyonlara açık bir ortam yaratacak hem de sistemik etkileri ile kişinin bağışıklık sistemini olumsuz etkileyecektir. Benzer şekilde belirli miktarın üzerinde alkol tüketimi de bağışıklık sistemini baskılayarak hastalıklara uygun bir ortama neden olacaktır.

Stres ve uyku düzeni

Fiziksel veya psikolojik stres durumları da bağışıklık sistemini güçsüz düşüren nedenlerdendir. Özellikle viral hastalıkların salgın olduğu dönemde uzun çalışma saatleri, yeterli dinlenememe gibi sebeplerle fiziksel stres altında kalan kişilerde; yine iş hayatı veya bazı özel nedenlerden kaynaklanacak şekilde psikolojik stres altında olanlarda hastalıklara yakalanma olasılığı artmaktadır. Yeterli ve kaliteli uyuyamama da bağışıklık sistemini belirgin derecede bozmaktadır.


Sıvı tüketimi

Susuz kalmak zayıf bir bağışıklık sisteminin başlıca nedenlerinden biri olabilir. Vücutta biriken toksinlerin atılabilmesi için yeterli miktarda su içilmesi gerekmektedir, dolayısıyla bağışıklık sistemini güçlendirmek için bol miktarda su içilmelidir. Kahve ve çay, idrar miktarını artıracağı için vücudun susuz kalma riskini artırabilirler.

Bununla birlikte taze sıkılmış olsa da belli miktarın üzerinde meyve suyu tüketmek önerilmemektedir. Özellikle portakal, mandalina gibi narenciyelerin suyunun sıkıldıktan sonra kısa sürede tüketilmesi gerekmektedir, aksi takdirde içeriğindeki C vitamini, belirgin düzeyde azalmaktadır. Suyunu sıkarak içmek yerine meyveleri besin olarak tüketmek doğru yaklaşım olacaktır.

Beslenme

Dengeli, düzenli ve doğru beslenme bağışıklık sistemini en çok etkileyen faktörlerdendir. Mevsiminde ve taze olarak tüketilen besinlerden fayda görme olasılığı en yüksektir.

A vitamini ağız, mide ve bağırsak gibi sindirim sistemi organlarını sağlıklı tutar ve enfeksiyonlardan korur. Bu nedenle tatlı patates, havuç, lahana, ıspanak gibi A vitamininden zengin besinler tüketilmelidir.

C vitamini, antikor oluşumunu uyararak bağışıklığı güçlendirir. Başlıca C vitamini kaynakları portakal, greyfurt ve mandalina gibi turunçgiller ile kırmızı biber, çilek ve domatestir.

Ayçiçeği, badem, fındık ve fıstık gibi kuruyemişler içerdikleri E vitamininin antioksidan özelliğinden dolayı önerilmektedir. Bununla birlikte yara iyileşmesini de hızlandıran çinko içerikli gıdalar (kümes hayvanları, tam tahıl ürünleri, fasulye, fındık ve yağlı tohumlar) hastalıklara karşı koruyucudur.

Zerdeçal ve karanfil ise baharatlar içinde bağışıklık açısından tüketilmesi gerekenlerdir. Bununla birlikte karnabahar, sarımsak ve soğan gibi bazı sebzeler içerdikleri antioksidanların yanında glutatyon içeriklerinden ötürü de bağışıklık sistemini olumlu etkilemektedirler.


Tüm bu önerilerin haricinde, besinler söz konusu olduğunda kişinin şeker hastalığı ve kolesterol gibi diğer hastalıkları mutlaka göz önünde bulundurulmalı ve bu hastalıklar açısından diyet gözden geçirilmelidir.

Antioksidan yiyeceklerin bağışıklık sistemi üzerine etkileri neler?


Editor
İndigo Dergisi Haber Merkezi | İndigo Dergisi, 18 yıldır yayın hayatında olan bağımsız bir medya kuruluşudur. İlkelerinden ödün vermeden tarafsız yayıncılık anlayışı ile çalışmaktadır. 2005 yılında kurulan İndigo Dergisi, indigodergisi.com web sitesi üzerinden tamamen dijital ortamda günlük yayın yapmaktadır. Aynı zamanda Türkiye’nin ilk internet haber dergisi olmakla birlikte, tüm yayın kadrosu ve okurlarıyla birlikte sürekli gelişmektedir. İndigo Dergisi’nin amacı; gidişatı ve tabuları sorgulayarak, kamuoyu oluşturarak farkındalık yaratmaktır. Vizyonu; okuyucularında sosyal sorumluluk bilinci geliştirerek toplumun olumlu yönde değişimine katkıda bulunmaktır. Temel değerleri; dürüst, sağduyulu, barışçıl ve sosyal sorumluluklarının bilincinde olmaktır. İndigo Dergisi, Türkiye’nin saygın İnternet yayınlarından biri olarak; iletişim özgürlüğünü halkın gerçekleri öğrenme hakkı olarak kabul etmekte; Basın Meslek İlkeleri ve Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne uymayı taahhüt eder. İlaveten İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni benimsemekte ve yayın içeriğinde de bu bildiriyi göz önünde bulundurmaktadır. Buradan hareketle herkesin ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir milli veya içtimai menşe, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin eşitliğine ve özgürlüğüne inanmaktadır. İndigo Dergisi, Türkiye Cumhuriyeti çıkarlarına ters düşen; milli haysiyetimizi ve değerlerimizi karalayan, küçümseyen ya da bunlara zarar verebilecek nitelikte hiçbir yazıya yer vermez. İlkelerinden ödün vermeyen şeffaf yayıncılık anlayışını desteklemektedir. Herhangi bir çıkar grubu, örgüt, ideoloji, politik veya dini; hiçbir oluşumun parçası değildir. Köşe yazarlarımızın yazdıkları fikirler, kendi özgür düşünceleridir; İndigo Dergisi yayın politikası dahilinde değerlendirilir ve yayın ilkeleri ile çelişmediği müddetçe, düşünce ve ifade özgürlüğünü teşvik ederek yayına alınır. İndigo Dergisi, sunduğu tüm bilgilerin doğruluğunu teyit ve kontrol eder; bu bilgilerin geçerliliğine son derece önem verir.