Kanal İstanbul’un çevresinde arazi satın alan bir isme daha piyango vurdu. Kuveytli iş adamı Wael N Y Alnusef’in aldığı ve ‘tarla’ statüsünde olan 53 bin 878 metrekarelik arazi de imara açıldı. Yeni açıklanan imar planında, söz konusu arazinin bir kısmı yol, bir kısmı ise da ‘ticaret + konut’ alanında görünüyor.
Kanal İstanbul’da Kuveytli iş adamına da piyango vurdu!
Cumhuriyet gazetesinden Hazal Ocak’ın haberine göre, Kanal İstanbul Projesi’nin ilk üç etaptan oluşan ve Arnavutköy ile Başakşehir ilçelerini kapsayan uygulama imar planlarında gözler Arapların aldığı arazilerin imar durumuna çevrildi. Türkiye’de Kuveyt devleti vatandaşı iş insanı Wael N Y Alnusef, 100 bin lira sermayeyle Nour Alkhaır Gayrimenkul Turizm şirketini kurdu.
İstanbul Başakşehir’de bulunan şirketin 21 Aralık 2018 tarihinde Arnavutköy Yassıören köyünde “tarla” vasfında 53 bin 878 metrekare arazi aldığını Cumhuriyet ortaya çıkarmıştı. Tapunun açıklama bölümüne arazi alınırken “geliştireceği projeyi iki yıl içinde ilgili bakanlığın onayına sunma zorunluğu vardır” notu eklemesi dikkat çekmişti.
4 kat izin
Yeni planlarda 53 bin 878 metrekarelik arazi de imara açıldı. Yeni planlarda arazinin bir kısmı yol bir kısmı da ‘ticaret + konut’ alanında görünüyor. Araziye ‘zemin + 4 kat’ izni verildi. Böylece arazinin değeri de artmış oldu. Yeni planların notlarına göre ‘konut + ticaret’ alanlarına iş merkezi, alışveriş merkezi, yönetim merkezi, otel, motel, rezidans, konaklama tesisleri gibi yapılar inşa edilebilecek.
Katar Emiri’nin annesi Şeyha Moza’ya da piyango vurmuştu
Öte yandan Kanal İstanbul’un çevresinden arazi alan bir başka isme de piyango vurmuştu. Katar Emiri Şeyh Temim bin Hamed el-Sani’nin annesi Şeyha Moza’nın Kanal İstanbul’un çevresinden satın aldığı 44 dönümlük araziye yapılaşmanın önü açıldı. Söz konusu araziye araziye iş, alışveriş ve yönetim merkezi, otel, motel, ofis, büro, lokanta, çarşı, çok katlı mağazalar yapılabilecek.
İmamoğlu: Kanal İstanbul’un nereden geçeceğini, nerelere iş merkezi ve konut yapılacağını bilenler çıktı, çoğu da yabancı; kim bu insanlar?
Kanal İstanbul’la ilgili 2 itiraz dilekçesini veren İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, Kanal İstanbul’un İstanbul’a ihanet olduğunu tekrarlayarak; “Kanal İstanbul’da bir gecede karar alıp planları asmayı bu şehre ihanet olarak görüyorum. Ben 10 senedir planlarla uğraşan ilçeler, insanlar biliyorum. Binlik planı çıktı, yarın ruhsat ver!
Kim bunlar; Sürpriz bir şekilde kanalın nereden geçeğini, nereye iş merkezi, nereye konut yapılacağını bilen insanlar. Ne tesadüftür ki bunların çoğu da yurt dışından. Bu şehrin en önemli emanetlerinden biri de topraktır. Hesapsız ve kitapsız bu şehrin malını, mülkünü satmak da İstanbul’a ihanettir. Biz bu şehri koruyacağız. İstanbul’u korumak bu şehre en büyük hizmettir” diye konuştu.
İBB Meclisi, temmuz ayı toplantılarının ikinci birleşimini pandemi kurulları çerçevesinde Yenikapı’daki İBB Etkinlik Çadırı’nda gerçekleştirdi.
Toplantının ardından açıklamalarda bulunan İmamoğlu, Kanal İstanbul’un bir gecede karar alıp planlanmasını ‘ihanet’ olarak gördüğünü söyledi.
İmamoğlu, şöyle konuştu:
Kanal İstanbul’un İstanbul’a ihanet olduğunu tekrarlayan İmamoğlu, şöyle konuştu:
• İstanbul o kadar huzurlu bir yer ki, her köşesinde huzur buluyorum. Bu şehir Allah’ın bir lütfu. Bazen ganimet diyorlar, bu şehrin nimet olduğunu anlamak önemlidir. Kanal İstanbul’da bir gecede karar alıp planları asmayı bu şehre ihanet olarak görüyorum.
