TMMOB Mimarlar Odası, Atatürk Havalimanı’nın iki pistinin kullanılamaz hale gelmesi nedeniyle kamu malına zarar verme suçlaması ve zarara neden olanlarla ilgili İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulundu.
Pistleri yok edilen Atatürk Havalimanı için Mimarlar Odası’ndan suç duyurusu
Coronavirus salgını nedeniyle İstanbul’da iki bölgede Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın emriyle pandemi hastanesi inşa edilmesine başlanmıştı. Biri Sancaktepe askeri alanda inşa edilen hastanelerin diğeri de İstanbul Havalimanı nedeniyle kapatılan Atatürk Havalimanı’na kuruluyor. İki hastane inşaatı da ihalesiz olarak Rönesans firmasına verilmişti.
Atatürk Havalimanı’nda bulunan binaların pandemi hastanesi binaları olarak kullanılması yerine iki pistinin yok edilerek 1900’lü yılların başında Türkiye’nin hava ulaşımının ilk olarak başladığı havalimanın bu şekilde kullanılmaz hale gelmesi büyük tepki toplamıştı.
“Kamu malına zarar verme, kamunun zarara uğratılması”
TMMOB’a bağlı Mimarlar Odası, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’na başvurarak, Atatürk Havalimanı’nın (özellikle iki pistinin) kullanılamaz hale getirilerek kamu malına zarar verme, kamunun zarara uğratılmasına sebep olarak ve bunun yanı sıra bu zarar sonucunda oluşacak olanaklardan üçüncü kişilerin yararlanmasını temin eden ilgililerle hakkında suç duyurusunda bulundu.
Mimarlar Odası suç duyurusunda. ‘Uzun yıllar sadece İstanbul’a değil tüm Türkiye’ye hizmet eden Atatürk Havalimanı “COVID-19” nedeni ile yaşanması muhtemel gereksinim nedeni ile “hastane binaları yapılmak” gerekçesi ile tahrip edilerek kullanılamaz hale getirilmiştir’ dedi.
“İki pistin tahrip edilerek inşaatın yapılması suç işlenmesi niteliğindedir”
Pandemi hastanesi için başka bir alanın uygun olduğunu belirten Mimarlar Odası yapılanın suç olduğuna dikkat çekti:
“Atatürk Havalimanı’nın “hastane inşası” gerekçesi ile kullanılamaz hale getirilen iki adet pistinin hemen yakınında, karayolunun karşısında söz konusu inşaatın taban oturumu alanından daha da büyük bir “park alanı” bulunmasına karşın Atatürk Havalimanı’nın kuzey-güney istikametindeki 17/35 olarak tabir edilen iki adet pistinin tahrip edilerek anılan inşaatın yapılması suç işlenmesi niteliğindedir.”
Oda suç duyurusunda “Anılan inşaatın hem imar planlarına aykırı olduğunu hem de ruhsatsız şekilde gerçekleştirildiğini de önemle yinelemek isteriz” ifadelerine yer verdi.
Dilekçede bu suçu işleyenlerin savcılık tarafından soruşturulması, saptaması ve ilgililer ile ilgili kovuşturma açılması için iddianame düzenlenmesi gerektiği belirtildi.
Oda açıkladığı gerekçelerle faillerin eylemlerine uyan TCK madde 152/1 (a) (kamu malına zarar verme), TCK madde 250 (irtikap) ve TCK madde 251 (irtikap halinde denetim görevinin ihmali), TCK 184 (imar kirliliğine neden olma) ve/veya TCK madde 257 uyarınca cezalandırılmaları için kamu davası açılmasını talep etti.
“İnşaatın ihalesiz verilmesinden imar ve ruhsata kadarki süreç hukuki değil”
Mimarlar Odası İstanbul Büyükkent Şubesi Başkanı Esin Köymen suç duyurusuyla ilgili Artı Gerçek’e yaptığı açıklamada “Önce pandemi hastanesi olduğu belirtildi ancak daha sonraki açıklamalara bakıldığında bunun bir pandemi hastanesi olmayacağı sağlık turizmine yatırım hastaneleri olacağı belirtildi. Bu açıklamalar aslında yapılan işlemin hukuksuzluğunu da tescil etmiş oldu. Sonuç olarak kalıcı bir hastane yapılıyor. Kalıcı hastane yapılıyor ancak hastane inşaatının ihalesiz verilmesinden imar planı ve ruhsatı sürecine kadar hiçbir şey hukuki değil” dedi.
“Bölgeyi yüksek yoğunluklu yapılaşma tehlikesi bekliyor!”
Köymen pandemi hastanesi bahanesiyle Atatürk Havalimanı’nın 17/35 olarak tabir edilen iki adet iki pistinin yok edildiğini belirterek söz konusu alanın ileride yapılaşmaya açılması tehlikesiyle karşı karşıya olduğunu belirtti:
“Daha önceki açıklamalarında burada millet bahçesi yapacaklarını söylemişlerdi. Bunun yanında mülkiyet devirleri de var. Parsellerin önce Milli Emlak Müdürlüğü’ne devri yapıldı, ondan sonra hastane alanı için Sağlık Bakanlığı’na bir bölümü tahsis edildi. Bu devirler de aslında 11 milyon 650 bin metrekarelik alanının parça parça yapılaşmaya açılacağını görüyoruz. İkincisi bu havalimanı ortadan kalkınca mania kriterlerinden etkilenen Bakırköy-Yeşilköy bölgesinde kat sınırlaması kalktı. Yapılacak imar planı değişiklikleriyle yüksek yoğunluklu yapılaşmanın yolu açılmış oldu.”