Erdoğan: Milletimizi her türlü sapkınlığa karşı tavır almaya davet ediyorum

Cumhurbaşkanı Erdoğan: Milletimizi her türlü sapkınlığa karşı dikkatli olmaya ve tavır almaya davet ediyorum. İnancımıza ve kültürümüze aykırı bu tür marjinal akımları destekleyenler bizim gözümüzde aynı sapkınlığın ortaklarıdır. 

erdoğan sapkınlığa tavır

Cumhurbaşkanı Erdoğan: Milletimizi her türlü sapkınlığa karşı dikkatli olmaya ve tavır almaya davet ediyorum. >>video aşağıda

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Kabinesi sonrası açıklamalarda bulundu.


Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan çoklu baro yapısı üzerinde durduklarını ve ilgili teklifin yarın Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Başkanlığı’na sunulacağını duyurdu. Erdoğan ayrıca, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınının etkileri nedeniyle hayata geçirilen kısa çalışma ve işsizlik ödeneği uygulamalarının bir ay daha süreceğini açıkladı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açıklamaları şöyle:

• Toplantının ana gündemi küresel salgın ve etkileri oldu. Gündemimizdeki sağlıktan güvenliğe ekonomiden tarıma birçok konuyu görüştük. Türkiye’nin yeni yönetim sistemindeki kapsamlı bir değerlendirmeyi bir sonraki Kabine Toplantımızdan sonra milletimizle paylaşacağız. Dünyada salgınla en başarılı mücadeleyi vermiş ülkelerden biri olarak kazanımlara sıkı sıkıya sahip çıkacağız. Kazanımlarımızı korumalıyız. Tedbirden vazgeçmeyiz.

‘Amacımız vaka ve vefat sayısını sıfır noktasına çekebilmek’

• ‘Tamam’ diye ifade ettiğimiz Temizlik, Maske ve Mesafe’den taviz vermiyoruz. Amacımız vaka sayısını da vefat sayısını da sıfıra en yakın veya sıfır noktasına çekebilmektir. Ülkemizi risk grubundan uzaklaştırmakta kararlıyız. Normalleşme takvimi çerçevesinde birkaç alan dışında tüm sektörlerde hizmet ve üretimin önünü açtık. Salgın sürecinde her kesimi verdiğimiz desteklerle ayakta tuttuk.

• Devletimizin tüm imkanlarını milletimizin emrine vermiş bulunuyoruz. Böylece içinden geçtiğimiz olağanüstü dönemin sıkıntılarını herkes için en aza indirmeye çalıştık. Faaliyetlerine ara veren işletmeler peyderpey yeniden çalışmaya başladı. Ekonomik faaliyetlerde adım adım Mart ayındaki seviyelere yaklaşıldığını görüyoruz. Bu vesileyle önümüzdeki günlerde devreye alacağımız bazı hususları sizlerle paylaşmak istiyorum.

Kısa çalışma ödeneği bir ay daha uzatıldı 

• Yarın 926 devlet korumasındaki gencimiz ile 274 şehit, gazi yakınımız kura ile kamu kurumlarına yerleştirilecek. Sonuçlar Aile, Çalışma Bakanlığımızın web sayfasında açıklanacaktır.  Sosyal koruma kalkanı altında hanelere 6 milyarın üzerinde yardım yaptık.

• Kısa çalışma ödeneğinden mevcutta yararlananların süresini bir ay daha uzatıyoruz. İş fesih sınırlaması dolayısıyla nakdi destek ücret desteği de bir ay daha devam edecektir. STK’larını hedef alan 35 milyon lira bütçeli bu çağrılar, gönüllülükten iletişime, spordan kültür ve sanat faaliyetine kadar 8 ayrı başlıkta toplanmıştır.

• Son dönemde koronavirüs salgınından en çok etkilenen ülkelerden biri de komşumuz Irak. Irak’ta yaşayan Türkmenler başta olmak üzere, Irak’a bir yardım paketini yarın yola çıkarıyoruz. Türkiye bu tavrıyla bir kez daha komşularının, dostlarının yanında olduğunu göstermiş olacaktır. Sadece bizim salgınla mücadeleyi başarıya ulaştırmamız yetmiyor. Yakın çevremizden başlayarak güçlü sosyal ekonomik ticari ilişkilerimizin olduğu ülkelerin de aynı başarıyı yakalaması gerekiyor.