• Ben 10 senedir planlarla uğraşan ilçeler, insanlar biliyorum. Binlik planı çıktı, yarın ruhsat ver. Kim bunlar; Sürpriz bir şekilde kanalın nereden geçeğini, nereye iş merkezi, nereye konut yapılacağını bilen insanlar. Ne tesadüftür ki bunların çoğu da yurt dışından. Bu şehrin en önemli emanetlerinden biri de topraktır. Hesapsız ve kitapsız bu şehrin malını, mülkünü satmak da İstanbul’a ihanettir.
• Biz bu şehri koruyacağız. İstanbul’u korumak bu şehre en büyük hizmettir. Bu konuşmayı hararetle niye yapıyorum biliyor musunuz? Sizlerin evlatlarıyla yarın karşı karşıya geleceğim. Onlar bana, ‘Ekrem Abi, Ekrem Amca, Allah senden razı olsun’ deyip bana sarılacaklar. Onun için bu konuşmayı yapıyorum. Gidin evinizde çocuklarınıza sorun, bugün de aynı şeyi söylerler.”
“Deprem ve mülteci sorunu konusunda hükümetten cevap alamıyoruz”
İstanbul’da deprem ve mülteci sorunu gibi iki önemli sorun daha bulunduğuna dikkat çeken İmamoğlu şöyle konuştu:
• İstanbul Deprem Çalıştayını düzenleyerek konunun tüm taraflarını bir masa etrafında topladık ve yol haritamızı katılımcı bir yöntem ile belirledik. Şehrimizin toplumsal yaşamında, ekonomisinde ve kültüründe etkin olan başlıca kuruluşlarının temsilcilerinden oluşan İstanbul Deprem Platformu’nu kurduk ve tüm aktörleri bir araya getirdik.
• Bu sorunun üstesinden gelmek için Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, İstanbul Valiliği ve Belediyemizce koordine edilen; ilgili kuruluşların ve özel sektör temsilcilerinin yer alacağı kapsamlı bir Deprem Konseyi’nin kurulması zorunludur. Bu konudaki çağrılarımıza ve resmi yazılarımıza hükümetimizden ve baklanlığımızdan maalesef hiçbir cevap alamıyoruz.
• Mülteci meselesinde hükümetimizle işbirliği yapmak üzere defalarca seslendik. Kayıtlı ve kayıtsız 1 milyondan fazla göçmen ve Suriyeliler sorunu uluslararası bir sorundur; çözümü de uluslararası arenada bulunmak zorundadır. Bu denli büyük bir yabancı nüfusun varlığının büyük toplumsal sorunlara dönüşmemesi için göreve geldiğimizden beri uzman sivil toplum kuruluşları ve akademisyenlerle toplantılar yaptık. Yapmaya devam ediyoruz.
“Liyakat partiyi öyle bir ezecek ki, liyakatli insanlar gururla sokakta dolaşacak”
İmamoğlu, bir diğer mücadele alanı olan işsizlikle mücadele için 3 Bölgesel İstihdam Ofisi açarak 4 binin üzerinde İstanbulluya iş bulduklarını, İstanbul Yatırım Ajansı’nı, İstanbul Planlama Ajansı’nı ve İstatistik Ofisini kurduklarını söyledi. “İşsizlik, bu ülkenin önümüzdeki 3 yıllık meselelerinin başında gelmektedir” diyen İmamaoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
• Bu ülkenin ve bu şehrin yatırımcıların yok olmamasını sağlamak adına yatırımların yapılması çok önemli. Biz İBB olarak üzerimize ne düşüyorsa, her türlü işbirliğine varız. Ancak, bugüne kadarki çabalarımızın hiç birisine gererli bir cevap alamadık. Partizanlığı İBB’den, bu binadan söküp atacağız dedik.
• Liyakat partinin altında ezilmeyecek. Liyakat partiyi öyle bir ezecek ki, liyakatli insanlar gururla sokakta dolaşacak. Bizim için asıl amaç hizmet etmek, başarılı olmaktır. Araç da partidir. Biz partiyi kutsallaştırmayız. Hele hele başındakini hiç kutsallaştırmayız. İnsandır o, insan. Onun için biz İstanbul’da biz liyakate önem veren, amaca kitlenmiş bir anlayışla hizmet ediyoruz. Her birinizin çoluğuna çocuğuna eşit hizmet, eşit fırsat yaratıp, ondan da manen öyle bir gurur duyacağım ki göreceksiniz.