Bodrum’da denizin dibine bile kaçak duvar ördüler!

Bodrum’da bazı otel ve siteler tarafından denizin dibine metrelerce duvar örülmesi bu kadarına da pes dedirtti. Dalgıçlar deniz dibinde keşif yaparken rastladığı uzun duvarlar karşısında şaşkına döndü! Metrelerce uzunluktaki beton duvarlarla, Bodrum’un kıyı şeridinin şeklini de değiştirerek, suni plajlar yaptıkları öğrenildi.

denizin dibine

Bodrum’da denizin dibine bile kaçak duvar ördüler!

Yalıkavak, Güvercinlik ve Pina Yarımadası’nda deniz dibine yapılmış metrelerce uzunluğundaki beton duvarlar bu kadarına da pes dedirtti. Dalgıçlar tarafından fark edilen beton duvarların uzunluğunu gören dalgıçlar şaşkınlıklarını gizleyemedi. Denizin metrelerce dibine beton bloklar yerleştirilerek yapılan duvarların yapım nedeni ise ‘yok artık’ dedirtti. Beton blogların deniz dibine yerleştirilmesinin nedenlerinden birinin, sahile dökülen kaçak kumların deniz dalgası ile gitmemesi için yapıldığı öğrenildi.


Ekolojik dengeyi bozuyor!

Deniz dibindeki ekolojik dengeyi bozan ve posidonia çayırlarının yok edilerek yapılan duvarlar deniz canlılarının yaşam alanlarını da yok ediyor. Bodrum‘un birçok koyunda olduğu tespit edilen duvarlar, karada yapılan kaçak inşaatların denizin dibine kadar indiği görüldü.

Kıyı şeridini çaktırmadan değiştiriyorlar

denizin dibine

Bazı otel ve sitelerin ise kış aylarından dikkat çekmeden beton blokları üzerine beton blok koymaya devam ediyor. Yıllar süren çalışma sonucunda denize sıfır hale gelecek şekilde beton duvarları üst üstte koyarak kıyı şerit çizgisinde değişiklik yaptıkları öğrenildi.

Sahilleri küçük olan bazı otel ve siteler inşaat aşamasındayken deniz dibine beton blokları döşemeye başladıkları, otel yapımı veya site yapımı bitene kadar üst üste koydukları betonların içerisini molozla doldurup üzerine ise kum sererek sahil yaptıkları ortaya çıktı. Yapılan suni sahiller nedeniyle Bodrum’un kıyı şeridinin de değiştiği öğrenildi.

Deniz dibi zarar görüyor

denizin dibine

Kent Konseyi Başkanı Arif Yılmaz denizin ciddi şekilde zarar gördüğünü söyleyerek “Yarım adanın özellikle kuzey sahillerinde, yaptığımız denetimlerde de rastladığımız o duvarlar. Bahsettiğiniz o duvarlar kum tutma bahanesi ile yapılmış, denize sürekli kum dolgusu yapılıyor sürekli. O kumlar o bölgenin şartlarına uyumlu olmadığı için dağılıyor.

Bu sefer bunları dağıtmamak için denizde duvarlar örülmeye başlandı. Denize duvar örülüyor, sonra set çekiliyor, arkasından kumlar indiriliyor. Posidonia çayırları kazılıyor. Suni bir plaj havası veriliyor. Ciddi oranda deniz dibine zarar veren bir durumdur” dedi.


kaçak duvar

Kıyı kanunları kağıt üstünde kalıyor

Kıyı kanunlarının kağıt üzerinde kaldığını da ifade eden Yılmaz “Turizmin öyle bir dokunulmazlığı oldu ki, kıyı kamuya açık, ama bunlar kağıt üzerinde kalıyor. Kanuni yaptırımlar kağıt üzerinde kalıyor. Denize sıfır yanaşmayı bırakın, İskeleler ile sıfır noktasından denizin içerisinde yerler yapıldı.

O da yetmedi, deniz dibinde kumlama yapmak için duvarlar örülerek gittikçe denizin içerisine doğru gelişen bir turizm var ama bu maalesef sürdürülebilir bir turizm değil. Turizm konusunda rakiplerimizin hiçbir tanesinde kıyılar bu kadar acımasızca katledilmiyor.