• Halkımızdan tek isteğimiz kurallara uyarak bize destek olmasıdır. Gelişmiş ülkelerin en çaresiz kaldığı dönemde Türkiye yardıma muhtaç ülkelerin umudu haline geldi.

‘Amaçları Türkiye’nin önünü kesmek’

• Türkiye potansiyeli kadar maruz kaldığı saldırıların büyüklüğüyle de maruf bir ülkedir. Özellikle de atılım dönemlerimizde bu gerçek bariz bir şekilde karşımıza çıkıyor. Milli gelirimizi trilyon dolar sınırına getirdiğimiz 2013 yılından başlayarak demokrasimize ve kalkınmamıza yapılan her saldırı aynı stratejinin bir parçasıydı. Amaç Türkiye’nin önünü kesmek, ülkemize diz çöktürmek, milletimizi bölmekti.

• Hamd olsun Allah’ın yardımı ve milletimizin dirayetli duruşu sayesinde bunu başaramadılar. Ama saldırmaktan da hiç vazgeçmediler. Sokakları karıştıramayınca yargı – emniyet darbesiyle devleti içeriden çökertmeyi denediler. Terör örgütlerini kullanarak doğrudan insanımızın hayatına kast ettiler. Buradan da istediklerini elde edemeyince ordu içindeki hainleri harekete geçirip darbeye kalkıştılar.

• Milletimiz darbe girişimini de sonuçsuz bırakınca sınırlarımıza dadandılar. Yine hüsrana uğrayınca ekonomimize tuzak kurdular. Salgın döneminde bile boş durmadılar. Halkı kışkırtmaya çalıştılar. Hamd olsun bu süreci de alnımızın akıyla geride bırakarak ülke ve millet düşmanlarına fırsat vermedik. 15 Temmuz gecesi milletimiz tarafından kurulan Cumhur İttifakı, halkımızın sesi, sağduyusu olarak tarihi görevler ifa etmiştir. Bu vesileyle MHP’ye ve özellikle genel başkan sayın Devlet Bahçeli’ye şükranlarımı sunuyorum.

• İçerideki ve dışarıdaki ortak kanaat Türkiye’nin salgın sonrası yeniden şekillenecek dünyanın yıldız ülkelerinden biri olacağı yönündedir. Ülkemizin hangi meselesini çözmek için harekete geçsek karşımızda aynı kesimleri buluyoruz. Yapıcı her eleştiriye açık olduğumuzu söylememize rağmen düşmanlık duvarıyla karşılaşıyoruz. Bırakınız adım atılmasını, tartışılmasına bile tahammül gösteremeyen konuların hepsi ülkemizin çözüm bekleyen kronik sorunlardır.  Demokrasiye aykırı, milletimizin beklentilerine aykırı uygulamaların sürmesini istemenin adı siyasette hak arayışı değildir. Sayıca az olmalarına rağmen, köşeleri tutmuş menfaatperestliklerini ideolojinin arkasına gizleyen kesimin, meydanı toplumun menfaatini hiçe sağlayanlara asla terk etmeyeceğiz.

• Sağlık alanındaki alt yapımızın ve GSS sistemimizin gücü tartışılmazdır. En zorlu şartlarda bile pek çok sektörde çarkları devam ettirmemiz üretim gücümüzü kanıtlamıştır.

‘Çoklu baro teklifi yarın Meclis’te’

• Meydanı kendi küçük hesapları için toplumun menfaatlerini hiçe sayan muhterislere bırakmayacağız. Meslek örgütleri, genellikle barolarla ilgili yapmayı planladığımız reformlar konusunda bunu yaşıyoruz. Barolar başta olmak üzere bunların sağlıksız yapıları, faşizan uygulamalara varan sorunlar üretebiliyor. Bu yanlışı düzeltmek için gereken adımlar atmak yürütme olarak bizim, yasama olarak Meclis’in görevidir. Bunun için çoklu baro yönetimi üzerinde duruyoruz. Daha demokratik, daha çoğulcul bir baro yapısı oluşturmakta kararlıyız. Milletvekili arkadaşlarımız bu konuyla ilgili kanun teklifini yarın sabah veriyorlar.

