Meteor düşmelerini sık göreceğiz, daha yeni başladık!

Çeşitli illerden görülen ve sosyal medyada gündem olan meteor ile ilgili ilk açıklamalar geldi. Ege Üniversitesi Fen Fakültesi, Fizik Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ozan Ünalan, göktaşları ile ilgili bilgi verdi. Jeoloji mühendisi Prof. Dr. Osman Bektaş ise meteor düşmelerinin daha sık görüleceğini belirtti.

Meteor düşmelerini sık göreceğiz, daha yeni başladık!
VIDEO AŞAĞIDA

Sosyal medyada Trabzon, Artvin, Erzurum, Erzincan, Muş civarlarına meteor düştüğü ile ilgili videolar paylaşılmıştı.

Sosyal medyada paylaşılan ekşi Sözlük ve Twitter’da da gündem olan görüntülerde gökyüzünde bir anda parlak bir ışık beliriyor.


Video ve fotoğraflar dün gece boyunca sosyal medyada binlerce yorum aldı.

Konu ile ilgili ilk açıklama ise Ege Üniversitesi Fen Fakültesi, Fizik Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ozan Ünalan’dan geldi.

Meteor nereye düştü?

Doç. Dr. Ozan Ünalan, görgü tanıklarının ifadeleri, videolar ve resimlere bakıldığında ışık hüzmesinin tipik bir meteor olayı olduğunu belirterek, şu açıklamada bulundu:

• Bir meteor vakası görüldü ülkemizde, özellikle Doğu illerde, Gündeydoğu ve Doğu Karadeniz tarafından görüldü diye raporlar geliyor. Bu bir meteor olayı görgü tanıklarının ifadelerine göre, yoğun bir ışık hüzmesi 3 dakika ardından gelen patlamayla beraber görülmüş, bu tipik bir meteor olayı, aslında yer yer bazı yerlerde yer sarsıntısı olmuş olabilir.

• Bu anlamda, tipik bir meteor olayı ile karşı karşıyayız diyebiliriz. İlk belirlemelere ve görgü tanıklarının ifadelerine göre Erzurum tarafından gelip Artvin tarafına devam ediyor ve Batum açıklarında denize düşme ihtimali çok yüksek veya en kötü ihtimalle biraz daha farklı değerlendirirsek Gürcistan tarafına da düşmüş olabilir.


“Korkulacak bir durum değil”

Jeoloji mühendisi Prof. Dr. Osman Bektaş da konuyla ilgili açıklama yaptı.

Karadeniz Teknik Üniversitesi eski öğretim üyesi, jeoloji mühendisi Prof. Dr. Osman Bektaş, meteor yağmuru ve göktaşı düşmesinin, dünyanın en doğal olaylardan oluğunu belirterek, korkulacak ve endişe edilecek durum olmadığını söyledi.

Prof. Dr. Bektaş, “Hatta meteor yağmurlarının bile takvimi var. Özellikle ağustos ve ekim aylarının başında kuzey yarım kürede özellikle Türkiye’nin de içinde bulunduğu bölgede bu meteor yağmurlarının daha çok şov şeklinde görmek mümkün. Bunlar nedir?

‘Uzayda kuyruklu yıldızların molozları’ diyebileceğimiz parçalardır. Bu parçalar atmosfere girdikleri andan itibaren yüksek sıcaklık ve sürtünmeden dolayı azami bir enerji açığa çıkarıyorlar ve parlıyorlar. Bunların büyük bir kısmı atmosferde eriyor ve dünyaya da taş olarak düşmüyor ama bazıları da taş olarak düşüyorlar” diye konuştu.

Uzaydan gelen parçaların üç özelliği var

Uzaydan gelen parçaların 3 özelliği olduğunu söyleyen Prof. Dr. Bektaş şu bilgileri paylaştı:

• Bunlardan bir kısmı demir olabilir. Bir kısmı kayaç olabiliyor. Bir kısmı da bunların ikisi olabiliyor. Ancak dünyamız bu meteorlardan korunmuş veya tehlike yok, diye bir şey söz konusu olamaz. Hatta dünyanın sonunun astereoid çarpması sonucu olacağı yönünde teoriler var.

Daha yeni başladık!


• Üniversiteye bazı vatandaşlar bu tip taşları getiriyorlardı. Göktaşı mı, değil mi; öğrenmek için. Bu son gelen doğa olayı bir şok şeklinde görülen doğa olayı. Endişe edilecek ve korkulacak bir durum söz konusu değil. Ağustos ve ekim aylarında meteor düşmelerini görebileceğiz, daha yeni başladık.

İşte o görüntüler:

Güneş solar minimum döneminde: Yeni tehlike kapıda mı?


Editor
Haber Merkezi ▪ İndigo Dergisi, 19 yıldır yayın hayatında olan bağımsız bir medya kuruluşudur. İlkelerinden ödün vermeden tarafsız yayıncılık anlayışı ile çalışmaktadır. Amacı; gidişatı ve tabuları sorgulayarak, kamuoyu oluşturarak farkındalık yaratmaktır. Vizyonu; okuyucularında sosyal sorumluluk bilinci geliştirerek toplumun olumlu yönde değişimine katkıda bulunmaktır. Temel değerleri; dürüst, sağduyulu, barışçıl ve sosyal sorumluluklarının bilincinde olmaktır. İndigo Dergisi, Türkiye’nin saygın İnternet yayınlarından biri olarak; iletişim özgürlüğünü halkın gerçekleri öğrenme hakkı olarak kabul etmekte; Basın Meslek İlkeleri ve Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne uymayı taahhüt eder. Ayrıca İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni benimsemekte ve yayın içeriğinde de bu bildiriyi göz önünde bulundurmaktadır. Buradan hareketle herkesin ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir milli veya içtimai menşe, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin eşitliğine ve özgürlüğüne inanmaktadır. İndigo Dergisi, Türkiye Cumhuriyeti çıkarlarına ters düşen; milli haysiyetimizi ve değerlerimizi karalayan, küçümseyen ya da bunlara zarar verebilecek nitelikte hiçbir yazıya yer vermez. İndigo Dergisi herhangi bir çıkar grubu, ideolojik veya politik hiçbir oluşumun parçası değildir.