Buna bir dur denip önlem alınmazsa yakında kıyılarımız bir felaket haline gelecek. Sularımız kirlenecek, kıyı erozyonuna uğrayacağız. Bedelini ağır ödeyeceğiz” şeklinde konuştu.

kıyı yapılaşma

500 metrelik duvar var!

Bazı bölgelerde duvarların uzunluğunun da 500 metreye kadar çıktığını da sözlerine ekleyen Kont Konseyi Başkanı Arif Yılmaz “Duvarların uzunlukları bölge bölge değişiyor. Benimde tespit ettiğim yerler var. Bazı yerlerde 300 metre, 500 metre uzunluğunda örülmüş duvarlara rastlaya biliyorsunuz.

Bunlar deniz seviyesinde görülen işlemler değil. Denizin dibinde yapılan inşaatlar. Önce denizin dibinde kum tutucu duvar diye yapılıyor. Arkasından o duvar yükseliyor, içerisi de dolu oluyor.

Onun önüne bir duvar daha örülüyor. Denize doğru ilerleyen bir turizmimiz var ama bu aynı zamanda kıyılardaki turizmin sonunu getiriyor. Dünyada bir takım uygulamalarda kum tutmak için şişme ve hortum sitemleri var.


Fakat bunların yaptığı işlem dalgalarla kıyıya vuran kumun geriye çekilmesini engellemek içindir. Bizde bu artık farklı işlemeye başladı. Duvarı çek, denizin normal kumlamasını alma dışarıdan kumu getir, üstüne dök, dolgu yap şekline dönüştü. Bu da ciddi zarar veriyor, denizlerimize ve kıyılarımıza” ifadelerini kullandı.

Kıyı şeridine böyle zarar veriliyor:

deniz dibine

Salda Gölü’nde çamur banyosu yapanlar derin çukurlar oluşturdu!


Editor
İndigo Dergisi Haber Merkezi | İndigo Dergisi, 18 yıldır yayın hayatında olan bağımsız bir medya kuruluşudur. İlkelerinden ödün vermeden tarafsız yayıncılık anlayışı ile çalışmaktadır. 2005 yılında kurulan İndigo Dergisi, indigodergisi.com web sitesi üzerinden tamamen dijital ortamda günlük yayın yapmaktadır. Aynı zamanda Türkiye’nin ilk internet haber dergisi olmakla birlikte, tüm yayın kadrosu ve okurlarıyla birlikte sürekli gelişmektedir. İndigo Dergisi’nin amacı; gidişatı ve tabuları sorgulayarak, kamuoyu oluşturarak farkındalık yaratmaktır. Vizyonu; okuyucularında sosyal sorumluluk bilinci geliştirerek toplumun olumlu yönde değişimine katkıda bulunmaktır. Temel değerleri; dürüst, sağduyulu, barışçıl ve sosyal sorumluluklarının bilincinde olmaktır. İndigo Dergisi, Türkiye’nin saygın İnternet yayınlarından biri olarak; iletişim özgürlüğünü halkın gerçekleri öğrenme hakkı olarak kabul etmekte; Basın Meslek İlkeleri ve Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne uymayı taahhüt eder. İlaveten İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni benimsemekte ve yayın içeriğinde de bu bildiriyi göz önünde bulundurmaktadır. Buradan hareketle herkesin ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir milli veya içtimai menşe, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin eşitliğine ve özgürlüğüne inanmaktadır. İndigo Dergisi, Türkiye Cumhuriyeti çıkarlarına ters düşen; milli haysiyetimizi ve değerlerimizi karalayan, küçümseyen ya da bunlara zarar verebilecek nitelikte hiçbir yazıya yer vermez. İlkelerinden ödün vermeyen şeffaf yayıncılık anlayışını desteklemektedir. Herhangi bir çıkar grubu, örgüt, ideoloji, politik veya dini; hiçbir oluşumun parçası değildir. Köşe yazarlarımızın yazdıkları fikirler, kendi özgür düşünceleridir; İndigo Dergisi yayın politikası dahilinde değerlendirilir ve yayın ilkeleri ile çelişmediği müddetçe, düşünce ve ifade özgürlüğünü teşvik ederek yayına alınır. İndigo Dergisi, sunduğu tüm bilgilerin doğruluğunu teyit ve kontrol eder; bu bilgilerin geçerliliğine son derece önem verir.