“Milletimizi her türlü sapkınlığa karşı tavır almaya davet ediyorum”

• Buradan tüm milletimi Rabbimizin yasakladığı her türlü sapkınlığı sergileyenlere karşı dikkatli tavır almaya davet ediyorum. Birileri manevi değerlerimize saldırıyor. İnsanlık tarihi boyunca hep lanetlenmiş sapkınlıkları normalleştirerek özellikle genç dimağları zehirlemenin peşindeler.


• İnancımıza ve kültürümüze aykırı bu tür marjinal akımları destekleyenler bizim gözümüzde aynı sapkınlığın ortaklarıdır. Halkın lanetlediği hiçbir yanlışın bu ülkede kök salma ihtimali yoktur. Türkiye milli ve manevi yapısını hedef alan saldırılara karşı da mücadele edecek güce de sahiptir. Rabbimden milletimizi ve ülkemizi bu tür sapkınların yol açacağı beşeri felaketlerden korumasını niyaz ediyorum.

Video – Erdoğan: Milletimizi her türlü sapkınlığa karşı tavır almaya davet ediyorum

5 anket ortalaması: Son seçim anketlerine göre Erdoğan’ın oy oranı


Editor
İndigo Dergisi Haber Merkezi | İndigo Dergisi, 18 yıldır yayın hayatında olan bağımsız bir medya kuruluşudur. İlkelerinden ödün vermeden tarafsız yayıncılık anlayışı ile çalışmaktadır. 2005 yılında kurulan İndigo Dergisi, indigodergisi.com web sitesi üzerinden tamamen dijital ortamda günlük yayın yapmaktadır. Aynı zamanda Türkiye’nin ilk internet haber dergisi olmakla birlikte, tüm yayın kadrosu ve okurlarıyla birlikte sürekli gelişmektedir. İndigo Dergisi’nin amacı; gidişatı ve tabuları sorgulayarak, kamuoyu oluşturarak farkındalık yaratmaktır. Vizyonu; okuyucularında sosyal sorumluluk bilinci geliştirerek toplumun olumlu yönde değişimine katkıda bulunmaktır. Temel değerleri; dürüst, sağduyulu, barışçıl ve sosyal sorumluluklarının bilincinde olmaktır. İndigo Dergisi, Türkiye’nin saygın İnternet yayınlarından biri olarak; iletişim özgürlüğünü halkın gerçekleri öğrenme hakkı olarak kabul etmekte; Basın Meslek İlkeleri ve Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne uymayı taahhüt eder. İlaveten İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni benimsemekte ve yayın içeriğinde de bu bildiriyi göz önünde bulundurmaktadır. Buradan hareketle herkesin ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir milli veya içtimai menşe, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin eşitliğine ve özgürlüğüne inanmaktadır. İndigo Dergisi, Türkiye Cumhuriyeti çıkarlarına ters düşen; milli haysiyetimizi ve değerlerimizi karalayan, küçümseyen ya da bunlara zarar verebilecek nitelikte hiçbir yazıya yer vermez. İlkelerinden ödün vermeyen şeffaf yayıncılık anlayışını desteklemektedir. Herhangi bir çıkar grubu, örgüt, ideoloji, politik veya dini; hiçbir oluşumun parçası değildir. Köşe yazarlarımızın yazdıkları fikirler, kendi özgür düşünceleridir; İndigo Dergisi yayın politikası dahilinde değerlendirilir ve yayın ilkeleri ile çelişmediği müddetçe, düşünce ve ifade özgürlüğünü teşvik ederek yayına alınır. İndigo Dergisi, sunduğu tüm bilgilerin doğruluğunu teyit ve kontrol eder; bu bilgilerin geçerliliğine son derece önem verir.