Fazla çalışma (mesai) konusunda Yargıtay’dan emsal karar!

Yargıtay 9. Hukuk Dairesi, çalışanın haftalık mesaisini doldurmasa bile günlük 11 saati aşan tüm çalışmaların fazla çalışma olarak sayılması gerektiğine hükmetti.

Fazla çalışma mesai

Yargıtay 9. Hukuk Dairesi, fazla çalışma anlaşmazlığı konusundaki bir davayla ilgili kararını verdi.

Yüksek Mahkeme, bir işçinin haftalık normal çalışma saatini doldurmasa bile, günlük 11 saati aşan çalışmasının fazla mesai olduğunu vurguladı.


Yargıtay, fazla mesainin hangi şartlarda gerçekleşeceğini şöyle izah etti:

• Bir işçinin günde en fazla fiilen 14 saat çalışabileceğinin kabulü gerekir. Bu durumda 24 saat çalışıp 24 saat dinlenme usulüyle yapılan çalışmalarda bir hafta 3 gün diğer hafta ise 4 gün çalışma yapılacağından, yasa hükmü gereğince, haftalık normal çalışma süresi dolmamış olsa dahi günlük 11 saati aşan çalışmalar fazla mesai sayılmaktadır.

Yargıtay 9. Hukuk Dairesi, emsal nitelikteki kararında, fazla mesai ücretlerinin çalışmanın gerçekleştirildiği dönemde işçiye verilen ücretler üzerinden hesaplanması gerektiği belirtildi.

4857 sayılı İş Kanunu’nun 41’inci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca, fazla çalışma saat ücretinin, normal çalışma saat ücretinin yüzde elli fazlası olduğunun hatırlatıldığı kararda şu ifadeler yer aldı:

• İşçiye fazla çalışma yaptığı saatler için normal çalışma ücreti ödenmişse, sadece kalan yüzde elli kısmı ödenir. Kanunda öngörülen yüzde elli fazlasıyla ödeme kuralı nispi emredici niteliktedir. Tarafların sözleşmeyle bunun altında bir oran belirlemeleri mümkün değilse de, daha yüksek bir oran tespiti olanaklıdır.


Yüksek Mahkeme, fazla çalışma ücretinin ise son ücrete göre hesaplanmasının doğru olmayacağına, çalışmanın gerçekleştiği döneme ait ücret üzerinden yapılması gerektiğini belirtti.

Kararda şöyle denildi:

Ücret belirlenemezse asgari ücrete bakılacak

• Fazla çalışma ücretinin son ücrete göre hesaplanması doğru olmayıp, ait olduğu dönem ücretiyle hesaplanması gerekir. Bu durumda fazla mesai ücretlerinin hesabı için işçinin son ücretinin bilinmesi yeterli olmaz.

• İstek konusu dönemler açısından da ücret miktarlarının tespit edilmesi gerekir. İşçinin geçmiş dönemlere ait ücretinin belirlenememesi halinde, bilinen ücretin asgari ücrete oranı yapılarak buna göre tespiti gerekir.

• Ancak işçinin iş yerinde çalıştığı süre içinde terfi ederek çeşitli unvanlar alması veya son dönemlerde toplu iş sözleşmesinden yararlanılması gibi durumlarda, meslek kuruluşundan bilinmeyen dönemler için ücret araştırması yapılmalı ve dosyadaki diğer delillerle birlikte değerlendirmeye tabi tutularak bir karar verilmelidir.

• Somut uyuşmazlıkta, dosyada yer alan imzasız ücret bordrolarında geçen fazla mesai tahakkuklarının bankaya ödenip ödenmediği araştırılmadan ve ödenmişse mahsup hususu düşünülmeksizin karar verilmesi hatalıdır. Mahkeme hükmünün bozulmasına oy birliği ile karar verilmiştir.

Müdüre fazla mesai ücreti ödenmeyecek


Diğer yandan Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 2019 yılında aldığı emsal kararı ile birlikte, iş yeri müdürü olarak görev yapan üst düzey yöneticinin fazla mesai ücreti alamayacağına hükmetmişti. Kurul; iş yerinde üst düzey yönetici konumda çalışan işçinin, çalışma gün ve saatlerini kendisinin belirlediğinden, görev ve sorumluluklarının gerektirdiği ücretinin ödenmesi durumunda, ayrıca fazla çalışma ücretine hak kazanamayacağına karar vermişti.

Evden çalışma, mesai kavramını yıkıyor mu? (Anket)


Editor
Haber Merkezi ▪ İndigo Dergisi, 19 yıldır yayın hayatında olan bağımsız bir medya kuruluşudur. İlkelerinden ödün vermeden tarafsız yayıncılık anlayışı ile çalışmaktadır. Amacı; gidişatı ve tabuları sorgulayarak, kamuoyu oluşturarak farkındalık yaratmaktır. Vizyonu; okuyucularında sosyal sorumluluk bilinci geliştirerek toplumun olumlu yönde değişimine katkıda bulunmaktır. Temel değerleri; dürüst, sağduyulu, barışçıl ve sosyal sorumluluklarının bilincinde olmaktır. İndigo Dergisi, Türkiye’nin saygın İnternet yayınlarından biri olarak; iletişim özgürlüğünü halkın gerçekleri öğrenme hakkı olarak kabul etmekte; Basın Meslek İlkeleri ve Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne uymayı taahhüt eder. Ayrıca İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni benimsemekte ve yayın içeriğinde de bu bildiriyi göz önünde bulundurmaktadır. Buradan hareketle herkesin ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir milli veya içtimai menşe, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin eşitliğine ve özgürlüğüne inanmaktadır. İndigo Dergisi, Türkiye Cumhuriyeti çıkarlarına ters düşen; milli haysiyetimizi ve değerlerimizi karalayan, küçümseyen ya da bunlara zarar verebilecek nitelikte hiçbir yazıya yer vermez. İndigo Dergisi herhangi bir çıkar grubu, ideolojik veya politik hiçbir oluşumun parçası değildir.