Ayasofya’ya halı seren şirket: Tüyleri kıbleye yatırılmış durumda

Ayasofya’da kılınacak ilk namaz için yapılan hazırlıklar kapsamında, tarihi mekana serilen halılarla ilgili konuşan Ali Rıza Özkul, “Tüyleri, kıbleye doğru buharlı bir sistemle özel olarak yatırılmış durumda” dedi.

ayasofya halı

Ayasofya’ya halı seren şirket: Tüyleri, kıbleye doğru buharlı bir sistemle özel olarak yatırılmış durumda.

Ayasofya’da 24 Temmuz’da kılınacak cuma namazı için hazırlıklar sürüyor.


Devam eden hazırlıklar esnasında, yere serilecek halının da görüntüleri paylaşıldı. Halıları üreten fabrikanın yönetim kurulu başkanı Ali Rıza Özkul şu bilgileri paylaştı:

“Halı yüzde yüz yün üretim. Ayrıca başka halılarda olmayan bir özellik var: Tüyleri, kıbleye doğru buharlı bir sistemle özel olarak yatırılmış durumda. Bunun da sebebi genelde cami halılarında diz vurulan yerde ters yatımdan dolayı bir renk değişmesi oluyor. Bunu önlemek için bu halıların tüylerinin hav dediğimiz kısmını kıbleye doğru özel bir sistemle yatırarak bu bozulmayı önlemiş oluyoruz.”

İstanbul İl Kültür ve Turizm Müdürü Dr. Coşkun Yılmaz Ayasofya’da incelemelerde bulundu

ayasofya müzesi

İl Kültür ve Turizm Müdürü Dr. Coşkun Yılmaz, Cuma günü ibadete açılacak olan Ayasofya’da yapılan hazırlıkları yerinde inceledi.

“Ayasofya’da Cuma namazı en güzel şekilde eda edilecek”

İstanbul İl Kültür ve Turizm Müdürü Dr. Coşkun Yılmaz, “Hazırlıklar sayın Cumhurbaşkanımızın açıkladığı tarihe ve takvime uygun bir şekilde ve büyük bir hassasiyetle uzmanlar nezaretinde Ayasofya’nın hukuksal, tarihsel, kültürel, dini ve mimari değerleri gözetilerek büyük bir hassasiyetle devam ediyor. 24 Temmuz Cuma günü Ayasofya’da Cuma namazı en güzel şekilde ve dünyaya armağan edilecek güzel bir fotoğrafla eda edilmiş olacak” dedi.

“Figürler, perdeleme sistemiyle namaz vakitlerinde kapanacak”

“Figürler, perdeleme sistemiyle namaz vakitlerinde kapanacak” diyen Yılmaz, “Biz Fatih’in uygulamalarından ve asırlardır devam eden uygulamalardan şunu biliyoruz. Bugün olmayıp o zaman var olan bazı figürler aynı şekilde muhafaza ediliyor. Daha çok kıble tarafında bir düzenleme yapılıyor. 18. yüzyılın ortalarına kadar bu böyle devam ediyor.


Şimdiki uygulama ise Diyanet İşleri Başkanlığı’nın açıklamaları ve talepleri doğrultusunda büyük bir hassasiyetle sürdürülüyor. Bazı uygulamalar var. Figürler, perdeleme sistemiyle namaz vakitlerinde kapanacak. Namaz vaktinden sonra açılacak. Bu konuda da son derece gelişmiş bir teknoloji. Çok örnek bir uygulamaya imza atılıyor.

Bu uygulamalar yapılırken de Ayasofya’ya en ufak zarar ve hasarın verilmemesi ana ilke ve esas olarak benimsenmiş durumda. Ayasofya özelinde insanlığa ve dünyaya bu tür dönüşümler yapılırken binanın nasıl korunduğu, eserin nasıl muhafaza edildiğine dair örnek bir uygulamayla sesleneceğiz” şeklinde konuştu.

“Ayasofya’nın depolarında bulunan bütün eserleri kayıt altına aldık”

Konuşmasına devam eden Yılmaz, “İddialara baktığım zaman ortada bir iddia var fakat ispat yok. Ne çalınmış ne zaman çalınmış ve şu anda nerede. Buna dair hiçbir veri yok sadece tahmin var. Tarih ve hüküm tahminler üzerinden verilemez, hakikatler üzerinden verilir. Eserlerin bir kısmı depoya kaldırılıyor.

Bir kısmı ise farklı müzelere, camilere ve kurumlara emanet olarak gönderiliyor. Bunların elimizde belgeleri var kayıtları var. Nerede ne olduğunu biliyoruz. Biz Kültür ve Turizm Bakanlığı olarak Ayasofya’nın depolarında bulunan bütün eserleri kayıt altına aldık. Diğer bildiğimiz yerlerde neler olduğunu biliyoruz.

Bakım ve onarımlarını büyük bir hassasiyetle sürdürüyoruz. Sayın Cumhurbaşkanımızın talimatı ve Bakanımızın takibiyle Ayasofya’ya ait nerede ne varsa hepsini inceliyoruz. Bunları toparlayıp bir araya getireceğiz. Ayasofya’da değerlendirilmesi uygun görülenler Ayasofya’da değerlendirilecek.


Ayasofya’da değerlendirilemeyecekler ise doğrudan Ayasofya ile ilgili veya Ayasofya müzeye çevrilince Anadolu’dan ve farklı yerlerden Ayasofya’nın depolarına getirilen Roma-Bizans dönemine ait eserler var. Bunlar yeni müze binamıza, Tapu ve Kadastro binasında ziyarete açılacak. Böylece Ayasofya’nın camiye dönüştürülmesi hem ülkemize hem de insanlığa yeni bir müze, kültür hazinesi ve şimdiye kadar göremediğimiz Ayasofya’ya ait pek çok objenin ve eserin görülme imkanını da sağlamış olacak” ifadelerini kullandı.

Diyanet İşleri Başkanı Erbaş’tan Ayasofya açıklaması: 86 yıllık ara dönem olmuştur


Editor
Haber Merkezi ▪ İndigo Dergisi, 19 yıldır yayın hayatında olan bağımsız bir medya kuruluşudur. İlkelerinden ödün vermeden tarafsız yayıncılık anlayışı ile çalışmaktadır. Amacı; gidişatı ve tabuları sorgulayarak, kamuoyu oluşturarak farkındalık yaratmaktır. Vizyonu; okuyucularında sosyal sorumluluk bilinci geliştirerek toplumun olumlu yönde değişimine katkıda bulunmaktır. Temel değerleri; dürüst, sağduyulu, barışçıl ve sosyal sorumluluklarının bilincinde olmaktır. İndigo Dergisi, Türkiye’nin saygın İnternet yayınlarından biri olarak; iletişim özgürlüğünü halkın gerçekleri öğrenme hakkı olarak kabul etmekte; Basın Meslek İlkeleri ve Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne uymayı taahhüt eder. Ayrıca İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni benimsemekte ve yayın içeriğinde de bu bildiriyi göz önünde bulundurmaktadır. Buradan hareketle herkesin ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir milli veya içtimai menşe, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin eşitliğine ve özgürlüğüne inanmaktadır. İndigo Dergisi, Türkiye Cumhuriyeti çıkarlarına ters düşen; milli haysiyetimizi ve değerlerimizi karalayan, küçümseyen ya da bunlara zarar verebilecek nitelikte hiçbir yazıya yer vermez. İndigo Dergisi herhangi bir çıkar grubu, ideolojik veya politik hiçbir oluşumun parçası değildir.